Boşanma kararınızı çocuğunuza açıklamadan önce, onda oluşabilecek kaygılar ve soru işaretlerine yanıtlarınız var mı, yok mu iyice tartmalısınız. Tüm ailenin geleceği için belirsizlik getirecek olan bu karar karşısında yaş grubuna bağlı olarak çocukta oluşabilecek kaygı temelli sorular olacaktır: Neden ayrılıyorlar? Annem/babam bizi bir daha görmeyecek mi? Bana ne olacak? Benim yüzümden mi? Annem/babam artık nerede yaşayacak?
Çocuğunuzun kaygılarını azaltacak şekilde açıklamaları eşiniz ile birlikte yapmalısınız. Okul öncesi çocukların geleceğe dair beklentileri daha belirsizdir, dolayısıyla onların kaygılarını azaltacak şekilde davranmanızda fayda var. Çocuklarda en belirgin yaşanan kaygı ise kendilerine yönelik suçluluk hissi olarak döner; bu suçluluğu azaltmak için artık birbirinizle yaşamak istemediğinizi ama anne ve baba olarak kalmaya devam edeceğinizi sıkça vurgulamalısınız. Çocuğunuzun rtık sevilmeme ya da terk edilme kaygılarına kapılmaması oldukça önemlidir.
Boşanma kararını çocuğa açıklarken yanında duygusal diyaloglara girmemekte fayda var. Örneğin; eşlerden biri boşanmak istemiyor olabilir, eşlerden biri diğerine yoğun öfke duyuyor olabilir fakat bu belirsizlikler çocuğun yanında asla yaşanmamalıdır; yani eşler bu kararda yeterince emin olduklarında ve kendi kafalarında oluşan soru işaretlerine yanıt bulabildiklerinde çocukları ile konuşmalılardır. Evlilik içinde yaşanan sıkıntılar çocuğa yansıtılmamalıdır. Artık evli olmanın doğru olmadığını düşünebilirsiniz fakat çocuğunuza anne/babasını kötüleyerek onu romantik ilişki sürecine dahil etmek onu anne/babasından koparmaya çalışmak ise kesinlikle yanlıştır.