''kewin Hakkında Konuşmalıyız'' Filminin Psikolojik Açıdan Değerlendirmesi
Psikolog, pedagog ve psikolojik danışman arayan kişilere, hem metni daha iyi anlamaları açısından hem de ebeveyn rolleriyle alakalı daha fazla bilgi sahibi olmaları açısından analizimi okumadan önce mutlaka bu filmi izlemelerini öneririm.
Dört kişilik bir aile içinde geçiyor gibi görünen film, aslında annesine olan öfkesini pasif agresif bir tutumla cinayet işleyerek ortaya koyan bir çocuğun hikâyesini anlatmaktadır. Filmin başında Eva’nın domates festivalinde eller üzerinde taşındığını görüyoruz burada Eva’nın hissettiği özgürlük duyguları mimiklerine yansımakta. Film Eva’nın hayatındaki üç farklı zaman dilimi arasında gidip geliyor, evlenmeden önce yaşadığı özgür dönem, evlendikten sonraki aile yaşamı ve Kevin’in işlediği cinayet sonrasında yaşadığı bunalımlı dönem.
Eva çalışan, gezgin olan bir kadındır anne olmaya hazır değildir. Bu sırada Kewin’a hamile kalır. Aynada değişen bedenini farkeder ve bu görünüm onu mutsuz eder bu mutsuzluk mimiklerinden okunmaktadır. Zorlu bir doğum süreci geçirir ve doğum sonrası (postpartum) depresyon sürecine girer. Hayatı Kewin’a göre düzenlenmiştir Kewin’in daha iyi bir yaşamı olması için evlerini bile değiştirmişlerdir ancak Eva yeni evi istememektedir ve mutsuzluğu daha da artmıştır. Kişisel hiçbir alanı kalmamıştır.
Sürekli ve aşırı miktarda alkol tüketimi vardır. Eva’nın doğumdan sonra bebeği reddedici tavırları görülür. Kewin ağlarken ona sarılmaz susması için uğraşır ancak onu bedeninden uzakta tutar. Dışarı çıktıklarında sokakta çalışan matkap sesinin Kewin’in ağlama sesini bastırdığını farkeder ve bu sesi Kewin’in sesine tercih eder, bu sesin başında beklediği görülür.
Kewin ise istenmeyen bir bebektir. Doğum öncesi ve sonrasındaki anne psikolojisi Kewin’in mizacını etkilemiş, zor mizaçlı bir çocuk olmuştur. Oldukça öfkelidir Eva’ya anne demeyi reddeder. Kewin Eva’nın tüm çabalarına rağmen topu ona atmaz Eva ciddi bir hayal kırıklığı yaşar işitme kaybı ya da otizm yaşadığını düşündüğü için doktora götürür.
Kewin’in agresyonunu dışa vurumu oldukça belirgindir. Ksilefonu çok sert vurarak adeta parçalarcasına çalar, babasıyla bilgisayar oyunu oynarken oyundaki karakterlere geber der, ekmekleri küçük küçük parçalara böler, mısır gevreklerini ezer un ufak eder.
Kewin, çocuk olduğu için hiçbir şeyi anlayamayacağı düşünülür ancak bilinenin aksine her çocuk gibi Kewin’da bütün mesajları anlar. Bir sahnede Eva Kewin’a ’’sevmesek de bazı şeyleri yapmak zorundayız, mesela burada olmak yerine Paris’te olabilirdim.’’ diyor. Burada Kewin’a vermek istediği mesaj ortada.
Kewin da sevilmediğini farketmiş olacak ki başka bir sahnede ’’ bir şeye alışmış olman onu sevdiğin anlamına gelmez, sen de bana alıştın diyor’’
Eva Kewin’a baskıcı bir tuvalet eğitimi veriyor. Kewin’in aslında tuvalet ihtiyacını tek başına giderebildiği ancak inat ederek yapmadığını görüyoruz burada da bir başkaldırı söz konusu. Burada Eva’nın katı ve kuralcı tutumu Kewin’in anal tutucu kişilik özellikleri geliştirmesine sebep olmuş olabilir. Zaten inatçı ve zor mizaçlı olan Kewin’in daha da zor ve anneye güvensiz bir çocuğa dönüşmesinde bu durum da etkilidir.
Eva da Kewin’a karşı şiddette söz konusu olur, Kewin’in kolunu kırar ve Kewin belki de annesini utandırıp daha suçlu hissetmesini sağlamak için bunu babasından saklar.
Kewin annesinin kendisine özel bir alan yaratmak için oluşturduğu duvarları haritalarla dolu odasına girer ve bütün duvarları boyar burada da anneyle olan çatışmanın ve öfkenin dışavurumunu görebiliriz.
Baba Franklin’e gelecek olursak; çocuklarına oldukça ilgilidir, zaten Kewin’ın doğumunu da o istemiştir. Kewin ile olan ilişkileri kusursuz sayılabilir ancak Eva’nın psikolojik durumu konusunda kayıtsız kalmıştır onu anlamamış ve abarttığını düşünmüştür. Kewin’in daha iyi bir çocukluk geçirmesi için daha güzel bir eve geçmek ister Eva bunu istememesine rağmen onun düşüncesine saygı göstermez.
Annesiyle çatışmalı bir ilişkisi olan Kewin henüz bu problemi çözemeden aileye yeni bir kardeşin gelmesiyle karşı karşıya kalır. Celia Kewin’in aksine uyumlu, sıcakkanlı bir çocuktur. Kewin kardeşine oldukça kötü davranır hakaretler eder. Celia’nın hamsterini öldürür ve bundan pişmanlık duymaz. Kardeşine olan öfkesi ona fiziksel olarak zarar vermeye kadar gidiyor mutfakta kullanılan bir temizleyiciyi ortada bırakması sonucu Celia gözünü kaybediyor ve Kewin bundan da hiç suçluluk duymuyor. Bunlardan bile anti sosyal eğilimlerinin olduğu görülmektedir.
Eva’nın Kewin ile zaman geçirme çabaları oluyor. Birlikte golf oynamaya ve oradan yemeğe gitmeyi planlıyorlar. Kewin buna da bir direnç gösteriyor ve yemeğe gitmeden önce evde bir şeyler yiyor. Yemeğe gittiklerinde ise Eva’nın sorduğu birkaç soruya cevap verdikten sonra sonraki soracağı soruları tahmin ediyor bunun kendileri için bir ritüel haline geldiğini ve Eva’nın içini rahatlatmak için bu ritüeli yerine getirdiğini vurgulamaya çalışıyor.
Filmde bir sahnede Eva başını suya soktuğunda yüzü birden Kewin’in yüzüne dönüşür. Burada kurgusal olarak anne çocuğun aslında birbirlerinin aynası oldukları mesajı verilmeye çalışılmış olabilir.
Kewin katliamı yaptıktan sonra okuldan çıkarken gösterisini tamamlamışçasına insanların önünde eğilir. Eva’ya verebileceği en büyük cezayı vermiştir. Ancak Eva bu durumu kabullenemez Kewin katliamı gerçekleştirdikten sonra bile onun odasını düzenler, kıyafetlerini ütüler bu inkâr savunma mekanizmasının devreye girdiğini göstermektedir.
Filmde kişiliğin oluşmasında aile etkisinin önemi kusursuzca işlenmişken yazımı Skinner’in şu sözleriyle sonlandırmak istiyorum; ’’Bana bir çocuk verin, onu herhangi bir şeyin şekline sokayım.’’
Dört kişilik bir aile içinde geçiyor gibi görünen film, aslında annesine olan öfkesini pasif agresif bir tutumla cinayet işleyerek ortaya koyan bir çocuğun hikâyesini anlatmaktadır. Filmin başında Eva’nın domates festivalinde eller üzerinde taşındığını görüyoruz burada Eva’nın hissettiği özgürlük duyguları mimiklerine yansımakta. Film Eva’nın hayatındaki üç farklı zaman dilimi arasında gidip geliyor, evlenmeden önce yaşadığı özgür dönem, evlendikten sonraki aile yaşamı ve Kevin’in işlediği cinayet sonrasında yaşadığı bunalımlı dönem.
Eva çalışan, gezgin olan bir kadındır anne olmaya hazır değildir. Bu sırada Kewin’a hamile kalır. Aynada değişen bedenini farkeder ve bu görünüm onu mutsuz eder bu mutsuzluk mimiklerinden okunmaktadır. Zorlu bir doğum süreci geçirir ve doğum sonrası (postpartum) depresyon sürecine girer. Hayatı Kewin’a göre düzenlenmiştir Kewin’in daha iyi bir yaşamı olması için evlerini bile değiştirmişlerdir ancak Eva yeni evi istememektedir ve mutsuzluğu daha da artmıştır. Kişisel hiçbir alanı kalmamıştır.
Sürekli ve aşırı miktarda alkol tüketimi vardır. Eva’nın doğumdan sonra bebeği reddedici tavırları görülür. Kewin ağlarken ona sarılmaz susması için uğraşır ancak onu bedeninden uzakta tutar. Dışarı çıktıklarında sokakta çalışan matkap sesinin Kewin’in ağlama sesini bastırdığını farkeder ve bu sesi Kewin’in sesine tercih eder, bu sesin başında beklediği görülür.
Kewin ise istenmeyen bir bebektir. Doğum öncesi ve sonrasındaki anne psikolojisi Kewin’in mizacını etkilemiş, zor mizaçlı bir çocuk olmuştur. Oldukça öfkelidir Eva’ya anne demeyi reddeder. Kewin Eva’nın tüm çabalarına rağmen topu ona atmaz Eva ciddi bir hayal kırıklığı yaşar işitme kaybı ya da otizm yaşadığını düşündüğü için doktora götürür.
Kewin’in agresyonunu dışa vurumu oldukça belirgindir. Ksilefonu çok sert vurarak adeta parçalarcasına çalar, babasıyla bilgisayar oyunu oynarken oyundaki karakterlere geber der, ekmekleri küçük küçük parçalara böler, mısır gevreklerini ezer un ufak eder.
Kewin, çocuk olduğu için hiçbir şeyi anlayamayacağı düşünülür ancak bilinenin aksine her çocuk gibi Kewin’da bütün mesajları anlar. Bir sahnede Eva Kewin’a ’’sevmesek de bazı şeyleri yapmak zorundayız, mesela burada olmak yerine Paris’te olabilirdim.’’ diyor. Burada Kewin’a vermek istediği mesaj ortada.
Kewin da sevilmediğini farketmiş olacak ki başka bir sahnede ’’ bir şeye alışmış olman onu sevdiğin anlamına gelmez, sen de bana alıştın diyor’’
Eva Kewin’a baskıcı bir tuvalet eğitimi veriyor. Kewin’in aslında tuvalet ihtiyacını tek başına giderebildiği ancak inat ederek yapmadığını görüyoruz burada da bir başkaldırı söz konusu. Burada Eva’nın katı ve kuralcı tutumu Kewin’in anal tutucu kişilik özellikleri geliştirmesine sebep olmuş olabilir. Zaten inatçı ve zor mizaçlı olan Kewin’in daha da zor ve anneye güvensiz bir çocuğa dönüşmesinde bu durum da etkilidir.
Eva da Kewin’a karşı şiddette söz konusu olur, Kewin’in kolunu kırar ve Kewin belki de annesini utandırıp daha suçlu hissetmesini sağlamak için bunu babasından saklar.
Kewin annesinin kendisine özel bir alan yaratmak için oluşturduğu duvarları haritalarla dolu odasına girer ve bütün duvarları boyar burada da anneyle olan çatışmanın ve öfkenin dışavurumunu görebiliriz.
Baba Franklin’e gelecek olursak; çocuklarına oldukça ilgilidir, zaten Kewin’ın doğumunu da o istemiştir. Kewin ile olan ilişkileri kusursuz sayılabilir ancak Eva’nın psikolojik durumu konusunda kayıtsız kalmıştır onu anlamamış ve abarttığını düşünmüştür. Kewin’in daha iyi bir çocukluk geçirmesi için daha güzel bir eve geçmek ister Eva bunu istememesine rağmen onun düşüncesine saygı göstermez.
Annesiyle çatışmalı bir ilişkisi olan Kewin henüz bu problemi çözemeden aileye yeni bir kardeşin gelmesiyle karşı karşıya kalır. Celia Kewin’in aksine uyumlu, sıcakkanlı bir çocuktur. Kewin kardeşine oldukça kötü davranır hakaretler eder. Celia’nın hamsterini öldürür ve bundan pişmanlık duymaz. Kardeşine olan öfkesi ona fiziksel olarak zarar vermeye kadar gidiyor mutfakta kullanılan bir temizleyiciyi ortada bırakması sonucu Celia gözünü kaybediyor ve Kewin bundan da hiç suçluluk duymuyor. Bunlardan bile anti sosyal eğilimlerinin olduğu görülmektedir.
Eva’nın Kewin ile zaman geçirme çabaları oluyor. Birlikte golf oynamaya ve oradan yemeğe gitmeyi planlıyorlar. Kewin buna da bir direnç gösteriyor ve yemeğe gitmeden önce evde bir şeyler yiyor. Yemeğe gittiklerinde ise Eva’nın sorduğu birkaç soruya cevap verdikten sonra sonraki soracağı soruları tahmin ediyor bunun kendileri için bir ritüel haline geldiğini ve Eva’nın içini rahatlatmak için bu ritüeli yerine getirdiğini vurgulamaya çalışıyor.
Filmde bir sahnede Eva başını suya soktuğunda yüzü birden Kewin’in yüzüne dönüşür. Burada kurgusal olarak anne çocuğun aslında birbirlerinin aynası oldukları mesajı verilmeye çalışılmış olabilir.
Kewin katliamı yaptıktan sonra okuldan çıkarken gösterisini tamamlamışçasına insanların önünde eğilir. Eva’ya verebileceği en büyük cezayı vermiştir. Ancak Eva bu durumu kabullenemez Kewin katliamı gerçekleştirdikten sonra bile onun odasını düzenler, kıyafetlerini ütüler bu inkâr savunma mekanizmasının devreye girdiğini göstermektedir.
Filmde kişiliğin oluşmasında aile etkisinin önemi kusursuzca işlenmişken yazımı Skinner’in şu sözleriyle sonlandırmak istiyorum; ’’Bana bir çocuk verin, onu herhangi bir şeyin şekline sokayım.’’
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
