İlişkilerde Koşulsuz Kabul
İyileştiren ilişkilerin en önemli özelliği ‘koşulsuz kabul’ barındırıyor olmasıdır. Bu ister ebeveyn-çocuk ilişkisi olsun ister romantik bir ilişki...
Koşulsuz Kabul Nedir ?
Bir bireyi, varlığına saygı duyarak, değiştirmeden, eleştirmeden, hor görmeden, olduğu gibi kabul etmektir. Koşulsuz kabul, sevginin ilk şartıdır. Koşulsuz kabulü içinde barındırmayan sevgi, sevgi değildir. Sevginin insan ruhu için iyileştirici olmasının en önemli yanı, koşulsuz kabülü içinde barındırıyor olmasıdır. Peki ilişkilerde koşulsuz kabul olmazsa neler olur onlara bakalım;
- Kişi olduğu gibi kabul görmediği için kendi varlığını sorgulamaya başlar.
- Yaptığı ve yapmadığı davranışlardan ötürü suçluluk hisseder.
- Kendine olan inancını yitirir.
- Kendini sevmemeye başlar.
- Özgüveni yıkılır.
- İnsanlara olan inancını kaybeder.
- Güvenli bir alan oluşturamaz.
- Sevgi alamaz ve veremez, sevginin gerçek anlamını öğrenemez.
Koşulsuz kabulün olmadığı ebeveyn-çocuk ilişkilerinde bu faktörler çok daha derin ve yaralayıcı olabilir. Normal bir partner ilişkisinde ise taraflardan biri zamanla bu tuzağın içine doğru çekilse de farkettiği anda ilişkiyi sonlandırmalıdır. Çoğu zaman ise romantik ilişkiler, çocukluk yaralarını tekrar etmeye yönelik seçimlerle başlayabilir. Travmaların kendini tekrar etme zorlantısı, kişinin çocukluk çağında yaşadığı travmaların benzerini hata bazen aynısını yaşatacak kişileri seçer. Bundan dolayı kişi, çocukluk çağında koşulsuz kabul görmemişse kendini ve bir ötekini de koşulsuz kabul etmek ne demek, bilemeyecektir. Koşulsuz kabulün olmadığı bir ilişki ruha hastalık verir. Ruh zamanla hastalanır ve semptomlar yoluyla kendini anlatmaya çalışır. Bu semptomlar neler olabilir bakalım;
- OKB
- Kaygı bozukluğu
- Fobiler
- Depresyon
- Deri hastalıkları
- Uyku bozuklukları
- Diğer psikojenik alt kökenli ruhsal problemler
Yukarıda saymış olduğum psikojenik problemlerin en temelinde hastalıklı ebeveyn-çocuk ilişkisi yatmaktadır. İnsanı hasta eden de, iyileştirende ilişkinin kendisidir. Koşullu kabul, kişinin kendini olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi sunmasına sebep olur. Eğer bu ikisi arasında derin bir fark varsa bu durum kişinin ruhsal olarak çökmesi demektir. Kişi ilişkide edindiği ruhsal yanıtları zamanla içselleştirir ve kendilik algısı edinir. Yani kendini olduğu gibi kabul etmesi bir hayli zordur. Ruhsal çatışmaların temelinde de tam olarak bu yatmaktadır.
Ruhsallığın şifa bulması için hangi durumların gerçekleşmesi gerekir?
- Yetişkin dönemde kişiye koşulsuz kabul sunan romantik ilişki
- Terapi süreci
Kişi yetişkin dönemde kendini koşulsuz kabul ederek seven bir partner bulduğunda iyileşme geçekleşebilir fakat böyle bir şansı olmamışsa, kişiyi koşulsuz kabul ederek, yargılamadan ve aşağılamadan tüm varlığını onaylayan bir terapist, kişinin yeni hayatının kapılarını aralar.
Koşulsuz Kabul Nedir ?
Bir bireyi, varlığına saygı duyarak, değiştirmeden, eleştirmeden, hor görmeden, olduğu gibi kabul etmektir. Koşulsuz kabul, sevginin ilk şartıdır. Koşulsuz kabulü içinde barındırmayan sevgi, sevgi değildir. Sevginin insan ruhu için iyileştirici olmasının en önemli yanı, koşulsuz kabülü içinde barındırıyor olmasıdır. Peki ilişkilerde koşulsuz kabul olmazsa neler olur onlara bakalım;
- Kişi olduğu gibi kabul görmediği için kendi varlığını sorgulamaya başlar.
- Yaptığı ve yapmadığı davranışlardan ötürü suçluluk hisseder.
- Kendine olan inancını yitirir.
- Kendini sevmemeye başlar.
- Özgüveni yıkılır.
- İnsanlara olan inancını kaybeder.
- Güvenli bir alan oluşturamaz.
- Sevgi alamaz ve veremez, sevginin gerçek anlamını öğrenemez.
Koşulsuz kabulün olmadığı ebeveyn-çocuk ilişkilerinde bu faktörler çok daha derin ve yaralayıcı olabilir. Normal bir partner ilişkisinde ise taraflardan biri zamanla bu tuzağın içine doğru çekilse de farkettiği anda ilişkiyi sonlandırmalıdır. Çoğu zaman ise romantik ilişkiler, çocukluk yaralarını tekrar etmeye yönelik seçimlerle başlayabilir. Travmaların kendini tekrar etme zorlantısı, kişinin çocukluk çağında yaşadığı travmaların benzerini hata bazen aynısını yaşatacak kişileri seçer. Bundan dolayı kişi, çocukluk çağında koşulsuz kabul görmemişse kendini ve bir ötekini de koşulsuz kabul etmek ne demek, bilemeyecektir. Koşulsuz kabulün olmadığı bir ilişki ruha hastalık verir. Ruh zamanla hastalanır ve semptomlar yoluyla kendini anlatmaya çalışır. Bu semptomlar neler olabilir bakalım;
- OKB
- Kaygı bozukluğu
- Fobiler
- Depresyon
- Deri hastalıkları
- Uyku bozuklukları
- Diğer psikojenik alt kökenli ruhsal problemler
Yukarıda saymış olduğum psikojenik problemlerin en temelinde hastalıklı ebeveyn-çocuk ilişkisi yatmaktadır. İnsanı hasta eden de, iyileştirende ilişkinin kendisidir. Koşullu kabul, kişinin kendini olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi sunmasına sebep olur. Eğer bu ikisi arasında derin bir fark varsa bu durum kişinin ruhsal olarak çökmesi demektir. Kişi ilişkide edindiği ruhsal yanıtları zamanla içselleştirir ve kendilik algısı edinir. Yani kendini olduğu gibi kabul etmesi bir hayli zordur. Ruhsal çatışmaların temelinde de tam olarak bu yatmaktadır.
Ruhsallığın şifa bulması için hangi durumların gerçekleşmesi gerekir?
- Yetişkin dönemde kişiye koşulsuz kabul sunan romantik ilişki
- Terapi süreci
Kişi yetişkin dönemde kendini koşulsuz kabul ederek seven bir partner bulduğunda iyileşme geçekleşebilir fakat böyle bir şansı olmamışsa, kişiyi koşulsuz kabul ederek, yargılamadan ve aşağılamadan tüm varlığını onaylayan bir terapist, kişinin yeni hayatının kapılarını aralar.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.