2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!


Obsesif Kompülsif Bozukluk - Takıntı Hastalığı
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
VİDEO #6927 | © Ekleyen Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM | Yayın Nisan 2021
Obsesyon takıntı, kompilsüyon ise takıntıyı rahatlatan davranıştır. Obsesif kompülsüf bozuklukta kişi yaptığı davranışın saçma olduğunu bildiği halde yapmaya devam eder.Kişi devamlı aynı davranışı tekrarlar. Örneğin kişi kendisini pis hisseder ellerini yıkamak ister. Obsesyon zihinde sürekli tekrarlayan düşüncelerdir,bu düşünceler ellerin kirlendi,ellerin pis, ellerini yıka diyen katı, sert, emredici düşüncelerdir. Kompülsiyon ise bu düşüncenin getirdiği duyguyu rahatlatmak için kişinin yaptığı davranışlardır. Obsesyon zihnimizin kullandığı savunma mekanizmalarından biridir, yani ruhsal olarak stresliyken, huzursuzken, çaresizken ortaya çıkar. Bu sebepten obsesyonun başlangıç zamanı çok önemlidir. Kişinin hayatındaki bir değişiklik, bir ayrılık, bir ölüm obsesif düşüncelerin başlamasına ya da artmasına sebep olabilir. Obsesif kompülsif bozukkta kişinin ilk aşamada bu sorunlarla kendi kendine başa çıkabileceğine dair bir inancı olur. Kendi kendine başa çıkma yöntemleri kompülsiyonlardır, zihnine gelen takıntılı düşünceleri rahatlatmak için ellerini yıkar, evi temizler, ocağı kontrol eder, kapının kilitli olup olmamasını kontrol eder, sayı sayar, dışarda yemek yemez, eve misafir almaz, banyoda saatlerce kalır, sürekli namaz kılar, eve geldiğinde bütün kıyafetlerini çıkartıp yıkar.Yapılan davranışlar kişide kısa bir süre rahatlama sağlar. Zamanla rahatlamak için yapılan davranışların süresi uzamaya başlar. Süreçte bu davranışlar kişide yorgunluk, bezginlik oluşturur, etrafındaki kişiler git gide uzaklaşmaya başlar, sosyal ilişkileri bozulur, eşi ile arası bozulur, bir süre sonra bu davranışlarıyla başa çıkamayacağını hissedip profesyonel bir destek alma yoluna gider. DÜZEN TAKINTISI Düzen takıntısı olan kişiler; ruhsal karışıklıklarını eşyalar üzerinden gidermeye çalışır. Simetri hastalığı olarak da bilinen düzen takıntısı kişinin iç dünyasında yaşadığı karışıklığa düzensizliğe tahammül edemeyip eşyaları düzelterek kendi kendisini rahatlatma çabasıdır. Bu kişiler kıyafetteki uyumsuzluğa, odadaki perdenin eğri durmasına, çalışma masasının üzerindeki asimetriye tahammül edemez. Eşyaların düzenli, simetrik ve uyumlu olmasını ister. Etrafındaki her şeyi kategorize etmeye çalışır.Örneğin kıyafetleri reklerine uygun yıkamak için 10 farklı kategoriye ayırabilir, çalışma odasındaki kitapları boyutlarına göre, yazarlarına göre, renklerine göre düzenleyebilir. Bunun bir takıntı olmasının nedeni kişinin herhangi bir düzensizliğe tahammülünün yok denecek kadar az olmasından kaynaklanır. Örneğin; Saatin asimetrik durmasına dayanamaz, hemen onu düzeltmek ister. OBSESİF KOMPÜLSİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ; TEMİZLİK TAKINTISI Temizlik takıntısı kültürel olarak en sık karşılaştığımız takıntıların başında gelir. Çoğunlukla kadınlarda görülür, erkeklerde görülme sıklığı azdır. Bu kişiler toz, mikrop, idrar ve kirle aşırı meşguldür. Temizlik takıntısı olan kişilerin en çok meşgul olduğu, kirli olarak düşündüğü şeylerin başında el gelir, onun dışında kumanda, kapı kolları, otobüste tutunacak yerler, banyo ve tuvalet bu kişilerin en çok kirli gördüğü yerlerdir. Temizlik takıntısı olan kişiler başlangıçta evde yaptıkları bir kaç saatlik temizlikle rahatlayabiliyorken bir süre sonra saatlerce temizlik yapsa da rahatlayamamaya başlar. Temizliğin ayrıntıları sürekli artar. Başlangıçta el yıkamaya günde bir saatini harcarken süreçte bu iki üç katına çıkar. Elleri yara içinde kalıncaya kadar ellerini yıkar yine de ellerinin kirli olduğunu düşünür. Bu kişiler dışarda bir şeyler yiyip içmekten kaçınabilir, aldığı sebze ve meyveyi mikropları ölsün diye çok uzun süre yıkayabilir, eve girereken bütün kıyafetlerini çıkartıp yıkayabilir, eve gelen misafirin ardından onun kullandığı bütün eşyaları yıkayabilir. Temzilik takıntsı olan kişiler ruhsal olarak kirli hisseder, ruhsal olarak hissettiği kirli olma, pis olma duygusundan kurtulmak için yaptıkları davranışlar kişiyi kısa bir süre rahatlatır. Bir süre sonra kendilerini tekrar tekrar aynı davranışı yaparken bulurlar. Bu kişilerin hayatları çok yorucudur. Yaptıkları davranışların saçma olduğunun farkında olsalar da kendilerini o davranışı yapmaktan bir türlü alıkoyamazlar. CİNSEL TAKINTILAR Cinsel takıntısı olan kişiler cinsellikle ilgili her türlü konudan rahatsız olur. Cinsel organlarını vajinasını ya da penisi pis olarak düşünür. Cinsel organlarının temizliği ile aşırı derecede meşgul olabilir, örneğin vajinasının suyla temizlenmediği düşünüp vajina temzileyiciler kullanabilir, penisini defalarcakere yıkayabilir. Özellikle cinsel ilişkiden sonra penisinin veya vajinasının temizliğine saatler harcayabilir, cinsel ilişkiden sonra bekleyemez vajinasının veya penisinin kirlendiğini düşünür hemen banyo yapmak ister. DİNİ TAKINTILAR Dini takıntıları olan kişiler terapiye en hızlı başvuran kişilerdir. Dini takıntılar kişide çok yüksek duygulanım yaratır. İnançla ilgili duygular amigdalanın ateşlenmesini çok artırır dolayısıyla inançla ilgili duygular kişide kendini öldürme düşüncelerine bile yol açar. Bu kişilerde görülen takıntılı düşünceler namaz kılarken küfretme isteği, camide küfretme isteği, kuran okurken küfretme isteği şeklinde olur. Kişinin çocukluk yaşantısına göre çok daha fazla çeşitlenebilir. Bu kişiler bu takıntılarından kurtulmak için ibadet yapamaz hale gelir. Ya da ibadet yaparken sürekli namazının bozulduğunu düşünüp tekrar namaza başlar, tekrar aynı duygu gelir. Saatlerce namazı bitiremez. Camide bu duygular gelmesin diye camiye gitmek istemez. Bu kişiler spritüel konularla ilgilenebilir, cinlerin ona zarar vereceğini düşünebilir, cinlerin ona tecavüz ettiğini düşünebilir. Bu kişilerin çocukluklarında çoğunlukla cinlerle ilgilenen biri vardır, hala olabilir, dede olabilir, anne olabilir. Çocuk zihni gerçekle hayali karıştırmaya meyillidir. Özellikle 0-6 yaş arasında çocuk zihninden geçen şeyleri gerçek zanneder, bu dönemde çocuğa bakım veren kişilerden biri cinlerle çok meşgulse çocuğun zihni bunu gerçek zanneder. HASTALIK TAKINTISI Son zamanlarda terapiye en sık başvuran takıntı hastalık takıntısıdır. Halk arasında hastalık hastalığı olarak da bilinir. Kişi kanser olduğunu düşünür film çektirir, film temiz çıkar. Ama kişi kanser olmadığına bir türlü ikna olmaz. Tekrar film çektirir. Ya da kişinin başı ağrır beyin kanaması geçirdiğini düşünür film çektirir film temiz çıkar, ya da aids olduğunu düşünür test yaptırır test temiz çıkar,bir türlü ikna olmaz. Defalarca kere kan testi yaptırır. Film çektirmek ya da kan testi yaptırmak kişiyi kısa bir süre rahatlatır bir süre sonra duygu tekrar gelir. Ya kansersem, aids olduysam, beyin kanaması geçiriyorsam. Bu düşünceler sürekli kişinin beynini kemirir. OTORİTER BİR BABA, KONTROLCÜ BİR ANNENİN YA DA MÜKEMMELİYETÇİ AİLERİN ÇOCUKLARINDA GÖRÜLÜR Okb'nin temelindeki en önemli duygu kontrol etme duygusudur. Bu hastalığa sahip olan kişilerin iç sesleri kuralcı, otoriter, katı ve disiplinlidir. Kişinin iç sesi çocukluğunda içselleştirdiği bir ebeveyninin sesidir. Ailede anne çok titiz mükemmeliyetçi olabilir ya da baba çok kuralcı, disiplinli olabilir. Çocuk kendisine baskı yapan, kural koyan, eziyet eden ebeveyni içselleştirir. Yetişkinler kendi koydukları kurallara uyması, kendi alışkanlıklarını edinmesi için çocuğa baskı yaptığında bu baskının şiddeti çocukta eziyet edici boyutlara ulaştığında kişide ruhsal hasara neden olur. Kişi yaşadığı olumsuz duygulara dayanabilmek adına obsesyon yani takıntı hastalığını geliştirir. OBSESİF KOMPÜLSİF BOZUKLUK TEDAVİSİ Düzen, temizlik ve tutumluluk toplumsal yaşamda belli ölçüler içinde onaylanan, saygınlık uyandıran, başarı sağlayan özelliklerdir. Takıntı hastalığında ise bu özellikler aşırılaşır, yaşamı zorlaştırır, kontrol edici, eziyet edici boyutlar kazanır. Kişi kendisini ve çevresini zorladıkça sosyal ilişkileri bozulur, yalnızlaşır, hayatı eziyet haline dönüşür. Bizim zihnimiz netlik ister, muğlaklığa tahammül etmekte zorlanır. Bu hepimizin ortak özelliğidir. Obsesyonda ise belirsizliğe tahammül yok denecek kadar azdır. Bunun en önemli sebebi kişinin kontrol duygusudur. Aslında obsesyon hepimizde varolan duyguların aşırıya kaçmış halidir. Kişinin obsesyonda işlevselliği bozulur. İş yaşamı bozulur, ailesiyle arası bozulur, çocuklarına zaman ayıramayacak hale gelir, arkadaşlık ilişkileri bozulur. İlaç tedavisi bu kişilerin obsesyonlarında geçici bir süre yumuşama sağlasa da ilacı bıraktıkları zaman belirtiler aynı şiddetle geri gelir. Bu kişilerin tadavisinde psikodinamik terapi tekniği kullanılır. Dinamik terapiye olumlu cevap veren bir hastalıktır. Bu kişiler oldukça dirençli olduğu için terapilerinin süresi uzun olabilir. #obsesyon#takıntıhastalığı#takıntılar#kompülsiyon #psikoterapi #okb #psikolog #düzentakıntısı #dinitakıntılar #cinseltakıntılar #hastalıktakıntısı #psikoterapistgülcemyıldırım #istanbulpsikolog
Yayınlayan Uzman
Gülcem YILDIRIM Fotoğraf
Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog - Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi63 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı

Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM'ın Makaleleri
► Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) Psk.Birgül EMİROĞLU BAKAY
► Obsesif Kompülsif Bozukluk Psk.Ferit KARADAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Obsesif Kompülsif Bozukluk - Takıntı Hastalığı' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşırı Yeme İsteği Mart 2020

Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM'ın Diğer Videoları :
Video İsim/Açıklama İşlem
İlişkide İletişim Bozuklukları

İKİLİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM İletişim, karşılıklı olarak birbirimizi görmek, birbirimizi dinlemek ve birbirimizi duymaktır. İletişimde en önemli olan şey dinlemektir.Dinlemek ve duymak farklı şeylerdi...
Kayıptan Sonra Yaşam

Yitirdiğimiz her nesnenin yasını tutmak bir gereksinimdir. Evlenme, boşanma, iş değişimi, araba anahtarı kaybı gibi kayıplarda yas sürecine girmektedir. Ölümü ise kayıp olarak değil ölüm olarak ifade ...
Nesilden Nesile Aktarılan Travmalar

Nesiller arası travma nedir? Nesiller arası travmalar üzerine fareler üzerinde deneyler yapılmıştır. Yapılan deneyde en az 7 nesil aktarım olduğu görülmüştür. İnsanlar üzerinde bu aktarım DNAlarımız a...
Bireysel Travmaların Eş ve Partner İlişkisine Etkisi

TRAVMA VE İYİLEŞME Travma ruhsal olarak kaldıramayacağımız bir duyguya maruz kalmaktır. Dayanabileceğimizin üstünde bir acıya maruz kaldığımızda bedensel tepkimiz bayılma olurken ruhsal tepkimiz donm...
Anne-Çocuk İlişkisinin Çocuklarda Psikolojik Sağlamlığa Etkisi

Çocuklarda Psikolojik Sağlamlık Çocuklar çevrelerindeki yetişkinleri rol model alarak büyürler. Anne baba psikolojik olarak dayanıklı değilse çocuk da dayanıklı olamaz. Günümüzde insanların anne b...
Yansıtmalı Özdeşimin Aktarım Karşı Aktarım Bağlamında İncelenmesi

Yansıtmalı Özdeşim Kavram Olarak İlk Defa Melanie Klein Tarafından 1946 Yılında Kullanılmıştır. Freud, Daha Önce Özdeşime Dair Pek Çok Tanım Yapmışmıştır.Anna Freud ise Saldırganla Özdeşim Savunma ...
Kayıp Sonrası Yas Terapisi

Yasın ne zaman travmatik olacağı kişinin bireysel öyküsüyle ilişkilidir.Her insanın yapısı parmak izi kadar farklı ve kendine özgüdür.Bu süreçte yası travmatik yasa dönüştüren bazı etmenler vardır. S...
Danışan Koltuğunda Terapist Olmak

Psikoterapi Enstitüsü Eğitiminde "Danışan Koltuğunda Terapist Olmak" Diyerek Çuvaldızı Kendimize Batırdık ve Kendimize Katkımızın Mesleğimize Katkısı Nasıl Olabilir Hepsini Konuştuk. Çoğu Terapist Te...
Mindfulness (Anda Kalmak)

Sevgili Fırat Ay Eşliğinde Mindfulness (Anda Kalmak) Üzerine Konuştuk. Başlıca Konularımız; -Mindfulness Nedir? -Mindfulness'ın Temeli Neye Dayanıyor? -Her Yaş Grubuna Ve Her Alana Uygulanabil...
İlişkilerde Güven ve Bağlanma

Psikolog Sümeyye Tokmak Demir ile ilişkilerde güven ve bağlanma üzerine konuştuk. Konu Başlıklarımız; -Sağlıklı İlişki Nedir Nasıl Kurulur? -Bağlanma Ve Bağlanamama Sorunu Neden Kaynaklanır? -Duyg...

TavsiyeEdiyorum.com içinde yayınlanan tüm video görüntüleri uzman üyelerimizce site kütüphanesine eklenmiştir ve görüntünün orjinali youtube.com sitesi içinde bulunmaktadır. Video tavsiyeediyorum.com içinde barındırılmamasına rağmen, eğer herhangi bir video görüntüsü, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında telif haklarına aykırılık taşıyor, üyenin mensubu olduğu mesleğin meslek içi etik kuralları ile çelişiyor veya herhangi başka bir suretle yasalara veya kişisel haklara aykırı nitelikte bulunuyorsa, siteden kaldırılabilmesiiçin site yönetimine haber verilmelidir. Orjinal görüntü dosyaları YouTube sitesi içinde yer aldığından youtube.com adresine Türkiye'den erişimin engellendiği durumlarda bu videoların sitemiz içinde görüntülenmesi de mümkün olmayabilir.

05:39
Top