2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Akciğer Kanserleri
MAKALE #7405 © Yazan Op.Dr.Erkan YILDIRIM | Yayın Eylül 2011 | 6,280 Okuyucu
Akciğer Kanseri

Kanserler genellikle ilk görüldükleri yere göre isimlendirilirler. Küçük hücreli akciğer kanseri akciğerde kötü huylu anormal çoğalan hücrelerin bulunduğu bir kanser durumudur. Akciğerlerin başlıca görevi, vücut hücrelerinin artık maddesi olan karbondioksiti vücuttan atmak ve yaşam için temel gereksinim olan oksijeni vücuda almaktır. Akciğerler “bronş-hava yolu” denen hava içeren yollardan, ve “alveollerden-hava kesesinden”, ve kan ve lenf sıvısı damarlarından meydana gelir.
Mikroskopik görüntülere bakarak temel iki tip akciğer kanseri vardır: küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserleri.

Akciğer Kanserinin Görülme Sıklığı?

Akciğer kanseri oldukça yaygındır ve erkeklerde, tüm dünyada en çok mortal-öldüren kanser cinsidir. Kalp-damar hastalıklarından sonra 2. sırada ölüm nedenidir. Amerika'da 1980’lerden beri kadınlarda ilk sırada mortal kanserdir. Kadınlarda 1960-70’lerdan sonra ortaya çıkan artmış sigara içme alışkanlığına bağlıdır. Amerika dışındaki gelişmiş ülkelerde de birinci ölüm sebebi olmaktadır. Tüm dünya ortalaması, akciğer kanserinin erkeklerde birinci, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sırada olduğunu göstermektedir. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) gelişmekte olan ülkelerde 300,000 kadının sigara nedeniyle hastalanıp kaybedildiğini, ve bunun 1/5'inin akciğer kanseri nedeniyle olduğunu raporlamıştır.

İki bin yılında dünyada 2 milyon yeni tespit edilmiş akciğer kanseri tespit edileceği ve bunların yarıdan çoğunun gelişmekte olan ülkelerde meydana geleceği öngörülmektedir. Artış hızı bilhassa kadınlarda daha ön planda görünmektedir.

Aslında akciğer kanseri yirminic yüzyılın başında oldukça seyrek görülen bir durumdu. Tütünün sigara haline gelmesi ve tüketiminin hızla artması sonucu 1950’lerda akciğer kanserinin yaygınlaşmasına sebep olmuştur ve tüm dünyada, çoğalan tarzda görülmeye devam etmektedir.

Türkiye'de resmi istatistiklere göre yılda 25,000 yeni akciğer kanseri vakası tespit edilmektedir ve bu sayının 40,000'lere kadar çıkacağı düşünülmektedir. Bunun nedeni, Türkiye'de güvenilir sağlık rakamlarının olmayışıdır. Akciğer kanseri olgularının büyük kısmı erkeklerde tespit edilmektedir. Erkeklerde nerdeyse 8 kat daha fazla görülmektedir. Fakat, seksenli yıllardan sonra Türkiye'de de kadınlarda sigara kullanımının artmasına bağlı 10 yıl içinde akciğer kanseri görülme sıklığı artacaktır. Sağlık Bakanlığı, ülkemizde kanser sıklığını 32/100.000 olarak vermektedir; %26’sı akciğer kanseri olgularıdır. Tüm kanserler içinde %40-45'i akciğer kanseridir. Coğrafik bölgelere göre Ege-Bölgesi'nde %40 ile en sık, ve en az da İç-Anadolu Bölgesi'nde %17 sıklığında görülmektedir.

Akciğer Kanseri – Sebepler VE Tetikleyici Etmenler?

EN ÖNEMLİ NEDEN “sigara”dır. Akciğer kanserlerinin %90’ının tek başına sebebi SİGARA'DIR. İçim zamanı, total içilen sigara miktarı, sigaraya başlama yaşı ve içilen sigaranın türüne bağlıdır.

Bir kadında, sigara, akciğer kanseri riskini içmeyene göre 1.5-150 kat arttırmaktadır. Aynı sayıda sigara içen kadınlar, erkeklere göre 3 kat daha yüksek akciğer kanseri yakalanma oranına sahiptir.

Pasif sigara içiciliği (dumanaltı) da akciğer kanserinin en önemli nedenlerindendir. Pasif sigara maruziyeti yaklaşık kanser riskini 1.3 kat arttırmaktadır.

Ailesel akciğer kanseri öyküsü kanser riskini yükseltmektedir; hiç sigara içmemiş ailesel faktörü olan kadında risk yaklaşık 2.8 kat artmıştır, diğer taraftan ailede akciğer kanseri olmayan ve sigara içen kadında bu akciğer kanserine yakalanma riski yaklaşık 11 veya 12 kat artmaktadır VE ailede akciğer kanseri tespit edilmiş ve halen sigara içen kadınlarda akciğer kanserine yakalanma olasılığı nerdeyse 30 kat yükselmiştir.
Asbestos denen erimeyen tozlarla çalışanlarda (izolasyon sanaii, vb), bazı kimyasal maddelerle çalışılan iş alanlarında, önceden akciğerde hastalık atlatan, solunum yollarında veya akciğerin kendisinde bağ-nedbe dokusu ortaya çıkanlarda akciğer kanseri görülme sıklığı-riski çoğalmaktadır.

Beslenme alışkanlıkları da akciğer kanseri riskini arttırabilmektedir. Her türlü (baca, egsoz, vb) hava kirliliği, evlerde kullanılan odun-kömür sobalarının dumanları da kanseri tetikleyici maddelerin ortaya çıkışını arttırdığı gösterilmiştir.

Çevremizde var olan radon teması kanserin ortaya çıkışını tetiklemektedir.
Küçük hücreli akciğer kanseri, genellikle sigara içen veya içmiş olan kişilerde nerdeyse %98 bağıntılı görülmektedir.

Akciğer Kanseri ve Kadın

Amerika'da akciğer kanseri kadınlarda ilk sırada görülen kanserdir. Tüm kanser ölümlerinin %25’inden akciğer kanseri sorumludur. Akciğer kanseri ölüm sıklığı ile sigara içme sayıları arasında doğrusal ilişki mevcuttur. Akciğer kanser ölüm hızlarının artışı arasında 15-20 yıl sessiz bir dönem vardır.

Erkeklere nazaran sigara içen kadınlarda küçük hücreli akciğer kanserine yakalanma tehlikesi daha yüksektir. Erkeklerde kansere yakalanma tehlikesi 12-38 kat yükselirken kadında 38-86 kat daha fazla bir yükseliş olmaktadır.

Sigara tüm akciğer kanser tipleri için baskın risk etmenidir, VE sigara ile en yoğun bağlantı kadında görülen küçük hücreli akciğer kanseri iledir.

Küçük Hücreli Akciğer Kanseri'nin Sıklığı?

Tüm akciğer kanserlerinin %20 kadarıdır. En hızlı yayılım gösteren kanser türü budur. Küçük hücreli akciğer kanseri sigara içimi ile ilişkisi en belirgin tiptir. Sigara içen kadınlarda küçük hücreli akciğer kanserinin görülme sıklığı (riski) daha fazladır.

Bulgular-Şikayetler?


Akciğer kanserinde şikayetler hızla bir uzman doktora başvurmak için öneme haizdir: kaybolmayan öksürük veya göğüs ağrısı, solunum-nefes sırasında hırıltı, hışıltı seslerin işitilmesi, solunum darlığı, öksürükle kan veya kanlı balgam gelmesi, ses kısıklığı, boyunda ve yüzde şişlikler belirmesi. Ayrıca, kanser dokusunun göğüs boşluğunda ileri derecede büyümesi neticesinde önemli organlara baskıya neden olabilir ve yutma güçlüğü, kalp yetmezliği benzeri semptomlara neden olabilir.

Kötü huylu (habis) hücreler vücudun tüm organlarına sıçrayabilir; beyin, kemik, karaciğer, sürrenal -böbrek üstü bezleri en sık olmak üzere ve nadiren gözler, yerleştiği organa ve yere göre semptomlara neden olabilir. Bazen habis hücrelerin ürettiği-salgıladığı hromonal maddelere bağlı olarak vücutta birçok metabolik ve endokrin-hormonal problemlere neden olabilir.

Akciğer kanserinen şüphe edildiğinde bronkoskop olarak adlandırılan bir aletle (boru) bronşlarınızın incelenmesi planlanacaktır. Bu işleme “bronkoskopi” adı verilir ve mutlaka hastane şartlarında uygulanması gerekir. Bronkoskopi öncesi hastaya bölgesle uyuşturucu ilaçlar uygulanır, geçici bir zaman boğazda ve solunum borusunda hissetmeme durumu meydana gelir. Az oranda basınç hissi olursa da ağrı meydana gelmez. İşlem sırasında bronş duvarlarından ve şüpheli alanlardan biyopsi yapılarak ve yıkama sıvısı (BAL) alınarak patolojik-mikroskopik inceleme ile kanser hücreleri olup olmadığının araştırılması yapılacaktır.

Bronkoskop ile erişilmesi mümkün olmayan akciğer alanlarındaki şüpheli yaralardan doku almak için göğüs kafesinin dışından ince iğne ile girilerek biyopsi yapılabilir (İİAB: ince iğne aspirasyon biyopsisi). Patoloji doktorları mikroskop ile patolojik inceleme yaparak ve alınan biyopsiyi özel doku boyaları ile boyayarak tanıya gitmeye çalışırlar.
Hastalığı yenmek veya başedebilmek (prognoz-akıbet, survival-sağ-kalım açısından) ve tedavi tercihi, kanserin evresine-yaygınlığına, hastanın cinsiyetine ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

Akciğer kanserinde Evreler


-Küçük hücreli akciğer kanseri

Küçük hücreli akciğer kanseri tespit edilince, kanser hücrelerinin akciğerlerden diğer organlara ulaşıp ulaşmadığını ortaya koymak için ileri tetkikler yapılmalıdır (evrelemeyi doğru yapmak amacıyla). Doktor, tedaviyi planlamak ve hastalığın akıbetini öngörebilmek için kanserin evresini bilmesi çok önemlidir.

Sınırlı hastalık (limited)

Kanser, sadece bir akciğerde ve/veya yakınındaki lenf bezlerinde sınırlı bulunmaktadır.

Yaygın hastalık (extended)

Kanser, başladığı akciğerden göğüs boşluğunda veya karşı akciğerde veya vücudun diğer uzak alanlarına (organlara) ilerlemiş ve yayılmış durumdadır.

Nüks hastalık

Tedavi edildikten sonra kanserin yeniden tespit edilmesi (nüks etmesi) anlamındadır. Akciğerlerde veya vücudun başka bir yerinde ortaya çıkabilir.

Tedavi Seçenekleri

Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK)

Üç tür tedavi yöntemi kullanılmaktadır.
  • Cerrahi (kanseri cerrahi yöntemler kullanarak vücuttan uzaklaştırmak amaçtır)
  • Radyasyon (ışın) tedavisi (yüksek-doz x-ışınları veya diğer yüksek-enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır)
  • Kemoterapi (kanser hücrelerini ortadan kaldırmak adına kemoterapi ilaçlarının kullanılması hedeflenmektedir)
Ayrıca, küçük hücreli akciğer kanserinin tedavisinde etkili yeni tedaviler olup olmadığını araştıran klinik araştırmalar da vardır.

Cerrahi, kanser sadece bir akciğer ve en fazla yakınındaki lenf bezlerine yayılmış durumda ise kullanılabilir. (*Küçük hücreli akciğer kanseri genellikle sadece bir akciğerde bulunmadığından cerrahi nadiren uygulanmaktadır). Fakat, cerrahi bazı durumlarda hastada kesin hangi kanserin bulunduğunu görmek için de uygulanmaktadır.

Cerrahi teknikler:
  • Sadece belli bir akciğer bölümünün alındığı “kama tarzı” kesi (wedge rezeksiyon).
  • “Lobektomi” ile akciğerin bir lobunun tamamı cerrahi yöntemlerle çıkarılır.
  • “Pnömonektomi” denilen ameliyatlarda bir akciğerin tamamı çıkarılır.
Cerrahi sırasında ulaşılabilen tüm göğüs içindeki lenf bezleri de çıkarılmalıdır (kesin evrleme için çok önemlidir).

Radyasyon tedavisinde kanser hücrelerini ortadan kaldırmak ve kanserin boyutlarını azaltmak için x-ışınları veya yüksek-enerjili ışınlar uygulanır. Küçük hücreli akciğer kanserinde genellikle vücut dışındaki bir cihaz aracılığıyla yapılır. Akciğerlerdeki ve de vücudun diğer yerlerine yayılan kanser hücrelerini ortadan kaldırmak için kullanılır. Işın tedavisi beyinde

Kemoterapi “küçük hücreli akciğer kanseri”nin her evrsinde sıklıkla kullanılan tedavi yöntemidir. Kemoterapi haplar şeklinde veya iğne aracılığıyla damar veya kaslara verilerek de uygulanabilir. Kemoterapi bir sistemik tedavi olarak da adlandırılır; verilen ilaç kan dolaşımına karışarak tüm vücuda ulaşır ve akciğerler dışındaki organlarda örnek beyindeki kanser hücrelerini de ortadan kaldırabilir..

Evreye göre tedavi

Küçük hücreli akciğer kanserinde tedavi hastalığın evresine, hastanın yaşınagenel sağlık durumuna bağlıdır.

Standard kemoterapiler uygulanabileceği gibi, bir klinik araştırma protokolünde de uygulamalar yapılabilmektedir. Çoğu hasta standard kemoterapiler ile iyileştirilemez ve bazılarında beklenenden daha fazla yan etki ortaya çıkar. Daha etkili kanser tedavilerini ortaya çıkarmak için klinik araştırmalar yapılmaktadır ve bunlar en son klinik bilgilere dayanmaktadır.

Sınırlı-Evre Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK)

Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1.Kemoterapi ve göğüs bölgesine ışın tedavisi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
2.Kemoterapi +/- koruyucu/profilaktik beyin ışınlaması.
3.Cerrahi ve arkasından kemoterapi +/- koruyucu/ profilaktik beyin ışınlaması.

Klinik araştırmalarda, yeni ilaçlar ve yukardaki tedavileri vermenin yeni ve değişik yolları denenmektedir.

Yaygın-Evre Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK)

Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Kemoterapi +/- koruyucu/ profilaktik beyin ışınlaması.
2. Vücutta kanser hücrelerinin sıçradığı beyin, kemik veya omurga gibi bölgelere şikayetleri kontrol etmek amacıyla ışın tedavileri.

Klinik araştırmalarda, yeni ilaçlar ve yukardaki tedavileri vermenin yeni ve değişik yolları denenmektedir.

Nüks-Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK)

Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik ışın tedavisi.
2. Yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik kemoterapi.
3. Yaşam kalitesini arttırmaya yönelik olarak hava yollarının açık kalmasını
4.Yeni ilaçları uygulayan klinik bir araştırma.

GECİKMEDEN BAŞVURUN! kanser gelişmesini önlemek için de uygulanır-beyin ışınlaması. Buna “koruyucu-profilaktik beyin ışınlaması” denir; beyin fonksiyonları etkilenebilir. Işın tedavisi tek başına, cerrahi ile ve/veya kemoterapi ile kombine uygulanabilir. ve sağlayacak lazer, ışın tedavileri veya balon genişletme (dilatasyon) uygulamaları.

Op. Dr. Erkan YILDIRIM
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Akciğer Kanserleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Erkan YILDIRIM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Erkan YILDIRIM'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Erkan YILDIRIM Fotoğraf
Op.Dr.Erkan YILDIRIM
İstanbul
Doktor "Göğüs Cerrahisi"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Erkan YILDIRIM'ın Makaleleri
► Akciğer Kanserleri Op.Dr.Erkan YILDIRIM
► Akciğer ve Tiroid Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Akciğer Embolisi Dr.Sevin KARALAR
► Akciğer Kanserinin Tanı ve Tedavisi. Prof.Op.Dr. Güven OLGAÇ
► Akciğer Kanseri Hakkında Bilmeniz Gerekenler Prof.Dr.Nazım Serdar TURHAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Akciğer Kanserleri' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Akciğer Kanserleri Ağustos 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:32
Top