Teknoloji ve Çocuklar: Yarar ve Zararlarıyla İletişim ve Bilgisayar
EVDE BÜYÜMEKTE OLAN BİR ÇOCUK NEDENİYLE YAYINIMIZA BİR SÜRE ARA VERMEK DURUMUNDAYIZ …!!!
İnsanlık, tarihi boyunca “araç” olarak yarattığı şeyleri “amaç” haline getirmenin sıkıntısını, bireysel ve toplumsal düzeyde yaşamıştır. İşlev yükleyerek üretilen birçok unsur zaman içinde, bu amaçtan uzaklaşılarak vazgeçilmez hale gelmiş ve alışkanlıklar hatta bağımlılıklar yaratmıştır. Bu yazımızda da uygarlığın gelişmesinde çok önemli rol oynayan teknolojinin ürettiği ve özellikle çocuklarımız üzerinde olumsuz etkiler bırakan elektronik araçlardan söz ederek, bunların günlük hayatımızdaki yansımalarını ele alacağız.
Günümüzde çok yaygınlaşarak gündelik hayatımıza, evimize, odamıza kadar giren bilgisayar ve onun aracılığı ile kullanılan internet, insanla ilgili çalışmalar yapan disiplinler tarafından olumlu ve olumsuz etkilerini ele alan iki ana yaklaşımla değerlendirilmektedir. Olumlu etkileri açısından, bilgi kaynağı olması, öğrenme süreçlerine destek sağlaması, oyun zenginliğiyle ilgi çekmesi ve iletişim alanında sağladığı hız ve yaygınlık olarak ele alınmaktadır. Aynı değerlendirme kriterlerinin olumsuz etkileri ise, bilgi kirliliğine neden olacak çok yoğun ve kontrolsüz bir içeriğinin olması, öğrenme sürecinde yanlış yada zararlı sonuçlara yol açacak yönlendirmeler olması, iletişim konusunda da belirsiz ve yalnızlaştıran bir dinamik olarak gelişim süreçlerini olumsuz etkilemesi biçiminde ele alınmaktadır. Bu bağlamda küçük yaş gruplarında bağımlılık ilişkisini en etkili şekilde tetikleyen “oyun” içeriğini özel olarak incelememiz gerekmektedir. TV, bilgisayar (internet) , elektronik oyuncaklar aracılığı ile küçük yaş çocuğunun hayatına giren sanal oyunlarda kontrolsüz şiddet öğesi çok öne çıkmakta, bu etkiler altında önemli, olumsuz davranış/değerlendirme kalıpları ortaya çıkmaktadır. Gelişim dönemi özellikleri açısından çevreyi ve kendilerini fiziksel temasa dayalı olarak keşfettikleri bu süreçte “şiddet” görsel etkilerin yaygınlaştırılmasıyla, normalleştirilmektedir. Farklı bir etki de elektronik iletişim alanında gözlenmektedir. Kendilik algısı ve farkındalık konularında her etkiye açık olan okul çağı çocuğu, bu alanda kendini ifade ederken zaman zaman kendisi olmaktan vazgeçmekte, başka birisi imiş gibi davranma tercihini kullanabilmektedir. Bu karmaşa yaratan bir durumdur.
Bireysel sorumluluklar farkındalık ve moral değerlerin işlevsel biçimde oluşmasını beklediğimiz bu dönemde çocuklarımızın olumsuz etkiler ve etkilenmelerden uzak, daha sağlıklı büyümesini sağlamalıyız. Hayatımızda artık yadsınamaz şekilde var olan, bütün bu elektronik araçları, kurallar ve sınırlamalar koyarak, denetleyerek ve hedeflenen amaçlara uygun kullanımlarını sağlayarak, yarar getiren rolleri ile etkinleştirmek, çocuklarımızın gelişimlerini daha sağlıklı gerçekleştirmeleri açısından hepimizin görevi olmalıdır.
Bu sağlıklı gelişim sürecinde ebeveynler olarak onların korunmalarını sağlamak amacıyla dikkatle uygulamamız gereken bazı önlemler var.
-Olumsuz etkilenmeleri kontrol etmek amacıyla mutlaka izleyeceği, oynayacağı oyunlardan, programlardan haberdar olun, birlikte izleme oynama fırsatı yaratın.
-Odalarında televizyon, bilgisayar gibi donanımların olmamasına özen gösteriniz.
-Ev içi yaşantılarını programlayarak sorumluluklar konusunda yönlendirici olunuz.
-Büyüme serüveninin yol göstericisi olduğunuzu unutmadan, paylaşımlar konusunda aktif rol alınız.
-Çocuklarınızı yalnız bırakmayınız. En önemlisi onlarla ortak zamanlar yaratmaya, az ya da çok olduğunu düşünmeden sıcak temaslar kurmaya özen gösteriniz.
-Çocukların hatta bütün insanların kuralları belirlenmiş, standart durum- ları daha kolay içselleştirdiklerini göz ardı etmeden kendine ait sorumluluklarıyla karşılaşmalarını sağlayın.
-Onlara yapabilecekleri şeyler konusunda güvenin, siz inanırsanız onların kendilerinde var olanları ortaya koymaları çok daha kolay ve işlevsel olacaktır.
-Günümüzde çocuk olmak zordur. Ama unutmamalıyız ki bu sürecin direksiyonunda oturan ebeveynlerin de işi zor. Emek, çaba ve inançla ele alınması gereken keyifli ama bir o kadar da zorlu bu yolda birlikte yürümek umuduyla sevgilerimizi iletiyorum.
SAYGILARIMLA
Tamer ŞENYUVA
Klinik Psikolog
İnsanlık, tarihi boyunca “araç” olarak yarattığı şeyleri “amaç” haline getirmenin sıkıntısını, bireysel ve toplumsal düzeyde yaşamıştır. İşlev yükleyerek üretilen birçok unsur zaman içinde, bu amaçtan uzaklaşılarak vazgeçilmez hale gelmiş ve alışkanlıklar hatta bağımlılıklar yaratmıştır. Bu yazımızda da uygarlığın gelişmesinde çok önemli rol oynayan teknolojinin ürettiği ve özellikle çocuklarımız üzerinde olumsuz etkiler bırakan elektronik araçlardan söz ederek, bunların günlük hayatımızdaki yansımalarını ele alacağız.
Günümüzde çok yaygınlaşarak gündelik hayatımıza, evimize, odamıza kadar giren bilgisayar ve onun aracılığı ile kullanılan internet, insanla ilgili çalışmalar yapan disiplinler tarafından olumlu ve olumsuz etkilerini ele alan iki ana yaklaşımla değerlendirilmektedir. Olumlu etkileri açısından, bilgi kaynağı olması, öğrenme süreçlerine destek sağlaması, oyun zenginliğiyle ilgi çekmesi ve iletişim alanında sağladığı hız ve yaygınlık olarak ele alınmaktadır. Aynı değerlendirme kriterlerinin olumsuz etkileri ise, bilgi kirliliğine neden olacak çok yoğun ve kontrolsüz bir içeriğinin olması, öğrenme sürecinde yanlış yada zararlı sonuçlara yol açacak yönlendirmeler olması, iletişim konusunda da belirsiz ve yalnızlaştıran bir dinamik olarak gelişim süreçlerini olumsuz etkilemesi biçiminde ele alınmaktadır. Bu bağlamda küçük yaş gruplarında bağımlılık ilişkisini en etkili şekilde tetikleyen “oyun” içeriğini özel olarak incelememiz gerekmektedir. TV, bilgisayar (internet) , elektronik oyuncaklar aracılığı ile küçük yaş çocuğunun hayatına giren sanal oyunlarda kontrolsüz şiddet öğesi çok öne çıkmakta, bu etkiler altında önemli, olumsuz davranış/değerlendirme kalıpları ortaya çıkmaktadır. Gelişim dönemi özellikleri açısından çevreyi ve kendilerini fiziksel temasa dayalı olarak keşfettikleri bu süreçte “şiddet” görsel etkilerin yaygınlaştırılmasıyla, normalleştirilmektedir. Farklı bir etki de elektronik iletişim alanında gözlenmektedir. Kendilik algısı ve farkındalık konularında her etkiye açık olan okul çağı çocuğu, bu alanda kendini ifade ederken zaman zaman kendisi olmaktan vazgeçmekte, başka birisi imiş gibi davranma tercihini kullanabilmektedir. Bu karmaşa yaratan bir durumdur.
Bireysel sorumluluklar farkındalık ve moral değerlerin işlevsel biçimde oluşmasını beklediğimiz bu dönemde çocuklarımızın olumsuz etkiler ve etkilenmelerden uzak, daha sağlıklı büyümesini sağlamalıyız. Hayatımızda artık yadsınamaz şekilde var olan, bütün bu elektronik araçları, kurallar ve sınırlamalar koyarak, denetleyerek ve hedeflenen amaçlara uygun kullanımlarını sağlayarak, yarar getiren rolleri ile etkinleştirmek, çocuklarımızın gelişimlerini daha sağlıklı gerçekleştirmeleri açısından hepimizin görevi olmalıdır.
Bu sağlıklı gelişim sürecinde ebeveynler olarak onların korunmalarını sağlamak amacıyla dikkatle uygulamamız gereken bazı önlemler var.
-Olumsuz etkilenmeleri kontrol etmek amacıyla mutlaka izleyeceği, oynayacağı oyunlardan, programlardan haberdar olun, birlikte izleme oynama fırsatı yaratın.
-Odalarında televizyon, bilgisayar gibi donanımların olmamasına özen gösteriniz.
-Ev içi yaşantılarını programlayarak sorumluluklar konusunda yönlendirici olunuz.
-Büyüme serüveninin yol göstericisi olduğunuzu unutmadan, paylaşımlar konusunda aktif rol alınız.
-Çocuklarınızı yalnız bırakmayınız. En önemlisi onlarla ortak zamanlar yaratmaya, az ya da çok olduğunu düşünmeden sıcak temaslar kurmaya özen gösteriniz.
-Çocukların hatta bütün insanların kuralları belirlenmiş, standart durum- ları daha kolay içselleştirdiklerini göz ardı etmeden kendine ait sorumluluklarıyla karşılaşmalarını sağlayın.
-Onlara yapabilecekleri şeyler konusunda güvenin, siz inanırsanız onların kendilerinde var olanları ortaya koymaları çok daha kolay ve işlevsel olacaktır.
-Günümüzde çocuk olmak zordur. Ama unutmamalıyız ki bu sürecin direksiyonunda oturan ebeveynlerin de işi zor. Emek, çaba ve inançla ele alınması gereken keyifli ama bir o kadar da zorlu bu yolda birlikte yürümek umuduyla sevgilerimizi iletiyorum.
SAYGILARIMLA
Tamer ŞENYUVA
Klinik Psikolog
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Teknoloji ve Çocuklar: Yarar ve Zararlarıyla İletişim ve Bilgisayar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Tamer ŞENYUVA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Tamer ŞENYUVA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
iletişim, teknoloji, bilgisayar, çocuklarda iletişim, çocuklarda teknoloji kullanımı, çocuklarda bilgisayar kullanımı, çocuklar ve bilgisayar, çocuklar ve internet, çocukların internet kullanımı
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.