2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duygusal Maskeler
MAKALE #15106 © Yazan Uzm.Psk.Hasan ARSLAN | Yayın Temmuz 2015 | 3,062 Okuyucu
DUYGUSAL MASKELER

Hristiyanlık inancındaki cadılar bayramından, eğlence amaçlı düzenlenen kostüm partilerine kadar geniş bir alanda insanların olduklarından daha farklı görünmeye çalıştıkları ve göründükleri, yani kostümlerini taşıdıkları karakter gibi davranmaya çalıştıklarını çoğu zaman gözlemlemekteyiz. Bu kısa yazının konusu ise daha çok bu durumların bir eğlence ya da inanış veya kültürel durumlarından kaynaklanmayıp, yaşamda çoğu zaman insanların yakınmalarına neden olan ama aynı zamanda şikayetçi oldukları bu durumun kimileyin aktörü konumuna geldikleri gündelik yaşam olaylarının nedenleri ve sonuçlarını ve çözüm önerilerine yönelik kısa bir bakış sunmaktır.
Sevilmek, onay almak, kabul görmek, duygularını ifade edebilmek, güvende hissetmek, saygı duyulan biri olmak vs. kültürden, yaştan, cinsiyetten ve içinde yaşadığımız zamandan bağımsız olarak tüm insanların en temel duygusal ihtiyaçları arasındadır. En güçlü haliyle çocukluk yaşantımızda kendini gösterse de, duygusal ihtiyaçlar, bireyin yaşamı boyunca devam eder. Hayatımız bu ve buna benzer ihtiyaçları, bizler farkında olalım ya da olmayalım karşılamaya yönelik olarak geçer. Bu ihtiyaçların kimi zaman açıkça farkındayızdır ve sağlıklı yollarla bunları karşılamaya çalışırız. Burada sağlıklı derken söylemeye çalıştığım şey ihtiyaç her ne ise bunu açıkça ve en sade haliyle ifade etmeye çalışmak ve bunun karşılanması için gerekli adımları atmaktır. Bireyin kendisi ve başkaları ile ilişkisi ve dolayısıyla yaşamdan alacağı doyum bu duygusal ihtiyaçların sağlıklı yollardan, elde edilmesinden geçiyor.

Bazen de ihtiyaçlarımızın farkındayızdır ancak bunları açıkça ifade etmek yerine farklı yollara başvurarak bunları karşılamaya çalışırız. Karşımızda ki insana kendi duygu ve düşüncelerimizi açmadan, sadece gözlerimize ya da beden duruşumuza bakarak, çoğu zaman da sözlerimizin arkasındaki gizli anlamı bulmasını umut ederek adeta onu bir müneccim rolüne sokarak anlamasını bekleriz. Tabi ki tüm bunlar hayatımızı kolaylaştırmak yerine zorlaştırır ve ihtiyaçlarımız ya hiç ya da bizi tatmin edecek kadar karşılanmamış olarak kalır. Çoğunlukla bahsi geçen bu tutum, psikolojik iyilik halimizi de olumsuz etkilemektedir.

Yukarıda sayılan iki durumun dışında belki de en kötüsü ise ihtiyaçlarımızın hiç farkında olmadan yaşamı sürdürmeye çalışmamızdır. Böyle zamanlarda hep nerede aradığını bilemeden bir arayış içinde oluruz. Çoğunlukla da bir kısır döngüdeymiş gibi yaşarız. Bundan içsel bir rahatsızlık duysak da, bunun ne olduğunu fark etmeyiz. Çeşitli etkinlikler deneyerek ya da farklı insanlar ve topluklara girerek, ekstrem sporlara girerek, bir hobiden diğerine koşarak, vs. derinlerimiz de anlamlandıramadığımız, eksiklik veya boşluk hissini kapatmaya çalışırız. Ancak bu yöntemler bunu kapatmak yerine, derinleştirme riski olan ve giderek ihtiyaç ve duygulardan uzaklaştıran bir hale dönüşebilir.

İhtiyaçlarımızın farkında olalım ya da olmayalım bunu açıkça dile getiremediğimiz durumlarda çoğunlukla kendimizi bazı rollerin içinde buluruz. Bu roller çoğu zaman kendi öz kimliğimizden ya da benliğimizden çok daha farklıdırlar. Gündelik hayatta diğerleri olan ilişkimizde bunları sıklıkla kullanırız. Bunlar, bazı zamanlar ihtiyaçlarımızı karşılamak veya bizi incinmekten ya da kötü duruma düşmekten koruduğuna, içsel olarak inandığımız ve farkında olarak ya da olmayarak taktığımız maskelerdir. Bu maskelerin aslında arzu ettiğimiz kabul, onay ve sevilmek, değerli olduğumuz bilmek, saygı duyulan biri olmak vs. gibi ihtiyaç ve duyguları karşılamaya yönelik giden en etkili yol olduğunu düşünürüz. “Sakın sevdiğini belli etme, yoksa seni kullanır.”, “Bu dünya da kazanmak istiyorsan kötü ve acımasız olacaksın”. “Eğer sert olmazsam öğrencilerim, personelim vs. beni dinlemez”, “şimdi eğer ona kötü göründüğünü söylersem, bana darılır” “başkalarının önünde ağlamak zayıflıktır, güçlü görünmeliyim” gibi örnekler taktığımız maskelerin birer özelliğidir. Bu örnekleri daha da çoğaltmak elbette de mümkün. Ama burada önemli olan şey bu maskeler ya da davranış kalıplarıyla aslında bazı sıfatların ve rollerin arkasına sığınmaya çalışmaktır. “Güçlü, duygusuz, zengin, başarılı, inatçı, asabi, centilmen, romantik, otoriter vs.” Bu sıfatlara yakından baktığımızda aslında onay almak, kabul görmek, saygı duyulan biri olmak, sevilmek vs. gibi ihtiyaçlarımızı satın almaya çalıştığımızı söyleyebiliriz. Bu durum aslına bakarsanız bazı zamanlar işe de yarar. Çünkü bir şekilde bu ihtiyaçlar bu sıfatlarla bir dereceye kadar tatmin edilir. Ancak kötü olan durum şu dur ki: Bu ihtiyaçlar ancak o sıfatları sürdürebildiğiniz ölçüde karşılanır ve bundan dolayıdır ki bu sıfatları sürdürebilmek adına var gücümüzle asılırız o maskelere. Bu ise bir nevi koşullu bir onay, kabul, saygı veya sevgi anlamına gelir. Koşullu onay, sevgi, kabul, saygı vs. insanı sürekli bir şeyler yapmak zorunda olma hissini verir. Dolayısıyla bu durum bir süre sonra kişinin kaygı, korku yaşamasına (“bir şey yapmaz isem sahip olduğum şeyleri kaybederim” ), duygusal olarak tükenmesine, yol açabilir. Bir insan olarak ise hepimizin aslında arzuladığı şeyin koşulsuz bir sevgi, saygı, onay ve kabul olduğuna inanıyorum. Buna sahip olmak ise, işin en kolay ama insanlar için en tehlikeli yoludur. Çünkü aslında incinmeyi de bir anlamda tolere edebilmeyi gerektirir, çok daha derinlerde ve en temelde ise kişinin kendini olduğu gibi kabul etmesinden geçer. Bu aslında kişinin aynaya baktığında gerçek anlamda kendini görebilmesi ve diğer insanlar ve dünya ile en yalın, en saf, en doğal haliyle hiçbir şeye gereksinim duymadan iletişime geçmesi ile mümkündür. Tüm bunları yapabilmek hatta bundan çok daha öncesinde bunların farkına varmak hiç de kolay değildir. Çünkü erken yaşam deneyimlerimiz, ebeveynlerimizden öğrendiklerimiz ve gördüklerimiz, akranlarımızla ilişkiler, içinde yaşadığımız kültür, sosyal koşullar biz henüz bir bebek ya da çocukken etkileyeme, şekillendirmeye başlar. Duygusal gelişim de bu dönemde başlar. Neredeyse hayatımız boyunca bizi takip edecek, duyguların temelleri bu dönemde atılır. Fiziksel olarak yıllar içinde gelişsek de, psikolojik olarak ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı döneme veya dönemlere ilişkin duygularımız varlığını sürdürür.

Yukarıda anılan durumlar çoğu zaman gündelik hayatımızda karşılaştığımız, hatta zaman zaman birçoğumuzun uyguladığı durumlardır. Ancak bu durumlar yaşamınız da gündelik işlevselliğinizi, kişiler arası ilişkileriniz, mesleki veya sosyal yaşantınızı etkiliyor ve tek başınıza baş etmeye çalıştığınız bu durumlardan kurtulamıyorsanız, bu konuda bir uzmandan yardım almak faydalı olabilir. Güven ve samimiyete dayanan, sağlıklı bir terapi ilişkisinde, ihtiyaçlar, duygular, düşünce ve davranışların çalışıldığı, sorunların altında yatan faktörlerin araştırıldığı ve fark edildiği, dolaysıyla çözüme kavuşturulduğu, kişinin kendisi, diğerleri ve diğerleri ile olan ilişkisi ile ilgili farkındalık kazanıldığında, bunların hayatınıza etkisini minimize edecek ve belki de yaşamdan ve kişiler arası ilişkilerden doyum olmaya başlayacaksınızdır.

Uzm. Psk. Hasan ARSLAN
Uzman Klinik Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Duygusal Maskeler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Hasan ARSLAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Hasan ARSLAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hasan ARSLAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Hasan ARSLAN
İzmir
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hasan ARSLAN'ın Yazıları
► Yataktaki Maskeler: Fake Orgazm Psk.Nilüfer YALINÇETİN
► Duygusal Yeme Psk.Handan ERGÜN HOŞRİK
► Duygusal Boğulma Psk.Namık ACAR
► Duygusal Yeme Psk.Handan ERDOĞAN
► Duygusal Yoğunluk Psk.Mesut KARTAL
► Duygusal Yorgunluk Psk.Namık ACAR
► Duygusal Zeka Psk.Bahar ERDEN
► Duygusal İstismar Psk.Özlem AKKEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Duygusal Maskeler' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Bozukluk Ocak 2017
◊ Duyguların Esareti Temmuz 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:07
Top