2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ölüm Gerçeği ve Çocuk
YAZI #1026 © Yazan Psk.Elif Sultan DEMİRHAN | Yayın Şubat 2011
Ölüm gerçeği bir şeylerin bu dünyaya bakan yönünde son bulmasıdır. Psikolojide travmalar arasındadır. Yaşamayan yoktur bu acıyı ya da yaşamayacak olan yoktur. Kaçınılmaz olan bu gerçeği çoğu zaman unutarak yaşadığımız için yüzleşince sanki hiç bilmediğimiz bir şey gibi gelir. Her şey susar, bütün bilinen ezberler bozulur. Bırakıp gidene kızılır, yaşananlar zihinde düşünülür.

Ne kadar zor sevdiğinin gitmesi, bir daha gelmemesi, bir de yaşanan şey zamansız diye düşünülüyorsa o zaman kelimelere sitem başlar hisleri tasvire yetmiyor diye. Yalovalı bunu çok iyi anlıyor olabilir. Yakın zamanda depremle yaşanan kayıplarda bir aileden birden çok kişi öldü. Yalova’da ölüm kapıyı çok şiddetli çaldı. Anneler çocuklarını, çocuklar annelerini kaybetti. Hayat devam etti ama zihinlerde hep bir zamansızlık düşüncesi vardı.

Peki çocuğa bu durum nasıl anlatılır. Nasıl onun hassas sinesine kabul ettirilir. Ne denir, ölüm yok oluş mu dur? Bu durum nasıl anlatılmalıdır?

2-3 yaş çocuğu ölümü uzun bir uyku olarak kabul edip, ölenlerin yerden uyanacağını düşünürken, 4-5 yaşından itibaren ölüm gerçeğini kabullenme başlar. Bu durumda da terk edilme duygusu sebebiyle, ya ölen ya da kalan ebeveyn suçlanır ve yalnız kalma korkusu olaşabilir.

Ölüm, çocukla iletişim kurulabilen andan itibaren saklanmamalı, gerçek ona anlatılmalıdır. Bu açıklama kuşkusuz yaşa göre farklılaşır. 4-5 yaş çocuğuna, hayvanların ve bitkilerin doğup, büyüyüp, yaşlanıp yok olduklarından yola çıkarak açıklama getirilebilir. İlkbaharda yeşeren yaprağın sonbaharda sararıp düşmesi gibi her insanın da yaşlandığında ölebileceği anlatılmalıdır.

Ölüm sebebiyle aşırı koruyucu bir yaklaşım yerine, eski ilişkiler aynı çizgide sürdürülmeli, çocuğun boş zaman faaliyetleri artırılmalı, kaybolan ebeveyn modelinin yerini bir süre için teyze, amca gibi yakın bir akraba üstlenmelidir.


Öldükten sonra yok oluş fikri insanın bir kaosa sürükleyen ikinci durumdur. Şayet kişi bir gün sevdikleriyle buluşacağını bilir ve o umutla yaşarsa ölümün ağır yükü yerini huzura bırakır. Bu savunma metotlarından bir diğeridir. Hem çocuk için hem de yetişkin için. Bir şeylerin bitmemesi, kısa bir ara verilmesi fikri kişiyi yaşamının geri kalanındaki anlamını yitirmemesini sağlar.

Şairin de dediği gibi, ‘birçok giden memnun ki yerinden dönen yok seferinden’ deyip ruhu sükûnete çağırmalı. Yası doyasıya yaşamalı, susmamalı, ağlamalı yas döneminde aksi takdirde başka bir semptoma dönüşebilir. Uzun döneme yayılmış yas haline gelebilir. Toplumumuzda uygulanan yalnız bırakmama davranışı ise çok güzel sosyal bir terapidir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Elif Sultan DEMİRHAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'ın Makale ve Yazıları
► Çocuk ve Ölüm Kavramı Psk.Gözde ALPER
► Çocuk ve Ölüm Kavramı Psk.Eda GÖKDUMAN
► Psikiyatri Gerçeği Söyleyemez Psk.İzzet GÜLLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ölüm Gerçeği ve Çocuk' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Fedakarlık Mucizesi Kasım 2010
◊ Sen, Ben ve Egom.. Mayıs 2012
◊ Nisan ve İnsan.. Nisan 2012
◊ İrade Denetimi Şubat 2012
◊ ‘um ki Yıkılmayasın’ Aralık 2011
◊ Beni Bul Anne!!! Aralık 2011
◊ Önce İnsanız.. Eylül 2011
◊ Kaybettiklerimiz.. Ağustos 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:21
Top