2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinsel İşlev Bozuklukları
YAZI #6752 © Yazan Uzm.Psk.Bayram DUYSAK | Yayın Kasım 2020
TOPLUMDA KI BIRÇOK KIŞI ZAMAN ZAMAN CINSEL IŞLEV BOZUKLUĞU YAŞAR. BU BAZEN GEÇMIŞ YAŞANTILARLA ILGILIDIR BAZENDE GÜNCEL STRESLI YAŞANTILAR ILE ILGILDIR BU NEDENLE KÜLTÜREL OLARAK ÇIFTLER ÜZERINDE ÇOK FAZLA BASKI VARDIR. SANKI CINSEL IŞLEV BOZUKLUK YAŞAMAK AYIPMIŞ GIBI YA DA EKSIKLIK/YETERSIZLIKMIŞ GIBI. ANCAK CINSEL IŞLEV BOZUKLUK YAŞAMAK EKSIKLIK, YETERSIZLIK YA DA CINSEL IŞLEV KAYBINA UĞRAMAK AYIP DEĞILDIR. NASIL KI ZAMAN ZAMAN GRIBAL ENFEKSIYON GEÇIRIYORSANIZ, CINSEL OLARAK DA ISTEKSIZ VE ILIŞKIYE GIREMEME GIBI PROBLEMLER YAŞAYABILIRSINIZ. ÜSTELIK CINSEL PROBLEMLER BIRÇOK PSIKOLOJIK PROBLEME GÖRE SEANSLARLA ÇOK KOLAY BAŞ EDEBILECEĞINIZ PROBLEMLER ARASINDA YER ALMAKTADIR. ÖRNEK VERECEK OLURSAK KONYA DA VAJINISMUS TEDAVISINI GERÇEKLEŞTIRDIĞIMIZ DANIŞANLARIMIZA VERDIĞIMIZ BAZI EGZERSIZLER VE YÖNLENDIRMELERLE 3 GÜN DE BILE VAJINISMUS PROBLEMINDEN KURTULABILIRSINIZ. UNUTMAYIN VAJINISMUS CINSEL BIR PROBLEMDIR VE ÇOK KOLAY BIR ŞEKILDE BU BOZUKLUĞU KALDIRMAK MÜMKÜNDÜR.

Cinsel Terapi Nedir?

Cinsel terapi; kişinin kendisinde veya partneriyle olan ilişkisinde, çeşitli sıkıntılara yol açan cinsel işlev bozukluklarının ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir terapi yöntemidir.

Cinsel işlev bozuklukları, bir bireyin ya da çiftin sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürmelerine engel olan; temelinde psikolojik, tıbbi, kültürel pek çok sebep bulundurabilen cinsel sorunların genel adıdır. Tıbbi nedenler arasında şeker hastalığı, ilaçların yan etkileri, kalp ve damar hastalıkları sayılabilirken psikolojik nedenlere örnek olarak ise; partnerle yaşanan uyumsuzluklar, depresyon, fobiler, anksiyete, geçmişte yaşanan cinsel travmalar ve kişilerin yaşamında stres yaratan olaylar örnek gösterilebilir. Cinsel işlev bozukluklarının oluşumunda bu nedenlerden yalnızca biri değil, aynı zamanda birkaçı rol oynayabilmektedir.

Vajinismus Nedir?

Vajinismus, cinsel ilişkinin olumsuz yönde olmasına ya da hiç olmamasına neden olan vajinal kaslarda istemsiz kasılmaların olduğu bir bozukluktur. Bu cinsel işlev bozukluğu yaygın olarak görülen kadın psikoseksüel sorunlarından biridir. Vajinismus yaşayan kadınlar, cinsel birleşme denemesi sırasında ortaya çıkan ileri derecedeki fiziksel acının yanı sıra, psikolojik acıyı da şiddetli düzeyde hissederler.



Vajinismusun altında yatan en önemli neden ağrı korkusu olabileceği gibi şu an bilinmeyen bir kaynak da olabilir. Bu da cinsel yanıtın olumsuz bir biçimde oluşmasına neden olur. Ardından yaşanan anksiyeteye panik ve kaçınma davranışı eşlik eder. Cinsel bilgisizlik veya yanlış bilgilenme sonucu oluşan önyargılar da vajinismusa yol açabilmektedir. Cinsel eğitimsizlik, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları, genel cinsellik anlayışındaki tabular vajinismusun altyapısında yatan nedenler olarak görülmektedir.



Fobik unsurlar, olumsuz koşullanma, suçluluk duygusu, ağrı korkusu gibi bağlantılı psikolojik sorunları cinsel terapi ya da bilişsel davranışçı terapi müdahaleleri yoluyla gidermek mümkündür. Terapiler sistematik duyarsızlaştırma, ve gevşeme egzersizlerinden oluşur. Bunun yanı sıra bilişsel yeniden yapılandırma, cinsel eğitim, cinsel terapi ve ev ödevleri de terapinin içeriğinde olan yöntemlerdir. Ayrıca cinselliğin doğal bir aktivite olduğuna yönelik bilgi ve inanışları arttırmak amacıyla kişiye eğitim vermek vajinismusla başa çıkmanın önemli unsurlarındandır.



Başlıca sebepleri arasında; cinsel bilginin ve eğitimin yetersizliği, kadınların kendi vücutlarını ve cinsel organlarını tanımamaları, cinsellikle alakalı tutucu yaklaşımlar ve tabular sayılabilmektedir. Ülkemizde görülme sıklığı oldukça yaygındır. Vajinismus; cinsel birleşme yaşanacağı zaman vajinayı çevreleyen kaslarda oluşan kasılmalar, şiddetli acı ve bu sebeplerden dolayı cinsel birleşme yaşanamaması anlamına gelmektedir. Cinsel birleşme yaşansa dahi çok ağrılı ve acılı olabilmektedir. İlişki esnasında bacaklarda kitlenme ya da cinsel birleşme yaşayamayacağına dair güçlü bir inanç, kasılmalara eşlik edebilmektedir. Cinsel yaşamın başlamasıyla ya da kürtaj, doğum gibi durumlardan sonra gelişebilmektedir. İlaç tedavisi ya da cerrahi operasyonlarla vajinismusun tedavisi mümkün değildir. Cinsel terapi sayesinde kolaylıkla üstesinden gelinmektedir.



Cinsel İstek Azlığı:

Toplumumuzda kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmesine rağmen, cinsel istek azlığı şikayetiyle psikologlara başvurma oranı, görülme sıklığına göre çok düşük kalmaktadır. Bunun sebeplerinden başlıcası, cinselliğin ve cinsel isteğin erkeklere özgü olduğuna dair yanlış inançların bulunmasıdır. Halbuki cinsel istek hem kadın hem de erkek için haz ve doyuma ulaşmanın en doğal yollarından biridir. Cinsel istek azlığı; cinsel faaliyetleri başlatmaya yönelik motivasyonda görülen düşüş, cinselliğe yönelik düşüncelerde ve fantezilerde azalma, birleşme ve orgazma ulaşma konusunda yetersizlik olarak tanımlanabilmektedir. Başlangıç noktası ergenlik döneminden itibaren olabilmekle birlikte sonradan ortaya çıkması da muhtemeldir.



Cinsel Tiksinti Bozukluğu:

Cinsel ilişkilerden duyulan tiksinti neticesinde kaçınma ve ilişkiye girmeme durumları ortaya çıkmaktadır. Kişi,yalnızca cinsel birleşmeye yönelik değil, öpme ve sarılma gibi cinsel uyaranlara karşı da aynı tepkiyi verebilmektedir. Diğer cinsel işlev bozukluklarına göre görülme sıklığı daha nadirdir.



Kadınlarda Orgazm Bozukluğu:

Cinsel uyaranlar yeterli olmasına rağmen orgazm durumuna geç ulaşmak ya da hiç ulaşamamak anlamına gelmektedir. Nedenleri arasında geçmişte yaşanmış cinsel travmalar, tutucu düşünceler dolayısıyla baskılanmak, cinsellik konusunda yetersiz ve yanlış bilgiler, partnerle olan problemler, erkekte yaşanan erken boşalma ya da ereksiyon sorunları ve iletişim problemleri sayılabilir. Sonradan da ortaya çıkabilmektedir. Kadınlarda orgazm bozukluğu, cinsel terapistler sayesinde etkin bir biçimde tedavi edilebilmektedir.



Erektil Disfonksiyon:

Yaşanacak cinsel faaliyet için yeterli olan ereksiyona ulaşamama ya da kalıcılığını sağlayamama durumudur. Erektil Disfonksiyon diyebilmemiz için bu durumun tekrarlayıcı ya da uzun süreli olması gerekmektedir. Toplumda ve ülkemizde görülme sıklığı yüksektir. Madde ve alkol kullanımı, ileri yaş, tansiyon, şeker gibi rahatsızlıkla beraber görülebilmektedir. Tedavisinde pek çok yaklaşım bir arada kullanılabilmektedir.



Erken Boşalma:

Erken boşalma, kişinin boşalma süresini denetleyememesi ve çok az bir uyaranla dahi kontrol dışında boşalma sorunu yaşamasıdır. Birleşme öncesinde ya da birleşme sonrasında 1 ile 3 dakika arasında boşalma, erken boşalma olarak adlandırılmaktadır. Tedavi olarak, cinsel terapiyle kişiye boşalma ile alakalı denetim ve kontrol yetisi kazandırılmaktadır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Bayram DUYSAK Fotoğraf
Uzm.Psk.Bayram DUYSAK
Konya (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Bayram DUYSAK'ın Makale ve Yazıları
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Gülnaz ATEŞ
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Dnş.Abdullah KORKMAZ
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Aslı KIRBAYIR ÖZERENLER
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Nergis ÖZDİNÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Cinsel İşlev Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 27 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Personalar ve Biz Haziran 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:36
Top