Çocuk İstismarı
Şuan yürütmekte olduğum tez konum olan çocuk istismarı; ülkemizde zannedildiğinden çok daha önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada oranı %1 – % 10 arasında değişiklik gösteren çocuk istismarının ülkemizdeki oranı ise %10 – %53 arasındadır. Kendi içerisinde kategorilere ayrılan çocuk istismarındaki oranlarda ise çocukların %78’i duygusal istismara;%24’ü fiziksel istismar ; % 9 ‘u ise cinsel istismara maruz kaldıkları saptanmıştır.
Çocuk istismarı; yinelenebilirliği, çocuğa genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması nedeniyle tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor olan travma olarak nitelendirilmektedir. Çocuk istismarı sebeplerinin arasında aile içi şiddet ve mutsuz evlilik, sosyoekonomik durumun düşük olması, üvey anne baba, geleneksel aile yapısında fiziksel cezanın kabulü, anne-baba tutumları gibi nedenleri sıralanabilir. Bunların yanında anne ve babaların ilaç veya alkol bağımlılığı olması durumunda istismar riski artış göstermektedir. İstismarcı anne-babaların kişilik özelliklerine bakıldığında genellikle kendi kişisel memnuniyetini çocuğununkinden üstün tutan, çocuğu gereksinimlerini karşılayacak bir araç yerine koyan, çocukla ilgili gerçekçi olmayan beklentileri olan, katı, duygularını kontrol edemeyen kişilik yapısında oldukları saptanmıştır.
Peki istismarı nasıl anlayabiliriz ? Çocukluk çağında yaşanılan istismar sonucunda çocuk çoğu zaman kimseye söylenmediği için birilerince fark edilinceye kadar çocuk tarafından saklanır ya da özellikle tanıdık biri tarafından istismara maruz kalan çocuk olayı bir oyun olarak algılayabilir zamanla bunun bir suç, kendi işlediği bir günah olduğunu düşünür, suçlu hisseder ve utanç duyar. Eğer çocuğunuz;
Okuldan sık sık uzak kalıyorsa,
Yemek ve para için dilencilik yapıyor veya çalıyorsa,
İhtiyacı olan doktordan mahrum kalıyorsa,
Sürekli pis giyiniyor ve kötü kokuyorsa,
Vücudu aşırı derecede zayıf düşmüşse,
Kendi kendine zarar veriyorsa,
Alkol ve diğer uyuşturucuları kullanıyorsa,
Evinde ona bakan kimse bulunmadığını belirtiyorsa çocuğun istismara maruz kaldığını düşünebiliriz.
İstismara uğramış bir çocuğa yaklaşımda en önemli noktalardan birisi çocuğun daha fazla zarar görmesini önlemektir. Bu zararı önleyebilmek için; Çocukla bire bir konuşmak için özel bir mekan bulun. Bu mekan,konuşmanızın kesilmeyeceğinden emin olacağınız bir yer olsun.Çocuğu açıklıkla ve sakince dinleyin. Çocuk sizinle istismarı paylaşırken tepkileriniz hayati önem taşımaktadır. Bu esnada duygularınızı, mimiklerinizi ve beden dilinizi kontrol edin. Çocuğu yaşadığı olayları anlatması için cesaretlendirin: Yaşadığı olayları anlatması için ona destek olun fakat vermek istemediği ayrıntılar için asla zorlamayın, baskı yapmayın ve yönlendirmeyin.
Çevrenizdeki bir çocuğun istismara maruz kaldığından şüphe ettiğinizde gerekli yerlere başvurun ve bu istismara göz yummayın. Unutmayın bu olaylar hemen yanı başımızda olmakta ve göz yummak geleceğin ruh sağlığı bozuk bireylerinin hatta geleceğin çocuk istismarcılarının yetişmesine neden olmaktadır.
Eğer bir çocuğun zarar gördüğünden şüpheleniyorsanız, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ya da çocuk polisi/karakollar, cumhuriyet savcıları ve çocuk izlem merkezi olan hastane ve kurumlarla iletişime geçerek ihbar edin. Çocuğun ihtiyaç duyabileceği destekleri, bu konuda yetki ve sorumluluğu olan görevlilerin vermesine aracı olun.
Uzman Psikolog Nur ÖZTÜRK
Çocuk istismarı; yinelenebilirliği, çocuğa genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması nedeniyle tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor olan travma olarak nitelendirilmektedir. Çocuk istismarı sebeplerinin arasında aile içi şiddet ve mutsuz evlilik, sosyoekonomik durumun düşük olması, üvey anne baba, geleneksel aile yapısında fiziksel cezanın kabulü, anne-baba tutumları gibi nedenleri sıralanabilir. Bunların yanında anne ve babaların ilaç veya alkol bağımlılığı olması durumunda istismar riski artış göstermektedir. İstismarcı anne-babaların kişilik özelliklerine bakıldığında genellikle kendi kişisel memnuniyetini çocuğununkinden üstün tutan, çocuğu gereksinimlerini karşılayacak bir araç yerine koyan, çocukla ilgili gerçekçi olmayan beklentileri olan, katı, duygularını kontrol edemeyen kişilik yapısında oldukları saptanmıştır.
Peki istismarı nasıl anlayabiliriz ? Çocukluk çağında yaşanılan istismar sonucunda çocuk çoğu zaman kimseye söylenmediği için birilerince fark edilinceye kadar çocuk tarafından saklanır ya da özellikle tanıdık biri tarafından istismara maruz kalan çocuk olayı bir oyun olarak algılayabilir zamanla bunun bir suç, kendi işlediği bir günah olduğunu düşünür, suçlu hisseder ve utanç duyar. Eğer çocuğunuz;
Okuldan sık sık uzak kalıyorsa,
Yemek ve para için dilencilik yapıyor veya çalıyorsa,
İhtiyacı olan doktordan mahrum kalıyorsa,
Sürekli pis giyiniyor ve kötü kokuyorsa,
Vücudu aşırı derecede zayıf düşmüşse,
Kendi kendine zarar veriyorsa,
Alkol ve diğer uyuşturucuları kullanıyorsa,
Evinde ona bakan kimse bulunmadığını belirtiyorsa çocuğun istismara maruz kaldığını düşünebiliriz.
İstismara uğramış bir çocuğa yaklaşımda en önemli noktalardan birisi çocuğun daha fazla zarar görmesini önlemektir. Bu zararı önleyebilmek için; Çocukla bire bir konuşmak için özel bir mekan bulun. Bu mekan,konuşmanızın kesilmeyeceğinden emin olacağınız bir yer olsun.Çocuğu açıklıkla ve sakince dinleyin. Çocuk sizinle istismarı paylaşırken tepkileriniz hayati önem taşımaktadır. Bu esnada duygularınızı, mimiklerinizi ve beden dilinizi kontrol edin. Çocuğu yaşadığı olayları anlatması için cesaretlendirin: Yaşadığı olayları anlatması için ona destek olun fakat vermek istemediği ayrıntılar için asla zorlamayın, baskı yapmayın ve yönlendirmeyin.
Çevrenizdeki bir çocuğun istismara maruz kaldığından şüphe ettiğinizde gerekli yerlere başvurun ve bu istismara göz yummayın. Unutmayın bu olaylar hemen yanı başımızda olmakta ve göz yummak geleceğin ruh sağlığı bozuk bireylerinin hatta geleceğin çocuk istismarcılarının yetişmesine neden olmaktadır.
Eğer bir çocuğun zarar gördüğünden şüpheleniyorsanız, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ya da çocuk polisi/karakollar, cumhuriyet savcıları ve çocuk izlem merkezi olan hastane ve kurumlarla iletişime geçerek ihbar edin. Çocuğun ihtiyaç duyabileceği destekleri, bu konuda yetki ve sorumluluğu olan görevlilerin vermesine aracı olun.
Uzman Psikolog Nur ÖZTÜRK






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.