2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sofra Savaşları
YAZI #1787 © Yazan Psk.Deniz CEBEKAN | Yayın Temmuz 2013
Pek çok anne baba, çocuklarının iştahsız olduğunu, hiçbir zaman kendi kendine ve isteyerek yemediğini, iyi bir beslenme alışkanlığı olmadığını söylerler.
İştah büyümeyle ilgilidir; büyümenin hızlandığı dönemlerde açılan iştah, büyümenin yavaşladığı dönemlerde azalır. Örneğin ikinci yaş civarında büyüme yavaşlar ve iştah azalır, yemekle ilgili sorunlar da bu yaşta çıkar.

Bizlerin kabul etmesi ne kadar zor olsa da, sağlık alanındaki uzmanlar ‘’çocuklar gereksinimlerini kendileri doğal olarak belirleyebiliyorlar yeter ki önlerine dengeli ve yeterli seçim sunulsun, yeter ki karışımlar olmasın. Çocukların neye ne kadar ihtiyaçları varsa onu düzenli alabilir, birkaç öğünün atlanmasının zararı yoktur’’ diyorlar.

Ancak anne babanın kafasında daima “olması gerekli” miktar, boy ve kilo ölçüleri olduğundan çocuklarının ayrı bir birey olduğunu ve gereksinimlerinin çeşit ve miktar olarak da kendine özgü olabileceğini unutuyorlar.

Çocukların iştahları; yeme zamanı, yeme alışkanlıkları, yemeyle ilgili sorunun çıktığı zamana kadarki deneyimleri ve çocuk ve ebeveyn arasındaki yemek ile ilgili ilişkilere bağlı olarak değişmektedir.

İkinci yaş sonuna kadar olan süre içinde çocuk az yese de çok yese de, dökerek yese de kendi başına yemek yeme becerisini kazanıp, bundan gurur duymayı tatmadıysa, yemekle oynamasına ve kendisinin yemek için gösterdiği çabalar çeşitli nedenlerle engellendiyse “yemesi problem bir çocuk” olması kaçınılmazdır. Çocuğun yemesi “gereken miktar” düşünüldüğü, aceleniz olduğu, yere döktüğü, üstünü kirlettiği için elinden kaşığı alıp siz yedirirseniz birincil hatalardan bir tanesini yapmış olursunuz.

Çocuğa yemek yedirmek; onun tarafından rahatlıkla yapılması gereken, başarabileceği bir eylemin anne tarafından yapılarak çocuğun fiziksel ve zihinsel tembelliğe alıştırılmasıdır.

Çocuğunuzun yedikleriyle aşırı ilgilenirseniz, sofraya oturmasına, kendi yiyeceğini seçmesine, miktarına müdahale ederseniz diğer hataları da yapmış olur ve sonuçta çocuğun yemeği bir zorunluluk, bir ilaç gibi görmesini yaratmış olursunuz. Çocuk bu arada sizin yemekle ilgili kaygılarınızı fark eder ve zamanla bunu kendi yararına çevirip, rüşvet karşılığında yemek yer hale gelir.

Çoğu zaman da birçok isteğini yaptırabilmek için, ya da protestosunu belirtmek için yemek yemez hale gelir, yemek yemeyi doğal bir olay olarak kabul edemeyen çocuk sonuçta gerektiği gibi beslenemeyen ve yemek yemeyi etkili bir silah olarak kullanan ve kısıtlı eylem alanlarından birini kaybetmiş duruma düşer

Özetle; gelişimi normal olan ama anne babanın iştahsız, yemiyor dediği çocuklarda daha çok ebeveyn tarafından oluşturulmuş hatalı yeme alışkanlıklarının var olduğu görülmektedir.

Çocukların yemek konusundaki dirençleri, inatları genellikle okul öncesi döneme ait özelliklerdendir.

Sofra hazırlığında çocuktan yardım istemek, salata vs. yapımında onun da elinin değmesi, az da yese sofradan sizden önce kalkmasına izin vermeniz, yemeğini bitirmedi diye sofrada onu terk etmemek, oynuyorsa yemek saatinin yaklaştığını ona önceden haber vermek, sofrada yemekten ne kadar miktar istediğini veya hangisinden istediğini ona sormak, bazen de istediği kadarını kendisinin alabileceğini söylemek pek çok sofra için savaşı önleyecek tedbirler olabilir.

Unutmayın...yenidoğan bebekler dahi emdiği anne sütünün miktarına karar verebiliyor, acıktığını hissedebiliyor.

NOT: 27 Mayıs 2013 tarihinde Anayurt Gazetesi'nde Deniz Cebekan Çelik'in köşe yazısı olarak yayınlanmıştır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Deniz CEBEKAN'ın Makale ve Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Sofra Savaşları' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
◊ Süperkadın Sendromu Kasım 2013
◊ Peri Masalı Aşk Romanı Temmuz 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:06
Top