Psikiyatrik Müdahalede Artışla İlgili...
2009'dan 2013'e psikiyatrik müdahalenin 3 milyondan 9 milyona artışı ile ilgili Doğan Haber Ajansı'ndan görüş istediler. Ben de aşağıda okuyacağınız kısa yazıyı yolladım. Bugün Doğan Haber Ajansı kaynaklı bazı gazetelerde mesele sadece "hiperaktivite" üzerinden değerlendirilmiş. Benim yolladığım görüşün altında bu haberlerden bir iki örneği de bulabilirsiniz; bu arada beni "profesör" de yapmışlar, sanırım böyle şeyleri profesör olmayan birisi söyleyemez diye düşünüyorlar...
***
Mesele ne toplumsaldır, ne psikolojiktir. Mesele, siyasi ve ticaridir.
Şöyle özetleyeyim: 2003 yılında bu ülkede 8-10 arası okul çocuğuna "hiperaktivite" teşhisi konuyor ve kokainle eşdeğer özellikleri kanıtlanmış "Ritalin" veriliyordu. 2003 yılında Hürriyet'in de yer verdiği tek kişilik bir mücadelem oldu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde başlattığı bir uygulamanın durdurulması için. Başarılı olamadım. Uygulama şuydu: Okullarda öğretmenler "hiperaktif" çocukları "tespit edecek", rehberlik servisi de bu çocukları doğrudan hastanalere/psikiyatri servislerine sevkedecek. Bu uygulama başladı, sürdü ve sürüyor. 2011 yılında, yani sekiz yıl sonra ilaç verilen çocuk sayısı 90-100 aralığına geldi. 2013'te sanırım 150 bine dayanmıştır. 100 bin olarak aldığınızda bile 8 yılda 10 kat artan bir teşhis ve ilaç kullanımı görüyoruz.
Böylesi bir artış, söz konusu zaten baştan sona uydurma bir "rahatsızlık" olan "hiperaktivite"nin salgın boyutunda arttığını göstermiyor bize. Bunu sosyolojik açıdan yorumlamaya, işin sosyal psikolojik boyutunu aramaya kalkarsanız yanılırsınız.
Olay öncelikle ticaridir. Rant giderek genişliyor. Türkiye'de sağlık hizmetlerinin klinikler üzerinden de sağlanmaya başlanması bu artışın bence en önemli sebebidir. Vatandaş eskiden sadece hastanede bu sözde hizmeti alabiliyorken, şimdi her klinikten bu hizmeti alabiliyor ve ilacı yazdırabiliyor. İlaç firmaları da ellerini ovuşturuyor. Tabii aracı başka kimler varsa onlar da ellerini ovuşturuyorlar...
Olay siyasidir, çünkü rahatsızlık yaşayanların "uyuşturulması" herkesin işine gelir. Kapsamlı psiko-sosyal ve sosyal-psikolojik hizmet vermek, bu ağı kurmak zahmetlidir ve çeşitli karmaşaların oluşmasına elverişlidir.
İsrail'de 12 bin sosyal hizmet uzmanı vardır. Nüfusa oranlarsanız, bizde 120 bin sosyal hizmet görevlisinin olması gerekir. Oysa 2-3 bin civarındadır Türkiye'deki sosyal hizmet uzmanı sayısı.
Türkiye'nin bir an evvel bu psikiyatrik ilaç skandalından kendini temizlemesi gerekiyor.
En kısa sürede sosyal-psikolojik yardım kurumlarının kurulması ve işlevsel hale getirilmesi şarttır.
http://www.haberler.com/prof-dr-ustun-ongel-hiperaktivite-uydurmadir-
6431973-haberi/
Hiperaktivite teşhisi konulan çocuklara uyuşturucu etkisi çok yüksek ilaç verildiğini belirten Prof. Dr. Üstün Öngel, okulların bu uygulamasının 2003 yılında başladığını, hastaneye gitmesi tavsiye edilen öğrenci sayısının her geçen yıl arttığını savundu. Prof. Dr. Öngel, "2003 yılında bu ülkede 8-10 bin çocuğa 'hiperaktivite' teşhisi konuyor ve kokainle eşdeğer özellikleri kanıtlanmış ilaç veriliyordu. 2011 yılında, yani 8 yıl sonra ilaç verilen çocuk sayısı 90-100 bin aralığına geldi. 8 yılda 10 kat artan bir teşhis ve ilaç kullanımı görüyoruz" dedi.
RANT GİDEREK GENİŞLİYOR
Her geçen yıl artışın hiperaktivitenin tamamen rant amaçlı olduğunu iddia eden Prof. Dr. Öngel şöyle konuştu:
"Böylesi bir artış, söz konusu zaten baştan sonra uydurma bir rahatsızlık olan hiperaktivitenin salgın boyutunda arttığını göstermiyor. Bunu sosyolojik açıdan yorumlamaya, işin sosyal psikolojik boyutunu aramaya kalkarsanız yanılırsınız. Olay öncelikle ticaridir. Rant giderek genişliyor. Türkiye'de sağlık hizmetlerinin klinikler üzerinden de sağlanmaya başlanması bu artışın bence en önemli sebebidir. Vatandaş eskiden sadece hastanede bu sözde hizmeti alabiliyorken, şimdi her klinikten bu hizmeti alabiliyor ve ilacı yazdırabiliyor. İlaç firmaları da ellerini ovuşturuyor. Tabii aracı başka kimler varsa onlar da ellerini ovuşturuyorlar. Olay siyasidir, çünkü rahatsızlık yaşayanların uyuşturulması herkesin işine gelir. Kapsamlı psiko-sosyal ve sosyal-psikolojik hizmet vermek, bu ağı kurmak zahmetlidir ve çeşitli karmaşaların oluşmasına elverişlidir. İsrail'de 12 bin sosyal hizmet uzmanı vardır. Nüfusa oranlarsanız, bizde 120 bin sosyal hizmet görevlisinin olması gerekir. Oysa 2-3 bin civarındadır Türkiye'deki sosyal hizmet uzmanı sayısı. Türkiye'nin bir an evvel bu psikiyatrik ilaç skandalından kendini temizlemesi gerekiyor. En kısa sürede sosyal-psikolojik yardım kurumlarının kurulması ve işlevsel hale getirilmesi şarttır."
http://www.gazetevatan.com/-hiperaktivite-uydurmadir--673613-yasam/
***
Mesele ne toplumsaldır, ne psikolojiktir. Mesele, siyasi ve ticaridir.
Şöyle özetleyeyim: 2003 yılında bu ülkede 8-10 arası okul çocuğuna "hiperaktivite" teşhisi konuyor ve kokainle eşdeğer özellikleri kanıtlanmış "Ritalin" veriliyordu. 2003 yılında Hürriyet'in de yer verdiği tek kişilik bir mücadelem oldu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde başlattığı bir uygulamanın durdurulması için. Başarılı olamadım. Uygulama şuydu: Okullarda öğretmenler "hiperaktif" çocukları "tespit edecek", rehberlik servisi de bu çocukları doğrudan hastanalere/psikiyatri servislerine sevkedecek. Bu uygulama başladı, sürdü ve sürüyor. 2011 yılında, yani sekiz yıl sonra ilaç verilen çocuk sayısı 90-100 aralığına geldi. 2013'te sanırım 150 bine dayanmıştır. 100 bin olarak aldığınızda bile 8 yılda 10 kat artan bir teşhis ve ilaç kullanımı görüyoruz.
Böylesi bir artış, söz konusu zaten baştan sona uydurma bir "rahatsızlık" olan "hiperaktivite"nin salgın boyutunda arttığını göstermiyor bize. Bunu sosyolojik açıdan yorumlamaya, işin sosyal psikolojik boyutunu aramaya kalkarsanız yanılırsınız.
Olay öncelikle ticaridir. Rant giderek genişliyor. Türkiye'de sağlık hizmetlerinin klinikler üzerinden de sağlanmaya başlanması bu artışın bence en önemli sebebidir. Vatandaş eskiden sadece hastanede bu sözde hizmeti alabiliyorken, şimdi her klinikten bu hizmeti alabiliyor ve ilacı yazdırabiliyor. İlaç firmaları da ellerini ovuşturuyor. Tabii aracı başka kimler varsa onlar da ellerini ovuşturuyorlar...
Olay siyasidir, çünkü rahatsızlık yaşayanların "uyuşturulması" herkesin işine gelir. Kapsamlı psiko-sosyal ve sosyal-psikolojik hizmet vermek, bu ağı kurmak zahmetlidir ve çeşitli karmaşaların oluşmasına elverişlidir.
İsrail'de 12 bin sosyal hizmet uzmanı vardır. Nüfusa oranlarsanız, bizde 120 bin sosyal hizmet görevlisinin olması gerekir. Oysa 2-3 bin civarındadır Türkiye'deki sosyal hizmet uzmanı sayısı.
Türkiye'nin bir an evvel bu psikiyatrik ilaç skandalından kendini temizlemesi gerekiyor.
En kısa sürede sosyal-psikolojik yardım kurumlarının kurulması ve işlevsel hale getirilmesi şarttır.
http://www.haberler.com/prof-dr-ustun-ongel-hiperaktivite-uydurmadir-
6431973-haberi/
Hiperaktivite teşhisi konulan çocuklara uyuşturucu etkisi çok yüksek ilaç verildiğini belirten Prof. Dr. Üstün Öngel, okulların bu uygulamasının 2003 yılında başladığını, hastaneye gitmesi tavsiye edilen öğrenci sayısının her geçen yıl arttığını savundu. Prof. Dr. Öngel, "2003 yılında bu ülkede 8-10 bin çocuğa 'hiperaktivite' teşhisi konuyor ve kokainle eşdeğer özellikleri kanıtlanmış ilaç veriliyordu. 2011 yılında, yani 8 yıl sonra ilaç verilen çocuk sayısı 90-100 bin aralığına geldi. 8 yılda 10 kat artan bir teşhis ve ilaç kullanımı görüyoruz" dedi.
RANT GİDEREK GENİŞLİYOR
Her geçen yıl artışın hiperaktivitenin tamamen rant amaçlı olduğunu iddia eden Prof. Dr. Öngel şöyle konuştu:
"Böylesi bir artış, söz konusu zaten baştan sonra uydurma bir rahatsızlık olan hiperaktivitenin salgın boyutunda arttığını göstermiyor. Bunu sosyolojik açıdan yorumlamaya, işin sosyal psikolojik boyutunu aramaya kalkarsanız yanılırsınız. Olay öncelikle ticaridir. Rant giderek genişliyor. Türkiye'de sağlık hizmetlerinin klinikler üzerinden de sağlanmaya başlanması bu artışın bence en önemli sebebidir. Vatandaş eskiden sadece hastanede bu sözde hizmeti alabiliyorken, şimdi her klinikten bu hizmeti alabiliyor ve ilacı yazdırabiliyor. İlaç firmaları da ellerini ovuşturuyor. Tabii aracı başka kimler varsa onlar da ellerini ovuşturuyorlar. Olay siyasidir, çünkü rahatsızlık yaşayanların uyuşturulması herkesin işine gelir. Kapsamlı psiko-sosyal ve sosyal-psikolojik hizmet vermek, bu ağı kurmak zahmetlidir ve çeşitli karmaşaların oluşmasına elverişlidir. İsrail'de 12 bin sosyal hizmet uzmanı vardır. Nüfusa oranlarsanız, bizde 120 bin sosyal hizmet görevlisinin olması gerekir. Oysa 2-3 bin civarındadır Türkiye'deki sosyal hizmet uzmanı sayısı. Türkiye'nin bir an evvel bu psikiyatrik ilaç skandalından kendini temizlemesi gerekiyor. En kısa sürede sosyal-psikolojik yardım kurumlarının kurulması ve işlevsel hale getirilmesi şarttır."
http://www.gazetevatan.com/-hiperaktivite-uydurmadir--673613-yasam/
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.