Birçok dislektik çocuk, zihninde canlandırabildiği halde okudukları ile ilgili yazı yazmakta zorlanır. Eğer her bölümün ana fikriyle ilgili görsel materyaller oluşturulursa, öyküyü yeniden anlatırken bu resimler ipucu olarak kullanabilirler. Bu olayların sıralanışını göstermek içinde mükemmel bir yol olabilir.

Bir bölümü okuduktan sonra öğrenciden gözlerini kapatmasını ve bölümün neyle ilgili olduğunu gözünde canlandırmasını isteyin. Gördüğü şeylerin ne olduğunu sorarak ve bunları tartışarak ilgisinin dağılmasını engelleyin. Sonra öğrenciden zihninde canlandırdığı şeyin resmini yapmasını isteyin. Bunu bir kartın üzerine yapıştırarak sağ üst köşeye bölümün numarasını yazın. Öğrencinin resim yeteneğinin çok iyi olması gerekmiyor, hatta yalnızca çizgilerle de anlatılabilir. Eğer zaman yeterse resimleri renklendirin. Uzun bir bölümse öğrenci resmin başı ortası ve sonu ile ilgili üç ayrı resim çizebilir. Bu sayede bölümdeki olayların sıralanışını hatırlaması kolaylaşır. Okuduğu metni veya kitabı bitirdiğinde öğrencinin elinde okuduğu şeye ilişkin kronolojik bir görsel kayıt olur ve anlatması istendiğinde bu görseller hatırlatma amaçlı kullanılabilir.

Ana karakterlerin zihinde canlandırılması ve çizilmesi de iyi bir fikir olabilir. Öğrenci yazarın anlattığını temel özellikleri göstermeye çalışabilir. Örneğin; uzun ve sivri bir burun, kısa yada uzun bir saç gibi. Bu özellikler abartılı bir şekilde gösterilebilir.

Bu alıştırma da yazma veya hiçbir şekilde not alma uygulaması yoktur. Öğrenci bu adımda çizdiklerini gerekirse sonra yazı ile anlatabilir.