2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk Terapileri
MAKALE #5169 © Yazan Psk.Deniz TUNÇER | Yayın Temmuz 2010 | 4,249 Okuyucu
Çocuk gelişiminde, altı-yedi yaşından başlayarak, ergenlik dönemine kadar olan dönem “okul çağı” olarak değerlendirilir. Bu süreci Freud “gizlilik(latent) dönemi olarak adlandırır. Burada bahsedilen gizlilik, çocuğun karşı cinse yönelik duygu, düşünce ve davranışlarındaki “dışa vurmama” halidir.

Okul çağı, ebeveynlerin daha çok akademik gelişime odaklandıkları bir dönem olarak yaşanır. Çocuk bu süreçte, akademik bilgilenme haricinde, sosyal anlamda da gelişir. Ayrıca çocuk bu dönemde duygusal anlamda olgunlaşarak, soyut zeka kavramını da geliştirmektedir.

Çocuğun olgunlaşması, fiziksel gelişim, bilişsel(kognitive) gelişim ve psikomotor yeteneklerin ortaya çıkışıdır. Bu dönemde gelişen yetenekler, çocuğun akademik anlamda yetenekler elde etmesi anlamındadır. Olgunlaşmada yeni karakteristiklerin ortaya çıkması için, gelişimi destekleyecek uygun çevre şartlarının var olması şartına bağlı olarak, gelişimin biyolojik gelişimle de desteklenerek ilerleme gerçekleşir.


Bilişsel(Kognitive) Gelişim

Okul çağı döneminde, çocuklardaki bilişsel gelişme çok önemli değişimleri içerir. Ancak burada özellikle dikkat ve hafıza kavramları üzerinde durmak önemlidir. Çünkü bu alanlar, çocukların açık ve etkili şekilde düşünce süreçlerini etkileyecek alanlardır.

Dikkat; yaptığı işe konsantre olma ve yeni materyale dikkatini verme yeteneği, okul çağı çocuklarında önemli ölçüde gelişir.

Hafıza;okul çağı çocuklarının hafızalarının kapasitelerinde önemli artış ortaya çıkar. Bu yaş grubundaki çocuklar, kendilerine göre, farklı sistemler oluşturma ve bunları kullanma yeteneği kazanırlar. Bu dönemde bir başka gelişim, çocukların diğer konulardaki farklı aktivitelerden ve kendi deneyimlerinden edindiği bilgileri, unutmadan bir başka faaliyet üzerinde odaklanmada kullanmaya başlamalarıdır.

J. Piaget, çocukların bu dönemdeki düşünce süreçleri ve bilgilenme şekilleri konusunda önemli çalışmalar yapmıştır. Piaget, okul çağı döneminde çocukların niteliksel olarak farklı şekilde öğrendiklerine dikkat çekmiştir.


Okul Çağı Çocuğunun Bilişsel Özellikleri

Bu dönemde çocuklar dünyayı daha önceki yaşlarına göre, farklı şekilde anlar ve muhakeme ederler.

- Çocuklar, bu dönemde nesneler biçim ya da şekil değiştirseler bile, değişmeden kalan ana özellikleri tanırlar.

- Çocuklar bu dönemde tersine çevrilebilirlik kavramını anlamaya başlarlar.

- Okul çağında çocuklar kavramlar arasındaki ilişkisel terimleri algılamaya başlarlar.

- Çocuklar bu dönemde, farklı kaynaklardan gelen dış bilgiye dikkat edebilirler. Artık düşüncelerdeki farklı noktaları birleştirerek, diğer insanların bakış açılarını anlama ve kabul etme yetenekleri gelişir.

- Bu dönemde çocukların kuralları izleme yetenekleri giderek artış gösterir. Çocuklar moral kapasite ve kendi düşünce yapılarını geliştirirler ve bilerek yapılan olumsuz davranışlarla, hataları birbirinden ayırabilirler.

Akademik Yeteneklerin Gelişmesi

Okul çağındaki çocuk, artık adaptasyon gerektiren bir çok yeni durumla karşılaşmaya başlar. Sınıf ortamına uyum sağlayabilir. Kendisini çeşitli ortamlarda sınırlamayı tolere edebilir ve bir grubun üyesi olarak, grubun içinde yer alabilir.

Bu yaş grubu çocuğu, kendine saygı, başkalarına saygı, davranışlarının sorumluluğunu alma konularında gelişir.

Çocukların öğrenme konusunda ki gelişimleri kültürden kültüre çok büyük farklar göstermesine rağmen, temel özellikler olarak, gelişimsel yöndeki değişimler, bütün kültürlerde benzer özellikler sergiler.

J. Kagan’a göre, öğrenme konusunda, çocuklar çok farklı kişilik özelliklerine sahip olabilirler.

Ailelerinin okul performansını aktif olarak izlediği çocukların akademik başarı kazanma olasılıkları daha yüksektir.

Çocuğun içinde bulunduğu arkadaş grupları, okul çağı çocuklarının akademik performansı üzerinde etkili olabilir. Okulun ortamsal yapısı, çocuğun akademik başarısını etkileyebilir.


Okul Çağı Çocuğunun Arkadaşları ve Ebeveynleriyle İletişimi

Okul çağı çocuğunun düşünce yapısında değişiklikler olması, diğer insanlarla ilişkilerini etkiler. Bu dönemde çocuğun çevresindeki insanlarla ilişkileri, çocuğun benlik kavramı gelişiminde etkilidir. Çocuğun kendisinin ve çevresindeki insanların düşünceleri, soyut kavramlar olan, doğru-yanlış, adalet kavramlar, çevresiyle ilişkileri anlamlandırmasına yardımcı olur.

Okul çağında çocuklar birlikte oyun oynayarak arkadaşlıklarını paylaşılan deneyimlere dayalı olarak geliştirirler. Düşünce süreçlerindeki gelişimleri sayesinde artık çevrelerindekilerin bakış açılarını dikkate almalarının gerekli olduğu oyunları oynayabilirler.

Rekabetçi sporlarla ilgilenen çocuklar, özellikle sportmenliğin ve takım çalışmasının önemli olduğu ortamlarda bulunan çocuklar, arkadaşları tarafından kabul edilme duygusunu yaşayarak, benlik saygılarını da geliştireceklerdir.

Bu yaş grubunda çocuklar ayrıca, toplumsal kuralları öğrenir, uygun sosyal davranışları yerine getirerek, bunlara uygun davranış özellikleri sergilerler. Okul çağı çocuğu için bu dönemin temel hedefi, toplumdaki sosyal yeterlilik ve sosyal kabul duygularını geliştirmektir.

Anne-babalar, okul çağı çocuğunun yaşamında bir çok önemli bir role sahiptir. Çocuğa sevildiği ve değerli olduğu duygusunu verirler. Çocuğun benlik saygısını geliştirmesine yardımcı olurlar. Ebeveynler çocuklarına gerek bilgi aktarımında bulunarak ve gerekse kendi davranışlarıyla rol model olurlar. Ebeveynler kültürel değerleri ve inanç sistemlerini de çocuğa aktarırlar.

Okul Çağı Çocuklarında Terapötik Yardım

Okul çağı çocuklarında psikolojik destek verilebilmesi için, çok titiz bir değerlendirme yaparak, tam bir bilgilenme gerekir. Bu aşamada, çocuğun davranışları ile ilgili, anne-baba, diğer aile üyeleri, arkadaşları, öğretmenleri, okul psikoloğu gibi çevrelerindeki pek çok kişiden bilgi almak terapinin planlanmasında yararlı olacaktır.

Terapötik yardımın planlanmasında, anne-baba ile ayrıntılı bir görüşme yapılması çok önemlidir. Bu şekilde ailenin rahatlaması sağlanır, ayrıca ebeveynlerin desteğini sağlamak mümkün olur. Ebeveyn görüşmesiyle, ailenin terapi konusundaki gereksinimleri de belirlenebilir.

Terapiye başlamadan, tanı koyma amaçlı görüşme yapılarak, çocuk ile etkili terapötik yardım planlanması sağlanır.

Okul çağı çocuklarının üzerinde aile çatışmaları genellikle çok etkili olur. Aile içindeki ilişkiler, aile üyeleri arasındaki koalisyonlar, aile bireylerini otorite ilişkileri, aile içindeki sınırlar, terapiyi yönlendirmede önemlidir.

Okul çağı çocuklarında oyun terapisi planlamaları çok etkili sonuçlar verebilir. Çocuklar genellikle uzun süreli oturarak problemleri üzerine konuşamazlar. Üstelik çocuklar, oyunlar kanalıyla kendilerini daha rahat ve doğru olarak ifade edebilirler. Melanie Klein, çocuklarla terapötik teknik olarak oyunu kullanan, bu alanın liderlerindendir. M.Klein, çocuğun oyununu gözlemleyerek, bilinçsiz yansıtmalarını, çatışmalarını anlamanın mümkün olduğuna öne sürmüştür.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► İlişki Terapileri Psk.Seliyha DOLAŞIR
► Evlilik ve Çift Terapileri Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Evlilikte Uyum ve Çift Terapileri PDF Psk.Esra AYDINLI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocuk Terapileri' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:59
Top