2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Madde Bağımlılığı Nedir?
YAZI #2544 © Yazan Psk.Işıl ÖZÜAK | Yayın Mayıs 2015
MADDE BAĞIMLILIĞI NEDİR?
Madde kullanımı aslında insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Madde kullanımının fiziksel ve ruhsal zararlarının boyutları keşfedilmeden önce, fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde veya kısa süreli keyif verici etkisi nedeniyle günlük yaşamın pek çok alanında (dini törenler vb.) coca, esrar, kenevir gibi bitkiler kullanılmaktaydı.
Ancak yatıştıran, enerji veren veya halüsinatif etkileri olan bu maddelerin bedende ve kişinin ruhsallığında yarattığı zararların anlaşılması ile birlikte madde kullanımını önleme ve tedavi etme odaklı yaklaşımlar hız kazanmıştır. Buna rağmen halen, kültürel yapının bir parçası olması nedeniyle ilkel kabilelerde, şaman toplumlarında veya esrar bitkisinin yasal olarak tüketildiği ülkelerde madde kullanımının kabul edilebilir ve doğal bir davranış olduğu görülmektedir.
Günümüzde maddenin kötüye kullanımı ve madde bağımlılığı özellikle ergenler arasında gittikçe artan, aynı zamanda ciddi riskler barındıran bir sorun haline gelmiştir. Türkiye’de yapılan araştırmalar madde ile ilk tanışma ve deneme yaşının 10’a kadar düştüğünü göstermektedir (Türkiye Uyuşturucu Raporu, 2014, s.135).
Uyuşturucu Madde Nedir?
Sıklıkla “Uyuşturucu madde” terimini kullanıyor olsak da aslında bu maddeler, içeriklerine göre kişide yatıştırıcı, uyarıcı veya halüsinasyonlar görülmesine neden olan etkiler yaratır. Tüm bu maddelerin en önemli özelliği ise bağımlılık yapıcı olmalarıdır. Aşağıdaki tabloda bağımlılık yaratan maddeleri görebiliriz;
YATIŞTIRICILAR
Afyon
Eroin
Kodein (Afyondan elde edilir.)
Sentetik Barbituratlar (Valium vb.)
Sekobarbital (Çeşitli psikiyatrik ilaçların içeriklerinde bulunur.)
Morfin
Marihuanna-Esrar
UYARICILAR
Kokain
Amfetamin
HALÜSİNOJENLER
Metamfetamin
LSD
Sihirli mantar
PCP
Extacy

Tablodaki bağımlılık yapan maddelerin yanı sıra tiner, bali gibi uçucu maddeler de halüsinatif etkileri nedeniyle kullanılmaktadır. Bu maddelerin haricinde her geçen gün pek çok yeni uyuşturucu madde piyasaya sürülmektedir.
Yatıştırıcı etkisi olan bağımlılık yapıcı maddeler aşırı ve nedensiz coşku, hayal kurma, uyuşukluk hissi, dalgınlık, bazen de dikkat ve odaklanmada zorlanma gibi etkiler yaratır. Kişinin kendine olan güveni maddeyi ilk kullandığında yaklaşık 6 saat boyunca artsa da ardından şiddetli bir düşüş yaşanır ve uyuşukluk haline geri döner. Özellikle eroin bağımlılığında maddenin etkisi azalmaya başladığında kas ve baş ağrıları, uyku hali, gribe benzeyen bir tablo ortaya çıkmaya başlar. Yeniden madde alınmadığı takdirde belirtiler şiddetlenir; kramp, birbirini takip eden sıcak basma ve üşüme, tansiyon yükselmesi, kalp atışlarının hızlanması, kusma, ishal, uykusuzluk vb. Yatıştırıcı maddeler ciddi şekilde fiziksel bağımlılık yaratır. Sentetik yatıştırıcılar ise kimyasal yolla üretilmişlerdir. Psikiyatrik ilaçların çoğunda bulunması nedeniyle kaygıyı azaltması, uykuya geçmede yardımcı olması ve rahatlatması amacı ile yasa dışı olarak kullanılabilmektedir. Afyon haşhaştan üretilir. Haşhaşın kendisi uyuşturucu değildir ancak kozasından elde edilen maddelerin kimyasal yollarla ayrıştırılması sonucu morfin, kodein ve eroin üretilir. Marihuanna Kannabis sativa bitkisinden üretilir. Uzun süreli kullanımı ani duygu değişikliklerine, bellek bozukluklarına, düşünce dağınıklığına ve dikkat eksikliğine neden olur. Esrarın da benzer etkileri bulunmaktadır. Ancak psikolojik bağımlılık yaratma riski daha yüksektir. Genellikle başlangıç uyuşturucusu olarak kullanılır.
Uyarıcı etkisi olan maddeler uyanıklığın ve dikkatin artmasına, iştahın azalmasına (bu yüzden kilo vermede kullanılabilir) neden olur, çoşkulu, hareketli, dışa dönük bir tablo ortaya çıkar. Kişinin sanki asla bitmeyecek bir enerjisi ve kendisine dair güveni vardır. Yüksek dozda alındığında sinirlilik, huzursuzluk, kuşkuculuk görülür ki bu nedenle kişi oldukça saldırgan davranabilir. Hızlı bir şekilde fiziksel bağımlılık gelişir. Uyarıcılar sınıfına giren kokain genelde burundan çekilerek kullanılsa da bazen sıvılaştırılarak damar yolu ile de alınabilir. Kullanıcılar arasında “taş” olarak da bilinir. Ağrıyı azaltan ve coşku yaratan etkisi nedeniyle keşfedildiği ilk dönemde (1844) tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır. Cinsel istek artar, sahte bir iyilik hali gözlenir (aşırı coşku ve kendine güven, “asla yenilmem, zarar görmem” düşünceleri). Yüksek dozda alındığında titreme, kusma, uykusuzluk yapabilir. Uzun süreli kullanımda paranoya benzeri kuşkucu ve takıntılı düşünceler gelişmesine neden olabilir. Kokain damarları büzdüğü için aynı etkiyi yaratmak adına kişi gittikçe daha yüksek dozda madde alır. Bu durum kalp krizinden ölmeye kadar varan bir yüksek doz tablosunun ortaya çıkma riskini artırır. Kokainin tehlikeli bir türevi olan “crack” bu maddenin kimyasal yöntemlerle saflaştırılması sonucu elde edilir. Beyaz veya krem renkli olan bu madde kokainden daha etkili bir bağımlılık yapıcı maddedir.
Halüsinojenler maddenin etkisi altında iken kişinin çeşitli halüsinasyonlar görmesine neden olur. Bu halüsinasyonların içeriği kişinin o andaki beklentisine, duygu durumuna, motivasyonuna göre değişir. LSD renkli tabletler veya emici kağıtlar şeklinde satılır. Renkli ve cazip bir görünümü vardır. LSD etkisi altındayken yükselen kaygı ve panik çıldırtıcı bir korku yaratır. Metamfetamin çok ciddi düzeyde bağımlılık yapan ve zehirleyici özelliği olan bir maddedir. METH olarak bilinir. Şeffaf bir kayaya benzemesi nedeniyle “BUZ” olarak da isimlendirilebilir. Etkisi 2-24 saat arasında sürer. Sıklıkla “derinin altında yürüyen böcekler” gibi paranoyalar yaratır. Extacy estetik duyarlılığı artıran, duygu durumunu yükselten, farkındalığı artıran bir etkiye sahiptir. Ayrıca, depresyon, bulantı, kusma, terleme, titreme yaratır. Kullanıcılar arasında “Roj”, “Ferrari” gibi isimleri de vardır. Renkli ve dikkat çekici tabletler, sıvı veya toz halinde satılır. Sihirli mantarlar kurutularak ya da çiğ tüketilir. Ruh hali ve beklentilere göre değişen halüsinasyonlar yaratır. PCP genelde büyükbaş hayvanlar için kullanılan bir sakinleştiricidir. Ağır paranoyaya ve şiddet içerikli davranışlara sebep olur, koma ve ölüm görülebilir.
Özellikle yaklaşık 6 yıldır gittikçe artan bir biçimde kullanımı yaygınlaşan bir diğer bağımlılık yapıcı madde ise Bonzai’dir. Sigara şeklinde sarılarak, pet şişe ve kova ile nargileye benzer bir düzenek kurularak dumanın solunması biçiminde kullanılır. “Sentetik esrar” olarak bilinir. İçeriğindeki kimyasalların sürekli değişmesi nedeniyle henüz yeterli düzeyde araştırılamamıştır. Algının değişmesine, gevşemeye, aşırı endişeli, şüpheci bir ruh haline, halüsinasyonlara neden olmaktadır. Bu tablo kişinin gerçeği değerlendirme yetisine zarar verdiği için saldırgan davranışlara ve kazalara yol açma riski çok yüksektir. Ölüm riskinin yüksek olduğu, hızlı şekilde bağımlılık yapan bir maddedir.
Görüldüğü gibi bağımlılık yapıcı maddelerin pek çoğu tıbbi ilaçların içeriklerinde de bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle psikiyatrik ilaçların reçetesiz kullanılmaması atlanmaması gereken çok önemli bir noktadır.

Ne Zaman Bağımlılıktan Söz Etmeliyiz?
Bağımlılık bir anda ortaya çıkan bir sorun değildir. Deneme ve kötüye kullanım ile başlayan, zaman içerisinde ortaya çıkan bir tablodur. Her yaştan, her sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyden insanın yaşayabileceği, büyüme ve gelişme çağında olmaları nedeniyle özellikle ergenler için yüksek riskli bir problem alanı haline gelmiştir.
Ergenin madde kullanımı daha çok bir grup eylemidir. Ergenlik döneminde arkadaş grubu arasında diğerleri tarafından kabul görmek ergen için çok önemlidir. Uyuşturucu madde kullanımının normal ve doğal görüldüğü arkadaş gruplarında ergen kendisinin de kullanması yönünde baskı hissedebilir. “Bir kereden bir şey olmaz”, “Bak bu sana çok iyi gelecek, mutlu olacaksın”, “Zararlı bir şey olsa ben kullanır mıydım”, “Sen de amma korkak çıktın”, “Ana kuzusu”, “Herkes kullanıyor, hiçbir şey olmuyor”, “Otun ne zararı olacak” gibi söylemler, ergeni -kabul görmek ve kendini ispatlamak için- madde kullanmaya itebilecek risktedir. Madde kullanımı ile birlikte başlayan sorunlar ergenin işlevselliğini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye başlar. Bu bozulma, ergenin madde kullanmaya devam etmesine neden olur. Akademik performansın çok önemli olduğu okullarda, ergen başarı düzeyini yükseltmek ve rekabette yerini korumak amacıyla uyarıcı maddeler kullanmaya başlayabilir. Aşırı kaygılı, endişeli, sosyal ortamlarda çekingen olan bir genç rahatlamak adına; huzursuz, stres altında bir ergen gevşemek adına madde kullanmayı deneyebilir.
Huzurlu, güvenli ve mutlu bir aile ortamı, stresle sağlıklı yollarla başa çıkma becerisi, hobiler, sosyal aktiviteler, “hayır” deme becerisi vb. madde bağımlılığına dair riskleri azalta azaltacak olumlu faktörlerdir.
Ergenlerde madde bağımlılığının 4 evresi vardır: deneme, sosyal kullanım, zihnin madde ile devamlı uğraşısı ve bağımlılık. Ergenler uyuşturucu maddeyi olumsuz duygularıyla başa çıkmak ve/veya neşe, coşku, mutluluk duygularını devam ettirebilmek için kullanırlar. Genetik özellikler, anne-babanın çocukları ile nasıl bir ilişki kurduğu, ailenin genel yapısı, çeşitli ruhsal bozukluklar, travmalar, ergenin akran grubunun özellikleri madde kullanımında olumlu veya olumsuz rol oynayan unsurlardır.
Kişi kullandığı maddenin miktarını aynı etkiyi yakalamak için git gide artırıyorsa, madde bulamadığında veya azalttığında fiziksel ve psikolojik yoksunluk belirtileri yaşamaya başladıysa, azaltmaya ve bırakmaya yönelik her uğraşısı boşa çıkıyorsa, zamanının büyük kısmını madde bulmak, temin etmek ve kullanmak için harcıyorsa, bu çabası nedeniyle okul ya da iş hayatı, sosyal ilişkileri, kişisel etkinlikleri tamamen bozulduysa, yaşadığı tüm sorunlara rağmen madde kullanmaya devam ediyorsa, her seferinde planladığından daha fazla madde kullanıyorsa madde bağımlılığından söz etmemiz gerekir.
Bağımlılığa doğru giden yol tehlikeli bir süreçtir. İradenin gücü, kendini kontrol etme becerisi madde kullanımı başladığında artık geçersizdir. Deneme süreci ile birlikte kişi madde kullanmaya devam edebilmek için bahaneler de üretmeye başlar; “Benim iradem güçlü, ben bağımlı olmam”, “Kullanınca işte/okulda daha başarılı oluyorum”, “Bu ara çok stresliyim, sadece gevşemek için alıyorum”, “Bir iki kere kullanınca bağımlı olunmaz ki herkes kullanıyor işte”, “Zararım sadece kendime” vb.
Bağımlılık yapıcı maddenin kişinin hayatına hükmetmeye başlaması ile birlikte istismara maruz kalma ve suça karışma riski de artar. Maddeye ulaşabilmek için sürekli para harcayan kişi, maddi yönden zorlanmaya başladığında hırsızlık, gasp, madde satıcılığı, para karşılığında cinsel birliktelik yaşama gibi yollara başvurabilir. Sıklıkla yalan söyleyebilir. Özellikle yoksunluk anlarında onun için maddeden daha önemli ve değerli hiçbir şey yoktur.

Peki Bağımlılık Nasıl Tedavi Edilir?
Madde bağımlılığı aile veya arkadaş desteği ve önerileri ile üstesinden gelinebilecek bir sorun değildir. Fiziksel, ruhsal, adli, sosyal açıdan pek çok sorunu birlikte barındırması nedeniyle psikiyatrist ve psikolog desteği, bazen avukat desteği şarttır. Tedavi ve rehabilitasyon zorlu bir süreçtir. Düzenli takip, ilaç kullanımı ve psikolojik desteğin yanı sıra madde kullandığı dönemde kurulan tüm sosyal ilişkileri terk etmek, geçiş sürecini kolaylaştıracak yeni bir sosyal çevre, geçmişte madde kullanmış ancak bırakmış olan insanlarla birlikte grup çalışmalarına katılmak, hobi edinmek bağımlıya oldukça yardımcı olacak yöntemlerdir.
Bağımlılık tedavi edilebilse de bir kere madde kullanmış ve bırakmış bir kişinin yeniden bağımlı olma riski ömür boyu devam edecektir. Bu nedenle stresle başa çıkma becerilerinin iyi düzeyde olması, duygusal olarak desteklenmek her zaman önemli unsurlar olarak kişinin yaşamında yer alacaktır.
Bağımlı kişinin ailesinin ve sosyal çevresinin bu süreçte destekleyici, sevecen, sakin, sabırlı, kararlı ve yargılamaktan uzak bir tutum sergilemesi gerekir.
Son olarak; madde bağımlılığı tedavi edilebilse de bedende ve ruh sağlığında zararlı etkiler bırakacaktır. Aslında bağımlılık tedavisinde en önemli nokta hiçbir maddeye başlamamaktır.
Bağımlılık, kişisel olduğu kadar toplumsal etkilere de sahip bir sorundur. İnsanlık tarihi kadar eski olan bağımlılıkta, iyileşme ve bu iyilik halini sürdürme aşamasında ailenin ve sosyal çevrenin desteğinin çok önemli olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekir.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Işıl ÖZÜAK'ın Makaleleri
► Madde Bağımlılığı Nedir? Psk.Erkan KURT
► Madde Bağımlılığı Psk.Serap DUYGULU
► Madde Bağımlılığı Psk.Dnş.Nuray BAŞTAN AYDIN
► Madde Bağımlılığı ve Gençlik Psk.Melek SARIÇİÇEK
► Gençlerimiz ve Madde Bağımlılığı Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Alkol ve Madde Bağımlılığı Psk.Tamer Numan DUMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Madde Bağımlılığı Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:53
Top