Çocuğunuz büyüyor ve bu sene ilkokula başlayacak, okuma yazmayı öğrenecek. Peki, çocuğunuzun konuşma becerisinin okuma yazmayı öğrenme sürecinde çok önemli bir etkisi olduğunu biliyor musunuz? Örneğin çocuk /r/ sesini /y/ olarak üretebiliyorsa şöyle konuşuyor olmalı ‘anne payka gidip, kaydıraktan kaymak istiyoyum.’ bu konuşma kulağa çok sevimli geliyor olabilir, ancak okulda öğretmeni ‘ARI’ sözcüğünü yazmasını istediğinde çocuğun yazdığı sözcük muhtemelen ‘AYI’ olacaktır. Seslerin işaret karşılığı olan harfleri öğrenmeden önce seslerin doğru üretiminin öğrenilmesi bu sürecin temelini oluşturur.
Konuşmasındaki sorunun farkında olan çocukta konuşmaktan vazgeçme, içe kapanma, kendini ifade etmekten kaçınma gibi görülebilecek olumsuz yaşantıların gerçekleşmesi ihtimalini de düşünmek gerekir. Çocuğun konuşma becerisi ve özgüveni sosyal yaşantısını doğrudan etkiler.

Sesletim; dile ait konuşma seslerini doğru telaffuz etme becerisidir.
Doğal konuşma gelişimi içinde çocukların sesletim hataları yapmaları normaldir. 2 yaşında bir çocuk cümle kurabilir ve bu cümle anlaşılır olmayabilir bu doğaldır. Çocuk 4 yaşına geldiğinde konuşmasında %10 oranında hatalar yine doğaldır. Ancak 6 yaşına gelen çocukta anlaşılır, tüm seslerin doğru üretildiği bir konuşma beklenir. Bazen özel nedenlerden dolayı ( dudak damak yarığı, anatomik anomaliler, işitme engeli, serebral palsi, down sendromu gibi..) bazen de hiçbir nedene bağlı olmaksızın sesletim bozukluğu görülebilir.
Çocuğumda Sesletim Bozukluğu Var Ne Yapmalıyım?
İlk yapmanız gereken çocuğa doğru örnek olmaktır. Çocuğun yaptığı konuşma hataları ne kadar eğlenceli olsa da gülmek, taklit etmek veya hatasını vurgulamak, düzelttirmek olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Konuşma Terapisti ne yapar?
Terapist, çocuğun dil ve konuşma becerilerini değerlendirir ve çalışma planı oluşturur. Konuşma sesinin çıkarılış biçimi, yeri, hızı ve zamanlaması öğretilerek bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Eve de ödevler vererek aileyle birlikte çalışır ve çocuk bu sesi konuşmasına aktarana dek egzersizler tekrar edilir. Bu çalışmalar çocukların keyif alacağı, eğlenceli bir atmosferde gerçekleşir ve kısa süre içinde bu sorun ortadan kaldırılabilir.

İlkokula başlayacak tüm çocuklarımıza akademik hayatlarında kolaylık dilerim.
Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti
Neşe Öztürk