2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bireysel Psikoterapiden Neden Grup Psikoterapisine?
MAKALE #9314 © Yazan Psk.Dnş.Uğurkan ULUTÜRK | Yayın Temmuz 2012 | 5,669 Okuyucu
1940'lı yıllardan itibaren hem ekonomik koşullar hem de ruh sağlığı çalışanlarının kısa sürede daha çok kişiye yardımcı olma çabası bireysel terapiden grup psikoterapisine geçişte önemli rol oynamıştır. Geçen süre zarfında psikoterapi yaklaşımları ve haliyle grup psikoterapi yaklaşımı bir dizi ideolojik ve biçeme ait modanın saldırısına uğramıştır. Birbirinden çok farklı uyarlamalarla günümüzde grup psikoterapisinden değil grup psikoterapilerinden söz eder noktaya gelmiş bulunmaktayız. Peki neden bireysel tedaviden grup tedavi yöntemine geçilsin? Bu makalede bireysel psikoterapiden grup psikoterapisine geçişi hızlandıran terapötik koşulların neler olduğu tartışılmaya çalışılacak ve grup psikoterapisin yararları ve tedavi edici yönleri üzerinde durulmaya çalışılacaktır.

Bireysel terapi için başvuran insanların neredeyse tamamı etkileşimlerin yol açtığı toplumsal huzursuzluk, kişisel bir yabancılaşma hissi, yalnızlık duygusu ve daha önceden tekrar tekrar yaşanan acı verici duygusal deneyimler ve tatminsizlikler nedeniyle başkalarıyla yakın ilişki kuramama gibi duyguları dile getirirler. Doğası gereği grup terapisi, bu insanlar için düzeltici ve destekleyici bir ortam sağlar ve iki yönlü bir fırsat yaratır: Kendini araştırma ve bir insanın çevresiyle ilişkisi ve çevresindekilerdeki yerini derinden kavrama.

Grup psikoterapisi, insanların halka şeklinde oturarak evrimsel ve tarihsel ihtiyaçlarını karşılaması nedeniyle, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde halka içerisinde olmayı ve dönmeyi istediği birlikteliğin yarattığı bir ait olma, bireysel farklılıkların kabülü ve iyileşme olasılığın içeren o korunaklı ve yoğun durumun yaşanabileceği ortamın oluşmasını güçlendirir.

Grup psikoterapisi güncel ilişkilerdeki sorunlara odaklanır, bu sorunların grup içine ne şekilde yansıdığını inceler. Grup genel olarak üyelerin güncel sorunları ve bu sorunların grup etkileşimindeki yansımaları üzerine odaklanır. Bir kişi kişilerarası ilişkilerin farkına vardığı oranda umut ve mutluluğa ulaşabilir. Grup terapisi insanın eşitlik arayışını yaygınlaştırır. Grup lideri, bir üyenin diğerine iletişim aracılığıyla ulaşabildiği bağlantıyı yaratarak bu eşitliği yaygınlaştırma rolüne sahiptir.

Grup terapilerinde sıkça kullanılan kavramlarsan biri “ayna tepkisi”dir. Bu kavram grup terapisinin iyileştirici yanına dikkati çeker. Ayna tepkisi, bir kişi başka bir grup üyesinde kendini görürse oluşur. Bir başkasının davranışında kendini görmenin fark edilmesi, oldukça özgürleştirici bir yaşantı olabilir. Kişi, duygularının başkalarınınkinden çok farklı olmadığını görebildiğinde bu yalnızlık duygusunda azalma olur.

İnsanlar tek başına değil, başkalarıyla ilişki içinde olduğunda kendisini daha iyi fark eder ve kişi daha iyi anlaşılır. Kişi güçlü ve zayıf yönleriyle gerçek kişiliğini grupta ortaya koymaya başlar. Grup terapisine gelen kişiler genel olarak ilişkilerinde problem yaşarlar. Sıkıntı verici ve bazen de dengesiz olan ilişki kalıpları yüzünden bireysel psikoterapi arayışına girerler.

Anne rahmine düştüğümüz andan ölnünceye kadar her an ilişki içindeyizdir. Uyanık veya bilinçli, uykuda veya rüyada olsun, diğerleri ile kendimiz arasında veya kendi içimizde sürekli bir karşılıklı konuşma diyalog vardır. Bir anlamda insanoğlu asla yalnız değildir ve yalnızlığıyla başa çıkmak için diğerleriyle ilişki kurmak zorundadır. Grupla psikoterapisinde grup dinamiği, terapötik güçlerin incelenmesi ile anlaşılabilir. Bu güçler;psikolojik danışman, grup tarafından kabul, grup içerisindeki güven, grubun çekiciliği, beklentiler, danışanın hazır oluşu, ait olma, danışanın taahhüdü, katılım, danışanın sorumluluğu kabulü, açıklık, geri-iletim, terapötik gerilim, grup üyeleri ve grubun evreleridir. Grup dinamiğini oluşturan bu öğeler arasında psikolojik danışman, diğer terapötik güçlerin ortaya çıkmasına katkıda bulunması, grubun bir hedef doğrultusunda oluşturulması ve sürdürülmesinde hem bir profesyonel, hem de bir birey olarak etkili olması bakımından somut ve önemli bir güçtür.

Grup psikoterapisinde ortam liderin sorumluluğundadır ve lider grup üyelerine model olur. Etkili ve güvenli bir terapötik ortam, grup üyelerinin birbirlerini kabulünü beraberinde getirdiği gibi, gruba anlamlı bir şekilde katılmalarını da sağlar. Grupta güvenin oluşması, üyelerinin ait olma duygularını geliştirir ve kendini gruba ait hisseden bir danışan yeni davranışlar öğrenmek için taahhütte bulunur, kendini içtenlikle ortaya koymak için hazır olur. Grup üyelerinin açık olması da üyelerin kendilerini gruba ait hissetmeleriyle gelişir. Üye gruba açık oldukça davranışsal amaçlar net bir şekilde belirlenir ve grupta beklentiler belirginleşir. Bu belirginlik, danışanın davranışsal amaçları için güdülenmesini ve sorumluluğu üstlenmesini sağlar. Grupta sürecin etkili bir şekilde işlemesi, grubun başlangıcından beri olan terapötik gerilimin, grup üyelerinin birbirlerinden
geri-iletim alarak farkındalık kazanmalarıyla da sonuçlanmasını sağlar. Tüm bu ilişkiler ağında psikolojik danışman bir lider olarak merkezdedir, sisteme kapı açan bir anahtardır.

Grup terapi tedavilerinde tedavi edici faktörler grubun lideri önemli role sahiptir. Grup terapilerinde tedavi edici faktörler şunlardır: umut verme, evrensellik, bilgilendirme, özverili olma, aile özelliklerinin grupta yinelenmesi ve bunun onarıcı niteliği, temel toplumsal becerilerin gelişimi, taklitçi davranış, karşılıklı öğrenme, grup bağlılığı, katarsis, varoluş faktörleri ( Yalom, 2002).

Grup terapinin tedavi edici faktörlerinin işlevsel olması için grup liderinin rolü dışında "grubun kaynaşması" da önemli bir etkendir. Grubun kaynaşması için Yalom ( 2002) ve Corey (1997) şunları gerekli görmektedir:
1. Güven duymayla ilgili duyguların grup üyeleriyle paylaşılarak kaynaşmanın geliştirilmesi.
2. Açık ve net bir şekilde tanımlanmış hedefler. Bu hedefler gruptaki üyelerin bireysel hedefleri ile uyumlu olmalıdır.
3. Tüm grup üyelerinin katılımın destekleme.
4. Grup terapisinde " şimdi ve burada " yaklaşımını yaratmak.
5. Grup içinde ve üyelerin kendi içlerinde yaşadıkları çatışmayla etkili bir biçimde baş etme.
6. Üyeler için grubun çekicilik düzeyi.
7. Kendi düşünce ve duyguları hakkında grup üyelerinin ve grup liderinin dürüst ve açık olması (Fehr, 2000).
Gerçekten etkili olan bir terapi grubu üyelerine öncelikle diğerleriyle rahatça etkileşimde bulunacağı bir alan sağlar. Gruptaki üyelerin birbirleriyle etkileşimlerinde neyin yanlış gittiğini tanımlamalarına ve kendilerinin farkına varmalarına yardımcı olur. Üyelerin grup içinde ve dış dünyasında kurduğu ilişkilerde uyumsuz örüntülerini değiştirmelerine olanak verir.

Grup psikoterapisinin işlevselliğinde etkili olan bir diğer koşul grup kurallarıdır. Grup kuralları bazı kaynaklarda grup kontratları olarak geçmektedir. Gruptaki tüm üyelerin ve grup liderinin ortaklaşa aldığı bu kararlar grup dinamiğinin oluşturulması ve sürdürülmesinde önemli etkiye sahiptir.

Bireysel psikoterapiden grup psikoterapisine geçişi hızlandıran ve grup psikoterapisinin işlevselliğinin nasıl sağlanacağının anlatılmaya çalışıldığı bu makalede grup liderinin rolü ve grup kuralları konuları başka bir makale konusu olacağından dolayı ele alınmamıştır. Son olarak, grup psikoterapi alanında çalışmaların ve araştırmaların sayısının arttırılması bu tedavi yaklaşımının kullanımını arttıracak olup, ruh sağlığı çalışanlarının daha çok sayıda danışana yardımcı olmasına ve hizmet sunmasına katkı yapacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bireysel Psikoterapiden Neden Grup Psikoterapisine?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Uğurkan ULUTÜRK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Uğurkan ULUTÜRK'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Dnş.Uğurkan ULUTÜRK
İstanbul
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Uğurkan ULUTÜRK'ün Makaleleri
► Bireysel ve Grup Psikoterapisi Psk.Ali BIÇAK
► Neden Aile Terapisi? Bireysel Terapi Değil? Psk.Dnş.E.Aygül ÇELİK İNCİ
► Grup Psikoterapisi Psk.Ulaş KONDAKÇI
► Grup Psikoterapisi Dr.Mehmet TEKNECİ
► Grup Psikoterapisi Psk.Zümrüt GEDİK
► Bireyselden Grup Terapilerine Psk.Özlem AKKEL
► Grup Terapisinde Grubu İncelemek Psk.Gamze ÖZCAN
► Grup Terapisi Nedir Ne Değildir? Psk.Özlem AKKEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Bireysel Psikoterapiden Neden Grup Psikoterapisine?' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:27
Top