2007'den Bugüne 92,325 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık
MAKALE #6199 © Yazan Psk.Pelin ÇATAK | Yayın Aralık 2010 | 6,050 Okuyucu
Çocuklar neden öfke ve kızgınlık hisseder?
Öfke insanın doğal olarak hissettiği olağan duygulardan birisidir. İsteklerimizin önünde bir engelle karşılaştığımızda ve hedeflerimize ulaşmamız engellendiğinde verdiğimiz olası tepkilerden biriside öfke duygusudur.
Çocuklarda ortaya çıkan öfke duygusunun kökenleri, aslında yetişkinlerin hissettiği öfke ve kızgınlığın kaynaklarıyla benzerdir. Çocuklar istekleri gerçekleşmediğinde ve bazı ihtiyaçları karşılanmadığında öfke hissederler.
Tıpkı büyükler gibi çocuklarında temel bir takım ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların kimileri fiziksel kimileri de duygusal motivasyonlardan kaynaklanır. Çocukların bazı temel ihtiyaçları şunlardır:

· Kendilerini güvende hissetmek
· Fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması
· Onaylanmak
· Kabul görmek
· Sevildiğini hissetmek
· Kendisine saygı duyulduğunu bilmek
· İlgi görmek
· Önemli olduklarını bilmek
· Yakın ve anlamlı ilişkiler kurmak
· Kendilerine ve yapabilecekleri şeylere güvenmek
Bu ihtiyaçların karşılanmadığında ya da yetersiz düzeyde karşılandığında çocukta ortaya çıkacak duygulardan birisi de öfkedir. Çocuğun temel gereksinimleri doyurulmadığında kırgınlık, hayal kırıklığı gibi başka duygularda hisseder. Kimi zaman öfke duygusu, ifade edilemeyen engellenmişlik ve kırgınlık duygularının yansıması olarak ortaya çıkan ikincil duygusal tepkidir.
Kimi zamanda çocuklar ihtiyaçları yeterli düzeyde karşılandığı halde, isteklerine ulaşma aşamasında yaşadıkları olaylara öfkeyle tepki verebilirler. Çocuklar istediklerinin onlara sunulması ve gereksinimlerini karşılanması konusunda yetişkinlerden farklı olarak daha sabırsız ve isteklerinin karşısındaki engellemelere karşı daha duyarlıdırlar. Dolayısıyla isteklerine ulaşmaya çalışırken karşılarına çıkan sınırlara karşı daha tepkiseldirler.
Dr. Bernard Golden “Sağlıklı Öfke” adlı kitabında, çocuksu düşünme tarzına özgü bazı gerçekçi olmayan beklentiler olduğunu belirtmektedir. Çocukların gerçekçi olmayan mantık yürütmesinin örneklerinden bazıları şunlardır:
· Bütün ihtiyaçlarım karşılanmalıdır.
· Eğer bütün ihtiyaçlarım karşılanmıyorsa bende bir sorun var demektir.
· Bütün ihtiyaçlarım anında karşılanmalıdır.
· Benim ihtiyaçlarım herkesinden önce karşılanmalıdır.
· İnsanlar ben onlara söylemeden neye ihtiyacım olduğunu anlamalılar.
· Önemli olan tek şey benim isteklerimdir.

Görüldüğü gibi çocuksu akıl yürütme, gerçek yaşamda ortaya çıkan sınırlar, engeller ve yoksunluklarla çoğu zaman uzlaşmaz. Çocuklar büyüdükçe ve deneyimleri arttıkça, kimi ihtiyaçlarının her zaman karşılanamayacağını, ya da isteklerinin yerine gelmesi için zaman zaman beklemeleri gerekeceğini öğrenirler. Bunu öğrenmek çocukluktaki duygusal gelişimin en önemli göstergelerinden birisidir.
Anne Babalar çocuklarının öfkesine nasıl yaklaşmalı?
Çoğu kez anne ve babalar, çocuklarında gözlemledikleri öfkeye karşı nasıl yaklaşacakları konusunda kararsız kalırlar. Anne babalar genellikle çocukları gözle görülür davranışlarına odaklanma ve bu davranışlarda ortaya çıkan sorunları çözmeye çalışma eğilimindedir. Örneğin öfkesinden dolayı ağlayan ya da saldırganlaşarak kardeşine vuran bir çocuğun sergilediği davranışlar bir sorun olarak görülür, dolayısıyla anne baba çocuğun ağlamaması ya da kardeşine vurmaması için önlemler almaya çalışır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, vurma ya da ağlama davranışlarının geride yatan öfke duygusunun açığa çıkardığı birer davranışsal sonuç olduğudur. Çocuğun öfkesinin kaynaklarını araştırmadığınız ve temel sorunlarını ele almadığınız sürece çocuğunuz hissettiği duyguları öfke ve saldırganlık gibi olumsuz biçimlerde dışavurmaya devam edebilir.
Çocuğun öfkesinin altta yatan nedenlerini anlama
Çocuğun öfkesi bir alarm sinyali gibidir. Çocuğun öfkesi, engellenmişlik, kırgınlık, hayal kırıklığı gibi çocuğun altta yatan duygularını işaret eden bir gösterge olarak değerlendirilmelidir. Çoğu kez küçük çocuklar hissettikleri hayal kırıklığı veya üzüntü gibi duyguları anlamlandırmakta güçlük çekerler. Bu durum, küçük çocukların duygusal açıdan henüz olgunlaşmamış olmalarıyla ilgilir. Bu nedenle küçük çocukların, izolasyon hissi, hayal kırıklığı, kayıplardan dolayı yaşanan üzüntüler gibi duyguları dolaysız olarak dışa vurmakta zorlanmaları olağandır. Böyle durumlarda, hissettikleri negatif duygulara tepki olarak açığa çıkan öfke gibi ikincil duygusal tepkiler görülebilir. Örneğin, sevdiği birinden uzaklaşmak zorunda kalan bir yetişkin bu duruma doğrudan üzüntüyle tepki veriyorken, küçük bir çocuk bu tepkisini öfke duygusuyla yansıtabilir. Bu nedenle yoğun öfke hisseden çocuğunuza yaklaşırken öfkesinin ardında yatan diğer duyguların neler olabileceğini araştırmaya çalışmanız yararlı olacaktır.
Çocuğun duygusal gelişimini destekleme
Tıpkı fiziksel ve zihinsel beceriler gibi, çocukların duygusal becerilerinden söz edilmesi mümkündür. Çocukların duygularının kaynaklarını, duyguların üzerlerinde yarattığı etkileri anlama ve duygularını diğerleriyle paylaşma konusundaki becerileri çocuğun diğer gelişim alanlarına paralel olarak gelişme gösterir. Duygusal becerilerin gelişmesi için çocukların teşvik edilmeye ve yönlendirilmeye ihtiyaçları vardır. Anne babaların, çocuklarına nasıl kaşık tutacaklarını ya da dişlerini nasıl fırçalayacağını öğretikleri gibi, duygularını anlama ve yapıcı bir şekilde ifade etme konusunda da çocuklarına destek vermeleri gerekmektedir. Çocukların kırgınlık, hayal kırıklığı ve öfke gibi duygularını sözel olarak ifade etmelerini desteklemek anne babaların atabileceği önemli adımlardan birisidir. Çocuklarınızı duyguları hakkında konuşmaları için teşvik edin. Olumsuz duyguların bastırılmasının en önemli nedenlerinden birisi, bu duyguların paylaşan kişinin reddedilme veya onaylanmama konusundaki endişeleridir. Anne baba olarak onlara, olumlu ya da olumsuz bütün duygularını sizlerle rahatça paylaşabilecekleri mesajını verin.
Çocuğa öfke yönetimi konusunda doğru model olma

Öfkeli hisseden bir çocuğa yaklaşmak anne babalar için çoğu zaman zordur. Çocukların neşe, heyecan, ya da kaygı gibi kimi duyguları hissetmesi, anne babalarda çocuğa yaklaşma, heyecanını paylaşma ya da kaygısını gidermek için şefkat gösterme gibi özdeş duygular ve empatik tutumlar ortaya çıkarır. Çocukta görülen öfke ise anne babada olumsuz tepki ve duygulara neden olabilir. Çocuğun öfkesinin anne babada da öfke duygusunu tetiklemesi olasıdır. Bu nedenle öncelikle anne babaların çocuk öfkesini dışa vurduğunda bunun karşısında kendi verdikleri tepkilerin farkına varmaları yararlıdır. Anne baba olarak çocuğunuzun öfkesini fark ettiğinizde nasıl tepki veriyorsunuz? Çocuğunuzun öfkeli olduğunu kabullenebiliyor musunuz yoksa bunu görmezden mi geliyorsunuz? Çocuğunuzun öfkeli olması sizi sinirlendiriyor, üzüyor ya da hayal kırıklığı yaratıyor mu? Hissettiğiniz üzüntü ve hayal kırıklığı çocuğunuza davranışlarınızda nasıl değişikliklere neden oluyor? Çocuğunuz öfkelendiğinde bile hala ona şefkatle yaklaşmayı başarabiliyor musunuz?
Çocuğun öfkesini görmezden gelmeyin
Anne babalar çocuklarının olumlu duyguları kadar kaygı ve öfke gibi olumsuz duygularına karşı da duyarlı olmalıdır. Unutmayın ki öfke çoğunlukla çocuğunuzun altta yaşadığı hayal kırıklığının bir yansımasıdır. Çocuğunuzun öfkesini görmezden geldiğinizde isteklerini ve ihtiyaçlarını da görmekten de kaçınmış olursunuz. Çocuğunuz öfkeli olduğunda, bunu görmezden gelmeden sakin ve yapıcı yaklaşımı benimsediğinizde, ortaya çıkmış bu öfkenin kaynaklarını anlayabilmeniz ve altta yatan temel duygu ve ihtiyaçları fark ederek çocuğunuza yardım edebilme olasılığınız çok daha yüksektir.
Çocuğun öfkesi saldırganlığa dönüştüğünde..
Temel bir duygu olan öfkenin şiddeti değişkenlik gösterir. Çocuğun hissettiği öfke duygusunun bir sonucu olarak sinir patlamalarına (tantrum) ve saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir.
Öfke ve saldırganlık arasındaki ayrımı yapmak önemlidir. Öfke duygusal bir yaşantı iken, saldırganlık yöneltildiği kişi ya da nesneye zarar verme amacını taşıyan bir eylemdir.
· Çocuğunuz saldırganlaştığında ve kendisine ya da etrafına zarar verme riski olan davranışlar gösterdiğinde bu davranışını kesin olarak sonlandıracak önlemler almanız gerekir. Çocuklar başkalarına zarar vermelerine izin vermeyeceğinizi kesin olarak öğrenmelidir.
· Çocuğunuza saldırgan davranışını sonlandırmasını kesin ve kararlı bir ses tonu ile ifade edin. Eğer durmazsa gerekirse onu ortamdan fiziksel olarak uzaklaştırın. Örneğin başka bir odaya götürün ve sakinleşene kadar bekleyin. Bu bekleme süresinin uzunluğu çocuğun yaşıyla doğru orantılıdır.
· Çocuğunuz sinir nöbetlerine ve saldırgan davranışlarına karşı duyarlı olun ancak ilginizin aşırı düzeyde olmamasına dikkat edin. Aksi takdirde çocuk, böyle davranışların kendisine aşırı ilgi gösterilmesine neden olduğunu düşünür ve ilgiye ihtiyaç duyduğunda negatif yollara başvurur.
· Çocuğunuz etrafına saldırdığında ve başkalarına vurduğunda ona yaklaşmayı ve dokunmayı deneyin. Küçük çocuklar fiziksel dokunmaya ve kucaklanmaya çok duyarlıdırlar ve bunlara pozitif tepki verirler.
· Aşırı öfkelenmiş ve saldırganlaşmış çocuğunuzu asla vurara cezalandırmayın. Ona vurduğunuzda, çocuğunuzun istenmeyen davranışını bu davranışın bir benzerini kullanarak engellemeye çalışmış olursunuz. Ayrıca böyle yaptığınızda, çocuğunuza sorunları çözmek için fiziksel şiddet kullanılabileceği mesajını verirsiniz.

Uzman Psikolog Pelin Çatak
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Çocuklarda Saldırganlık Psk.Dilara ZEYBEK
► Çocuklarda Saldırganlık Psk.Şule ÜZÜMCÜ
► Okul Öncesi Çocuklarda Saldırganlık Psk.Yasemin TÜZEMEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:43
Top