Yarım Kalanlar
YARIM KALANLAR…
İlkokulda öğrettiler saniye, dakika ve saati. Bir yıl kaç gün, kaç hafta, kaç ay., kaç mevsim… her mevsimi hangi mevsim takip eder..
Bir tespih çeker gibi çektik dakika, saat ve yılları. Bir trende giderken uğradığımız duraklar gibiydi yıllarımız. Bir sonraki durağı bekleyerek. Hangi yöne gittiğimizi bilme isteğiyle dolu ama hep bilemeyerek. Hep bir sonraki mevsim, bir sonraki duraktı beklediğimiz. Hayat belki de kaybettiklerimizin toplamı oldu bir çok gün, çoğunlukla asla sağlamasını yapamadığımız. Hep bir eksik, hep bir tamamlanmamışlık…
Hep tamamlanamamış işler açmadı mı başımıza dertleri yarım kalmış bir aşk yarım kalmış bir iş yarım kalmış bir diyalog. Günler hatta geceler boyu tamamlamaya çalıştığımız. Uykuları kovduğumuz uğruna ama yine eksik kalan. Rüyalarımızı üzerine inşa ettiğimiz yarım kalmışlıklar.
Belki de ayrı insanlarla aynı senaryoyu tekrarlamaya çalıştığımız ve hep mi benim başıma geliyor diyerek yakındığımız. Bilemeden başımıza gelenlerin, bir parça sorumlusu olduğumuzu. O her neyse hayatımıza giren, girerken bizim de izin verdiğimizi. Belki de şu an bu yazıyı okuyanlardan çoğu hayırrrr diyor içinden. Ben sokmadım o girdi hayatıma nasıl benim hayatıma biri ben izin vermeden girebilir ki diyorum bende onlara. Hayatıma sokmam benim yanlış olduğumu değil o an için benim için onun doğru olduğunu göstermez mi??? Ama bugün artık yanlış hale geldiyse ve ben boş bir çabayla halen onu tamamlamaya çalışıyorsam artık vazgeçmem gerekmez mi?..
Yoksa tamamlanamayanlar mı bizi hayatta tutan. Tamamlanmak istenen ama istenmeyen. Görülmesi istenen ama görmesi istenenler tarafından görülmeyen…
Artık seçim sizin ister, tamamlar ya da tamamlamaya çalışır ilk adım görerek, ister görmesi için birilerini bekler ya da hiç böyle bir şey olmadığını düşünüp bu yazıyı çöpe atarsınız…
Mutlu günler dilerim…
Psk. Nilüfer YALINÇETİN
www.antalyapsikolog.biz
www.antalyahipnoz.biz
İlkokulda öğrettiler saniye, dakika ve saati. Bir yıl kaç gün, kaç hafta, kaç ay., kaç mevsim… her mevsimi hangi mevsim takip eder..
Bir tespih çeker gibi çektik dakika, saat ve yılları. Bir trende giderken uğradığımız duraklar gibiydi yıllarımız. Bir sonraki durağı bekleyerek. Hangi yöne gittiğimizi bilme isteğiyle dolu ama hep bilemeyerek. Hep bir sonraki mevsim, bir sonraki duraktı beklediğimiz. Hayat belki de kaybettiklerimizin toplamı oldu bir çok gün, çoğunlukla asla sağlamasını yapamadığımız. Hep bir eksik, hep bir tamamlanmamışlık…
Hep tamamlanamamış işler açmadı mı başımıza dertleri yarım kalmış bir aşk yarım kalmış bir iş yarım kalmış bir diyalog. Günler hatta geceler boyu tamamlamaya çalıştığımız. Uykuları kovduğumuz uğruna ama yine eksik kalan. Rüyalarımızı üzerine inşa ettiğimiz yarım kalmışlıklar.
Belki de ayrı insanlarla aynı senaryoyu tekrarlamaya çalıştığımız ve hep mi benim başıma geliyor diyerek yakındığımız. Bilemeden başımıza gelenlerin, bir parça sorumlusu olduğumuzu. O her neyse hayatımıza giren, girerken bizim de izin verdiğimizi. Belki de şu an bu yazıyı okuyanlardan çoğu hayırrrr diyor içinden. Ben sokmadım o girdi hayatıma nasıl benim hayatıma biri ben izin vermeden girebilir ki diyorum bende onlara. Hayatıma sokmam benim yanlış olduğumu değil o an için benim için onun doğru olduğunu göstermez mi??? Ama bugün artık yanlış hale geldiyse ve ben boş bir çabayla halen onu tamamlamaya çalışıyorsam artık vazgeçmem gerekmez mi?..
Yoksa tamamlanamayanlar mı bizi hayatta tutan. Tamamlanmak istenen ama istenmeyen. Görülmesi istenen ama görmesi istenenler tarafından görülmeyen…
Artık seçim sizin ister, tamamlar ya da tamamlamaya çalışır ilk adım görerek, ister görmesi için birilerini bekler ya da hiç böyle bir şey olmadığını düşünüp bu yazıyı çöpe atarsınız…
Mutlu günler dilerim…
Psk. Nilüfer YALINÇETİN
www.antalyapsikolog.biz
www.antalyahipnoz.biz
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.