2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gençlik, Yaşlılık, Zaman ve Denge Üzerine
YAZI #2428 © Yazan Psk.Gizem UZBİLİR | Yayın Şubat 2015
Bu yazdığım yazı size psikoloji bilgisi verme amaçlı yazılmadı. Bu yazıda sizler ile düşüncelerimi paylaşmak ve sizi düşünmeye sevk etmek istiyorum.


Tanımadığım yaşlı bir teyze çok etkiledi bugün beni. İstanbul şehir içi otobüslerinden birinde bu 80 yaşındaki şeker kadının karşısına oturmuştum. Sır verircesine, sesini kısıp, ağzını saklayarak muzip bir şekilde söylediğinde öğrendim yaşını...Kısa yolculuğumuz sırasında bana uzun zamandır merak ettiği bir durak isminin anlamını sordu. Akıllı telefon sayesinde bilgi çok yakındaydı, buldum, söyledim. Çok mutlu oldu. “Ne zamandır merak ediyordum, soruyorum buradan her geçtiğimde, kimse bilmiyordu.” dedi ve ekledi “Ne güzel bir şey aslında teknoloji, ben anlamıyorum unutuyorum nasıl kullanacağımı. Ama zararı da çok bu teknolojinin. Ailedeki iletişimi azaltıyor”. Ne kadar doğru bir gözlem... Sonra da o gün ne kadar yorulduğundan, nasıl koşturduğundan, yalnız yaşadığından bahsetti. Otobüsten inmesine çok az kalmıştı ki – dedim ya kısa bir yolculuktu – “Eskisi kadar mutlu değilim artık, yaşlandım. Gözlerim daha az görüyor, çabuk yoruluyorum, arkadaşlarım da benim gibi yaşlandı, o nedenle arkadaşlarımla da birbirimize gidip gelemiyoruz, yalnızım zaten evde de.” dedi. Sonra şöyle devam etti: “Yaşlılık kısıtlıyor insanı, eskiden yaptığım aktiviteleri artık rahat rahat yapamıyorum. Eskiden spor yapardım, yürürdüm, kitap okurdum, arkadaşlarımla görüşürdüm. Demek ki bir şeylerin sonu geliyor.” O an ne diyeceğimi bilemedim. “Hayır lütfen böyle düşünmeyin, kendinizi mutlu edecek bir şeyler yapabilirsiniz, yaşlılığa olumlu pencereden bakmaya çalışın, ne kadar bilge gözüküyorsunuz, yaşınızı da hiç göstermiyorsunuz” demek geldi içimden. Güvence vermek ve bana gösterilen yarayı sarmak istemiştim. “Haklısınız zor olabilir anlattıklarınız ama yine de belki kendinizi mutlu edecek bir şeyler bulabilirsiniz.” diyebildim.
Varoluşsal gerçekliğimizin inanılmaz acısı... Evet doğruydu insanlar doğar, büyür, gelişir, yaşlanır ve ölürlerdi. Evet biliyorduk insan bedeni yaşlandıkça eskiden rahat rahat yapılan aktiviteler artık zor gelmeye başlıyordu. Yaş geçtikçe, insanlar yakınlarını birer birer kaybediyor, kayıplar artıyordu. Gençliğin ışıltısı, enerjisi, büyüsü belki azalıyordu yaş geçtikçe...Kim bilir? Belki de bu yaşlılığa, gençliğe ve zamana nasıl baktığımıza göre değişiyordu. Belki önemli olan nasıl algıladığımızdı zamanı, geleceği ve kendimizi. Belki de önemli olan hayaller ve hayalleri gerçekleştirecek motivasyonu bulmaktı.


Neden bu kadar çok etkilendim bu tatlı kadından? Çünkü onun gözünde gördüm o hissi. Nasıl tarif etsem.. Geçen yılların ve kaybolan fırsatların farkındalığını anlatıyordu bu bakış. O gözler ve o yüz ifadesi... ‘Gençken fırsatları değerlendir, dilediğin gibi yaşa, çok geç kalma hayata’ diyordu görüp özendiği gençlere bu tatlı teyze.


Çevrenizdeki yaşlı insanları mutlu etmeye çalışmanızı öneririm. Varlığınız, hoş sohbetiniz, aldığınız küçük bir hediye, ayırdığınız küçük bir zaman, bir gülümseme ve bir teşekkür... Yaşlı insanların yaşayacakları kısıtlı zamanı iyileştirecek küçük bir dokunuş. Mutlu ettikçe mutlu oluyor insan. Mutlu ilişkiler, mutlu insan...
Ben üniversitedeyken arkadaşlarımdan şu cümleyi çok sık duyardım: “Öğrenciyken zaman çok, para yok; işe girince para var, zaman yok.” Bu cümlenin bir değişik versiyonu da gençlikle yaşlılık arasındaki farklara uyarlanabilir. “Genciz, sağlık var, olanak var, iş çok, boş zaman yok; yaşlıyız boş zaman var, iş yok, enerji ve sağlık yok” Evet genciz, evet geleceğe yatırım yapmak önemli, evet yaşlılığımızı ve ileriki zamanları düşünmemiz gerekir. Ama burada tartıya koyup ince ayar tartmamız gerekiyor kararlarımızın sonucunu... Gençliği tümden heba edip sadece gelecek odaklı yaşamak mı, yaşlılığı veya geleceği düşünmeyip sadece anı yaşamak mı, yoksa...? Mutluluğa açılan kapılardan birinin anahtarının, bu sorduğum sorunun cevabına bağlı olduğunu düşünüyorum. Her an, her yerde, her kişiyle : “Denge”


Dengeli ilişkiler + dengeli ebeveynlik + dengeli dostluklar + dengeli duygular, dengeli düşünceler + dengeli beslenme + dengeli spor = Dengeli bir ruh hali ve dengeli bir yaşam

Bir sonraki yazımda dengeli ebeveynlik üzerine yazacağım.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Gizem UZBİLİR'in Yazıları
► Denge ve Çatışma İhtiyacı Psk.Elif TERZİKÖY
► Yaşlılık ve Cinsellik Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Gençlik, Yaşlılık, Zaman ve Denge Üzerine' başlığıyla benzeşen toplam 52 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:19
Top