Hepimiz zor bir dönemden geçiyoruz. Toplum olarak beklemediğimiz bir durumun içerisindeyiz. Bu süreçte psikolojik sağlamlığımızı korumak, direncimizi arttırmak adına yapabileceğimiz şeyler var.

Haberleri gün içerisinde sürekli takip etme isteği içerisinde olabilirsiniz, bilimsel gerçeklere dayanmayan, alanında uzman olmayan kişilerin yaptığı açıklamalar kafa karıştırıcı olabildiği gibi stres seviyenizi de arttırır. O yüzden haber aldığınız kaynaklar guvenılır kişi ve kuruluslar olsun, günde iki kez belli saatlerde kontrol etmeniz yeterli olacaktır. Tekrar tekrar benzer haberlere ve güvenilir olmayan kaynaklara maruz kalmayın ve kısa süreli gündemi takip edip hayatınıza devam edin. Gereğinden fazla haberlere maruz kalmak sizi daha olumsuz bir duyguduruma sürükleyecektir.

Evde kaldığımız, kalmamız gereken bu süreci bir zorunluluk gibi görmekten ziyade keyif alabileceğiniz şeyler olduğunun farkına varın ve kendiniz için ayırdığınız bir zaman olarak görmeye çalışın. Uzun süredir evde yapmak istediğiniz fakat zaman bulamadığınız şeyleri yapmanın tam zamanı.

Kitaplığınızı düzenlemek, istediğiniz filmleri izlemek, çocuğunuzla, evcil hayvanınızla, çekirdek ailenizle zaman geçirmek ve sadece kendiniz için yapacağınız hobilerinize zaman ayırmak gibi.

Evde kaldığınız süreçte fiziksel aktiviteler de çok önemli. Gün içinde yapacağınız egzersizler, aşamalı kas gevşetme egzersizleri, meditasyon, nefes egzersizleri, yoga stresle baş etmenize yardımcı olacakken bedeniniz için de iyi gelecektir. Unutmamalı ki ruh ve beden sağlığı bir bütündür.

Fiziksel olarak uzak kalsanız da sevdiklerinizle telefonla, görüntülü görüşmek, sosyalliğinizi sürdürmek size iyi gelecektir.

Günlük rutinlerinizi olabildiğince devam ettirmeye çalışın. Düzenli beslenme, düzenli uyku, düzenli spor, ev içi işlerinizi her zamanki rutininizde sürdürmek önemlidir.

Hijyen ve sağlık önerilerini sağlık bakanlığının önerdiği şekilde uygulamak ve takip etmek gerekir. Aşırı kaygı ve umutsuzluğa kapılmadan gerekli tedbirleri alıp yaşamınıza devam etmeniz önemlidir.

Bu süreçte yaşadığınız duyguları, sizi olumsuz etkileyen düşünceleri fark etmeye çalışın. Duygularınızı bastırmadan anlamaya çalışın. Duygularınızı ifade etmek için yazılar yazabilirsiniz, yakınlarınızla nasıl hissettiğinizi, kaygılarınızı paylaşabilirsiniz. Gerekli önlemleri alın, umut duygusunu koruyun ve olumlu düşünmeyi sürdürün.

Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı bir baş etme yolu değil aksine bağımlılık riski yaratmaktadır. Alkol ve madde kullanımından kaçının.

Sadece olumsuz haberlere odaklanmak değil, olumlu haberler olduğunu da görmek, bu sürecin geçici bir süreç olduğunu tüm dünyada bu sürecin atlatılması için çalışmalar yapıldığını kendinize hatırlatın.

Kendinizi kaygılı hissediyor ve baş etmekte zorlanıyorsanız profesyonel destek alarak psikoterapi ile bu süreçte yaşadığınız sorunları daha sağlıklı atlatabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki yüksek kaygı, stres, psikolojik faktörler bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkilemektedir.

Psikoterapi hakkında merak ettikleriniz, sorularınız ve randevu için benimle iletişime geçebilirsiniz.

Özgün Öklük
Uzman Klinik Psikolog, Psikoterapist