2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kitap Değerlendirmesi: Hazdan Bağımlılığa, Prof. Dr. Tayfun Uzbay
YAZI #7354 © Yazan Uzm.Psk.Eylül Berfin ÖN | Yayın Nisan 2022
Toplum ve medyada sıklıkla, madde bağımlılığı yerine uyuşturucu bağımlılığı terimi kullanılmaktadır. Bu yanlış bir kullanımdır, kullanılan maddelerin uyuşturucu değil başlangıçta uyarıcı etkileri vardır ve uyuşturucu bağımlılığı terimi kapsayıcı değildir. Ülkemizde madde kullanımı ve bağımlılığına daha çok ahlaki ve iradi pencereden bakılmaktadır. Yapılan bu yanlış tanımlamalar bağımlılığın halk tarafından irade zayıflığı ve ahlak sorunu olarak değerlendirilmesine ve madde bağımlılığının nörobiyolojik temelli, poligenik bir beyin hastalığı olduğunun atlanmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra madde deneme merakının ortaya çıkması ve sonuca ulaşmasında ki en önemli faktörlerden biri de analitik düşüncenin gelişmesini engelleyen ezberci eğitim yaklaşımıdır. Ezberci sistemde yetişen bireylerin olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurup sağlıklı bir sonuca ulaşırken çevresel uyaranlarla birlikte gelen riskleri değerlendirme becerisi daha düşüktür. Soru sormayı bilmeyen, sorgulamayan, yarar zarar oranını iyi değerlendiremeyen insanlar daha az oranda hayır deme becerisine sahiptir. Bu durumda maddeye karşı koymayı zorlaştırmaktadır. İzlanda 20 sene önce gençler arasında en yüksek alkol, sigara, uyuşturucu madde kullanımı olan ve buna bağlı fazlasıyla problem davranış yaşanan ülkelerden biriydi. 2010,2011,2016 ve 2019 yılına kadar yapılan bazı çalışmalar da gösteriyor ki; basit bir çözümle sorunu aştılar. Gençleri hiç boş bırakmadılar, ilgi alanlarına göre erken yaşta spora yönlendirdiler.(1) Buna Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Hazdan Bağımlılığa kitabında da şöyle yer vermişti: ‘ Daha üretken, kendisi ile barışık, bağımlılık yapan maddelerden değil de ürettiklerinden keyif alan bireyler oluşmalıdır. Bütün bunları sağlamanın yegâne yolu eğitimdir. Gençleri spor yapmaya veya yararlı hobiler edindirmeye yönelik programların da geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Özellikle düzenli spor yapma ergenlerin hem beyin gelişimine, hem de dürtüsel davranışlarını kontrol etme becerisi geliştirmelerine hem de hayat başarılarına olumlu yönde bir katkı sağlar.’ Bu söylem de yukarıda verdiğim araştırmaları destekleyen niteliktedir. Bizim ülkemizde İzlanda’ya nazaran ebeveynlerin çocukların hobilerine yönelmesi ve spor yapmalarından çok sınav başarısına odaklandıklarını görüyoruz. Bunun yanı sıra, spor ve enerji içeceği ilişkisine baktığımızda, reklamlarda özellikle enerji, performans, dikkat, konsantrasyon ve dayanıklılığı arttırdığı ve metabolizmayı hızlandırdıkları vurgulanmıştır. Performans ve dayanıklılığın artışı yönündeki reklam özellikle yarışmalı spor yapan hırslı gençlerin ürüne olan ilgisini arttırmaktadır. Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi ise egzersizle birlikte hızlı kilo vermek isteyenler için cazip bir teklif oluşturmaktadır. Burada yine devreye analitik düşünme yarar-zarar oranını gözeterek değerlendirip hayır diyebilmek devreye giriyor. Bir başka performans arttırıcı etkisi olan kafein, bu etkileri nedeniyle Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından kontrol edilmesi gereken ilaçlar listesine alınmıştır. Normal koşullarda sosyal bir ortamda rahatlıkla tüketilebilecek bir miktar, yarışma öncesinde bir atlet tarafından tüketilmesi halinde doping anlamına gelmektedir. Buna farklı bir açıdan bakmak gerekirse, Prof. Dr. Tayfun Uzbay, önemli buluş ve eserleri oluşturmada maddenin katkı sağlayabileceği algısını çok güzel aydınlatmıştır. ’Yaratıcılık kişiye özgül bir yetenek, belki de lütuftur. Madde etkisi altında üretilen bir eser sanatçının gerçek yeteneğinin ve emeğinin bir yansıması değildir. Sporda doping nedeni ile kazanımları geri alıyorsak burada da en azından takdir etmemeliyiz.’ Bu satırlar bazı şeylerin göreceli olmadığı ayrımını ortadan kaldıran cinstendi.
Kitapta ilgimi çeken bir diğer konu, aşık olduğumuzda veya heyecanlandığımızda hissettiğimiz organımız kalp olmasına rağmen duygular ve dürtüler söz konusu olduğunda işin asıl sorumlusu beyindir. Duygularımız ve dürtülerimiz limbik sistemde oluştuktan sonra, öğrenilir. Alın kabuğu ile karşılıklı yapılan değerlendirmeyle de eyleme dökülür. Beyin ve kalbin birlikte belli oranlarda var olduğunu düşünürdüm, bu sebeple aşk ve sevginin simgesi olan kalbe bakış açımı değiştiren bir kesit oldu.
Ülkemizde son dönemde alkole yapılan zamlardan kaynaklı, insanlar ağırlaşan şartlar altında, daha ucuz içeriği bilinmeyen ürünlere kolayca yönelebilmektedir. Böylece alkolde yüksek vergiler kaçak ve sahte içkinin cazibesini artırmaktadır. Bir şişe rakının fiyatı asgari ücretlinin bir günlük gelirinden fazladır, bu durum sağlıklı üretim yerine maliyetleri ucuz farklı kimyasallar kullanılarak sahte ve kaçak içki üretimini yaygınlaştırmaktadır. Alkollü içecek fiyatlarının vergiye bağlı yüksek olmasından dolayı, merdiven altı içki üretilen veya satılan yerlerden içki temin eden kişilerin zehirlenme olasılığı yüksektir. Bu sürecin ana sebebi içki yapımında etil alkol yerine daha ucuz olan metil alkol kullanılmasıdır.2021 yılında yapılan sistematik derlemeye ve 2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre, alkol zarar paradoksuna baktığımızda yoksullar zenginlere oranla daha az ya da benzer miktarda alkol tüketse de, yoksulların alkole bağlı ağır hastalık ve ölüm yaşama ihtimali çok daha yüksektir.(2) Vergiler yükseldikçe insanlar standart dışı ve denetimden uzak ürünlere daha ucuz olduğu için kolayca ve düşünmeden yönelebilmektedir. Bu da ölümlere, kalıcı arızalara veya hastalıklara yol açmaktadır. Buna benzer bir örnek olarak sigarayı da verebiliriz. Tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerinden daha fazla sıklıkla benzer sigara içme alışkanlığı gözlemlenmiştir. Tek yumurta ikizleri sigara içmeye daha yatkın olan veya olmayan ortamlarda birbirinden ayrı olarak büyümüş olsalar bile benzer sigara içme davranışı sergilemektedir. Bu bana bir belgeseli hatırlattı: Three Identical Strangers (2018). Burada işlenen konu, şans eseri karşılaşan, birbirinden ayrılarak evlatlık verilen tek yumurta üçüzlerine yer veriliyor. Üstelik çocuklar sırasıyla alt gelirli, orta gelirli ve üst gelirli ailelere verilmiştir. Katıldıkları bir televizyon şovunda sorulan sorular arasında kullandıkları sigara markası yer alıyordu. Birbirinden ayrı olarak büyümüş olsalar bile benzer sigara içme davranışı ve benzer sigara markası tercihi sergilemektedirler. Bu tercihin bile aynı olması bana fazlasıyla çarpıcı gelmişti.
Kitapta bulunan nikotin bağımlılığının tedavisinin yanı sıra, annem için araştırdığım ve yakın zamanda gideceğimiz biorezonans tedavisini de eklemek istiyorum. Bu yöntemle arkadaşımın yıllardır kullandığı sigarayı 2 seansla bıraktığına şahit oldum. Aldığım ön bilgilere ve araştırmalarıma göre, biorezonans ile sigara bırakma terapisi 1 saat süren genelde tek bir seansta olabilmektedir. Azınlık bir kesimde 2. seans gerekmektedir. Biorezonans sigara bırakma seansı rahat bir koltukta oturarak veya uzanarak uygulanabilir. Elimize ve vücuda uygulanan aparatlar ile cihazdan vücudumuza tedavi frekansları iletilmektedir. Sonrasında sigara için bağımlılık ve duyarsızlaştırma terapisi başlatılıyor. Bağımlılık terapisi sonrası toksin atılım programları uygulanarak 2 ay gibi kısa bir sürede tüm toksinlerden arınma sağlanır. Sigara bırakma seansı nikotin gibi sigara içindeki 4000 kadar zehirli maddenin vücuttan atılmasını sağlar. Toksinlerin uzaklaştırılması kişinin sigaranın etkilerinden kurtulmasını kolaylaştırır. Biorezonans seansı dokularda yerleşmiş olan toksinlerin kana geçmesini sağlayarak tüm atılım organlarınca vücuttan atılmasını sağlar. Bu toksinlerin atılım yollarında biri deri olduğundan seans sonrası günlerde deride bir salgı hissetmelerinin sebebi toksin atılım programının başarısıdır. Seans sırasında cihazda sigara terapisinin frekans bilgisinin yüklendiği su hazırlanır. Son içilen sigaranın bulunduğu tüpü size veriliyor ve sigara içmek istenirse kapağını açıp koklamanız isteniyor. Deneyimledikten sonra verilen bilgilerin ne derece hayata uygulanabilir ve sonuç alınabilir olduğunu görmüş olacağım. Buna ek olarak, 2020 yılında yapılan bir meta-analiz çalışmasında sigara paketlerine görsel uyarılar koymak yazılı uyarılara göre daha fazla korku pompalasa da, bağımlıların risk inaçları(hastalığa yakalanma, zarar görme vb.) üzerinde hiçbir etkisi bulunamamıştır.(3)
Bir başka konuya değinmek gerekirse, internet de bağımlılık yapan bir araçtır. Burada sorun yaratan durum internetin kendisi değil, ne amaçla kullanıldığıdır. Bunu göz önüne aldığımda, internet bağımlılığı tanısı bana biraz garip geliyor. Halbuki internet burda bir şemsiye ve içinde kumar, oyun, alışveriş, sosyal medya, porno vb. her şey var. Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ın da dediği gibi: ‘Görüldüğü gibi terminolojik olarak bir internet bağımlılığından ziyade başka bağımlılık türlerinde amaca ulaşmak için internetin kötüye kullanımından söz edebiliriz.’ Kumar bağımlılığına baktığımız zaman, küçük oyun bahisleriyle başlanan durumlarda uzun aralıklarla oynanırsa bu fark edilmez. Kumarın en büyük çekici yanı, ne zaman alıp ne zaman kaybedeceğinizi bilememenizdir. Bu durum sönmeyi gerçekleştirme ve bağımlılığı yenmenizde iyileşmeyi geciktirir verilen uzun aralıklar zamanla sıklaştığında bir döngünün içine girmişiniz demektir. Kazanmak için riske edilen miktar ilk bahiste kaybedilirse bunun tekrar alınması gibi bir şansın olması sönmeyi ve bağımlılığı olumsuz etkiler. Değişken aralıklı pekiştirecin de mantığı budur. Örneğin, bir haftadır sürekli kaybettiniz ve ikinci hafta tüm kaybettiklerinizi şansınız yolunda gitti ve aldınız burada sonlandırma yapmak için bir şansınız var ama devam etmek içinde kumarhanelerin özendirici cazip tüm olumlu atmosferi ve hayatınızda yaşadığınız travmaları bir an olsun unutabilecek cezbedici durumlar var.
Tüm bunları göz önüne aldığımızda; çocuklarımız için emlak üzerinden yaptığımız yatırım veya onları özel okullarda okuturken akıttığımız para onların geleceğinin garantisidir ama ne yaptığımız emlak yatırımı ne de eğitimleri için döktüğümüz para onları bağımlılıktan doğrudan koruyacak güvenli bir çevre yaratamaz. Doğru bilgi güçtür. Hazzın girdiği her yerde aynı zamanda insani zaaflarda vardır. Zaaflar kontrol edilip yönetilemediğinde kaos ve bağımlılığa yol açabilir. Çocuklarımızın bu nedenle kendini bağımlı yapabilecek madde ve benzeri zararlı alışkanlıklardan korunmak için neye, neden hayır dediklerini iyi bilip, ikna olmaları gereklidir. Bunun için de bilime, doğru eğitime, doğru ve iyi aile ilişkilerine ve en önemlisi korumayı öncelik yapan devlet politikasına ihtiyacımız bulunmaktadır. Toplumun ve bireylerin cehalet biliminden arındırılarak farkındalık kazanmasının üstünde durulmalıdır çünkü günümüzde okuryazar olmak, üniversite bitirmek hatta akademik unvanlara erişmek, maddi açıdan en yüksek imkanlara sahip olmak cahil olmaya engel değil.


REFERANS
Bellis, M.A., Hughes, K., Nicholls, J. et al. The alcohol harm paradox: using a national survey to explore how alcohol may disproportionately impact health in deprived individuals. BMC Public Health 16, 111 (2016). https://doi.org/10.1186/s12889-016-2766-x (2)
Boyd J, Sexton O, Angus C, Meier P, Purshouse RC, Holmes J. Causal mechanisms proposed for the alcohol harm paradox-a systematic review. Addiction. 2022 Jan;117(1):33-56. doi: 10.1111/add.15567. Epub 2021 May 25. PMID: 33999487; PMCID: PMC8595457. (2)
Hoare, E., Thorisdóttir, I. E., Kristjansson, A. L., Sigfusdóttir, I. D., Hayward, J., Allender, S., ... & Jacka, F. (2019). Lessons from Iceland: developing scalable and sustainable community approaches for the prevention of mental disorders in young Australians. Mental Health & Prevention, 15, 200166.(1)
Kristjansson, A. L., James, J. E., Allegrante, J. P., Sigfusdottir, I. D., & Helgason, A. R. (2010). Adolescent substance use, parental monitoring, and leisure-time activities: 12-year outcomes of primary prevention in Iceland. Preventive medicine, 51(2), 168-171. (1)
Seth M Noar, Jacob A Rohde, Joshua O Barker, Marissa G Hall, Noel T Brewer, Pictorial Cigarette Pack Warnings Increase Some Risk Appraisals But Not Risk Beliefs: A Meta-Analysis, Human Communication Research, Volume 46, Issue 2-3, April-July 2020, Pages 250–272, https://doi.org/10.1093/hcr/hqz016 (3)
Sigfusdottir, I. D., Kristjansson, A. L., Gudmundsdottir, M. L., & Allegrante, J. P. (2011). Substance use prevention through school and community-based health promotion: a transdisciplinary approach from Iceland. Global Health Promotion, 18(3), 23-26. (1)
The Blog.Iceland Succeeds at Reversing Teenage Substance Abuse The U.S. Should Follow Suit
By Harvey Milkman, Contributor. Professor Emeritus, Metropolitan State University of Denver
05/11/2016 02:52pm EDT | Updated December 6, 2017.https://www.huffpost.com/entry/iceland-succeeds-at-rever_b_9892758#:~:text=Iceland%20may%20be%20the%20world's,at%20reduci ng%20teenage%20substance%20abuse.&text=From%201998%20to%202016%2C%20th e,from%2017%25%20to%205%25. (1)
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Eylül Berfin ÖN Fotoğraf
Uzm.Psk.Eylül Berfin ÖN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Eylül Berfin ÖN'ün Yazıları
► Tedavide Bağımlılığa Yaklaşım Psk.Sabahattin ZENGER
► Çocuk ve Kitap Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Kitap Sevgisi Aşılama Psk.Mutlu İNCESOY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kitap Değerlendirmesi: Hazdan Bağımlılığa, Prof. Dr. Tayfun Uzbay' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:14
Top