Dişleri Beyazlatma
Işıl ışıl parlayan bembeyaz dişler herkesin hayalini kurduğu bir tablodur.Bu tabloyu kendi ağzında görmek isteyenleriniz duyduğunuz birçok değişik şeyden en az birisini muhakkak denemişsinizdir.Kiminiz beyazlatıcı toz,kiminiz değişik karışımlar alıp bunları çok düzenli bir şekilde kullanmaya çalışmışsınızdır.
Biz diş hekimlerinin günde en az iki kere dişlerinizi fırçalayınız dememizdense malesef bu tarz kulaktan kulağa yayılan özgün tedavi yöntemleri daha fazla kabul görmektedir. Bu tabiî ki bizim sizlere doğru bilgileri yeterli ve doğru şekilde anlatamamızdan kaynaklanan bir durum. Zaten benim de burada yapmaya çalıştığım şey bu doğruları sizlerle paylaşmak.
Yediğimiz yemekler,içtiğimiz içecekler,çoğunuzun kötü sonuçlarını bilmesine rağmen “Ama ne yapayım, bırakamıyorum.” diye diye içmeye devam ettiğiniz sigara gün içerisinde o çok beyaz, ışıl ışıl durmasını istediğiniz dişlerinizin üzerine yapışarak ince bir film tabakası oluşturur (Diş plağı). Bu plak dişler düzenli fırçalanmadığında gitgide kalınlaşır ve üzerine tükrükteki minerallerin birikmesiyle sertleşerek “diş taşlarını” oluşturur. Oluşan bu diş taşlarının yüzeyleri diş yüzeylerine göre daha pürüzlü olduklarından çay,kahve ve sigara gibi temel renklendiricilerin varlığında çok çabuk sarararak dişlerin etrafında hoş olmayan görüntüler meydana getirirler. Bu tablo ta ki dişlerin yüzeyleri hiç görünmeyecek hale gelene kadar devam edebilir.
Böyle bir tabloyla bize gelen hastalarımıza uyguladığımız tedavi detertraj ya da diş taşı temizliği diye bahsettiğimiz diş yüzeylerindeki bu eklentilerin uzaklaştırılması işlemidir. Bu işlemle sadece ve sadece dişlerin üzerine birikmiş olan lekeleri uzaklaştırıyoruz, dişerin mevcut olan doğal renklerinde herhangi bir değişiklik yaratmıyoruz. Bunu üzerine basarak söylememin sebebi hastalarımızın çoğunlukla diş temizletme ile diş beyazlatmayı karıştırıyor olmasıdır. Diş beyazlatma (bleaching) temizlikten farklı olarak dişlerin mevcut renklerinin açılması işlemidir.Bu tedavi ile dişlerin renkleri ihtiyaca ve diş yapısına göre değişiklikler göstermekle beraber ortalama 3-4 ton daha beyaz hale getirilebilir.
Diş taşı temizliği işlemi; günümüzde değişik şekillerde uygulanabiliyor.
Bunlar;
1. Klasik olarak yapılan manuel yani elle temizlik;
2. Dişlerin yüzeylerine toz alüminyum oksit parçacıklarını suyla beraber basınçlı olarak püskürten airflow cihazı ;
3. Titreşim ve suyla dişlerin yüzeylerindeki eklentileri uzaklaştıran kavitron cihazı;
4. Ya da bunların beraber kombine olarak kullanımıdır.
Diş beyazlatma işlemi ise iki şekilde uygulanmaktadır.
1. Ofis tip beyazlatma
2. Ev tipi beyazlatma
Ofis tip beyazlatmada hekim tek seansta beyazlatıcı ajanı (hidrojen peroksit ya da karbamid peroksit kullanılır.) dişlere uygular. Kullanılan beyazlatma sistemine göre dişlere ayrıca ışın ( lazer ) da tutulabilir.Ancak günümüzde yapılan araştırmalarda lazerle yapılan beyazlatmanın, diğer beyazlatma sistemleriyle karşılaştırıldığında anlamlı bir üstünlüğü olmadığı belirlenmiştir.Ofis tip sayesinde hasta tek seansta daha beyaz dişlere kavuşur.
Ev tipi beyazlatmada da daha düşük konsantrasyondaki beyazlatıcı ajanı hasta kendisi için hazırlanan tray denilen özel kalıba koyarak geceleri dişlerine takar. Bu sayede 3 gün ile hafta arasında bir sürede dişler istenilen beyazlığa ulaşır.
Bu iki tip beyazlatmanın birbirine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Örneğin ofis tipiyle tek seansta istenilen beyazlığa ulaşılırken uygulanan ajanın yüksek konsantrasyonu sebebiyle dişerde soğuk-sıcak hassasiyeti oluşabilmektedir.Buna karşın ev tipinde düşük konsantrasyonlu ajan kullanıldığı için hassasiyetler daha az görülürken bu sefer de tedavi süresinin 1 haftayı bulabilmesi dezavantaj olarak karşımıza çıkar.Bu durumda en doğrusu uygulanacak yönteme hasta ve hekimin beraberce karar vermesidir.
Piyasada satılan beyazlatıcı ajanların bazıları etkili beyazlatma sağlasa da kontrollü kullanım olmamasından dolayı diş ve çevre dokularında (dişeti, damak vs.) geri dönüşümsüz hasarlar görülebilmesi sebebiyle kullanımları pek önerilmez.
Peki diş beyazlatması yapıldıktan sonra dişler tekrar sararır mı?
Eminim bu soru çoğunuzun aklına gelmiştir.Elbette ki çay,kahve ve sigara hayatımızda olduğu sürece dişlerin yüzeylerinde diş taşı birikimleri ve renklenmeler devam edecektir.Ama beyazlatma tedavisiyle elde edilen beyazlığa dişler temizletildikten sonra tekrar kavuşulabilir.Çünkü biz beyazlatma ile dişlerin ana rengini açtığımızdan üzerindeki eklentiler gittikten sonra beyaz dişerimiz hala orda bizi bekliyor oluyorlar.Ama aslında bizim tam olarak istediğimiz o beyaz görüntüyü hiç kaybetmemeniz.Bunun için yapılması gereken ise düzenli olarak dişlerinizi günde iki kez fırçalamanız. Beyazlatma tedavisi yaptırmasanız da emin olun dişlerinizin doğal beyazlığı sizi mutlu etmeye yeter.
Biz diş hekimlerinin günde en az iki kere dişlerinizi fırçalayınız dememizdense malesef bu tarz kulaktan kulağa yayılan özgün tedavi yöntemleri daha fazla kabul görmektedir. Bu tabiî ki bizim sizlere doğru bilgileri yeterli ve doğru şekilde anlatamamızdan kaynaklanan bir durum. Zaten benim de burada yapmaya çalıştığım şey bu doğruları sizlerle paylaşmak.
Yediğimiz yemekler,içtiğimiz içecekler,çoğunuzun kötü sonuçlarını bilmesine rağmen “Ama ne yapayım, bırakamıyorum.” diye diye içmeye devam ettiğiniz sigara gün içerisinde o çok beyaz, ışıl ışıl durmasını istediğiniz dişlerinizin üzerine yapışarak ince bir film tabakası oluşturur (Diş plağı). Bu plak dişler düzenli fırçalanmadığında gitgide kalınlaşır ve üzerine tükrükteki minerallerin birikmesiyle sertleşerek “diş taşlarını” oluşturur. Oluşan bu diş taşlarının yüzeyleri diş yüzeylerine göre daha pürüzlü olduklarından çay,kahve ve sigara gibi temel renklendiricilerin varlığında çok çabuk sarararak dişlerin etrafında hoş olmayan görüntüler meydana getirirler. Bu tablo ta ki dişlerin yüzeyleri hiç görünmeyecek hale gelene kadar devam edebilir.
Böyle bir tabloyla bize gelen hastalarımıza uyguladığımız tedavi detertraj ya da diş taşı temizliği diye bahsettiğimiz diş yüzeylerindeki bu eklentilerin uzaklaştırılması işlemidir. Bu işlemle sadece ve sadece dişlerin üzerine birikmiş olan lekeleri uzaklaştırıyoruz, dişerin mevcut olan doğal renklerinde herhangi bir değişiklik yaratmıyoruz. Bunu üzerine basarak söylememin sebebi hastalarımızın çoğunlukla diş temizletme ile diş beyazlatmayı karıştırıyor olmasıdır. Diş beyazlatma (bleaching) temizlikten farklı olarak dişlerin mevcut renklerinin açılması işlemidir.Bu tedavi ile dişlerin renkleri ihtiyaca ve diş yapısına göre değişiklikler göstermekle beraber ortalama 3-4 ton daha beyaz hale getirilebilir.
Diş taşı temizliği işlemi; günümüzde değişik şekillerde uygulanabiliyor.
Bunlar;
1. Klasik olarak yapılan manuel yani elle temizlik;
2. Dişlerin yüzeylerine toz alüminyum oksit parçacıklarını suyla beraber basınçlı olarak püskürten airflow cihazı ;
3. Titreşim ve suyla dişlerin yüzeylerindeki eklentileri uzaklaştıran kavitron cihazı;
4. Ya da bunların beraber kombine olarak kullanımıdır.
Diş beyazlatma işlemi ise iki şekilde uygulanmaktadır.
1. Ofis tip beyazlatma
2. Ev tipi beyazlatma
Ofis tip beyazlatmada hekim tek seansta beyazlatıcı ajanı (hidrojen peroksit ya da karbamid peroksit kullanılır.) dişlere uygular. Kullanılan beyazlatma sistemine göre dişlere ayrıca ışın ( lazer ) da tutulabilir.Ancak günümüzde yapılan araştırmalarda lazerle yapılan beyazlatmanın, diğer beyazlatma sistemleriyle karşılaştırıldığında anlamlı bir üstünlüğü olmadığı belirlenmiştir.Ofis tip sayesinde hasta tek seansta daha beyaz dişlere kavuşur.
Ev tipi beyazlatmada da daha düşük konsantrasyondaki beyazlatıcı ajanı hasta kendisi için hazırlanan tray denilen özel kalıba koyarak geceleri dişlerine takar. Bu sayede 3 gün ile hafta arasında bir sürede dişler istenilen beyazlığa ulaşır.
Bu iki tip beyazlatmanın birbirine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Örneğin ofis tipiyle tek seansta istenilen beyazlığa ulaşılırken uygulanan ajanın yüksek konsantrasyonu sebebiyle dişerde soğuk-sıcak hassasiyeti oluşabilmektedir.Buna karşın ev tipinde düşük konsantrasyonlu ajan kullanıldığı için hassasiyetler daha az görülürken bu sefer de tedavi süresinin 1 haftayı bulabilmesi dezavantaj olarak karşımıza çıkar.Bu durumda en doğrusu uygulanacak yönteme hasta ve hekimin beraberce karar vermesidir.
Piyasada satılan beyazlatıcı ajanların bazıları etkili beyazlatma sağlasa da kontrollü kullanım olmamasından dolayı diş ve çevre dokularında (dişeti, damak vs.) geri dönüşümsüz hasarlar görülebilmesi sebebiyle kullanımları pek önerilmez.
Peki diş beyazlatması yapıldıktan sonra dişler tekrar sararır mı?
Eminim bu soru çoğunuzun aklına gelmiştir.Elbette ki çay,kahve ve sigara hayatımızda olduğu sürece dişlerin yüzeylerinde diş taşı birikimleri ve renklenmeler devam edecektir.Ama beyazlatma tedavisiyle elde edilen beyazlığa dişler temizletildikten sonra tekrar kavuşulabilir.Çünkü biz beyazlatma ile dişlerin ana rengini açtığımızdan üzerindeki eklentiler gittikten sonra beyaz dişerimiz hala orda bizi bekliyor oluyorlar.Ama aslında bizim tam olarak istediğimiz o beyaz görüntüyü hiç kaybetmemeniz.Bunun için yapılması gereken ise düzenli olarak dişlerinizi günde iki kez fırçalamanız. Beyazlatma tedavisi yaptırmasanız da emin olun dişlerinizin doğal beyazlığı sizi mutlu etmeye yeter.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dişleri Beyazlatma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Aykut TAŞKIN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Aykut TAŞKIN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
