2007'den Bugüne 92,232 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,964 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Şeker Hastalığının Cerrahi Tedavisi: Metabolik Cerrahi Hakkında Bilmek İstediğiniz Herşey
MAKALE #10572 © Yazan Op.Dr.Murat ÜSTÜN | Yayın Mart 2013 | 5,929 Okuyucu
Bu makalede metabolik cerrahi (Tip 2 Diyabetin Laparoskopik Cerrahi Tedavisi) hakkında aklınıza gelen tüm soruların yanıtlarını bulacaksınız.

Bariatrik cerrahi kilo kaybına ek olarak,hastaların anlamlı bir kısmında tip 2 diyabet, hipertansiyon, obstrüktif uyku apnesi, hiperlipidemi gibi yandaş hastalıklarda da düzelmeye neden olur. Santral obezitenin yol açtığı bu yandaş hastalık ve durumlar metabolik sendromu meydana getirirler. Bu düzelme, sadece kısıtlayıcı ameliyatlarla kıyaslandığında, kısıtlayıcı ve emilimi azaltıcı ameliyatlarda daha fazla görülür. Bu düzelmenin arkasındaki mekanizmanın, kilo kaybı ve gıda alımının kısıtlanmasına ek olarak, insulin üretimi ve etkisini kontrol eden barsak hormonlarındaki değişiklikler olduğu düşünülmektedir.

Bariatrik cerrahi, yani obezite cerrahisinin tip 2 diabet üzerindeki olumlu etkilerinin kanıtlanması, laparoskopik metabolik cerrahinin geliştirilmesine yol açmıştır. Laparoskopik Sleeve Gastrektomi + Duodenoileal interpozisyon, Laparoskopik Sleeve Gastrektomi + Duodenojejunal Bypass, Laparoskopik Sleeve Gastrektomi + Jejunoileal İnterpozisyon bu bağlamda geliştirilen metabolik ameliyatlardır. Bu operasyonlar obez hastalarda olduğu kadar, normal kilodaki hastalarda dahi tip 2 diabetin tedavisi amacıyla uygulanabilirler.

Tip 2 Diyabet Metabolik Cerrahiyle Nasıl Düzeliyor?

İnsülin kan şekerini kontrol altında tutan bir hormone, yani kimyasal bir maddedir. Metabolik cerrahide midenin bir kısmı alınır ve ince barsakla bağlantısı yeniden düzenlenir. Bu operasyon, insülinin salgılanmasını ve etkisini kontrol eden çeşitli barsak kökenli hormonlarda değişikliklere neden olur. Metabolik cerrahi tip 2 şeker hastalığını birden çok faktörün sonucu olarak iyileştirir. Bunlardan bazıları inkretin düzeylerinde artma, anti-inkretinlerin azalması, ghrelin seviyesinde düşüş, leptin etkinliğinin artması, midenin hızlı boşalması, kalori kısıtlaması ve kilo kaybıdır.

İnkretinler Nelerdir?

Bunlar glukoz yani kan şekeri varlığında insulin salgılanmasını arttıran barsak kimyasallarıdır. En önemli inkretin GLP1 (Glukagon benzeri peptid-1) olup, ince barsağın son kısmı olan ileuma gıda teması ile salgılanır. Metabolik cerrahide ince barsak bileşimi yeniden düzenlendiği için gıdalar ileuma daha hızlı erişir ve bu da GLP 1’in erken üretimine yol açar. GLP-1 insülin üreten hücrelerin (pancreas beta hücreleri) sayısında artışa ve bu hücrelerin hipertrofisine, boyutlarının artmasına neden olur. Böylece insulin üretimi artar. Bu kimyasal madde, aynı zamanda insulin reseptörlerinin, yani algılayıcılarının sayısının artmasına yol açarak da insulin etkinliğini arttırır.

Anti-İnkretinler Nelerdir?

Bunlar, ince barsağın ilk kısmı olan duodenum, yani oniki parmak barsağı gıdalarla karşılaştığında açığa çıkan kimyasal maddelerdir. İnsülin üzerinde negative etkileri vardır ve kan şekerinin yükselmesine yol açarlar. Metabolik cerrahide duodenum bypasslandığı, yani atlandığı için gıdalar duodenuma girmemektedir ve bu nedenle antiinkretin düzeyleri düşmektedir. Böylece, insulin üzerindeki olumsuz etkileri de azalmaktadır.

Ghrelin Nedir?

Bu, esas olarak midenin fundus adı verilen üst kısmından salgılanan bir kimyasal maddedir. Esas etkisi iştahı arttırmaktır. İnsülin üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Sleeve gastrektomi, yani tüp mide ameliyatı metabolic cerrahinin bir parçasıdır. Sleeve gastrektomide fundus çıkarılmaktadır. Böylece ghrelin üretimi azalmaktadır. Bu da, insulin üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırmaktadır.

Hızlanmış Mide Boşalmasının Etkisi Nedir?

Sleeve gastrektomi midenin hızlı boşalmasını sağlar. Bu, kan şekeri düzeylerinin normalleşmesi üzerinde olumlu etki yapar. Gıdaların ince barsaklara hızlı girişine neden olur ve GLP-!’in mide boşalmasını yavaşlatıcı etkisini dengeler.

Kalori Kısıtlamasının Etkisi Nedir?

Sleeve gastrektomi metabolik cerrahinin bir parçasıdır. Mide hacmini küçülterek gıda ve dolayısıyla kalori alımını kısıtlar. Azalmış kalori alımı hücrelerdeki insulin algılayıcı reseptörlerin sayısını ve insulin duyarlılığını arttırır. Bu sayede kan şekeri normal seviyelere gelir. Normal kilolu şeker hastalarında sleeve gastrektomi bu amaçla kalori kısıtlaması için uygulanır, kilo kaybı amacıyla değil.. Obez diyabetiklerde ise, daha fazla kalori kısıtlaması sağlayacak ve kilo kaybı sağlayacak şekilde gerçekleştirilir.

Kilo Kaybının Etkisi Nedir?

Sleeve gastrektomi, yani tüp mide ameliyatı kalori kısıtlanmasına ve kilo kaybına yol açar. Kilo kaybı normal kan şekeri seviyelerinin sağlanması üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Kilo kaybı insulin etkinliğini arttırır, pancreas beta hücrelerindeki hücre hasarını azaltır. Normal kilolu şeker hastalarında uygulanan metabolic cerrahide kilo kaybı hedeflenmez ve görülmez.

Laparoskopik Metabolik Cerrahinin Tipleri Nelerdir?

Pratik olarak, tüm obezite ameliyatları ciddi sayıda hastada diyabet gibi yandaş hastalıkların düzelmesini sağladıkları için metabolic cerrahidir. Ayrıca spesifik olarak Tip 2 diyabetin tedavisi için tasarlanmış ameliyatlar da vardır. Bunlar hem obez, hem de normal kilolu şeker hastalarında uygulanabilir. Bunlar arasında en popular olanlar Laparoskopik Sleeve Gastrektomi + Duodenoileal interpozisyon, Laparoskopik Sleeve Gastrektomi + Duodenojejunal Bypass, Laparoskopik Sleeve Gastrektomi + Jejunoileal İnterpozisyon ameliyatlarıdır.

Kimler Metabolik Cerrahi İçin Uygundur?

18-65 yaş arasında olan, ameliyata engel sağlık sorunu olmayan, 3 yıldan uzun, 20 yıldan kısa süredir şeker hastalığı olan, son 1 yılda kilo kaybı olmayan, son 3 ayda insulin veya şeker hapı ile stabil kalan, tokluk Serum C Peptid seviyeleri 0.9’un (ng/ml) üzerinde olan şeker hastaları metabolik cerrahi için uygundur.

Kimler Metabolik Cerrahi İçin Uygun Değildir?

Tip 1 diyabeti olan, digger endokrin hastalıklardan muzdarip, cerrahiye engel olacak ağırlıkta kalp ve solunum hastalıkları olan hastalar metabolic cerrahi için uygun adaylar değildir. Tip 1 diyabette insulin salınımı olmadığı veya çok çok az olduğu için metabolik cerrahi faydalı olamaz. LADA (Latent Otoimmun Adult Diabeti) olarak adlandırılan, geç başlangıçlı ve yavaş seyirli özel bir diyabet tip 1 alt grubu vardır. Yetişkin çağda saptandığında yanlışlıkla Tip 2 diyabet olarak değerlendirilirler. Bu vakalarda metabolic cerrahi tehlikelidir. Bu hastalar ameliyattan önce spesifik testlerle aday grubu dışında tutulmalıdır.

Uzun süreli diyabetiklerde pankreas beta hücreleri azalmıştır ve bu iyileşme oranını etkiler. Hastalığın erken evrelerinde ameliyatı gerçekleştirmek en iyisidir. Beta hücre kitlesi serum C peptid seviyeleri ile doğrudan saptanabilir. C peptid, beta hücrelerinden insülinle birlikte salgılanır. Üretilen her insulin molekülü ile bir molekül de C-Peptid salınır. Bu nedenle, C-peptid seviyeleri doğrudan üretilen insulin seviyesini ve beta hücre kitlesini gösterir.

Metabolik Cerrahinin Sonuçları Nasıldır?

Hastaların % 95’inde şeker hastalığı düzelmektedir. Hastaların % 65’den fazlasında HbA1c düzeyleri 6’nın altına inmekte ve % 30’unda 6-7 arasında kalmaktadır. Hastalar insulin ve tablet kullanımını tamamen bırakmaktadır.

Tip 2 Diyabette İyileşmeyi Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Şeker hastalığının süresi, ameliyat öncesindeki insulin gereksinimi, hasta yaşı, vücudun insulin salgılama miktarı şeker hastalığındaki düzelmeyi etkileyen ve belirleyen faktörlerdir.

Metabolik Cerrahiden Önce Hangi Tetkikler Gerekir?

Öncelikle hastanın kalp-solunum sistemlerinin tam bir değerlendirmesi yapılır. Açlık ve tokluk kan şekeri seviyeleri, HbA1c, tokluk C-Peptid ve Anti-GAD antikor seviyeleri ölçülür. Hastalarda şeker hastalığının böbrek ve gözlerde yol açtığı hasar da değerlendirilmelidir.

Metabolik Cerrahinin Komplikasyonları Nelerdir?

Komplikasyonlar son derece düşük oranlardadır. Hayati tehlike neredeyse yoktur. Olası bazı problemler stapler hattından kaçak, ameliyat sonrası solunum desteği ihtiyacı, akciğer enfeksiyonu, hasta yaşlı ve kalp problemleri varsa kalp krizi riski, bacak toplardamarlarında pıhtı oluşması, barsak tıkanıklığı ve erken dönemde idrar yapma güçlüğüdür. Bütün bu problemler nadirdir ve erken farkedildiğinde başarılı şekilde tedavi edilebilir. Şeker hastalığının yol açtığı risklerle kıyaslandığında cerrahinin riskleri son derece düşük kalmaktadır.

Metabolik Cerrahinin Büyük Damarlardaki Etkisi Nasıldır?

Şeker hastalığı vücudun çeşitli bölümlerindeki damar duvarlarında daralmaya yol açar. Kalp, beyin, bacaklar, erkeklerde penis gbi çeşitli organlara giden kan akımının azalması, kalp krizi, inme, bacaklarda ülser ve gangrene ve sertleşme bozukluklarına yol açar. Cerrahi bu problemler gelişmeden uygulanacak olursa, bu komplikasyonlardan kurtulunabilir veya en yıllarca geciktirilebilir. Hastada bu problemler zaten varsa bile, en azından kötüleşmesi durdurulur ve hatta kan akımında ve buna bağlı problemlerde bazı düzelmeler sağlanabilir.

Metabolik Cerrahinin MikroVasküler Etkileri Nasıldır?

Artmış kan şekeri seviyeleri ve kan şekerindeki dalgalanmalar böbrek, göz, retina gibi bazı organ ve dokuların fonksiyonlarını bozar. Bu durum böbrek yetmezliği ve görme kaybına kadar gidebilir. Metabolik cerrahi kan şekeri düzeylerini normale döndürür ve dalgalanmaları önler. Bu problemler ameliyat sırasında yoksa, oluşmaları önlenebilir veya yıllarca geciktirilebilir. Zaten oluşmuşlarsa bile kısmi de olsa düzelmeler sağlanabilir.

Metabolik Cerrahinin Maliyeti Nasıldır?

Bariatrik ve metabolic ameliyatlar nispeten pahalı ameliyatlardır. Maliyetlerin büyük bölümü kullanılan stapler gibi özellikli malzemelerden kaynaklanır. Yoğunbakımda 1-3 gün kalma zorunluluğu, uzun yatış süreleri diğer nedenlerdir. Uzun vadede sağlayacağı mükemmel sonuçlar düşünülerek, metabolic cerrahi gelecekteki sağlıklı yaşama yapılan bir yatırım gibi düşünülmelidir. Şeker hastalığı tedavi edilmezse yol açacağı metabolik ve tıbbi komplikasyonlar metabolik cerrahinin maliyetinden çok daha fazlasına neden olacaktır. Metabolik cerrahi ile diyabetin düzeltilmesi bu maliyetleri anlamlı sayıda hastada ortadan kaldıracaktır.

Op.Dr.Murat Üstün tarafından hazırlanmıştır. Kaynak verilmeden ve link eklenmeden alıntı yapılamaz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Şeker Hastalığının Cerrahi Tedavisi: Metabolik Cerrahi Hakkında Bilmek İstediğiniz Herşey" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Murat ÜSTÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Murat ÜSTÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Murat ÜSTÜN Fotoğraf
Op.Dr.Murat ÜSTÜN
İstanbul
Doktor "Genel Cerrahi"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Murat ÜSTÜN'ün Makaleleri
► Diyabet-Şeker Hastalığının İlaçla (Hap)Tedavisi ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Hemoroid ve Cerrahi Tedavisi PDF Op.Dr.Ramazan Tarık ÜNSAL
► Epilepsi Cerrahi Tedavisi Prof.Op.Dr. Cem ATABEY
► Diyabetik Ayak: Cerrahi Tedavisi Prof.Dr.Haluk BERK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,964 uzman makalesi arasında 'Şeker Hastalığının Cerrahi Tedavisi: Metabolik Cerrahi Hakkında Bilmek İstediğiniz Herşey' başlığıyla benzeşen toplam 41 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:33
Top