Maden suyu, içerdiği tüm mineraller ve karbondioksit gazı ile birlikte yeraltındaki çatlaklardan yol bularak yeryüzüne çıkan doğal bir içecektir. İçeriğinde kalsiyum, flor, magnezyum ve sodyum gibi mineraller barındırır. Kalsiyum, özellikle menapoz dönemindeki kadınlarda kemik erimesi ve osteoporozun önlenmesinde etkili bir mineraldir. Avrupa’da kişi başına yılda 150 litre maden suyu tüketilirken, bu oran Türkiye’de 3 litrenin altındadır. Bu açık fark Türkiye’de belirli yaş ve cinsiyet gruplarında kemik erimesi oranının fazla oluş sebeplerinden birisi olabilir. Kalsiyumun ayrıca diyet programlarında kilo kaybı üzerine olumlu etkileri olduğu belirtilmektedir. Magnezyum ise, kalp hastalıklarına karşı koruyucu rol üstlenirken, prostat ve meme kanseri riskini düşüren bir mineraldir. Maden suyu ayrıca kalorisiz oluşuyla da özellikle kilo verme programlarında, sudan sonra tercihi en mantıklı içeceklerden biridir. Bikarbonat içeren maden suyu, alkali yapısı sayesinde mide asiditesini düzenler ve mide ve bağırsak hastalıklarında şikayetleri azaltıcı etkiye sahiptir. Maden suyu ayrıca, fiziksel aktivite açısından yoğun kişilerde ve sporcularda terleme ile oluşan su ve mineral kaybını karşılar. Ancak kalp ve böbrek hastalarının, maden suyunun içeriğindeki zengin mineraller nedeniyle bu içecekten uzak durmaları, en azından tüketim konusunda dikkatli ve sınırlı olmaları önerilir. İçeriği tam olarak bilinmeyen veya katkı maddeleriyle zenginleştirilmiş içeceklerle karşılaştırıldığında tabi ki maden suyu tercih etmek daha doğrudur. Ancak hiçbir zaman su ve maden suyu arasında kalmamak, her zaman suyu tercih etmek en sağlıklısıdır. Sağlıklı insanlar için; Amerikan Diyetetik Akademisi ve Amerikan Obezite Birliği’ nin açıklamasına göre günde maksimum 2 şişe maden suyu içilmesinde sakınca olmadığı, hatta olası yararlarının söz konusu olduğu belirlenmiştir.