İçimizdeki Gizli Güç; Özgüven
İÇİMİZDEKİ GİZLİ GÜÇ; ÖZGÜVEN
Özgüven insanın kendisine olan inancı ve güvenidir ki bir çok kapıyı açabilir, kapayadabilir. En önemli kişilik özelliklerinden bir tanesidir. Düşünün ki son model bir arabanız var ama içinde benzin yok. İşte özgüveni olmayan insan buna benzer. Benzinsiz araç gibidir.
Özgüvenin olmaması kişinin yetersiz olduğu anlamına gelmez. Farkında değildir ya da mutsuzdur, olumsuz bakış açısı olabilir. Bu tarz kişiler sorumluluk almak istemezler çünkü inanmazlar kendilerine hiç bir zaman. Özgüveni düşük kimselerin düşüncesinde kendileri çok çirkin, başarısız bulurlar.
Peki bu neden olur, birileri kendine sonsuz inanırken birileri kendini yerden yere vuruyor? Burada ailenin çevrenin rolü büyük. Her şeyin üstesinden gelen ebeveynler, çocuklarını yormak istemeyen, ben hallederim babalar”. Özgüven eksikline yol açan bir diğer aile modeli ise ‘mükemmelliyetçi’aile modelidir. Sürekli eleştirilen çocuk kendini yetersiz hisseder. Hatalı davranışı nedeniyle çocuğun kişiliğini eleştirmek çok sakıncalı bir yaklaşımdır. Ebeveynlerin yaptığı diğer bir hata çocuğun diğerleriyle kıyaslanmasıdır.
Doğru davranış çocuğun kimseyle kıyaslanmadan rakibinin kendisi olduğu, kendisiyle yarış içerisinde olduğu hissettirilmelidir. Küçük yaşlardan itibaren çocuğuna küçük sorumluluklar yüklenmelidir. Verilen görevi yerine getiren çocuğun kendine güveni gelicektir.
Her durumun ifratı tehlike olduğu gibi özgüvenin de fazlası zararlı olabilir. Aşırı özgüvenli kişiler dışarıdan kibirli gururlu görünmesinin yanı sıra zaten başaracağım düşüncesi onları başarısızlığa itecektir. Narsizmle özgüveni karıştırmamak çok önemli bir dengedir. Yapabileceğimizin üstünde yük almak hepimizi yorar. Her durumun üstesinden gelebileceğine inanan insan, üstesinden gelemeyeceği durumlar olduğunda yoğun hayal kırıklıkları yaşar.
Olması gereken düzeyde bir özgüvene sahip bulunduğumuzda ise; en iyi için çaba göstereceğimizi ve kabul edilebilir bir sonuç ortaya koyacağımızı bilerek işleri ele alırız. Bir işi yapamadığımızda mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlarız. İlk seferinde tümüyle doğru olarak anlamadığımız ya da yapamadığımız bir işin dünyanın sonu anlamına gelmediğini biliriz. Hatalarımızı dert etmek yerine onlardan ders almasını becerebiliriz. Bir çok durumla ve sorunla daha iyi baş edebiliriz.
Özgüven hedeflerimizin peşinden giderken bize güç verir. Başarılarımızla doyum ve rahatlık hissetmemize izin verir. Özgüvenimizin güçlü olması durumunda başarı bize doğal ve doğru gelir.
Birçoğumuz, belirli zamanlarda, belirli insanlarla ve belirli durumlarda kendimizi güvenli hissederken bazı durumlarda, zamanlarda ve bazı insanların karşısında özgüvenimizi yitiririz. Kendimize olan güven duygumuzu nelerin etkilediğini doğru anlamamız gerekir.
Özgüven konusuyla hayattaki başarılarımız doğru orantılı olarak birbirini tamamladığı dikkat edilmesi gereken bir nokta.
Cesaretli olun, hata yapmaktan korkmayın. Başarısızlıkların birer ders olduğunu ya da başarı yolunda küçük molalar olduğunu düşünün. Elde ettiğiniz her başarıyla özgüveninizin arttığını göreceksiniz.
Özgüven insanın kendisine olan inancı ve güvenidir ki bir çok kapıyı açabilir, kapayadabilir. En önemli kişilik özelliklerinden bir tanesidir. Düşünün ki son model bir arabanız var ama içinde benzin yok. İşte özgüveni olmayan insan buna benzer. Benzinsiz araç gibidir.
Özgüvenin olmaması kişinin yetersiz olduğu anlamına gelmez. Farkında değildir ya da mutsuzdur, olumsuz bakış açısı olabilir. Bu tarz kişiler sorumluluk almak istemezler çünkü inanmazlar kendilerine hiç bir zaman. Özgüveni düşük kimselerin düşüncesinde kendileri çok çirkin, başarısız bulurlar.
Peki bu neden olur, birileri kendine sonsuz inanırken birileri kendini yerden yere vuruyor? Burada ailenin çevrenin rolü büyük. Her şeyin üstesinden gelen ebeveynler, çocuklarını yormak istemeyen, ben hallederim babalar”. Özgüven eksikline yol açan bir diğer aile modeli ise ‘mükemmelliyetçi’aile modelidir. Sürekli eleştirilen çocuk kendini yetersiz hisseder. Hatalı davranışı nedeniyle çocuğun kişiliğini eleştirmek çok sakıncalı bir yaklaşımdır. Ebeveynlerin yaptığı diğer bir hata çocuğun diğerleriyle kıyaslanmasıdır.
Doğru davranış çocuğun kimseyle kıyaslanmadan rakibinin kendisi olduğu, kendisiyle yarış içerisinde olduğu hissettirilmelidir. Küçük yaşlardan itibaren çocuğuna küçük sorumluluklar yüklenmelidir. Verilen görevi yerine getiren çocuğun kendine güveni gelicektir.
Her durumun ifratı tehlike olduğu gibi özgüvenin de fazlası zararlı olabilir. Aşırı özgüvenli kişiler dışarıdan kibirli gururlu görünmesinin yanı sıra zaten başaracağım düşüncesi onları başarısızlığa itecektir. Narsizmle özgüveni karıştırmamak çok önemli bir dengedir. Yapabileceğimizin üstünde yük almak hepimizi yorar. Her durumun üstesinden gelebileceğine inanan insan, üstesinden gelemeyeceği durumlar olduğunda yoğun hayal kırıklıkları yaşar.
Olması gereken düzeyde bir özgüvene sahip bulunduğumuzda ise; en iyi için çaba göstereceğimizi ve kabul edilebilir bir sonuç ortaya koyacağımızı bilerek işleri ele alırız. Bir işi yapamadığımızda mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlarız. İlk seferinde tümüyle doğru olarak anlamadığımız ya da yapamadığımız bir işin dünyanın sonu anlamına gelmediğini biliriz. Hatalarımızı dert etmek yerine onlardan ders almasını becerebiliriz. Bir çok durumla ve sorunla daha iyi baş edebiliriz.
Özgüven hedeflerimizin peşinden giderken bize güç verir. Başarılarımızla doyum ve rahatlık hissetmemize izin verir. Özgüvenimizin güçlü olması durumunda başarı bize doğal ve doğru gelir.
Birçoğumuz, belirli zamanlarda, belirli insanlarla ve belirli durumlarda kendimizi güvenli hissederken bazı durumlarda, zamanlarda ve bazı insanların karşısında özgüvenimizi yitiririz. Kendimize olan güven duygumuzu nelerin etkilediğini doğru anlamamız gerekir.
Özgüven konusuyla hayattaki başarılarımız doğru orantılı olarak birbirini tamamladığı dikkat edilmesi gereken bir nokta.
Cesaretli olun, hata yapmaktan korkmayın. Başarısızlıkların birer ders olduğunu ya da başarı yolunda küçük molalar olduğunu düşünün. Elde ettiğiniz her başarıyla özgüveninizin arttığını göreceksiniz.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.