2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hafif Düzeyde Zihinsel Engelli Çocuklar
YAZI #1982 © Yazan Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI | Yayın Ocak 2014
ÇOCUĞUM EĞİTİLEBİLİR ZİHİNSEL ENGELLİ

Yavuz 9 yaşında, akademik ve davranışsal sorunlar nedeniyle 6 ay önce merkezimize başvurmuştur. Rehberlik Araştırma Merkezinde kendisine “Hafif düzeyde zihinsel engelli” teşhisi konulmuştur. Şu an özel bir rehabilitasyon merkezinde eğitim almaktadır. Aynı zamanda ilkokul üçüncü sınıfa gidiyordu. Yavuz sağlıklı bir bebeklik dönemi geçirmiştir. İlk 6 ay ağlayan bir bebek olduğu ama bebeklik ve çocukluk döneminin çoğu zaman rahat geçtiği belirtilmiştir. Gelişim dönemlerini yaşıtlarına oranla daha geç tamamlamıştır. Örneğin 3 yaşında tam cümle kurabilmiş, tuvalet kontrolünü de 4 yaşında kazanabilmiştir. Halen arada geceleri altını ıslatmaktadır. İstenilen bir çocuktur. 7 yaşında bir kız kardeşi vardır. Anne çalışmadığı için çocuğun bakımını tek başına üstlenmiştir. Okulda Yavuz ders dinlemekte zorlanır, dikkatini derse veremez, unutkanlık yaşamaktadır. Ders aralarında da kendinden küçüklerle oynamaktadır. Yaşıtları ile düzgün iletişim kuramamaktadır. Sosyal ortamlarda kontrolsüz davranışları nedeniyle sık sık uyarı almakta ve arkadaş ilşkileri zarar görmektedir. Hata yapmaya yönelik kaygılarında son dönemde artış olduğu belirtilmiştir. Anne koruyucu ve aşırı kontrol edici tutumlar sergilemektedir. Çocuğu hataları karşısında sürekli uyarmaktadır. Zaman zaman “çocuğa sevgi vermeyi onunla ilgilenmeyi unutuyoruz” şeklinde duygularını ifade etmektedir. Baba çocuğun sorunlarını, yaşıtlarından geride olduğunu kabullenmekte zorlanmıştır. Terapiler öncesine kadar çocuğun becerilerini ve kişiliğini zedeleyebilecek şekilde ağır eleştirilerde bulunduğunu ifade etmiştir. Aile içi ilişkilerde anne bir dönem, çocuğunu babanın eleştirilerine karşı korumaya çalışmış ve bu durum evlilik ilişkilerini de olumsuz etkilemiştir. Çocuğa yönelik farklı anne -baba tutumlarının sergilenebildiği görülmüştür. Ebeveynlerin Yavuz ile ilişkisinde, onun davranışlarına yönelik tehditkar ve koşullu bir tarz sürdürmesi; çocuğun kabullenilmesini ve olumsuz davranışları karşısında alternatif çözümler uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Baba da kurallar konusunda katı olmakla birlikte, beklentilerinin gerçekleşmesine yönelik isteğini ertelemekte zorlanmaktadır. Oğlunda bir an önce başarı yönünden değişim olması beklentisi içindedir. Hatta oğlunun gittiği özel eğitim merkezini de bu yüzden haksız yere eleştirmektedir. Oğlunun matematik problemlerini çözmesini, okumasının hızlanmasını, bir öğrendiğini çabuk unutmamasını istemektedir.
Yavuz ile yaptığımız seanslarda kendine Wisc-r zeka testi ve dikkat testleri yapılmıştır. Böylece geri olduğu alanlar saptanıp ona göre zeka ve dikkat geliştirici faaliyetler kendine yaptırılmıştır. Hafıza, dikkat, görsel algıyı, görsel hafızayı, işitsel hafızayı geliştirici etkinlikler uygulanmıştır. Yavuz ile halen özel eğitim seanslarımız sürmektedir. Yavuz her geçen gün kendine biraz daha fazla güvenmekte, dikkati ve hafızası gelişmektedir.
Eğitilebilir yani hafif mental demek; zeka bölümleri 45-75 arasında olan çocuklar bu gruba giriyorlar. Gelişimleri normal zeka bölümüne sahip çocuklardan pek farklılık göstermez ve tanı almaları, okula başladıklarında akademik çalışmalardaki güçlükleri sonucunda yapılabilmektedir. Zaten “eğitilebilir” demek; bu gruba giren çocukların okuma-yazma, matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebilir demektir. Ancak yaşıtlarına oranla daha geç ve güç öğrenirler. Aynı zamanda öğrendiklerini kolayca tekrar edilmezse unuturlar. Kazandıkları bilgileri transfer etmekte zorlanırlar. Parçadan bütüne doğru öğrenirler. Öğrenme hızları oldukça yavaştır. Algıları, kavramaları ve tepkileri basittir. Somut şeyleri daha kolay kavrarlar. En çok sıkıntı çektikleri konular matematiksel işlemlerdir. Çarpım tablosunu ezberleyemezler. Dikkat süreleri kısa ve dağınıktır. Devamlı izleme, teşvik ve değişiklik isterler.
Bu çocuklarımızın kişilik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
Kendilerine güvenleri azdır, bağımsız hareket etmekten çekinirler, yeni durumlara uymakta zorluk çekerler, bir işi sonuna kadar sürdüremezler, kolayca yorulurlar, geç ve güç dostluk kurarlar, sorumluluk almaktan kaçınırlar. Sabırsızdırlar, ufak tefek engeller karşısında yılgınlık gösterirler. Kendi kendilerine bir işe başlama ve devam etme arzusu duymazlar. Birlikte bulundukları kişilerin duygu ve düşüncelerine ilgi duymazlar. Kendilerinden küçüklerle ilişki kurmayı ve oynamayı tercih ederler. Bu çocukların konuşma, ilgi, zeka, sosyal ve bilgi seviyeleri akranlarından geri olduğu için, kendi seviyelerinde anlaşabileceği küçük çocuklarla oynarlar.
Bu çocukların eğitiminde, çocuğun bireysel olarak bütün yönleriyle tanınması eğitimin ilk dayanağıdır. Çocuğun zayıf ve gelişmiş yönleri tespit edilmelidir. Eğitimde tekrar dönemleri uzatılmalıdır. Aile çocuğunu olduğu gibi kabul etmeli ve ondan kapasitesi dışında bir başarı beklememelidir. Çocuğumuza başarısız olsa da geç öğrense de onu sevdiğimizi her zaman hissettirmeliyiz. Öğretmeniyle sıkı diyalog kurmalı, sınıfındaki ve özel eğitim merkezindeki çalışmaların devamını evde de düzenli olarak yaptırmalısınız. Öğretmenleri de, bu soruna sahip çocuklara daha fazla zaman ayırmalı ve kendini ifade edebileceği, farklı yolları uygulamalıdır. En küçük başarıları ödüllendirilmelidir.Ayrıca;
*Kesinlikle çocuk yanlış yaptığı veya öğrenemediği zaman azarlanmamalı, cezalandırılmamalı.
*Ders çalıştırırken çocuğumuzdan ödevlerine ne zaman başlayacağına karar vermesini isteyelim ve zamanında başladığında ödüllendirelim. Çocuğumuzun ödevleri yapmaya başlarken en kolay ya da en çok zevk aldığı ile başlamasını önerelim. Böylece, yoğun bir sürece zevkli bir başlangıç yapmış olursunuz.
*Uzun ödevleri kısa parçalara ayıralım.
*Çocuğumuzu her zaman destekleyici bir tutum içerisinde olalım. Okuldan geldiğinde, onu kucaklayıp öpelim. Bu davranışımız, ona ödevler öncesinde moral ve destek olacaktır.
*Özellikle hafif zihinsel geriliği olan çocukların dikkat süresi kısa olduğu için, ders çalışma seanslarını 10-15 dakika tutmak çok iyi olur. Böylece o ders daha verimli olur, hafızada daha çok kalır.
*Çocuk, yaşıtlarına göre biraz daha geç ve güç öğreneceğinden, çocuktan zeka düzeyinin üzerinde bir başarı beklenmemeli, normal başarı göstermesi için zorlanmamalıdır.
* Sınıfına uyum sağlayabilmesi için öğretmenlerle işbirliği yaparak, evde derslerini kavramasına yardımcı olunmalıdır. Küçük başarıları bile desteklenerek daha başarılı olma isteği için ortam sağlanmalı, böylece kendine güven duygusu geliştirilmelidir.
*Evde yapabileceği işler verilerek sorumluluk duygusu geliştirilmeli, etkin olduğu konulara yöneltilmelidir. Olumlu davranışları her fırsatta desteklenmelidir. Olumsuz davranışları bazı hallerde görmezlikten gelinmeli, hataları büyütülmemelidir.
*Anne ve babanın eğitim görüşleri tutarlı olmalı, alacakları eğitim önlemleri birbirini desteklemelidir. Çocukta akademik başarıdan çok, sanata yönelik becerilerin gelişmesini sağlayıcı etkinlikler yapılmalıdır


EĞİTİLEBİLİR ÇOCUKLARDA KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ

Hafif düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği; bireysel olarak uygulanan IQ testlerinden 75-90 arasında sonuç elde edilen yetersizliğe denir. Yaşıtlarına göre zihinsel geriliği 1 ya da 3 yaş kadar düşük seviyede olduğu görülür. Bu çocuklar, pek çok beceriyi normal yaşıtları gibi öğrenebilirler. Ancak öğrenmeleri yavaş olur ve biraz daha fazla zaman alır. Öğrendikleri bilgileri sık sık tekrar etmezlerse unutabilirler. Ayrıca dikkatlerini bir konu üzerinde yoğunlaştırmakta ve bir işi sonuna kadar sürdürmekte zorluk çekerler. Dikkatleri bir uyaranla hemen dağılabilir. Ayrıca ilgi süreleri akranlarına göre daha kısadır. Bu çocuklara zamanında teşhis konmazsa, sınıflarında tembel, geri zekalı gibi etiketler yapıştırılabilir. Böyle tembel diye etiketlenen çocuk da tabii ki kendini değersiz ve mutsuz hisseder. Kendini yaşıtlarından daha aşağı düzeyde görmeye başlar ve böylece hiç ders çalışmak, ödevlerini yapmak istemez. Bu çocuklar genelde öğretmen tarafından en arka sıraya konulurlar.
Hafif düzeyde öğrenme yetersizliğine sahip bireylerin eğitimi, zihinsel performansları çok düşük olmadığından, normale yakın olduğundan dolayı, normal sınıflarda “kaynaştırma programı” kapsamında yürütülür. Ancak bu kaynaştırma eğitimi, eğitim olmaktan çok, çocuğun boşu boşuna, zaman öldürmek için gittiği bir sınıf, bir eğitim ortamı olmaktan öteye gidemez çoğu zaman...
Hiç unutmuyorum, hatta şu an bu satırı yazarken bile gözlerim doluyor; Geçen yıl, çalıştığım Özel Eğitim ve Danışmanlık Merkezinde, bize devam eden iki öğrencimin gittikleri ve kaynaştırma eğitimi aldıkları okullarına ziyarette bulundum. Amacım, bende eğitim gören iki öğrencimin sınıf öğretmeniyle konuşmak ve tanışmaktı. Ayrıca benim özel eğitim merkezinde verdiğim ödevleri, öğretmeninin sınıfta yaptırmasını sağlamaktı. Böylece eğitimde birlik sağlanacaktı, ayrıca bu öğrenciler sınıfta boş kalmayacaklardı. Ancak sınıfa girer girmez karşılaştığım manzara içimi çok acıttı. İki öğrencim de sınıfın en arkasına itilivermişlerdi.
Bu çocuklarımızın tabii ki normal öğrencilerle birlikte aynı sınıfta eğitim görmesi çok güzel bir şey. Ancak tam anlamıyla eğitim göremiyorlar ki. Öğretmen ister istemez diğer öğrencilerle ilgilenmekten bu çocuklara ders yaptıramıyor. Bu sorunu çözmenin bence tek yolu; hafif düzeyde zihinsel engelli öğrencilerin hem akranlarıyla eğitim görmesi hem de onlara özel bir kurs veya takviye bölümü açılması...
Bu soruna sahip öğrencilerimiz şu an hem özel eğitim merkezlerinde hem de kendi okullarında eğitim görüyorlar. Bu özel eğitim merkezlerinde eğitim ve servis hizmeti ücretsiz. Ama çoğu özel eğitim merkezlerinde, bu öğrencilerimiz sadece okuma-yazma ve matematik eğitimi alıyorlar. Eğitilebilir zihinsel engelli öğrencilerin, mutlaka merkezin Psikoloğu veya Psikolojik Danışmanının muayenesinden geçmesi şart. Bir uzman tarafından, bu soruna sahip çocuklarımıza mutlaka Wisc-r zeka testi ve D2 dikkat testleri uygulanmalı. Böylece geri olduğu alanlar saptanıp, ona göre eğitim programı düzenlenmeli. Eğitilebilir zihinsel engelli çocuklarımızın dikkatinin hangi alanlarda sıkıntıda olduğu saptanıp, ona göre dikkat geliştirici materyaller ile çalıştırılmalı. Hatta özel eğitim merkezlerinde çalışan Psikolojik danışmanlarca, öğrenciler her ay uzman kontrolünden geçirilmeli. Uzman; çocuk hakkında bulduğu bilgileri, hem okul öğretmeniyle hem de özel eğitim öğretmeniyle paylaşmalı.
Hafif düzeyde zihinsel engele sahip öğrencilerin eğitiminde dikkat edilmesi gereken noktalar;
-Ünite bütünlüğü içinde ele alınacak konular, kısa süreli zaman dilimleri içinde, küçük bölümler halinde işlenmelidir.
-Bu çocukların kavrayış düzeyleri, dikkate alınarak etkinlikler anlamlı parçalara bölünmeli, bölümler sırasıyla kavratıldıktan sonra devam edilmelidir.
-Sınıftaki çalışmalar düzeylerine uygun ve basit olmalı. Çocuğa mutlaka sınıf içinde, başarabileceği görevler verilmelidir. Doğru yanıtlayabileceği sorular sormalıdır. Bu çocukların başarılı çalışmaları, mutlaka zamanında görülmeli ve ödüllendirilmelidir. Öğrenci başarısız olduğu noktada bırakılmamalıdır. Gerekirse görevi yerine getirmesinde yardım edilmelidir.
-En önemlisi de hafif düzeyde zihinsel engele sahip öğrenciler mutlaka bir sosyal faaliyetle; spor, müzik, drama, el sanatları vb. gibi faaliyetlerle ilgilenmeli.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kıvanç TIĞLI Fotoğraf
Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI'nın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Hafif Düzeyde Zihinsel Engelli Çocuklar' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Özşefkat Ocak 2021
► Korona Kaygısı Ocak 2021
► Kendin Olma Cesareti Ocak 2021
► Çocuklarda Çalma Ekim 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:15
Top