2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aynala(N)Ma İhtiyacı
YAZI #3358 © Yazan Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN | Yayın Mart 2017
AYNALA(N)MA İHTİYACI


Ayna anne; çocuk bakıyor; annenin gözlerindeki yansıma parlak ve netse yaptığının iyi olduğuna kanaat getirir, eyleme devam eder ve bunu tekrarlarla içselleştirir.
Lakin parlama kaybolup, silikleştiğinde çocuk annenin ilgisini çekmek için hareketlenmeye başlar. Bu hareketler annenin ilgisini çeker göz kontağı tekrar kurulur ve çocuk annenin gözlerinde varlığını yakalar…
Eğer yansıma onaylayan şekilde değilse çocuk onay almak için hareketi değiştirir. Hangi eylemler onay görüyor ise içselleştirilir, diğerleri sistemden atılır.
Sistem rahatlar ancak ikili sistem rahatlarken, çocuğun kendi içsel sistemi sahte bir kendilik oluşturur. Zaman zaman çocuğun mizacından kaynaklanan bir şeylerin ters gittiği imgesi bir daralma ile açığa çıkarsa kişi bunu alan değiştirerek bertaraf eder.
Örneğin abla ile yoğun bir rekabet duygusu halinde anne de sürekli ablanın üstünlüğünü vurguluyor ise çocuğun gözünde abla anne ile bir hale gelir. Onun belli alanlardaki üstünlüğü açıkça kabul edilirken, çocuk başka alanlara kayar ve oralardaki varlığını aktifleştirerek başarı elde ederse mutlu olur ancak bu tam olarak da arzu ettiği formda bir mutluluk değildir. Eğer anne bu dönemde çocuğu başarılı olduğu alanlar doğrultusunda destekler ise o vakit sistem biraz toparlayabilir ve üzerine kolay olmasa da içinde bulunduğu gelişim dönemine göre (çok geç kalınmaz ise) yeni bir kendilik kurulabilir ya da daha doğrusu patolojik oluşum iyileştirilebilir.
Anne bunu da aynalamaz ve çocuğa takdir duygularını yansıtmaz ise, çocuk varlığı ile ilgili annenin istediklerini yaparak aynalamaktan başka çare bulamaz ve sahte bir kendilikte var olmaya devam eder.
Çocuk acı çekmemek için boyun eğer ve sistem ketlenerek donar. Donduğu noktada kalır ve ilerleyen yıllarda bu çocuk bir yetişkin olduğun da her zaman ikinci adam olarak kalır.
Kendini birinci adam zannetmeye de devam eder. Çünkü; savunma mekanizmaları patolojik olarak devreye girmiştir. Annenin gözündeki yansımalar çocuğun öğrendiği ve onaylanan davranış kalıpları ile eş güdümlü olarak hep parlak ve nettir. Çocuk annenin peyki haline dönüşmüştür bir kere… İlerleyen yıllar da mutlaka yansımalarını arayacak diğerlerinin gözündeki değerlilik duygusunu sahte veya gerçek oluşturma çabası içerisinde olacaktır. Bu mecburiyet kişinin gerçek kendiliğini gerçekleştirmesini engeller ve onu kısır bir döngüye sokar. Buradaki şartlı sevgi en kötü travmalardan biridir ki çocuk artık bu travmayı almıştır ve içsel dengeyi (homeostasisi) sağlamak için yetişkinlikte de kendini aynalayacak nesneleri çevresinde tutar. Diğerlerinin gözündeki yansıma iyi ise iyi kendilikte, değilse kötü kendiliğe düşer. İçinde birleşmiş bir iyi kötü sentezi yoktur. İyi ve kötü olan birbirinden ayrılmış ve hapsedilmiştir. Bir uçtan bir uca geçiş yapabilir. Görünen gerçekliğini çok düzgün yaşamaya çalışır ve diğer kötü kendiliği diğerlerinden saklama eğilimindedir. Biz buna bölme mekanizması diyoruz.
Yetişkin birey kendini bölerek yaşıyor yani…
Ancak kaçınılmaz olarak bu iki bölme gerçek yaşamda birbirinden ayrı kalamaz ve işler karışır; kişi kötü kendiliğin iyi kendiliğe karışması ile (dağılma) fragmantasyon anksiyetesi yaşar. Sistemi artık kontrol edemiyordur, eski sistem islemeyince yerine kurabileceği yeni sistemin inşası için ise zaman çok geçtir. Çünkü; çocuk annenin gözündeki aynada asılı kalmıştır.
Bir anlamda sempatik ve parasempatik sistemi aktifleyen anne çocukta içselleşmiştir ama artık ortada bir anne yoktur. Kişi ne yapacağını bilemez ve başka bağımlılıklara geçiş yapar. Ayrılık ve dağılma anxietyleri ard arda yaşanır ve aslında anneden ayrışamamış, gerçek kendiliğini oluşturamamış sözde yetişkin ne dış dünyadaki başarılarının ne de iç dünyadaki başarısızlıklarının (ya da tersi) tadını çıkarabilir. Çünkü; kişi kendi kendini salt olarak anlamlandıramaz.
Ancak diğerinin varlığında var olur. Bu bir nesne ( ayakkabı, çanta…) ya da bir diğeri ( sevgili, arkadaş, sokakta ki adam…)
Gerçek dünyada olup bitenleri doğru anlamlandırma ile füzyonda (kendi çarpık gerçekliğinin dış gerçeklikle aynı olduğunu düşünme) oluşu nedeni ile doğru bağlantı ve empati kurma yeteneklerinin yokluğu kendi dünyasında eritilir.
Lakin bu sahte kendilik onu; uyumsuz, yaşam kalitesi bozulmuş, kendi dengesini korumak ve dağılmamak için büyük emek harcayan, zamanının çoğunu farkında olmadan buna veren bir çocuk yetişkin haline getirir ki kişi bir şeylerin yanlış gittiği konusunda bir farkındalık oluşturuncaya kadar aynı döngüde kalır.
Döngü terapi sürecinde kırılabilir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esra ERDOĞAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN'ın Makaleleri
► Aynala Beni! Psk.Hazan ŞAHNAOĞLU
► Aidiyet İhtiyacı Psk.Dnş.Esmanur BOLAT
► Evlilikte Bilinç İhtiyacı Psk.Namık ACAR
► Denge ve Çatışma İhtiyacı Psk.Elif TERZİKÖY
► Sosyal Onay İhtiyacı Psk.Dnş.Esra DEĞİRMENCİ
► Bebeğin Temel İhtiyacı Güven Psk.Dnş.Seval Ulviye AKYOL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Aynala(N)Ma İhtiyacı' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Birey Toplum İlişkisi Temmuz 2019
► Paylaşılmış Psikoz Eylül 2018
► Travma ve Dissosiasyon Kasım 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:26
Top