Mevsim Geçişinde Mutsuz Hissetmek- Dracula Hormonu=Melatonin
KARANLIKTA SALGILANAN DRACULA HORMONU-MELATONİN
Doğanın kendini yenilediği bir dönemdeyiz. Ağaçların sarardığı ve yapraklarını döktüğü, canlıların yuva yaptığı, mevsimsel hayvan göçlerinin başladığı yani tabiat ananın değişimini gördüğümüz günlerdeyiz.
Mevsimsel değişimin ağırlığını beşeri olarak da hissediyoruz. Hormonel farklılıklar, saçlardaki dökülmeler, karbonhidrat ihtiyacımızın artması, uykuya doymak bilmeyişimiz, sabahları alarmı ertelemekten kendimizi alıkoyamadığımız günlere hoşgeldin diyoruz.
Gecelerin uzaması gündüzlerin kısalmasıyla beraber gün ışığına daha az maruz kalıyoruz. Bu günlerde daha depresif hissediyor olmamızın elbette ki bir çok nedeni olabilir. İş yaşamındaki stres, aile içi yaşadığımız çatışmalar vs gibi nedenlerden duygu durumumuzda çökkünlük hissediyor olabiliriz. Fakat, mevsimin biyolojik olarak bedenimizdeki ağırlığını karanlıkta salgılanan melatonin hormonu ile de açıklayabiliriz. Kış mevsiminde geceler uzayıp, gündüzler kısalmaktadır. Karanlığın arttığı, ışığın azaldığı bir dönemde melatonin hormonunun sentez ve salınımının arttığını görmekteyiz. Melatonin, uyku hissimizi arttıran, daha az uyarı algılamamıza neden olan, fiziki hareketlerimizi yavaşlatan ve uyku haline geçişimizi hızlandıran epifiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Melatonin, doğal bir nörotransmiter ve güçlü bir antioksidan olup insan biyoritmi üzerinde etkili olan bir hormondur. Uykuya dalmakta zorluk yaşayan, uykusunda uyanan kişilerde daha kaliteli bir uykuya sahip olmaları için tedavi amaçlı melatonin hormonun salgılanmasını arttıran ilaçlar verilmektedir. Uykuda rahatlamayı sağlayan bu doğal hormonun kış mevsimine geçişte daha fazla kendiliğinden salgılanıp; enerji kaybı, çabuk yorulma gibi psiko-biyolojik belirtilerini yaşatması beklenilen bir durumdur.
Mevsim geçişlerinde vücudumuzun aydınlık-karanlık dengesini kurmak için çabalamalıyız. Yapay ışık dahi olsa bulunduğumuz mekanda aydınlık ve ferah ortamlar yaratmalıyız. Spor salonlarından ziyade açık hava sporlarını tercih etmeliyiz, sağlıklı beslenmeye ve sosyal aktivitelerimizi arttırmak için çaba sarf etmeliyiz. Unutmamalıyız ki , yaz aylarına geçişte melatonin salgılanması remisyona girecek ve tekrardan bedenimiz ritmini kendiliğinden yakalayacak. Şu an yaşadığımız durumun geçici olduğunu vücudumuzun bu geçişe alışacağını unutmayın...
Uzman Klinik Psikolog Merve EKŞİ
Doğanın kendini yenilediği bir dönemdeyiz. Ağaçların sarardığı ve yapraklarını döktüğü, canlıların yuva yaptığı, mevsimsel hayvan göçlerinin başladığı yani tabiat ananın değişimini gördüğümüz günlerdeyiz.
Mevsimsel değişimin ağırlığını beşeri olarak da hissediyoruz. Hormonel farklılıklar, saçlardaki dökülmeler, karbonhidrat ihtiyacımızın artması, uykuya doymak bilmeyişimiz, sabahları alarmı ertelemekten kendimizi alıkoyamadığımız günlere hoşgeldin diyoruz.
Gecelerin uzaması gündüzlerin kısalmasıyla beraber gün ışığına daha az maruz kalıyoruz. Bu günlerde daha depresif hissediyor olmamızın elbette ki bir çok nedeni olabilir. İş yaşamındaki stres, aile içi yaşadığımız çatışmalar vs gibi nedenlerden duygu durumumuzda çökkünlük hissediyor olabiliriz. Fakat, mevsimin biyolojik olarak bedenimizdeki ağırlığını karanlıkta salgılanan melatonin hormonu ile de açıklayabiliriz. Kış mevsiminde geceler uzayıp, gündüzler kısalmaktadır. Karanlığın arttığı, ışığın azaldığı bir dönemde melatonin hormonunun sentez ve salınımının arttığını görmekteyiz. Melatonin, uyku hissimizi arttıran, daha az uyarı algılamamıza neden olan, fiziki hareketlerimizi yavaşlatan ve uyku haline geçişimizi hızlandıran epifiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Melatonin, doğal bir nörotransmiter ve güçlü bir antioksidan olup insan biyoritmi üzerinde etkili olan bir hormondur. Uykuya dalmakta zorluk yaşayan, uykusunda uyanan kişilerde daha kaliteli bir uykuya sahip olmaları için tedavi amaçlı melatonin hormonun salgılanmasını arttıran ilaçlar verilmektedir. Uykuda rahatlamayı sağlayan bu doğal hormonun kış mevsimine geçişte daha fazla kendiliğinden salgılanıp; enerji kaybı, çabuk yorulma gibi psiko-biyolojik belirtilerini yaşatması beklenilen bir durumdur.
Mevsim geçişlerinde vücudumuzun aydınlık-karanlık dengesini kurmak için çabalamalıyız. Yapay ışık dahi olsa bulunduğumuz mekanda aydınlık ve ferah ortamlar yaratmalıyız. Spor salonlarından ziyade açık hava sporlarını tercih etmeliyiz, sağlıklı beslenmeye ve sosyal aktivitelerimizi arttırmak için çaba sarf etmeliyiz. Unutmamalıyız ki , yaz aylarına geçişte melatonin salgılanması remisyona girecek ve tekrardan bedenimiz ritmini kendiliğinden yakalayacak. Şu an yaşadığımız durumun geçici olduğunu vücudumuzun bu geçişe alışacağını unutmayın...
Uzman Klinik Psikolog Merve EKŞİ
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
