Çocuk ve Ergenlerde Konversiyon Bozukluğu
Konversiyon bozukluğu (KB), çocuk ve ergenlerde sıklıkla karşılaşılan psikiyatrik bir bozukluktur. KB’de nörolojik ya da tıbbi bir durum ile açıklaması yapılamayan bayılma, kasılma, yalancı nöbet, yürüyememe, konuşamama, güçsüzlük, körlük, işitme kaybı gibi belirtiler görülür. Bu belirtilerin psikolojik sebeplere bağlı olduğu, hasta tarafından bilinçli ve planlı olarak ortaya çıkarılmadığı, ruhsal sorunların bedensel belirti şekline dönüştüğü söylenebilir.
KB’nin ortaya çıkması; aile ve arkadaş ortamında iletişim sorunu ve çatışmaların yaşanması, okul başarısızlığı, zayıf aile ilişkileri, ailede işsizlik ve ekonomik sorunlar, duygusal ve fiziksel istismara maruz kalma, bağlanma sorunları, duyguların sözel yolla ifade edilememesi, karşılaşılan sorunlarla baş edebilme becerisinin zayıf olması, koruyucu-kaygılı aile, çocuğun devamlı bir bedensel hastalığının olması, ailede ruhsal ya da bedensel hastalığı olan birinin olması ile ilişkili olabilir.
Genel olarak çocuk ve ergenlerdeki görülme oranı %2-3’tür.
KB tanısı, ayrntılı muayene ve gerekli tetkikler sonucunda belirtinin nörolojik ve tıbbi bir durumla ilişkili olmadığı kanaatine varılınca konulur.
Çocuk ve ergenlerde tedavi ile iyileşme oranı %70-80’tir.
KB’nin takibinde; birey ve aileyi bozukluk hakkında bilgilendirme, sorunun ortaya çıkmasını tetikleyen ya da devamını sağlayan aile tutumlarını değiştirme, bilişsel davranışçı terapi tekniklerini kullanarak bireysel psikoterapi, stres ve zorlanma yaratan sorunları çözme ve sorunlarla baş etme becerisini geliştirme, duygusal farkındalığı arttırma, duygu yönetim becerisini geliştirme, iletişim becerilerini geliştirme, sosyal beceri eğitimi, gevşeme egzersizleri, sıklıkla eşlik eden depresyon ve kaygıya yönelik tedaviler uygulanır.
KB’nin tedavi edilmemesi durumunda; ruhsal, sosyal ve akademik alandaki işlevlerde olumsuz etkilenme, ders başarısında düşme, okulu bırakma, içe kapanıklık, ciddi zaman ve para kayıpları, ek ruhsal bozuklukların ortaya çıkması ve ailenin yanlış tutumlarına bağlı hastalığın şiddetinde ve devamlılığında artma görülebilir.
KB’nin ortaya çıkması; aile ve arkadaş ortamında iletişim sorunu ve çatışmaların yaşanması, okul başarısızlığı, zayıf aile ilişkileri, ailede işsizlik ve ekonomik sorunlar, duygusal ve fiziksel istismara maruz kalma, bağlanma sorunları, duyguların sözel yolla ifade edilememesi, karşılaşılan sorunlarla baş edebilme becerisinin zayıf olması, koruyucu-kaygılı aile, çocuğun devamlı bir bedensel hastalığının olması, ailede ruhsal ya da bedensel hastalığı olan birinin olması ile ilişkili olabilir.
Genel olarak çocuk ve ergenlerdeki görülme oranı %2-3’tür.
KB tanısı, ayrntılı muayene ve gerekli tetkikler sonucunda belirtinin nörolojik ve tıbbi bir durumla ilişkili olmadığı kanaatine varılınca konulur.
Çocuk ve ergenlerde tedavi ile iyileşme oranı %70-80’tir.
KB’nin takibinde; birey ve aileyi bozukluk hakkında bilgilendirme, sorunun ortaya çıkmasını tetikleyen ya da devamını sağlayan aile tutumlarını değiştirme, bilişsel davranışçı terapi tekniklerini kullanarak bireysel psikoterapi, stres ve zorlanma yaratan sorunları çözme ve sorunlarla baş etme becerisini geliştirme, duygusal farkındalığı arttırma, duygu yönetim becerisini geliştirme, iletişim becerilerini geliştirme, sosyal beceri eğitimi, gevşeme egzersizleri, sıklıkla eşlik eden depresyon ve kaygıya yönelik tedaviler uygulanır.
KB’nin tedavi edilmemesi durumunda; ruhsal, sosyal ve akademik alandaki işlevlerde olumsuz etkilenme, ders başarısında düşme, okulu bırakma, içe kapanıklık, ciddi zaman ve para kayıpları, ek ruhsal bozuklukların ortaya çıkması ve ailenin yanlış tutumlarına bağlı hastalığın şiddetinde ve devamlılığında artma görülebilir.
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.