2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dünyayı Algılama Biçimimiz
MAKALE #21299 © Yazan Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA | Yayın Nisan 2020 | 1,798 Okuyucu
Yıllar önce bir ayakkabı şirketinin sahibi pazar araştırması yapmak üzere Afrika'ya aralıklı olarak iki pazarlamacısını gönderir. Ayakkabı satışı yapılıp yapılamayacağını gözlemleyen birinci pazarlamacı araştırmasını bitirdikten sonra patronunu arayıp şöyle der: “Patron, haberler kötü. Burada bizim için hiç bir fırsat yok çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor.” Birkaç ay sonra aynı yere giden ikinci pazarlamacı ise izlenimlerini yaptıktan sonra ise patronunu arayıp heyecanla; "Patron, haberler harika. Afrika’da bizim için inanılmaz fırsatlar var. Burada hiç kimsenin ayakkabısı yok !" der.

Ünlü filozof Platon, “olaylar aslında tektir ve biz onlara kendi bakış açımıza göre farklı anlamlar yükleriz” demiştir. Bu iki ayakkabı pazarlamacısının durumları da aynı olaya nasıl birbirinden farklı yorumlar getirdiklerine güzel bir örnek teşkil etmektedir. Fark ediliyor ki ilk pazarlamacı son derece olumsuz ve umutsuz bir bakış açısıyla olaya yaklaşmışken, ikinci pazarlamacı gayet olumlu ve umutlu bir bakış açısı sergilemiş durumdan. Birinci pazarlamacının böyle olumsuz bir bakış açısıyla zorlayarak orada ayakkabı satışına girmesi onun için bir başarısızlığı beraberinde getirecek, zira başarısız olacağına dair inanç onun şevkini ve performansını kaçınılmaz olarak etkileyecek. Diğer pazarlamacıda da tam tersi olacak… Bu bağlamda bize özgürlüğü, zenginliği, gücü, sevgiyi, güveni, mutluluğu, huzuru ve başarıyı veren bakış açımızdır. Aynı pencereden dışarı bakan iki kişiden biri sokaktaki çamuru, diğeri gökyüzündeki yıldızları görebilir. Bu yüzden de “bakış açınız değişsin ki dünya değişsin” denmiştir. Olaya bu açıdan yaklaştığımızda Arjantinli ünlü golfcü Robert Vincenzo’nun başına gelen olay ve ona yüklediği anlam oldukça etkileyicidir: Robert Vincenzo yine bir ödül kazanır ve ödülünü alıp kameralara poz verdikten sonra arabasının yanına doğru yürürken yanına bir kadın yaklaşır. Vincenzo'yu kutladıktan sonra kadın, kanser hastası olan bir bebeği olduğunu ve hastane masraflarını nedeniyle bebeğin her gün biraz daha ölüme yaklaştığını belirtir ve ondan yardım talebinde bulunur. Kadının anlattıkları Vincenzo'yu çok etkiler ve çek defterini çıkarıp turnuvadan kazandığı paranın bir bölümünü yazarak çeki kadına verir ve ona "umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın" der. Ertesi hafta Vincenzo kulüpte yemek yerken, golf derneği üyesi olan bir kişi yanına gelir ve "size bir haberim var, otoparkta yanınıza o kadın bir sahtekârmış. Sizin gibi zengin kişilere yaklaşıp hasta bir bebeği olduğunu söyleyip para koparırmış. Korkarım sizden de koparmış." der. Vincenzo şaşkınlıkla “yani ölümü beklenen bir bebek yok mu?” diye sorar. Adam, “evet yok” der. Bu cevap üzerine Vincenzo, “işte bu, bu hafta duyduğum en iyi haber” diyerek oradan mutlu bir şekilde ayrılır. Birçok kişinin para kaybettiği için üzüleceği ya da öfkeleneceği bir durumda Vicenzo, sevinecek bir yan bulur.

Peki, Vicenzo’ya bu olgun bakış açısını kazandıran şey neydi? Muhtemelen Vicenzo -eğer sergilediği bu davranış aklileştirme ya da polyannacılık savunma mekanizmasının bir ürünü değilse- birçok kompleksini çözümlemiş, başına gelen olaylardan olumlu bir anlam çıkaracak bir bakış açısını geliştirmiş, kendisiyle oldukça barışık bir kişiydi. Zira karşıya karşıya kaldığı olumsuzluklar karşısında öfke, başkalarını suçlama, hırs, intikam, kin, nefret içeren davranışlar sergileyen insanların psikolojik alt yapılarını incelediğimizde; derinlerinde değersizlik, yetersizlik, güvensizlik gibi duygular hissettiklerini fark edebiliriz. Dolayısıyla kendimizi tanıdığımız, kompleks barındıran alanlarımızla yüzleşebildiğimiz ve onları olgunlaştırabildiğimiz oranda olaylara bakış açımız da olumlu manada genişler. Bu bağlamda Anadolu’da yaşamış iki yüce gönüllü insanın -Mevlana ve Hacı Bektaş Veli’nin- başlarından geçen bir olay ve bu olayı ele ala alış biçimleri hepimiz için önemli dersler içermekte. Olay, şu şekilde vuku bulmuştur:

Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister zira o zamanlar dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görmektedir. Adam, durumunu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli “helal değildir” diyerek bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve aynı durumu Mevlana'ya anlatır. Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Ancak adamın aklına Hacı Bektaş’ın kabul etmediği ineği neden Mevlana’nın kabul ettiği hususu takılır ve bunun nedenini Mevlana’ya sorar. Bu soru üzerine Mevlana şöyle der:

“Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir, öyle her leşe konmaz o yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.”

Adam aldığı bu cevap üzerine üşenmez kalkar Hacı Bektaş Dergâhı'na gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de ona sorar. Hacı Bektaş da şöyle der:

“Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir."


Bu olaydan da anlaşılacağı üzere tevazuluğun ve inceliğin belki de en yüce mertebesini yaşayan bu iki insanın olayları ele alış biçimleri de bir o kadar sıra dışı; kibirden, hırstan, öfkeden, rekabetten arınmış bir halde. Bu yüzden de bu ulu şahsiyetler bizlere tüm çağlarda geçerliliğini koruyan; sevgi, hoşgörü ve bilgelik içeren evrensel eserler bırakabilmişlerdir.

Ümit Akçakaya
Uzm. Psikolojik Danışman & Yazar
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dünyayı Algılama Biçimimiz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ümit AKÇAKAYA Fotoğraf
Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi140 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'nın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Dünyayı Algılama Biçimimiz' başlığıyla benzeşen toplam 3 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Erich Fromm ve 'olmak' Mayıs 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:13
Top