2007'den Bugüne 92,326 Tavsiye, 28,224 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sokakta Yaşayan Çocuklar,sokakta Çalıştırılan Çocuklar ve Şiddet Gören Çocukların Durumu ve Rehabilitasyonu.
MAKALE #2569 © Yazan Psk.Mehmet Ali EROL | Yayın Mart 2009 | 11,181 Okuyucu
Sokakta yaşayan çocuklar ve sokakta çalıştırılan çocuklar yada ailede şiddet gören çocukların konularını anlatmaya geçmeden önce,A.H.Maslow’un insan ihtiyaçlarının beş temel kategorisine biraz deyinmek gerektiğini düşünüyorum,çünkü bu ihtiyaçların normal şekilde karşılanmadığı taktirde bir çok bireysel ve toplumsal sorunlarla baş başa kalmaktayız.Konuşulan bir sevinç iki kat olur, paylaşılan bir acı yarıya iner. Alman AtasözüLu’lu yaşlı devlet adamlarından biri Konfüyüse sordu :İnsanları nasıl ciddi ve sadık kılabilirim ki hevesle çalışsınlar? Konfüçyüs dedi ki; ‘‘ Onlara başkanlık ederken saygınlığı eksik etme ki Ciddi olsunlar,babacan ve şefkatli ol ki ,sadık olsunlar.İyiyi teşvik et, acemiye öğret ki hevesli olsunlar.’’ Konfüçyüs Abraham H. Maslow, yazdığı bir makalesinde insanın ihtiyaçlarını beş temel kategoride incelemiş, ihtiyaçları hiyerarşik olarak ele almış ve insanın en alttaki ihtiyaçların karşılanmasının ardından bir üstteki ihtiyaçlar kategorisine doğru yöneldiğini söylemiştir. .Bunlardan biri doyurulmadan diğer kategoriye geçilmez. Hatırlamak için alttan başlayarak kısaca bir deyinelim: 1)Fizyolojik ihtiyaçlar: Temel içgüdüsel ihtiyaçlardır. Yemek, içmek, uyumak, solumak, seks gibi ihtiyaçlar bu kategori için örnek olarak gösterilebilir. 2)Güvenlik ihtiyaçları: İnsanlar, can ve mal varlıklarının korunmasına ihtiyaç duyarlar. 3)Sevgi ve aidiyet ihtiyacı: Sevme, sevilme, bir gruba mensup olma, yardımseverlik, şefkat türündeki ihtiyaçlar bu gruba örnek gösterilebilir. 4)Saygı ihtiyacı: İnsanlar sevmek, sevilmek dışında kendilerine saygı duyulmasını da isterler. Tanınma, sosyal statü sahibi olma, başarı elde etme, takdir edilme gibi ihtiyaçlara yönelirler. 5)Kendini gerçekleştirme ihtiyacı: Alt kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamıþ olan birey son aşamada ideallerini ve yeteneklerini gerçekleştirme ihtiyacı duyar.Çeşitli sokak çocuğu tanımları içinden Avrupa Konseyi Sokak Çocukları Çalışma Grubunun da benimsediği tanıma göre “Sokak Çocukları 18 yaşın altında bulunan ve kısa/uzun süredir sokak ortamında yaşayan, oradan oraya başıboş mayın gibi dolaşan, kendi arkadaş grupları arasında ve sokakta ilişkilerini sürdüren, ana-baba, öğretmen, sosyal hizmet uzmanı gibi kendilerinden sorumlu yetişkinlerle ya çok az ilişkisi olan veya hiç ilişkisi olmayan çocuklardır”.Sokak çocukları, 24 saat sokakta yaşayan, ailesiyle ilişkileri kopuk olup geçimini sokaktan sağlayan, zaman zaman suça bulaşıp, zaman zaman tiner bali gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara gereksinim duyan, sokağın özgür ortamını mekan edinen çocuklardır. Bu çocukların aile , okul, çocuk kurumları gibi kendine karşı sorumluluğu olan kişi ya da kurumlarla hemen hemen hiç temasları bulunmamaktadır. Çeşitli nedenlerle evden kaçmış, aile ve toplumla bağları tamamen kopmuş olan bu çocuklar kümeler halinde, kendilerine özgü kurallarıyla köprü altı yaşamını seçmiştir. Yaşamları için sokak onların 24 saatlik meskenleridir. Bu çocuk ve gençler sokakta, şiddet, fiziksel ve cinsel istismar, başkaları tarafından suç işlemeye zorlanmak, yanma-yaralanma, kronik-tehlikeli bulaşıcı hastalıklara yakalanmak, bakımsızlık sonucu oluşan sendromlar, kaçırılma, öldürülme gibi tehlikelerle iç içe yaşarlar. Sokakta çalışan çocuklar ise, ailesinin geçimine katkıda bulunmak yada kendi masraflarını karşılamak için günün bir bölümünde sokakta çalışan çocuklardır. Mendil, sakız, su, kart satanlar, ayakkabı boyacılığı yapanlar, kırmızı ışıkta araba camı silenler, sabit noktalarda dilencilik yapanlar buna örnektir. Genelde tiner, bali ve benzeri madde bağımlılıkları yoktur. Bu çocukların aile ilişkileri bir şekilde sürmektedir. Yoksul bir ailede doğmak, çocuklar için pek çok olanaktan yoksun olmanın yanı sıra, okula gitmek yerine erken yaşta çalışmaya başlamak anlamına da gelmektedir. Sokakta çalışan çocuklar okula devam edemedikleri gibi, sigaraya- uyuşturucuya alışma, kolay yoldan para kazanma, suça yönelme, dışlanma, aşağılanma, şiddet gibi tehlikelere de maruz kalmakta, sokakta yaşayan bir konuma gelebilmektedirler. Aile içerisinde veya çevrede meydana gelen huzursuzluklar,çatışmalar ve çeşitli sorunlarda,küçük yada büyük hangisi olursa olsun ilk etkilenen,birey çocuktur. Ya sokakta yaşayan,çalışan yada çalıştırılmak zorunda bırakılan insanları(çocukları) durumu kabul edip fiziksel,sosyal ve psikolojik yönden sorunlu olan bir kişi olmasına izin verelim ya da süreci çözüme yönelik farklı yöne doğru değiştirmemiz gerekmektedir. Sokakta yaşayan çocuk ve sokakta çalıştırılan çocuk.Ekonomik ve sosyal sorunlar yaşayan ailelerin çocukları, ailedeki olumsuzluklar yüzünden ya evini terk ederek sokakta yaşamaya başlamakta ya da farklı biçimlerde çalışarak veya çalıştırılarak aileye katkı yapması yönünde şiddet görebilmektedir. Bazı ülkelerde sokakta yaşayan ve gece konduda yaşayan ailelerin çocukları itilmiş, toplumdan soyutlanmış ve bu sorun görmezlikten gelinmiştir ve bu yüzden problemler daha da büyümüş, şehirler çetelerin eline geçmiştir.Örneğin Brezilyada sorunlar o kadar büyüdü ki,ava çıkar gibi sokak çocuklarını öldürmeye başladılar.Çocuğu sokağa düşmesinin ağırlıklı olarak Ailevi etken olmak beraber çevre ve bireysel sorunlardan kaynaklanan sebeblerde bulunmaktadır.Sokakta yaşayan evden kaçmış çocuklarda dilencilik(Aileleri ya da bir başkaları adına yalnız veya grup olarak dilenme),sokak çetelerine katılma hısızlık,madde bağımlılığı (uçucu madde bağımlılığı oranı yüksek) vb.iş ve eylemler yapmakta olup,köprü altında,eski binalarda, otogar vb. yerlerde grup ya da bireysel olarak yaşamaktalar.Onların yaşamları hakkında bilgi edinmek ya da iletişim kurmak zordur.Sokakta belli bir süre yaşaya çocuklar,sokak kanunları uyarak belli gruplar oluşturarak güç birliğine gitme ve güç birliğinde belli bir hiyerarşik yapı içindeki kurallar oluşturarak ,kanun olarak kabul edilip katı bir şekilde uygulanır. Kazandıkları her şeyi grup içinde paylaşma,Aileleri ile ilgili gerçek bilgileri saklama,lakap takma,olayları ve sorunları kendi aralarında halletme, yaralanmaların tedavilerini kendileri yapma,başkalarına güvenmeme,grubun lideri ve yardımcıları bulunmaktadır.İspiyonculuk suç,gruptan atılmak en büyük ceza olmakla birlikte,her suçun ayrı bir cezası vardır.Sokakta Çalışan Çocukları Bekleyen RisklerFiziki RisklerHer türlü hava koşulunda, uzun saatler ayakta kalarak, temizlik ve sağlık yönünden tehlike oluşturan işlerde (ayakkabı boyacılığı, pazarcılık vs. gibi) çalışmaSokak ve ev ortamlarının hijyenik olmayışı nedeniyle bit, pire, v.s.Çalışma ortamlarında sağlık, eğitim, eğlenme-dinlenme ve boş zamanı değerlendirme, sağlıklı beslenme olanakları yokBedensel gelişim ve sağlık yönünden olumsuz etkilenmeFiziki kapasitelerini zorlayan çalışma ortamıYeterli dinlenme olanağı yokHava değişiklikleri, ağır iklim koşulları, aşırı güneş, sıcaklık, nem, soğuk ve tipiden kaynaklanan sağlık problemleri; üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak-burun-boğaz ve cilt hastalıkları v.b.Çeşitli kazalara (düşme, çarpma gibi) daha açıklar Yeterli ve dengeli beslenememeKısa ve uzun dönemde pek çok sağlık ve gelişim sorunuSosyal RisklerUyuşturucu, uçucu madde, alkol ve suça itilmeye karşı korumasızlarÇocukların ruhsal ve toplumsal gelişimleri tehlikedeAileler çocuklarını eğitimden geçirecek ekonomik güce sahip değiller ve eğitimin yararları konusunda yeterli bilgileri yokÇocuklar, eğitimlerini sürdürme olanağı bulamıyor. Bu durum, çocuğu genel ve mesleki eğitimden alıkoyar. Böylece çocuklar, ileri yaşamlarında beceri gerektirmeyen, düşük ücretli ve güvensiz iş ortamlarında çalışmaya zorlanırlar. Oyun, spor ve kültürel etkinlikler boş zamanları yok. Bu durum, çocuğun kişiliğini geliştirme olanaklarını kısıtlar. Bedensel, duygusal ve toplumsal gelişimini olumsuz etkiler. Sosyal güvenlik düzenlemeleri dışında kalmaktalar. Sosyal güvenliğin sağladığı yararlardan yoksunlar. Sokak Ortamında Çocukların Karşılaştıkları Riskler Sokaklar, çocuklar için istismara ve ihmale müsait, sağlıksız ortamlar Fiziksel, cinsel ve duygusal istismara açıklar Cinsel istismar, cinsel gelişim ve saldırganlık duygularında sapmalara neden olurKimlik çatışması, rol çatışmasıSokağın sunduğu özgür, başıboş, tehlikeli ortam, aile ve toplum baskısının olmayışı, sorumsuz ve başına buyruk olma gibi cazip yapı Son derece sefil, ama özgür, kendilerine özgü, kendileri gibi olanların bulunduğu bir dünya Madde bağımlısı çocuklar, çeteler, alkolikler ve dilenci çocuklar ile aynı ortamı paylaşmaRiskli alışkanlıklar, zamanla yerleşik hale gelmekteOrganize ‘marjinal yetişkin grupların’ ilgi odağı Yasadışı işlere kayabilmekteler. Suç ehliyetlerinin bulunmaması, kaçma-saklanma, kolay kandırılma gibi özellikleri nedeniyle yasadışı faaliyetlere sokulabilmekteler. Bu durumun da çocuğun ahlaki gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yapacağı şüphesiz. Şiddetle karşı karşıya yaşamaYetişkinler, büyük çocuklar tarafından kötü muamele görmek, horlanmak, başkalarının önünde aşağılanmak, ağır biçimde azarlanmak, bağırılmak, çok ağır derecede küfredilmek, bakışlarla küçümsenmek gibi durumlarSokaktaki şiddet ve acımasız kurallarla yüzleşen çocuklar, saldırgan bir tutum geliştirmekteler Kendilerini dışlayan bir toplumda kurban olarak önce boyun eğdikleri davranışları, onlar da kullanmaktalar: Uyuşturucu, uçucu madde gibi davranışlar, bıçak, jilet, şiş gibi aletlerle hırsızlık ve gasp- Psikolojik gelişimlerinin olumsuz etkilenmesi: Sosyal ilişkilerinde zayıf kalmakta, sorunları barışçıl yollardan çözümlemenin en temel öğelerini bilememekteler. Araç çarpması veya ezilme, sakat kalabilme ya da ölebilmekteler Sağlık problemleri (kas-iskelet yapılarında bozukluklar, bel ve sırt ağrıları, kamburluk, taban çökmesi vb.) Vagonlardan düşme Aileler eğitime fazla değer vermediklerinden çocukların motivasyonları zayıf Ailelerde eğitimin kendilerine parasal yük getirdiği, gelir kaybına uğrattığı düşünceleri yaygın Hastane veya doktora gitme alışkanlıkları yok Eğlence yerlerinin yoğun bulunduğu bölgelerde gece geç saatlerde çalışıyorlarÜcretlerinin ödenmemesi, fiziksel istismar, cinsel taciz, alkole özenme, alkol kullanmaya başlama gibi tehlikeler Sözlü tacizler, küfürlü konuşmalar, aşağılamalar, kumar oynama özentisi, çocukların psikolojik gelişimlerini olumsuz etkiler Dengeli beslenme problemiBütün günü aç geçiren çocuklar var Boy ve ağırlık, standartlarının altında olabilmekte. Yenilen maddelerin besin değeri ve temizliği sorunuProtein ya da vitamin değeri ya çok düşük ya da hiç olmayan gıdalar Tutarlı ve besleyici öğünleri yokFiziksel gelişimleri açısından riskler fazla Sokak çocuklarını merkezlere yerleştirmekle ya da sokakta çalışan çocukları tekrar eve göndermekle sorunun çözülmeyeceği yakın zamanda anlaşılmış ve ailelerin eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve istihdamına yönelik çalışmalar başlamıştır. Meselâ; Hak-İş ve Şanlıurfa Belediyesi tarafından sokakta çalışan çocukların ailelerine yönelik istihdam odaklı eğitim kursları düzenlenmiştir. Uluslar arası Çalışma Örgütünün desteğiyle yürütülen proje kapsamında; kursiyerlerin bölgedeki iş gücü talebi doğrultusunda işe yerleştirilmesi çalışmalarına da başlanmıştır. Avrupa Birliği de yaptığı çalışmalarla “çocuk haklarının, insan haklarının alt dalı gibi görünmesi” yerine ayrı bir “haklar kategorisi” haline getirilmesini hedeflemektedir. Böylece Çocuk haklarının temel Avrupa Birliği politikası biçimine dönüşmesi hedeflenmektedir. Sokak çocukları ve sokakta çalışan çocuklar aynı şey olmamakla birlikte, birbiriyle iç içe geçmiş sorunlardır. Sokakta yaşayan ve sokakta uyuyan çocuklarla, gündüzleri mendil satan, ama akşam evine giden çocukların durumları birbirinden farklıdır. Genellikle sokakta yaşayan çocuklarla, sokakta çalışan çocukları ilk aşamada birbirinden ayırt etmek mümkün olmamaktadır. Araştırma yapılırken seçilen grubun yapısının yanlı olarak ele alması birbirinden farklı sonuçları ortaya çıkarabilmektedir. Eğitim ve toplumsal duyarlılık açısından en çok dikkat çeken gruplar sokak çocuklarıdır. Bununla birlikte daha çok çocuktan mendil almak, yemek vermek, nasihat etmek gibi kısa süreli çözümler ön plandadır. Çocukların duygu sömürüsü yapmaları, hırsızlık olaylarına karışmaları, esnafı rahatsız etmeleri, istediklerini elde etmeyince şiddet ve sözlü saldırıda bulunmaları, en çok şikâyet edilen konulardır. Pek çok vatandaşımızın sokak çocuklarına yönelik rehabilitasyon ve eğitim imkânlarından haberi yoktur. Bununla birlikte kapkaç, hırsızlık gibi olaylara sokak çocuklarının da karışıyor olması, insanların bu çocuklara temkinli yaklaşmalarına sebep olmaktadır. Ailesinde yeterli ilgiyi göremeyen, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan, çalışmaya zorlanan çocuklar evden kaçmakta, haftalarca eve gelmemekte, sokakta yaşayan çocuklarla iletişim kurarak onlara kendini kabul ettirme gayreti içine girmektedir. Bu çocuklar yaşıtları gibi oyun, eğitim ve aktivitelerden mahrum kaldıklarından; para kazandıklarında kendilerini yetişkinmiş gibi hissetmekte ve başlı boşluğun verdiği rahatlıkla sokaklara adım atmaktadırlar. UNICEF’in raporuna göre, dünyada her yıl 275 milyon çocuk şiddete maruz kalıyor. Rapora göre, dünyada, çocuklar en çok ailelerinden şiddet görüyor. İstismara maruz kalan çocuklar, çoğu defa bunun yol açtığı uzun süreli fiziksel ve psikolojik travmalar yaşıyor… Bu çocuklarda intihara yönelme, uyuşturucu ve alkol kullanma eğilimlerinin daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Sokak çocuklarının eğitimi ve topluma kazandırılması çalışmalarında ve sokakta çalışan çocukların ailelerine dönüşü, ailelerin eğitilmesi konusunda; Devlet kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, spor kulüplerinin, üniversitelerin, araştırma merkezlerinin vb, okul-aile işbirliğiyle ve koordineli biçimde çalışması çok önemlidir. Bu sebeple sorumluluğu sadece bir kuruluşun üzerine bırakmadan bütün kesimler elini taşın altına koymalıdır. 27.05.1983 gün ve 18059 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun 9. maddesi (b) bendi ile SHÇEK Genel Müdürlüğü, “Korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç çocuk, sakat ve yaşlıların tesbiti, bunların korunması bakımı, yetiştirilmesi ve rehabilitasyonlarını sağlamakla görevlendirilmiştir. SHCEK Genel Müdürlüğü, ‘‘Sokakta Yaşayan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli’’nde, sokakta çalışan çocukların, sokak hayatına ve madde kullanımına yönelmelerinden onları koruyacak en önemli çalışma; ‘‘Sokakta çalışan çocukların, sokağa kolay adapte olmalarına neden olan ve sokağı sosyal bir problem haline getiren, sokakta yaşayan ve madde kullanan çocukların rehabilitasyonlarının sağlanması. Çocuklara, sokaktan ve olumsuz alışkanlıklardan uzak kalmalarına yönelik sunulacak, yaşlarına uygun sosyal kültürel etkinliklerdir’’ şeklinde açıklanmaktadır. Sokak çocuklarının ve sokakta çalışan çocukların içinde bulundukları durumu görmezden gelemeyiz. Sokak çocuklarının güvenli ortamlara kavuşturulması ve topluma faydalı bireyler haline getirilmeleri çok önemlidir. Bunun yanında bugüne kadar istismara uğrayan ve uyuşturucu madde kullanan çocukların tedâvi ve ihtiyaçları sağlanmalıdır. Çocukları sokağa iten bütün etkenler ortadan kaldırılarak, çocukların aileye dönmesini sağlayıp, istismarını engelleyecek çalışmalar derhal hayata geçirilmelidir. Bütün kesimlerin projelere etkin katılımı teşvik edilmelidir. Aile içi iletişim çocukların geleceğini etkiliyor Ailede ebeveynlerin (ana-baba) birbiriyle iletişim kuramaması, sıkça kavgaların çıkmasına, şiddete başvurulmasına, evde soğuk rüzgârlar esmesine sebep olmaktadır. Çocuk anne ve babasının bu çatışmalarından kendini ne kadar uzak tutmaya çalışırsa çalışsın, davranışlardan etkilenecektir. Ailede geçinemeyen ebeveynlerin kavgaları, işsizlik ve yoksulluk yüzünden gerilen sinirler, çocuğun geri planda kalmasına sebep olur. Ebeveynler kendi sorunlarıyla uğraştıkları için çocuklarla ilgilenmezler. Çocuklar sokağa çıktıklarında, sokaktaki çocuklardan yakın ilgi, sevgi gördüklerinde ve değerli olduklarını hissettiklerinde sokaktaki çocuklarla daha sık vakit geçirirler. Başıboşluk, ergenlik dönemindeki özgür kalma isteğiyle birleşince çocuklar iyice aileden uzaklaşmaktadır. Sokaklarda çalışan ve para kazanan çocuklar, yetişkinlik ile çocukluk arasında sıkışıp kalmakta, itilip kakılmakta ve bağımlılık yapan maddeleri kullanmaya başlamaktadır. Çocuk, edindiği arkadaş grubunda kendini kabul ettirebilmek için kendisine sunulan her türlü zararlı maddeyi denemektedir. Eğitimi yarıda kalmış, aileyle olan iletişimi kopmuş çocuklar zamanla toplumun kanayan yarası haline gelmektedir. Sonuçlar üzerinden hareket ederek, sorunlara çözüm bulmak mümkün değildir. Bu sebeple aile içi iletişimi sağlayacak çalışmaların başlatılması ve çocuğun aileye kazandırılması gerekmektedir. Aile terapisi, günümüzde sokak çocuklarının kazanılması noktasında kullanılan önemli bir sistemdir. Terapistler; ana-baba, çocuklar, diğer akrabalarla iletişim kurarak, onların sorunlarının ortaya konması ve giderilmesi yönünde destek sağlarlar. Ailedeki bir ferdin davranışı diğer bütün fertleri de etkiler. Bu etkinin ne olduğunun gözlemlenerek, uygun çözümlerin üretilmesi teşvik edilir. Aile terapistleri, ailedeki bireylere farklı ödevler vererek, onların olaylara nasıl çözümler üretebilecekleri noktasında yön gösterirler. Bunu yaparken iletişimi en üst seviyede tutarlar. Sokak çocuklarına yönelik çalışmaların etkileri Çocukların sokakta çalışmasını ve yaşamasını önleyecek çalışmalar, sadece bu çocukların değil, her kesimin yararınadır. Çocuklara sağlıklı ve güvenli hayat ortamları sağlanarak, onların şiddet, sömürü, madde bağımlılığı ve suça itilmesinin önüne geçilmektedir. Aileleriyle birlikte yaşayan çocukların, aileleri bilgilendirilerek, eğitilerek ve desteklenerek çocukların yaşıtları gibi eğitimlerine devam etmeleri sağlanmaktadır. Çocukların sokaklardan kurtarılmaları demek; şiddetin, salgın hastalıkların, çeteleşmenin, hırsızlık gibi suçların azalması demektir. Bu konuda toplum ne kadar bilinçlenirse, çocuklara yardım etmek de o kadar kolaylaşacaktır. Yetişkinler çocuklara yardım ettiklerini düşünerek onlara para, yemek vermekte ve farkında olmadan onları sokakta yaşamaları için desteklemektedirler. SHÇEK ve sivil toplum kuruluşlarının, sağlık kurumlarının, valiliklerin çalışmalarını takip ederek bu çocukları o merkezlere yönlendirmek daha doğru olacaktır. Merkezler çocukları geleceğe hazırlıyor Sokak çocuklarına yönelik oluşturulan merkezlerde, çocuklara farklı imkânlar sunularak, çocukların kötü alışkanlıkları bırakması sağlanmaktadır. Bu merkezlerde spor alanları, kütüphane, sosyal faaliyet alanlarıyla çocukların gelişimi desteklenmektedir. Merkezlere gelen çocuklar hemen okula yazdırılarak eğitim almaları teşvik edilir. Merkezlerin fizikî yapısı, ev ortamına benzer şekilde hazırlanmakta, personeller çocuklara anlayışla yaklaşmaktadırlar. Rehabilitasyon merkezlerinde çocukların meslekî eğitimlere katılarak, topluma yararlı fertler olması sağlanmaktadır. Sokakta yaşayan çocukların en önemli sorununun işsizlik, eğitimsizlik ve iletişimsizlik olduğunu unutmamalıyız. Meslek öğrenen ve eğitimine devam eden çocuklar itilip kakılmaktan ve vasıfsızlıktan kurtulmaktadır. SHÇEK ‘Sokakta Yaşayan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli’ Vatandaşlarımızın bilgi sahibi olabilmesi için 2005 yılında hazırlanan hizmet modeline de değinmek gerekmektedir. Hizmet modelinde, her merkez, ihtiyaç gruplarından birisine hizmet verecek şekilde, bir sonraki hizmet ayağı belirlenmek suretiyle yapılandırılmıştır. Sokaktaki çocuklar, mobil ekipler aracılığı veya sokak ofisleri tarafından tespit edilecektir. Durumları, meslek elemanları aracılığı ile tesbit edilen bu çocuklar, aşağıda belirtilen hizmet modelinin içerisine dâhil edilmek amacıyla, öncelikle hizmetten yararlanma direncini arttırmak ve kapalı mekânlara alışmasına yönelik ilk uyumlandırmayı gerçekleştirmek üzere İlkadım istasyonuna yönlendirilecektir. Hizmeti reddederek, madde kullanımından vazgeçmek istemeyen çocuklar ise korunmaları ve bu esnada da ikna edilmelerine yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi amacıyla Barınak’a yönlendirilecektir. İlkadım istasyonunda, meslek elemanları tarafından uyum süreci tamamlandığı kanaati oluşan madde bağımlısı çocuklar, Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan Tıbbî Tedavi Merkezine, tıbbî tedâvisi tamamlandıktan sonra yine Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan Tıbbi Rehabilitasyon Merkezine sevk edilecektir. Tıbbî rehabilitasyonu gerçekleşen çocuklar Sosyal Rehabilitasyon Merkezine teslim edileceklerdir. İlkadım İstasyonunda uyum sürecini tamamlayan, sokakta yaşayan fakat madde kullanmayan çocuklar, doğrudan Sosyal Rehabilitasyon Merkezlerine havale edileceklerdir. Sosyal Rehabilitasyon Merkezinde, çocuklar, sorumluluk alma alışkanlığını kazanacak faaliyetler aracılığı ile Örgün Eğitim veya Meslekî Eğitime dâhil edileceklerdir. Bu süreçleri tamamlayan çocukların öncelikle aile yanına, bunun mümkün olmaması halinde, SHÇEK kurumlarına veya Milli Eğitim Bakanlığına bağlı YİBO ve PİO’lara yönlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu süreçlerden sonra meslek edinerek işe yerleştirilen ve aile yanına dönmesi mümkün olmayan ya da kurum bakımı hizmetlerinden yararlanmak üzere yaşı uygun olmayan çocuklar ise Gençlik Evlerinden yararlandırılacaklardır. Bu süreçte her çocuk için sorumlu bir meslek elemanı (Sosyal Hizmet Uzmanı, Psikolog ve Çocuk Gelişimci) görevlendirilecek olup, çocukla ilgili sürecin başlangıcından itibaren, belirlenmiş nihaî hedefe ulaşana kadar çocukla ilgili tüm havale, takip, değerlendirme, destek ve danışmanlık işlemlerinde, süreçte yer alacaktır… Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırma Raporu Özeti (UNVAC)Araştırma, çocuklara yönelik şiddetin mahiyetini ve yaygınlığını;- Ev ve aile- Okullar ve eğitim ortamları- Diğer kurumsal ortamlar (yetimhaneler, yasalarla sorunlu çocukların bulundukları yerler)- Sokaklar- Çalışma ortamlarıolmak üzere beş ortamı temel alarak ortaya koymaktadır.Araştırma şiddetin her bir türü için bilinen nedenleri, ilgili riskleri ve koruma faktörlerini ele almaktadır. Bütüncül ve Ekolojik Bir YaklaşımUNVAC şiddetin kavranması ve önlenmesinde ekolojik perspektifi benimsemiştir. Buna göre insanlar birbiriyle ilişkili ya da “yerleşik” bir dizi ortamda edimde bulunmaktadır. Çocuklar için gerçekten bir şeylerin değişmesi için ilgili risk etmenlerinin her düzeyde ve aynı anda ele alınması gerekir. Kimi Temel Bulgular* Okul çağındaki çocukların yüzde 25 ile 65 arasında değişen bir bölümü son 30 gün içinde sözel ya da fiziksel anlamda zorbalığa/akran istismarına maruz kaldığını belirtmiştir. Dövme, sopayla vurma gibi fiziksel cezalar birçok ülkedeki okullarda standart uygulama durumundadır ve bu tür uygulamalar genellikle okul terklerine yol açmaktadır.* 126 çocuk, çoğu kez işverenlerinin dayak, aşağılama ve cinsel şiddet türü uygulamalarına maruz kalarak tehlikeli işlerde çalışmaktadır.* Kurumlar, gözaltı ve tutuk evleri gibi yerlere yerleştirilmiş çocuklar işkence, dayak, tecrit, kısıtlama, tecavüz ve taciz dahil olmak üzere kendilerinden sorumlu personelin şiddetine maruz durumda kalabilmektedir.* Tüm dünyada her yıl 150 milyon kadar kız ve 73 milyon kadar erkek tecavüze ya da cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bunların failleri de genellikle çocukların aile çevrelerinde bulunan kişilerdir. 133 ila 275 milyon arasında çocuğun aile içi şiddete tanık olduğu tahmin edilmektedir.* Aile içinde sert ceza biçiminde uygulanan şiddet gerek sanayileşmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde yaygın görülmektedir. Tüm bölgelerden çocuklar, anne babalarının ve bakıcılarının elinde uğradıkları fiziksel ve psikolojik zarar konusunda bildirimde bulunmaktadır.* Her yıl 50 binden fazla çocuk öldürülmektedir: Şiddet sonucu meydana gelen yaralanmalar nedeniyle hastanede tedavi altına alınan çocuk sayısı 1-2 milyondur.* Çocukları hedef alan şiddet eylemlerinin çoğunluğu çocukların yaşamlarının bir parçasını oluşturan kişilerden yani anne babalar, öğretmenler, okul arkadaşları, işverenler ve çocuklara bakan kişilerden kaynaklanmaktadır.* Çocuklara yönelik şiddetin yasaklandığı ülke sayısı yalnızca 16’dır. Böylece dünyadaki çocukların ezici bir çoğunluğu şiddete karşı yeterli yasal korumadan yoksundur.* Çocuklara yönelik şiddet topluma ağır bir maliyet getirmekte, yaşam boyu sürebilecek toplumsal ve sağlıkla ilgili sorunlara yol açmaktadır. Bunların arasında travma sonrası stres bozuklukları, depresyon, anti sosyal ve saldırgan davranış, akciğer, karaciğer ve kalp rahatsızlıkları, okul ve çalışma yaşamında yetersiz performans, akranlarla sorunlu ilişkiler ve suça yönelme yer almaktadır.Çocuklara yönelik şiddet edimlerinin çoğunluğu çocukların çok yakınındaki kişilerden yani anne baba, öğretmenler, okul arkadaşları, işverenler ve çocuk bakıcılarından kaynaklanmaktadır. Raporda yer alan tavsiyelerin özel olarak odaklandığı nokta, çocukların kendilerinin katılımının da sağlandığı önleme stratejileridir. Genel Tavsiyeler1. Ulusal ve yerel sahiplenme ve eylemliliğin güçlendirilmesi: Yerrleşik hedeflere ve takvimlere göre sistematik biçimde değerlendirilebilecek bir ulusal politika ve yerel politikaların oluşturulması.2. Çocukları hedef alan şiddetin her biçiminin yasaklanması : On sekiz yaşından küçüklere yönelik ölüm cezasının derhal kaldırılması ve hangi ortamda olursa olsun çocuklara yönelik her tür şiddetin yasaklanması.3. Önlemeye öncelik tanınması : Şiddet ortaya çıkmadan önce risklerin belirlenmesi ve olası şiddet eylemlerinin önlenmesi için gerekli kaynakların tahsisi. Toplumu sarsan yoksulluk, cinsiyet ayrımcılığı, gelir eşitsizliği ve diğer etmenleri ve sorunları ele alacak ekonomik ve sosyal politikalar.4. Şiddetten arınmış değerlerin yaygınlaştırılması: Çocuklara yönelen şiddeti normal bir durummuş gibi gösteren değer ve inançlara karşı çıkılması. Şiddetin çocuklara verdiği zarar konusunda kamuoyunun duyarlılaştırılması.5. Çocuklarla birlikte çalışanlarda kapasite geliştirme (eğitim, yatırım, geliştirme): Titiz bir seçme, yetiştirme ve sistematik eğitim; her tür şiddetin yasaklanması dahil davranış kuralları ve net uygulama standartlarının oluşturulması.6. Şiddet mağduru çocuklar için adalet, telafi ve toplumla yeniden bütünleşme: Hastane sevki öncesi ve acil bakım dahil çocuğa duyarlı ve genel sağlık hizmetleri; çocuklara ve gerektiğinde ailelerine hukuksal yardımlar.7. Çocukların katılımının sistematik biçimde sağlanması: Çocukların görüşlerinin dinlenmesine yönelik usuller oluşturulması.8. Çocuk dostu raporlama mekanizmaları oluşturulması: Şiddet olaylarının, örneğin herkes tarafından iyi bilinen telefon hatlarından bildirilmesini sağlamak gibi, güvenli, kamuoyuna mal olmuş ve özel mekanizmaların oluşturulması.9. Hesap sorulabilmesi ve dokunulmazlıklara son verilmesi: Çocuklara yönelik şiddet olaylarının bütün faillerinin hesap vermelerini ve yargı önüne çıkarılmalarını sağlayarak toplumda yargı sistemine yönelik güven oluşturulması.10. Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ele alınması: Kız ve erkek çocuklar farklı (ancak ciddi) şiddet risklerine maruz kaldıklarından, şiddete karşı politikaların toplumsal cinsiyet perspektifinden hareketle hazırlanması ve uygulanması.11. Sağlanan ilerlemeleri İzleme: Her kademedeki programlara girdi sağlanması açısından sistematik ve etkili bir veri toplama sisteminin oluşturulması.12. Uluslararası Taahhütün Sağlanması: Silahlı Çatışma Ortamlarındaki Çocuklar ve Çocuk Satışı, Fuhşu ve Pornografisi olmak üzere isteğe bağlı iki protokolüyle birlikte ÇHS’nin onaylanması ve yaşama geçirilmesi yoluyla bu alanda uluslararası taahhütte bulunulması.Özel Tavsiyeler- Evde ve Ailede1- Sağlık, refah, erken dönem çocuk gelişimi, ev ziyareti programları, doğum öncesi ve sonrası hizmetler ve gelir getirici etkinlikler gibi programlara yatırım yaparak anne babaların çocuk yetiştirme görevlerinde desteklenmesi.2- Özellikle güç durumdaki aileleri hedef alan programlar oluşturma ve uygulama.3- Toplumsal cinsiyete duyarlı anne baba eğitim programları oluşturma ve uygulama.- Okullarda ve Eğitim Ortamları1- Okulların her tür şiddete karşı çıkan davranış kurallarını benimsemeye ve yaşama geçirmeye özendirilmesi.2- Öğretmenlerin şiddete dayanmayan öğretim ve sınıf yönetim stratejileri benimsemeleri.3- Okullarda, zorbalığı hedef alan ve uyuşmazlıkların barışçı çözümünü özendiren girişimler dahil olmak üzere tüm okul ortamına yönelik özel programlar geliştirilmesi.4- Müfredatın ve öğretim süreçlerinin şiddeti ve ayrımcılığı etkin ya da pasif olarak özendirmesine karşı önlemler alınması.- Koruma ve Bakım Altında Bulunan Çocuklar1- Ailelerin korunması yoluyla çocukların kuruma yerleştirilmesi uygulamasına “son çare” olarak başvurulması.2- “Statü suçları” (dilencilik gibi) ve mağduriyet (örneğin çocuk fuhşu gibi durumlarda) gibi çocuğun uğradığı ihmal ve istismar durumlarının çocuk açısından suç sayılmaktan çıkartılarak yargı sistemine giren çocuk sayısının azaltılması3- Çocukların bakım ya da gözetim altına alınma nedenlerinin gözden geçirilerek; kuruma yerleştirmelerin düzenli bir biçimde yeniden değerlendirilmesi, gerekliyse kurum bakımına geçilmesi, ancak toplum içinde bakım hizmetlerinin tercih edilmesi.4- Şikayetler için etkili ve bağımsız mekanizmaların oluşturulması.5- Kurumlardaki çocukların haklarının bilincinde olmalarının ve bu hakları korumak için ilgili mekanizmalara erişebilmelerinin sağlanması.6- Bağımsız organlar aracılığıyla etkili bir izlemenin, bakım ve yargı kurumlarına düzenli erişimin sağlanması.7- Gözaltı ve tutukevlerine önleyici nitelikte bağımsız ziyaretler yapılabilmesini sağlayan “İşkenceye Karşı Sözleşme”nin Seçmeli Protokolünün onaylanması.- İşyerlerinde1- Belirli bir yaşın altındaki çocukların işyerlerinde çalıştırılmaması gerekliliğini gözetilmesi.2- Çocuk işçiliğinin en kötü şeklini ortadan kaldırılması için ülkedeki iş yasalarının uygulanması.Kayıt dışı sektörde çalışan çocuklara özel önem verilmesi ve devletlerin, bu sorunun çözümüne ilişkin tartışmalara çocukları da dahil etmesi.3- Çocukların yasal olarak çalıştıkları durumlarda, şiddeti önleme programlarına açık biçimde yer veren denetim süreçlerinin harekete geçirilmesi.4- Çocukların yasa dışı çalıştıkları durumlarda, bu çocukların işlerini bırakmalarını, eğitim ve öğretime dönmelerini sağlayacak telafi ve entegrasyon programlarının devreye sokulması.5- Şirketlerin sosyal sorumluluk içinde davranmalarını sağlamak üzere oluşturulacak ortaklıklar için özel sektörün, sendikaların ve sivil toplumun desteğinin alınması.- Sokaktaa) Yakın plandaki risk etmenlerinin azaltılması için önleyici stratejilerin uygulanması. Bu stratejiler yere göre farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, alkol, uyuşturucu ve silahlara ulaşabilirlik ve çocukların yasa dışı etkinliklerde kullanılmaları ortak temalardır.b) Toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerin azaltılması, kamusal politikaların çocuklar üzerindeki etkilerinin analizinin yapılması.c) Polis için çocuk hakları eğitimlerinin ve özel çocuk gruplarıyla nasıl çalışılacağı, çocukların gelişim aşamalarına ilişkin bilgiler, arkadaş grupları ile çete arasındaki ayrımın netleştirilmesi, alkol ya da uyuşturucu kullanan çocuklarla nasıl ilgilenilmesine ilişkin bilgilerin polislere aktarılması.d) Mağdurlara yönelik hastane bakımı ve psikolojik hizmetler ile faillere yönelik rehabilitasyon programlarının geliştirilmesi ve bunlara erken erişimin sağlanması.e) Çocuklara yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan yerel yönetim ve sivil toplum girişimlerinin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi.f) Belediyelerin, fiziksel ortamlardaki risk etmenleri azaltıcı girişimlerinin özendirilmesi ve bu tür girişimlerin desteklenmesi. Okula giden güvenli yollar dahil olmak üzere çocuklar için iyi aydınlatılmış ve güvenli mekanların oluşturulması.g) İnsan kaçakçılığı, cinsel sömürü ve yasa dışı evlat edinme gibi uygulamalara karşı uluslar arası belge ve standartlara uygun yasal bir çerçeve geliştirilmesi. Geliştirilecek stratejiler önleme mekanizmalarının oluşturulmasını ve kaçakçılara karşı yaptırımları esas almalıdır.h) Çocuk satışı, çocuk fuhuşu ve pornografisi gibi alanlardaki suçların daha ciddi biçimde ovuşturulması.i) Çocuklara koruma ve toplumla yeniden bütünleşmeye yönelik hizmetlere erişim sağlanmasıj) İnternet, cep telefonu ve elektronik oyunlar gibi enformasyon teknolojilerinin çocukların cinsel sömürüsü ve diğer şiddet amaçları için kullanılmasını önleyecek önlemlerin güçlendirilmesi.k) Enformasyon ve iletişim endüstrisinin çocuk koruma alanında küresel standartlar geliştirmesi, koruyucu yazılım ve donanım çözümleri uygulaması için özendirilmesi. Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat ona yetişip geçer. Kenya atasözü Referans:Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırma Raporu (UNVAC)Kulca Y A (2003) Hepimiz sorumluyuz. Çoluk Çocuk S:27; s. 44-45. Polat O (1998) Türkiye’de Çocuğun Durumu. Çocuk Forumu.1(1)S.1-8 Şirin M (2000) Yenibinyıl’ın Dünya Çocukları.Çocuk Vakfı. Tyler et.al. (1986) A Preventive Psychosocial Approach for Working with Street Children. American Psychological Association Pub. Uluğtekin S (1996) Sokak Çocukları. Eğiticilerin Eğitimi Programı. Bizim Büro Basımevi, Ankara. UNICEF (2001) Dünya ç ocuklarının durumu.Eğitimde Yeni Ufuklar II, ‘‘Eğitim Hakkı ve Okula Gidemeyen Çocuklar Sempozyumu Bildirisi’’ 3– 4 Aralık 2004, Ankara T.C. Başbakanlık SHCEK Genel Müdürlüğü, ‘‘Sokakta Yaşayan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli’’ 2005.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Ben Takıntımı Sokakta Bulmadım ! Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Uyum Sorunu Yaşayan Çocuklar Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Sokakta Yaşayan Çocuklar,sokakta Çalıştırılan Çocuklar ve Şiddet Gören Çocukların Durumu ve Rehabilitasyonu.' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:41
Top