2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Artikülasyon (Sesletim) ve Fonolojik (Sesbilgisel) Sorunlar
MAKALE #9393 © Yazan Özlem Öge DAŞDÖĞEN | Yayın Ağustos 2012 | 14,465 Okuyucu
Halk arasında harfleri söyleyememe, telaffuz sorunu, pelteklik olarak da bilinen artikülasyon (sesletim) problemleri, dil ve konuşma terapistlerinin en çok karşılaştığı sorunlardan biridir. Ülkemizde ve yurt dışında yapılan çalışmalarda çocukların ortalama % 25 inde artikülasyon (sesletim) sorunlarına rastlandığı görülmektedir.

Artikülasyon (sesletim), konuşmada anlaşılırlık olarak tanımlanabilir ve kabaca dil, dudak, diş, yumuşak damak ve boğazın da içine dahil olduğu bazı hareketlerin yapılmasını gerektirir. Eğer çocuk, kendi dilini oluşturan konuşma seslerini oluşturan organların koordinasyon ve kontrolünde zorluk yaşıyorsa bir artikülasyon sorunundan söz edilebilir.Tabii konuşmaya yeni başlamış bir çocuğun konuşmasındaki anlaşılırlığın % 100 olması beklenmemelidir. Artikülasyon (sesletim) sorunundan söz edebilmek için bazı kriterler söz konusudur.


Çocuğum konuşurken bazı sesleri (harfleri) çıkaramıyor. Dolayısıyla onun ne dediğini anlamak bazen çok zor olabiliyor. Bu artikülasyon sorunu mudur?


Olabilir. Artikülasyon (sesletim) için daha önce de bahsettiğimiz ağızla bağlantılı anatomik yapıların doğru şekilde hareketine ihtiyaç vardır. Bununla ilgili birincil yapılar, dil, dudaklar ve dişlerdir. Pek çok artikülasyon (sesletim)sorunu dilin hareketindeki yetersizlikten ve doğru pozisyonu bulamamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle konuşma seslerinin pekçoğu yanlış şekilde üretilir. Türk çocukları üzerinde yapılan araştırmalar, Türk çocuklarının fonolojik işlemlerden en sık ünsüz düşmesi (Örn. Elma yerine /ema/gibi), ünsüz uyumu/benzeşim (Örn./kapı/ yerine /papı/ gibi), ünsüz öbeklerinin indirgenmesi (Örn./ Atatürk/ yerine /Atatüt/ gibi) işlemlerini kullandıkları belirlenmiştir. Bunların dışında da görülen birtakım fonolojik (sesbilgisel) işlemler vardır. Türk çocuklarının dil özelliklerinin belirlenmesi üzerine yapılan araştırmalarda bahsedilen bu fonolojik (sesbilgisel) işlemlerin her birinin belirli yaşlarda kaybolduğu gözlenmiştir. Çocuğun, fonolojik (sesbilgisel) işlemin kaybolması gereken yaşa gelmesine rağmen bu işlemi kullanmaya devam etmesi sorunun artikülasyonun (sesletim) yanısıra sesbilgisel (fonolojik) sorunu da akla getirir.


Artikülasyon (sesletim) Bozukluğu ile Fonolojik (sesbilgisel) Bozukluklar birbirinden farklı sorunlar mıdır?


Evet birbirinden farklıdır ve bu farklılığın terapiye başlanmadan bir konuşma terapisti tarafından testlerle ayrıntılı şekilde ayırt edilmesi önem taşır.


Fonoloji, bir dilde kullanılan konuşma sesleri ve bu seslerin birleştirilmesiyle ilgili kuralları kapsar. Fonolojik gelişim süresince bazı çocuklarda fonolojik bozukluklar görülebilir ve buna bağlı olarak da çeşitli sesbilgisel işlemler (bazı fonemlerin yer değiştirmesi, atılması vs ) gözlenebilir. Seslerin yanısıra hecelerin diziliminde de sorun olabilir. Çocuk aynı sesi bazı sözcüklerde düzgün şekilde çıkarabilirken bazı sözcüklerde çıkaramayabilir yani yaptığı hatalar oldukça tutarsızdır. Dolayısıyla çocuğu tanımayan kişiler tarafından konuşmasının anlaşılması oldukça güç olabilir.


Yaşanan bu sorunlara zamanında müdahale etmek çözümünü de hızlandırır. Çünkü çocuğun hedef sesleri yanlış kullandığı haliyle kullanma alışkanlığını değiştirmek zaman alır. Erken yaşta sorunun çözülmesi, çocuğun kendine güveni konusunda, akranları ve çevresiyle iletişiminde çok temel olmakla birlikte ileride akademik alanda yaşanması muhtemel sorunların da önceden bertaraf edilmesini sağlar.


Sesbilgisel (fonolojik) bozukluğu, sesletim (artikülasyon) sorunlarından iyi ayırt edebilmek ve terapi sürecini buna göre desenlemek önemlidir.


Çocuğumun kaç yaşında çoğu sesi (harfi) doğru olarak çıkarmasını beklemeliyim? Anaokulu çağına geldiği halde halen bazı sesleri (harfleri) söyleyemiyorsa endişelenmeli miyim?


Çocuğu tanımayan bir kişi tarafından 2 yaş çocuğunun konuşma anlaşılırlığının ortalama % 50, 3 yaş çocuğunun % 75-80, 4 yaş çocuğunun ise % 100’e olması gerekir. Yapılan araştırmalarla her dilin kendine ait sesbirimlerinin normal olarak kabul edilen edinim dönemleri tespit edilmiştir. Çocukların konuşmayı öğrenmeleri sırasında sesbirimlerin bu üretilme zamanı, sırası ve biçimi önem taşır. Kabaca 1,5 yaşındaki bir çocuk /b/, /d/, /k/,/t/,/m/,/n/,/p/, /y/, /g/ seslerini , 2,5 yaşındayken /ç/, /c/, /ş/, /s/, /l/ seslerini, 3 yaşındayken /f/, /v/, /z/, /h/ seslerini çıkarabiliyor olmalıdır. Ortalama 3 yaşından itibaren /r / sesinin çıkışı başlamaktadır. Türk çocuklarının yetkinleştiği son ses /r/’dir. Üretiminin başlaması okul çağına kadar sürebilir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi yalnızca seslerin kronolojik olarak çıkış sırası değil çocukların bu sırada yaptıkları sesbilgisel (fonolojik) işlemlerin de yaşlarına uygun olup olmadığı da önem taşır. Bu işlemlerin gereken zamanda sonlanmamasının çeşitli sesbilgisel (fonolojik) sorunların, özgün dil bozukluklarının, daha sonraki yaşlarda okuma-yazma güçlüklerinin ilk habercisi olduğu kabul edilmektedir.

Sonuç olarak bu soru, çocuğun yaşına, yaptığı hata ve işlemlerin yaş özelliklerine uyup uymadığına ve başka bir fiziksel sorunun var olup olmadığına göre yanıtlanmalıdır. Örneğin çocuk 4 yaşında olmasına rağmen /r/ sesini üretemiyorsa bu çocuğa biraz daha vakit tanınabilir.


Artikülasyon (sesletim) problemlerinde ne zaman konuşma terapisi almak gereklidir?


Bir önceki soruda da bahsettiğimiz gibi çocuğun yaşına göre yaptığı hata, hatayı ne şekilde yaptığı, kaç seste hata yaptığı, anlaşılırlığının ne kadar etkilendiği gibi faktörler önemlidir.


Sesletim (artikülasyon) sorunlarına zamanında müdahale etmek büyük önem taşır. Bunun için bir dil ve konuşma terapistine danışmak gerekli olabilir. Çünkü bazen aileler çocuklarındaki artikülasyon (sesletim) sorunlarının zamanla ortadan kalkacağı inancıyla bazen gereğinden fazla beklemeyi tercih edebilmektedir. Bu nedenle yetişkinlik dönemine taşınan artikülasyon sorunları görülmektedir. Halbuki yaşıtlarından farklı bir konuşma alışkanlığına sahip olan bu çocuklar bazen arkadaşları arasında alay konusu olabilmekte, bu da çocuğun sosyal ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Uzun süre yanlış şekilde kullanılmaya alışılmış bir sesin (harfin) tamamen düzeltilebilmesi daha uzun sürebilmektedir.


Eğer çocukta başka fiziksel ya da konjenital riskler varsa örneğin serebral palsi (beyin felci) yarık damak veya dudak gibi o zaman var olan artikülasyon (sesletim) sorunu daha farklı değerlendirilmelidir. Kısaca çocuğun fiziksel, nörolojik ya da başka nedenlerden dolayı taşıdığı bir risk varsa erken müdahale zorunluluktur.

Son olarak bu tür sorunların çocuk ilkokula başlamadan önce ortadan kaldırılması çocuğun, yanlış söylediği ses ya da sesleri söylediği şekilde yazmasından kaynaklanan hataları yapmasını da önler. Hatalı söylediği sesleri yetişkinlik döneminde de yanlış kullanmasını önler.


Yenidoğan bir bebeğim var. Gelişimsel olarak ilk olarak hangi sesleri çıkarmasını beklemeliyim?


Bebeklerin ilk 2-3 ayı gığıldama evresi (cooing stage) olarak isimlendirilir./a,o ,ı, u/ gibi ünlü seslere /g,k/ gibi sesler eklenir ve bizim ‘agu’ olarak tanımladığımız seslemeler gözlemlenir. Sonrasında genel olarak ilk önce en görsel olan sesler yani siz konuşurken çıkardığınız seslerden dudak hareketlerinizi en çok gözleyebildiği sesler bebeğinizin ilk çıkartacağı seslerden olacaktır. Bunlar /p, b, m/ sesleridir. Bu seslere ek olarak /d/ ve /n/ de eklenir.


Artikülasyon (sesletim) sorunlarının nedeni nedir?


Çoğu artikülasyon (sesletim) problemi organik ya da fonksiyonel olarak tanımlanır. Yapısal bir bozukluk veya fiziksel bir problem artikülasyon (sesletim) sorununa eşlik ediyorsa bu sorun organiktir. Buna örnek olarak dudak ve damak yarıklığı verilebilir.


Gözlenebilen tüm fiziksel yapılar normal görünüyorsa bu yapıları kontrol eden sinirlerin fonksiyonları da normalse bu sorun fonksiyoneldir. Bu durumda, ses yada seslerin (harf/harfler) yanlış öğrenilmiş olması da söz konusu olabilir.


Çocuğum bebekliğinden beri sürekli kulak iltihabı geçirdiğinden kulağına tüp takıldı. Bu sorunun onun artikülasyon (sesletim) becerilerini etkilemesinden endişeleniyorum. Artikülasyon problemleri ile orta kulak iltihapları arasında bir ilişki var mıdır?


Otitis Media veya orta kulak enfeksiyonu her yaşta ortaya çıkabilir ancak öncelikli olarak bebeklikten 6 yaşa kadar olan çocuklarda daha sık görülür. Tek kulak ya da iki kulak etkilenebilir. Bazı çocuklarda kronik enfeksiyonlar tek kulakta olur. Bazılarında ise her ikisinde aynı anda görülebilir. Orta kulak enfekte olduğunda sıvı birikimi olur ve bu da basınca ve büyük bir acıya neden olur. Kronik ve tekrarlayıcı orta kulak enfeksiyonları , kulak zarının delinmesi tehlikesi yaratabilir.


Östaki tüpleri, orta kulaktan arkada boğaz ve gırtlak bölgesiyle bağlantılanan hava kanallarıdır. Esnerken, yutkunurken, hapşırırken ve çeşitli yüksekliklerde örneğin uçakta yolculuk yaparken veya dağa çıkarken iç kulak ile dış kulaktaki hava basıncını dengeler. Aynı zamanda grip ya da üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak orta kulakta biriken sıvıların drenajını sağlar. Küçük çocuk ve bebeklerin östaki tüpleri daha geniş, kısa ve yetişkinlerinkine göre daha horizontal bir yapıda olduğundan orta kulak iltihabı daha yaygın görülür.


Eğer çocuğunuzda kronik bir orta kulak iltihabı var bir KBB uzmanına danışılması gereklidir. Eğer bu duruma bağlı olarak kulak zarında çökme, orta kulakta sıvı toplanması gibi sorunlar varsa tüp takılır ve böylelikle kulaktaki basınç eşitlenir.


Eğer çocuğun kulağı sıvı ile doluysa bu onun işitme duyusunu da etkileyebilir. Sıvı boşaltılana kadar da iletim tipi işitme kaybı görülebilir. Çocuk bu süreçte /s/ sesi için /t/ demeyi öğrenmişse sorun düzeldikten sonra bu seslerin nasıl çıkarılacağının çocuğa yeniden öğretilmesi gerekebilir.


Ancak ara sıra orta kulak iltihabı geçiren tüm çocuklar mutlaka artikülasyon problemleri yaşar demek doğru olmaz. Eğer orta kulak iltihabı kronik bir hal alırsa geçirilme sıklığı artarsa o zaman artikülasyon (sesletim) sorunlarının görülme sıklığı artar.


Dişler artikülasyonu (sesletim) etkiler mi?


İlkokul çağlarında dişlerin çıkması, dişlerdeki düzensizlikler artikülasyonu olumsuz etkiler.Parmak emme, uzun süre emzik kullanma gibi durumlar da dişlerin düzenli olarak gelişmesini olumsuz etkileyebilir. Özellikle /s/ ve /z/ gibi seslerin çıkışı oldukça etkilenir.


Çocuğum 4 yaşında ve anaokuluna gidiyor ve en yakın arkadaşı bazı sesleri söyleyemiyor. Çocuğum arkadaşını taklit ederse diye korkuyorum. Bu konuda endişelenmeli miyim?


Çocuklar etraflarındaki arkadaşlarını ve yetişkinleri model alarak ve taklit ederek konuşmayı öğrenirler. Yalnız şunu gözden kaçırmamalıyız ki, çocuk gün içinde birden fazla ortamda bulunur ve bu ortamlarda çocuk üzerinde aynı şekilde etkilidir. Eğer çocuğunuz yaşından beklenmeyen bir artikülasyon problemi sergilemiyorsa bu konuda endişelenmeniz çok yerinde olmayabilir.


Yetişkinlik döneminde sesleri tam telaffuz edemeyen ( artikülasyon sorunu olan) biri konuşma terapisinden fayda görür mü?


Konuşma terapistinin yaptığı ayrıntılı değerlendirme sonucunda kişinin anatomik bir sıkıntısı yoksa ve verilen egzersizleri tam olarak yerine getiriyor, sebat gösterebiliyorsa kesinlikle yetişkinlik döneminde de sonuç almak mümkündür. Çocukluk döneminde sorun düzeltilmediği için kalıcı olduğu ve değiştirilemeyeceği düşünülmemelidir.


Derleyen: Uzm. DKT. Özlem Öge Daşdöğen
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Artikülasyon (Sesletim) ve Fonolojik (Sesbilgisel) Sorunlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Özlem Öge DAŞDÖĞEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Özlem Öge DAŞDÖĞEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Özlem Öge DAŞDÖĞEN
İstanbul
Dil ve Konuşma Terapisti
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Özlem Öge DAŞDÖĞEN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Artikülasyon (Sesletim) ve Fonolojik (Sesbilgisel) Sorunlar' başlığıyla benzeşen toplam 96 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:18
Top