Boşanan Eşler
Boşanan Eşler
Şenel Karaman
Psikolog
Boşanmadan söz edildiğinde genellikle çocuklar üzerindeki etkileri akla gelir. Oysa boşanma, eşler, aileleri ve arkadaşları da etkiler. Boşanma, üzerinde düşünülmüş, karşılıklı verilmiş kararsa eşlere olan etkisi az olacaktır. Ancak genelde gördüğümüz eşler çatışıyor, bir sürü olay yaşanıyor ve boşanma tek çözüm olarak geriye kalıyor. Çoğu zamanda boşandıktan sonra da öfke ve düşmanlık sona ermiyor aksine daha da artabiliyor.
Boşanma, karşılıklı anlaşmadan çok bir tarafın direnmesine rağmen gerçekleşmiş ise etkisi daha yıkıcı ve uzun süre devam ediyor. Boşandığı eşini ve çocukları çatışmanın içinde tutmaya çalıştığı için herkes olumsuz etkilenmeye devam ediyor. Kendisi yeni bir hayat kurmak için önüne bakmadığı için hem kendi ebeveynliği hem de diğer ebeveyn-çocuk ilişkisini bozuyor.
Boşanma, eşlerde, ailelerinde ve çocuklarda, içinde bir çok kaybın olduğu travmatik bir süreçtir. Sonrasında bir yas ve toparlanma süreci yaşanır. Bazılarında bu süreç tamamlanır ve yeni bir yaşantı kurarlar bazılarında ise yeniden evlenmiş olsalar bile etkileri bitmez. Boşanma öncesi yaşanan sorunlara kaynaklık eden kişilerin travmatik hikayeleri evliliğe uyumunu ne kadar zorlaştırmışsa boşanma sonrası uyumu da o kadar zorlaştırır. Bu nedenle boşanan eşlerden her birinin evlilik öncesi ve sonrası yaşadıkları çözülmemiş travmatik hikayeleri önemli bir etkendir.
Boşanma sonrası kadınlar:
Çocukların bakımını çoğunlukla kadınlar üstlenir.
Kadınların önemli bir bölümü daha çok yoksullaşır.
Kendi ve çocuğunun geçimi için maddi desteğe ihtiyaç duyarlar.
Erkeklere oranla daha az stres yaşar ve daha kolay uyum sağlarlar.
Başlangıçta öyle görünmese bile sosyal desteği erkeğe oranla daha fazla alma eğilimleri vardır.
Bir çoğu, boşandıktan sonra özgüvenlerinin arttığını söylerler.
İş ve çocuklarının okul ortamında kadınlar özellikle erkekler tarafından daha fazla etiketlenmeye maruz kalırlar. Sosyal baskı (olsada, olmasada) hissederler.
Kendi ailelerinin yanına döndükleri için yenilmiş, kısıtlanmış hissederler.
Boşanma sonrası erkekler:
Duygusal problem yaşarlar.
Sosyal olarak içe kapanma eğilimleri artabilir, kadınlar gibi dışlanmış ya da dışlanacaklarını hissedebilirler.
Ebeveynlik rolleri sekteye uğradığı için çocuklarını özler ya da vicdan yaparlar. Boşandığı eşi duygusal olarak boşanmamış ise çocuğu ile ilişkileri bozulur daha çok çaba sarfetmek zorunda kalırlar.
Kadınlara oranla daha çabuk evlenirler.
Erkekler kadınlara oranla daha fazla boşanmaya direnirler, evliliklerini kurtarmak için çok çaba harcarlar.
Boşanma sonrası erkeklerde, evli erkeklere oranla daha fazla erken ölüm, kalp sorunları ve strese dayalı diğer rahatsızlıklar görülmektedir. Bazı toplumlarda intihar riski kadınlara oranla daha yüksektir.
Boşanma sonrası kadınlar ve erkekler:
Çekişmeli bir süreçten geçmiş iseler tükenmiş hissederler ve neyi nasıl yapacakları konusunda bir süre belirsizlik, çaresizlik yaşarlar.
Sosyal desteği zayıf olanlar daha zor uyum sağlarlar. Yalnızlık, sadece depresyona değil bir çok hastalığa karşı kişiyi aha az dirençli yapıyor. Sosyal ilişkileri zayıf olanlar boşandıktan sonra yeni duruma uyumları zorlaşıyor. Sırf bu nedenle evliliğini sürdüren insanlar var.
Alkol, uyuşturucu, kumar, bilgisayar vb bağımlılıkları varsa daha da artar.
Uyumda zorlanan, boşanmanın (kaybın) yasını tamamlamakta zorlananlar yeni kimlik arayışında zorlanırlar, sağlıksız cinsel birliktelikler, uygun olmayan arkadaşlıklar edinebilirler.
Kendini yetersiz, çirkin, beğenilmeyen, tercih edilen hissettikçe depresyonları sürer, öfke ve düşmanlık duyguları artar.
Boşanma öncesi depresyon hikayesi olanların, boşanma sonrasında yeni bir depresyon atağı geliştirme olasılıkları yüksektir.
Boşanma süreci ve sonrası stres yaratır. Stres bağışıklık istemini zayıflattığı için psikosomatik rahatsızlıkların artması olağandır. Boşanma sonra bilinen stres yaratan durumlar (yeni eve taşınma, daha az parayla geçinme, çocuğun ruh sağlığını koruma) yanında bilinmeyen stres yaratan (nelerle karşılaşılacak? Çocuğun başarısı nasıl olacak? gibi) durumlar vardır. Kronik stresle başedilemediğinde kadınlarda göğüs kanseri riskinin arttığı, egzema, kas gerginlikleri gibi şikayetlerin görüldüğü bilinmektedir.
Psikolojik yada fiziksel şiddet, aldatılma, yaşam standartlarında ani düşüşler Travma Sonrası Stres Bozukluğuna (TSSB) yol açabilir. Psikolojik destek alınmadığında TSSB bedensel ve psikolojik rahatsızlıkların gelişmesini hızlandırır.
Boşanma sonrası kendini koruma stratejileri:
Yas tepkileriniz normal: Boşanma bir kayıp olduğu için yas tepkileri verirsiniz, üzülmeniz, öfke ve düşmanlık hissetmeniz son derece normal. Bir süre bu duygular, ağlama, bazen sinirlenme, insanlardan uzaklaşma görülebilir. İsteyerek yada istemeyerek eşinizden, evinizden belki çocuklarınızdan ayrıldınız. Bir süre bunun yası olacak. Sizin sağlığınız için bu gerekli.
Kendinize güçlü bir cevre yaratın: Aileniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız, iş arkadaşlarınız gibi sosyal ağınızdan kopmayın. İnsanlara yakın olun, birlikte zaman geçirin. İnsanlar sizi dışlayacak, eleştirecek diye çekinmeyin. Sizden uzak duran birileri varsa alınganlık yapmayın, herkesin kendine göre bir açıklaması vardır. Diğer insanlar bizi sağlıklı kararlar almamızda iyi bir ayna görevi görürler. Çevrenizdeki insanlardan az yada yeterince destek alamadığınızı hissediyorsanız mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına gidin.
Ben nerede yanlış yaptım? Tanışma, evlenme süreci, yaşananları yeniden gözden geçirin. Kendinizle ilgili ne öğrendiniz? Nasıl bir kişisiniz, olayların bu noktaya gelmesinde sizin hangi yönleriniz etkili oldu. Bu sorgulamayı kendinizi suçlamak için değil, hem iç görü kazanmak hem de deneyim haline dönüştürmek için yapın. Bu sorgulama belki sizi bir yardım almaya itecek belki de farkındalığınız yeni bir yön geliştirmenizi sağlayacak. Kendinizi anlamak için kendinize zaman tanıyın.
Merhametinizin, şefkatinizin devrede olmasına izin verin: Her insan hata yapabilir, yanlış karar verebilir,uygun olmayan adımlar atmış olabilir. Hatanızla sevabınızla kendinizi sahiplenin. Kendinizi kendi içinizde şefkatle sarın. Kendinize bakımı ihmal etmeyin. Güzel giyinin, banyoda kendinizi şımartın, güzel yemekler yapın. Ruhunuzda kendinizi sevmeye izin verin. Affetmeye değil anlamaya, farketmeye, özen göstermeye ihtiyacınız var.
İşinize, evinize, çocuklarınıza özen gösterin: Sorumluluklarınızı boşvermeyin. Evinizi temiz düzenli tutmak için zaman yaratın, işinize önem verin, spor yapın, hobinizle ilgilenin yoksa bir hobi edinin.
Stresle başetmeyi öğrenin: Boşanma sonrası bilinen yada öngörülmeyen yeni sorunlar için problem çözme becerilerinizi geliştirin. Çözüm odaklı olun. Stresle başetmede kullanılan etkisiz yöntemlerden (alkol, sıgara, geç uyuma vb.) uzak durun. Başetmeyi kolaylaştıran (doğa yürüyüşü, arkadaş toplantıları, spor yapma gibi) yöntemleri geliştirin.
Özeleştiriniz yaptıktan sonra yeni bir ilişki arayışına girin: Yasınızı tamamladıktan, ilişkiyi tıkayan yönlerinizi farkettikten sonra yeni bir ilişki arayışına girin. Hayat devam ediyor. Önceki ilişkinin travmatik deneyimlerinden arınmadan acele kararla yeniden evlenmeyin. Eski eşinizin karşıtını yada benzerini aramayın. Kendiniz için en uygun kişiyi tanımlayın ve onu arayın. Cevrenizdekilerin sizi birileriyle tanıştırmasına izin verin.
Şenel Karaman
Psikolog
Boşanmadan söz edildiğinde genellikle çocuklar üzerindeki etkileri akla gelir. Oysa boşanma, eşler, aileleri ve arkadaşları da etkiler. Boşanma, üzerinde düşünülmüş, karşılıklı verilmiş kararsa eşlere olan etkisi az olacaktır. Ancak genelde gördüğümüz eşler çatışıyor, bir sürü olay yaşanıyor ve boşanma tek çözüm olarak geriye kalıyor. Çoğu zamanda boşandıktan sonra da öfke ve düşmanlık sona ermiyor aksine daha da artabiliyor.
Boşanma, karşılıklı anlaşmadan çok bir tarafın direnmesine rağmen gerçekleşmiş ise etkisi daha yıkıcı ve uzun süre devam ediyor. Boşandığı eşini ve çocukları çatışmanın içinde tutmaya çalıştığı için herkes olumsuz etkilenmeye devam ediyor. Kendisi yeni bir hayat kurmak için önüne bakmadığı için hem kendi ebeveynliği hem de diğer ebeveyn-çocuk ilişkisini bozuyor.
Boşanma, eşlerde, ailelerinde ve çocuklarda, içinde bir çok kaybın olduğu travmatik bir süreçtir. Sonrasında bir yas ve toparlanma süreci yaşanır. Bazılarında bu süreç tamamlanır ve yeni bir yaşantı kurarlar bazılarında ise yeniden evlenmiş olsalar bile etkileri bitmez. Boşanma öncesi yaşanan sorunlara kaynaklık eden kişilerin travmatik hikayeleri evliliğe uyumunu ne kadar zorlaştırmışsa boşanma sonrası uyumu da o kadar zorlaştırır. Bu nedenle boşanan eşlerden her birinin evlilik öncesi ve sonrası yaşadıkları çözülmemiş travmatik hikayeleri önemli bir etkendir.
Boşanma sonrası kadınlar:
Çocukların bakımını çoğunlukla kadınlar üstlenir.
Kadınların önemli bir bölümü daha çok yoksullaşır.
Kendi ve çocuğunun geçimi için maddi desteğe ihtiyaç duyarlar.
Erkeklere oranla daha az stres yaşar ve daha kolay uyum sağlarlar.
Başlangıçta öyle görünmese bile sosyal desteği erkeğe oranla daha fazla alma eğilimleri vardır.
Bir çoğu, boşandıktan sonra özgüvenlerinin arttığını söylerler.
İş ve çocuklarının okul ortamında kadınlar özellikle erkekler tarafından daha fazla etiketlenmeye maruz kalırlar. Sosyal baskı (olsada, olmasada) hissederler.
Kendi ailelerinin yanına döndükleri için yenilmiş, kısıtlanmış hissederler.
Boşanma sonrası erkekler:
Duygusal problem yaşarlar.
Sosyal olarak içe kapanma eğilimleri artabilir, kadınlar gibi dışlanmış ya da dışlanacaklarını hissedebilirler.
Ebeveynlik rolleri sekteye uğradığı için çocuklarını özler ya da vicdan yaparlar. Boşandığı eşi duygusal olarak boşanmamış ise çocuğu ile ilişkileri bozulur daha çok çaba sarfetmek zorunda kalırlar.
Kadınlara oranla daha çabuk evlenirler.
Erkekler kadınlara oranla daha fazla boşanmaya direnirler, evliliklerini kurtarmak için çok çaba harcarlar.
Boşanma sonrası erkeklerde, evli erkeklere oranla daha fazla erken ölüm, kalp sorunları ve strese dayalı diğer rahatsızlıklar görülmektedir. Bazı toplumlarda intihar riski kadınlara oranla daha yüksektir.
Boşanma sonrası kadınlar ve erkekler:
Çekişmeli bir süreçten geçmiş iseler tükenmiş hissederler ve neyi nasıl yapacakları konusunda bir süre belirsizlik, çaresizlik yaşarlar.
Sosyal desteği zayıf olanlar daha zor uyum sağlarlar. Yalnızlık, sadece depresyona değil bir çok hastalığa karşı kişiyi aha az dirençli yapıyor. Sosyal ilişkileri zayıf olanlar boşandıktan sonra yeni duruma uyumları zorlaşıyor. Sırf bu nedenle evliliğini sürdüren insanlar var.
Alkol, uyuşturucu, kumar, bilgisayar vb bağımlılıkları varsa daha da artar.
Uyumda zorlanan, boşanmanın (kaybın) yasını tamamlamakta zorlananlar yeni kimlik arayışında zorlanırlar, sağlıksız cinsel birliktelikler, uygun olmayan arkadaşlıklar edinebilirler.
Kendini yetersiz, çirkin, beğenilmeyen, tercih edilen hissettikçe depresyonları sürer, öfke ve düşmanlık duyguları artar.
Boşanma öncesi depresyon hikayesi olanların, boşanma sonrasında yeni bir depresyon atağı geliştirme olasılıkları yüksektir.
Boşanma süreci ve sonrası stres yaratır. Stres bağışıklık istemini zayıflattığı için psikosomatik rahatsızlıkların artması olağandır. Boşanma sonra bilinen stres yaratan durumlar (yeni eve taşınma, daha az parayla geçinme, çocuğun ruh sağlığını koruma) yanında bilinmeyen stres yaratan (nelerle karşılaşılacak? Çocuğun başarısı nasıl olacak? gibi) durumlar vardır. Kronik stresle başedilemediğinde kadınlarda göğüs kanseri riskinin arttığı, egzema, kas gerginlikleri gibi şikayetlerin görüldüğü bilinmektedir.
Psikolojik yada fiziksel şiddet, aldatılma, yaşam standartlarında ani düşüşler Travma Sonrası Stres Bozukluğuna (TSSB) yol açabilir. Psikolojik destek alınmadığında TSSB bedensel ve psikolojik rahatsızlıkların gelişmesini hızlandırır.
Boşanma sonrası kendini koruma stratejileri:
Yas tepkileriniz normal: Boşanma bir kayıp olduğu için yas tepkileri verirsiniz, üzülmeniz, öfke ve düşmanlık hissetmeniz son derece normal. Bir süre bu duygular, ağlama, bazen sinirlenme, insanlardan uzaklaşma görülebilir. İsteyerek yada istemeyerek eşinizden, evinizden belki çocuklarınızdan ayrıldınız. Bir süre bunun yası olacak. Sizin sağlığınız için bu gerekli.
Kendinize güçlü bir cevre yaratın: Aileniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız, iş arkadaşlarınız gibi sosyal ağınızdan kopmayın. İnsanlara yakın olun, birlikte zaman geçirin. İnsanlar sizi dışlayacak, eleştirecek diye çekinmeyin. Sizden uzak duran birileri varsa alınganlık yapmayın, herkesin kendine göre bir açıklaması vardır. Diğer insanlar bizi sağlıklı kararlar almamızda iyi bir ayna görevi görürler. Çevrenizdeki insanlardan az yada yeterince destek alamadığınızı hissediyorsanız mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına gidin.
Ben nerede yanlış yaptım? Tanışma, evlenme süreci, yaşananları yeniden gözden geçirin. Kendinizle ilgili ne öğrendiniz? Nasıl bir kişisiniz, olayların bu noktaya gelmesinde sizin hangi yönleriniz etkili oldu. Bu sorgulamayı kendinizi suçlamak için değil, hem iç görü kazanmak hem de deneyim haline dönüştürmek için yapın. Bu sorgulama belki sizi bir yardım almaya itecek belki de farkındalığınız yeni bir yön geliştirmenizi sağlayacak. Kendinizi anlamak için kendinize zaman tanıyın.
Merhametinizin, şefkatinizin devrede olmasına izin verin: Her insan hata yapabilir, yanlış karar verebilir,uygun olmayan adımlar atmış olabilir. Hatanızla sevabınızla kendinizi sahiplenin. Kendinizi kendi içinizde şefkatle sarın. Kendinize bakımı ihmal etmeyin. Güzel giyinin, banyoda kendinizi şımartın, güzel yemekler yapın. Ruhunuzda kendinizi sevmeye izin verin. Affetmeye değil anlamaya, farketmeye, özen göstermeye ihtiyacınız var.
İşinize, evinize, çocuklarınıza özen gösterin: Sorumluluklarınızı boşvermeyin. Evinizi temiz düzenli tutmak için zaman yaratın, işinize önem verin, spor yapın, hobinizle ilgilenin yoksa bir hobi edinin.
Stresle başetmeyi öğrenin: Boşanma sonrası bilinen yada öngörülmeyen yeni sorunlar için problem çözme becerilerinizi geliştirin. Çözüm odaklı olun. Stresle başetmede kullanılan etkisiz yöntemlerden (alkol, sıgara, geç uyuma vb.) uzak durun. Başetmeyi kolaylaştıran (doğa yürüyüşü, arkadaş toplantıları, spor yapma gibi) yöntemleri geliştirin.
Özeleştiriniz yaptıktan sonra yeni bir ilişki arayışına girin: Yasınızı tamamladıktan, ilişkiyi tıkayan yönlerinizi farkettikten sonra yeni bir ilişki arayışına girin. Hayat devam ediyor. Önceki ilişkinin travmatik deneyimlerinden arınmadan acele kararla yeniden evlenmeyin. Eski eşinizin karşıtını yada benzerini aramayın. Kendiniz için en uygun kişiyi tanımlayın ve onu arayın. Cevrenizdekilerin sizi birileriyle tanıştırmasına izin verin.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.