2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Üstün Zekâlı ve Yetenekli Çocuklar ve Sosyal Beceri
YAZI #2342 © Yazan Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM | Yayın Aralık 2014
Mesleğime adım attığım yıllardan itibaren Üstün Zekâlı ve Yetenekli çocukların oluşturduğu özel eğitim alanına ilgi duymaya başladım. Okul dışında aldığım test ve eğitimlerle alana yönelik teorik bilgimi güçlendirdikten sonra 1 yıl Üstün Zekâlı ve Parlak çocukların eğitimine uzmanlaşmış bir okul öncesi kurumda yaptığım çalışmalar sırasında ilgi, bilgi ve deneyimi birleştirme şansı yakaladım. Kuruma gelen her çocuğun bir hikâyesi vardı ve bizle birlikte devam edilen yolda gösterdikleri gelişimi incelemek keyif vericiydi. Bu yazımda üstün zekâlı çocuklar ve ailelerinin bebeklik döneminden başlayarak yaşadıkları zorluk ve uygun tanı ve yönlendirme ile nasıl karşılıklı bir rahatlama sağlanabileceğine değinmek istedim.

Üstün Zekâlı Çocuk Kimdir?
Çocuğunun Üstün Zekâlı olduğunu keşfetmemiş bir annenin dilinden Üstün Zekâlı Çocuğu:

Zeynep Hanım 2 yıl önce çocuğunun “davranış bozuklukları” için danışmanlık almaya geldiğinde, çocuğunuzdan bahseder misiniz demiş ve şöyle bir tanımlama ile E.’yi dinlemiştim.

“Hep zor bir çocuktu, bebekliğinden itibaren daha az uyur, bitmeyen enerjisi ile hiç dur durak bilmezdi. Arkadaşlarımın çocukları ile ister istemez bazı kıyaslamalara giriyorum... Benim kızım hırçın ve inatçı bir çocuk. İstemediği bir konuda onu ikna etmek mümkün değil. Çok konuşmayı sevmez, oyun oynamayı, eğlenmeyi bilmez, çocuklardan hoşlanmaz ve diğer çocuklar ona yaklaştığı zaman kestirilemeyen tepkiler verebilir. Yuvaya gittiği zamanlarda işler daha kolaydı. Sınıftan çıkması, ayakkabı değiştirmemek için 2 saat sandalyede oturması o kadar sorun olmuyordu, küçük süprizlerle inadı kırılabiliyor, aklını başka yöne çevirebiliyorduk ama şimdi başım gerçekten belada. Öğretmenleri sürekli okuldan beni ve babasını çağırıyor, okuldaki zamanının çoğunu rehberlik odasında oturarak geçiriyor. Okumayı-yazmayı 3 yaşında sökmüş olmasına rağmen ben algılamasından da şüpheleniyorum…”
Diyerek tüm denemelerinin sonunda artık “çocuğumda düzeltilmesi gereken bir sorun var” dedirttirmiş ve tedavi için yollar aramaya başlamıştı. Anne ile görüşme yaptıktan sonra E. İle birlikte görüştük ve bazı testlerin hassas değerlendirmesi sonucunda “Üstün Zekalı” dediğimiz grupta olduğunu görmüştük.(Türkiye’de uygulanan Zeka Testleri yurt dışında kullanılan güncellemelerin gerisinden geldiği için uygulayan kişinin bu konuda uzman, gerekli sertifikalı eğitimleri almış ve testin çıkarabileceği şişkin sonucu objektif değerlendirebilecek biri olmalıdır.) Bu durumda çocuğa yapılacak bir müdahaleden daha çok anne babanın eğitilmesi, okula önerilerde bulunulması ve E.’nin hem okula hem de sosyal çevresine uyumunu destekleyecek sosyal-duygusal alan desteklemelerinde bulunmamız gerekecekti.
Tanıdan Sonraki Süreç
Yaptığımız çalışmalar sonucunda E.’nin “Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu”, “Davranım Bozukluğu”, “Dürtüsellik” gibi yanlış tanı ve yanlış etiketler anlamasının önüne geçip, onun anne, baba ve öğretmenleri ile olan çatışmalarını azaltabildik. Destekleme programları ile hem merak ve ilgilerinin kaybolmayıp onu da tatmin edecek ek faaliyetlere yönlendirilmesini sağlayıp hem de sosyalleşmesini kolaylaştıracak beceriler edinmesini destekledik.
Bu sürecin sonunda anneden yeniden çocuğunu anlatmasını istediğimde, Zeynep hanım şöyle bir tanımlama yaptı.
Çocuğunun Üstün Zekâlı olduğunu keşfetmiş bir annenin dilinden Üstün Zekâlı Çocuğu:
“Benim çocuğumun özgüveni çok yüksek, kendinden o kadar emin ve o kadar kendine yetiyor ki arkadaş edinme konusunda çok seçici. Diğer çocuklardan çok farklı ilgi ve merakları var ve merak duyduğu şeyleri öğrenmek için sonuna kadar gitmeyi seviyor. Cevaplayamayacağımız kadar çok sorusu var. Zihninin bir görselini almak mümkün olsaydı irili küçüklü soru işaretleriyle dolu olduğunu göreceğimizden eminim. Her hangi bir şeyi öğrenmek için bir kez duyması veya görmesi yeterli. En çok okul ortamında zorlandığını görüyorum. İlk başlarda değil ama artık onu anlayabiliyorum. Üstün Zekalı olmak nedir ve nasıl bir şey diri öğrendikten sonra çocuğumla empati kurmam daha kolay oldu. Artık onu anlıyor ve ona hak veriyorum. Dersin ilk 5 dakikasında öğretmenin anlatacağı her şeyi anlayıp tüketen bir çocuk için diğer 35 dakika gelişimi normal olan çocukların dersi anlamasını beklemek ve başka hiçbir şeyle uğraşmadan dinlemek kadar zor bir şey olamaz.”
Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar, akranlarından farklı olarak uyum sağlamak ve kabul görmek için farklı yollara başvurabilirler. ( karşısındakini sınayabilirler.) Bu farklı yollar kimi zaman gruptan kendini soyutlama, dikkat çekmeye alışık olduğu için bunu yapmak için gösterilerde bulunma eğilimi, kazanıma ulaşmış becerileri sergilememe olabilmektedir. Çoğu zamanda anlaşılmadıklarını hissettikçe öfkeleri daha da artar ve reddetme davranışı gösterebilirler.
Ebeveynleri olarak sizler ve onlara yol gösterecek kişiler olarak biz uzmanlar üstün zekâlı ve yetenekli çocukları akranlarından farklı özellikleri ile kabul edip başarı ve sosyal beceriler kazanmaları yolunda yönlerini bulmalarına yardımcı olacak tutuş birliğini sağlamalıyız.
Yukarıda bahsedilen zorluklarla genelde tüm “üstün zekâlı” çocuklar ve aileleri karşı karşıya gelmektedirler. Bu zorlukları aşmak için okul-aile-çocuk üçgeninin işlerliğini artırmak ve aynı paralelde ortak çalışmak ancak sonuç verir. Anne baba desteğinden yoksun, “çocuğumda sorun var” bakış açısını değiştirebilecek anne baba eğitimi bu sürecin ilk adımını oluşturur.
Üstün Zekâlı çocuklara dair yanlış tutumlar, çocukların kendilerini gizlemelerine, içe kapanmalarına, zekâ düzeylerine uygun olmayan okul başarısı göstermelerine, sürekli disiplin cezaları ile karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır.
Çocuğunun üstün zekâlı olduğunu öğrenen anne babanın bununda özel eğitim alanının diğer ucu olduğunu bilerek hareket etmesi gerekir.
İkinci adımda çocuğun sosyal ve duygusal gelişim alanını destekleyecek eğitim programını oluşturmak ve son olarak çocuğun körelmesini önleyip, ilgi duyduğu alanlara dair aldığı hazzı yaşayabileceği deneyim fırsatı sunmak gelmelidir.
Aşağıda sosyal gelişim alanını destekleyebileceğiniz bazı öneriler sunulmuştur.

Çocuğunuzu, diğer insanlarla ve yaşıtlarıyla iletişim kurabilmesi için parklara, komşuya, çocuk tiyatrolarına, ya da alışveriş merkezlerine götürün.
Çocuklar müzik dinlerken rahatlarlar. Çocuğunuzu müzik türleri ve aletleriyle tanıştırın. Mümkünse ona bir müzik aletini çalmayı öğretin (piyano, mandolin, flüt, tumba bu yaş çocukları için uygundur).
Akşam sohbetlerini bir rutine bağlayın. Anne-baba-çocuk bir araya geldiğinizde geçirdiğiniz günü paylaşın. Önceleri belki siz anlatacaksınız ve o sadece dinleyecektir ama sizin model olmanızla birlikte bu sohbet saatleri giderek karşılıklı olacak ve de uzayacaktır.
Çocuğunuzla konuşurken onun seviyesine inerek aynı boy hizasını gelin ve göz teması kurun. Onunda konuştuğu kişilerle göz teması kurmasının önemini paylaşın.
Birlikte zaman geçirmek için ev dışında mekânlar seçin. Her seferinde farklı ve çocuğunuzu yaparak, yaşayarak öğrenebileceği güvenli ortamları tercih ederek onu özgür bırakın.
Çocuğunuza masa kaldırma, yatağını düzeltme, oyuncaklarını toplama gibi basit sorumluluklar verin. Bunlar gibi yaşa uygun görevler sorumluluk duygusunu ve özgüven artışını destekleyecektir.
Günlük aktiviteleri ve rutinleri arasında televizyon ve bilgisayara mümkün olduğu kadar az yer verin.
Her akşam kitap okuma saatleri yapın. Kitapla birlikte çocuğunuzla nitelikli zaman geçirirken, ona kitap sevgisini aşılamış olacak, dikkat ve konsantrasyon süresini uzatırken, yaratıcılığını destekleyip, dil gelişimine de katkı sağlamış olacaksınız. Ayrıca bir süre sonra çocuğunuz yatağına gitmek için can atmaya başlayacaktır. Yani kitap’ın faydaları saymakla bitmiyor.
Oyun çocukların hem iletişim aracı hem de öğrenme kanallarıdır. Çocuklar oynadıkları oyunlara yetişkinleri de dâhil etmekten büyük haz duyarlar. Oyunda kuralların olması çocuğun sosyal yaşama uyumunu artıracaktır.
Çocuğunuzla birlikte spor yapın. Spor çocuğunuzun bedensel gelişiminin yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimine de katkı sağlayacaktır. Ayrıca spor yoluyla çocuğunuz enerjisini doğru ve düzenli bir şekilde boşaltabilecektir.


Üstün Zekalı çocuklarımızı törpüleyip, köreltmeden ve de sıradanlaştırmadan mutlu edebilecek bir eğitim sistemine geçilmesi umuduyla…


8 yaşındaki E. A.’nın annesi Zeynep hanıma teşekkürler.
Uzm Psk. Duygu KARAKULAK TAKVİM
Ergen, Çocuk ve Oyun Terapisti
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM'in Makaleleri
► Üstün Zekalı Çocuklar Psk.Dnş.Mehmet Akif AYDIN
► Üstün Yetenekli Çocuklar Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
► Üstün Zekalı Dahi Çocuklar Psk.Dnş.Gürkan YAŞAR
► Üstün ve Özel Yetenekli Çocuklar Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
► Üstün ve Özel Yetenekli Çocuklar Psk.İbrahim ERTABAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Üstün Zekâlı ve Yetenekli Çocuklar ve Sosyal Beceri' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kardeş Kıskançlığı Kasım 2014
► Çocuk ve Müzik Ekim 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:39
Top