2007'den Bugüne 92,336 Tavsiye, 28,225 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Armut Piş, Ağzıma Düş...
YAZI #6514 © Yazan Psk.Dnş.Ahmet DUMAN | Yayın Mayıs 2020
Ramazan ayı; arınmanın, manevi olarak yücelmenin, insanın anlam arayışının ve tekâmül sürecinin olgunlaştığı müstesna bir zaman dilimi…

Bu dünyanın garip bir konaklama yeri olduğunu bilmeyen yok..

“Garip” diyorum çünkü izahı gayr-i mümkün, çetrefilli bir durum…

Bu misafirhanede herkes bir ipi çekiştirip duruyor. Herkes bir davanın bir sevdanın peşinde koşturuyor..

Kimi hayat yolunda yürürken, bıraktığı doğru ve güzel izlerle, takip edilebilmeyi her şeyden daha mühim sayarken, kimi etkileşim hastaları, takipçi sayısı artsın diye kıvranıp duruyor sosyal medyanın çirkef sıçratan birikinti suları içerisinde…

Birileri unutmuş olsa gerek, bedava peynirin yalnızca fare kapanında olacağını. Yahut işine gelmediği için hatırlamak istemiyor bu gerçeği… Hayaller kuruyor, bulmayı ümit ediyor; alın teri, emek, çaba olmaksızın her türlü nimete erişmenin yolunu…

Kimisi rızkı çoğalsın diye dua ediyor, kimisi gayreti artsın diye…

Her şey bir yana, kimin duasının kabulüdür bilmem, sanırım şu günlerde yaratıcı en çok hayretimizi arttırıyor…

Pandemi günleri, Ramazan mevsimiyle birleşince, daha bir uzun olur içsel yolculuklar, daha bir zenginleşir gönül diyarları diye ümit ederken, kocaman bir boşluğun içerisinde buluverdik kendimizi…

Sağım, solum, önüm, arkam sobe… Saklanmayan ebe…

Herkes kendi mağarasında idealar alemini tefekkür ediyor diye düşünmüştük ya.. Meğer nasıl da yanıldık…

Herkesin kendi mağarasına çekildiği doğru lakin insanların kendilerini bolca saman yemiş inek misali, tembelliğin ve boş vermişliğin kollarına bıraktığı aşikâr…

Bizim uyuklama serüvenimiz, ilk okul yollarında, harflerle ilk tanıştığımızda başlıyor..

“Uyu, uyu, yat… Yat, yat, uyu…”

Biraz büyüyünce, uyuma telkinleri yerini masallara, uydurma hikâyelere bırakır…

Öyle çok ve öylesine saçmadır ki bu hikayeler, akıl tutulması yaştırlar insanda.. Ama gelin görün ki her zaman kendilerine bolca müşteri bulmakta zorlanmazlar…

Denklem hiç değişmez… İnandıklarını yaşamayanlar, zaman içerisinde yaşadıklarına inanmaya başlarlar…

Bizim coğrafyamızda sıkça anlatılır, duymuşsunuzdur; Newton, yer çekimi kanununu bir elma ağacının altında uyuklarken bulmuştu derler…

Hani altında uyukladığı ağaçtan bir elma düşüveriyordu ya kafasına… Newton, düşen elmaya bakıp; “Aaaa.. Elmanın yere düşme sebebi, yerin çekim kanunu…” demişti zahir…

Hani bir de; “Evreka! Evreka!.. “ deyip hamamdan fırlayıp çıkan Arşimet vardı değil mi?.. O da suyun kaldırma kuvvetini bir hamam sefası sırasında bulmuştu… Muhtemeldir ki; tellak güzel bir keseleyince Arşimet’in sırtını, suyun kaldırma kuvvetini fark etti hazret…

Bizim insanımız yalanı sevdiği için mi inanıyor bütün bu safsatalara yoksa ki tembelliğe alışsın, çalışmasın, üretmesin diye mi tüm bu şehir efsaneleri…

İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof, ilahiyatçı Isaac Newton bilim insanları tarafından tarihin en etkili insanlarından biri kabul edilmektedir.

1665 Ağustos'ta Londra'da başlayan Pandemi/ veba salgını nedeniyle, Newton 1667 Mart'a kadar Woolsthorpe'da bir çiftlik evine kapatıp kendini bilimsel çalışmalara başlar..

Çiftlikte geçirdiği bu iki sene oldukça verimliydi ve bu dönemde kütle çekimi üzerinde düşünüyordu…

Çiftlikteki çalışmalarında diferansiyel ve integral hesaplamalarının temelini attı. Geçmişte alan, yay uzunluğu, tanjant bulma gibi eskiden kullanılan yöntemleri diferansiyel hesaplamayı temel alarak birleştirdi..

Çiftlikte karanlık bir odada güneş ışığını bir prizmaya tutarak ışık tayfı oluşturmuş ve beyaz ışığın tek başına bir birim olmadığını fark etmiştir…



Antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamı olarak kabul edilen Arşimet, hidrostatiğin ve mekaniğin temelini atmıştı..

Onun 75 yıllık yaşamı bütünüyle çalışmaya, üretmeye, sorgulamaya dayanıyordu…

Derler ki; Arşimet yine geometrik şekiller üzerinde, adeta kendini kaybedercesine çalışırken, Romalı bir asker gelip, General Marcellus ile tanışmasını emreder. Arşimet bu teklifi, problem üzerinde çalışmayı bitirmesi gerektiğini söyleyerek, reddeder.

Generali ile tanışmayı reddetmesine öfkelenen asker, Arşimet’i kılıcıyla öldürürken, onun şu çığlığıyla karşılaşacaktır. 'Sana yalvarıyorum, onu bozma.. Çemberimi bozma…'

Kendisine ‘Bilim İnsanı’ denen, sarayların kemik yalayıcı, şarlatanları elbette ki hiçbir zaman anlamayacak Arşimeti, Newton’u, Hazerfen’i, İbn-i Sina’yı… Ve daha nicelerini…

1665 yılındaki Pandemi ile 2020 yılındaki Pandemi nicelik olarak aynı belki ama nitelik olarak çok farklı sonuçlar doğuracak gibi…

Pandemi de bolca saman yiyip, uzun uzun geviş getirenler değil, her zaman ve her yerde olduğu gibi çalışanlar; yılmadan, usanmadan uğraşıp didinenler kazanacak…

Kim bilir belki daha ne hikâyeler uydurulacak, bedavadan elde edilen imkânlar için… Elbette ki inananlar çıkacak bu şehir efsanelerine, her zaman çıktığı şekliyle…

Ama dönüp yaradılış kitabına bakanlar Allah’ın kanununun hiçbir zaman değişmediğini görecekler…

“ …Ve insana uğrunda çaba gösterdiği dışında bir şey verilmeyecektir…” (Necm Suresi; 39)
     31 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ahmet DUMAN Fotoğraf
Psk.Dnş.Ahmet DUMAN
Aksaray
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Ahmet DUMAN'ın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Armut Piş, Ağzıma Düş...' başlığıyla benzeşen toplam 2 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Yalnız Çocuklar… Mayıs 2020
◊ Oruca Tutunmak... Mayıs 2020
◊ Başkasının Ölümü... Mayıs 2020
◊ Yaşam Karnemiz... Mayıs 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:48
Top