Çağımızın Hastalığı: Boyun Ağrısı
Hayatları boyunca erişkinlerin %10’u boyun ağrısından rahatsız olurlar. Boyun ağrıları bel ağrılarına göre daha az görülür ve daha az sakat bırakıcıdır.
Boyun ağrılarının en sık sebebi duruş bozuklularıdır. Özellikle masa başında çalışanları ilgilendiren bu durumda boyun devamlı öne doğru eğiktir, boyun arkasındaki kaslar aşırı gergin ve ön kaslar kısa halde kalır. Zamanla bu kaslar yorulur ve ağrı başlar. Omurgadaki çeşitli eğrilikler ya da doğuştan anormallikler boyun ağrısına zemin hazırlar. Gergin ve stresli durumlar boyun ve sırttaki kasların daha da kasılmasına sebep olur. Çok alçak veya çok yüksek bir yastıkla yatmak, yastıksız yatmak, yatarak televizyon seyretmek, telefonun ahizesini baş ile omuz arasına sıkıştırmak, klimalı ortamlarda soğuğa maruz kalmak boyun ağrısına davetiye çıkarır.
Boyun rahatsızlıklarında ağrı baş, şakak, göz çevresi, omuz, sırt, kol, göğüs ön yüzünde hissedilebilir. Bu sebeple boyun kaynaklı ağrılar kimi kez kalp krizi zannedilebilir. Çift taraflı baş ağrısı yapabileceği gibi tek taraflı baş ağrısı yapıp kişinin kendinde migren olduğunu zannetmesine sebep verebilir. Boyun problemleri migreni hem tetikler hem de şiddetini arttırır.
Boyun fıtığında boyun ağrısı, öksürmek veya ıkınmakla artar. Bel fıtığında bacağa yayılan ağrı olduğu gibi boyun fıtığında da kola yayılan, ağrı, uyuşma ve güçsüzlük olabilir. Gerek boyun fıtıklarında gerekse bel fıtıklarında sadece ilerleyici ve ciddi kas gücü ve his kaybı varsa cerrahi müdahale düşünülür.
Özellikle ilerleyen yaşla spondiloz denilen omurlarda dejenerasyon yani kireçleme durumu ağrı yapabilir. Beyine giden damarlara bası yaparak baş dönmesi (vertigo) görülebilir. Dejenerasyon ne kadar fazlaysa baş dönmesi o kadar sık ve şiddetli olur. Baş dönmesinin yanında kulak çınlaması, bulanık görme, baş ağrısı, vücudun bir ya da iki yanında uyuşukluk hissi, çift görme oluşabilir. Nadiren çok ileri dejenerasyonlarda omurganın içinden geçen sinirlerde hasar oluşur. Boyun ağrısı olmadan, ellerde uyuşma, yürümede dengesizlik ve güçlük görülebilir.
Fibromiyalji dediğimiz kas romatizmasında boyun ve sırt bölgesi yoğunluklu kas ağrısı çok sık görülür. Bu bölgelerde hassas kas noktaları ve kulunç olarak bilinen ağrılı kas bantları vardır. Bu tip ağrılar soğuk, yorgunluk, uykusuzluk ve stresle artabilir.
Safra kesesi hastalıkları, koroner arter hastalıkları, mide fıtıkları gibi iç organ hastalıklarında boyna vuran ağrı görülebilir.
Sıklığı çok olmamakla beraber boyunda görülen tümörlerde ve akciğerlerin üst ucundaki tümörlerde boyun ağrısı olabilir.
Romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklarda boyun bölgesinde tutulum ve ağrı görülebilir. Omurgayı tutan enfeksiyonlar boyun bölgesini de tutabilir. Enfeksiyonlarda ve iltihaplı romatizmal hastalıklarda yangısal reaksiyon olduğundan dinlenmekle geçmeyen geceleri artan tarzda ağrılar olabilir.
Boyun ağrılarına uzun süre ve yanlış pozisyonda bilgisayar başında kalma, uzun süre ders çalışma, kötü yatış pozisyonlarından dolayı giderek genç yaşlarda hatta çocuklarda sıklığı artmaktadır. Bilgisayarın ve internetin her eve girmesi ve hareketin azalmasından dolayı boyun ağrılarına çağın hastalığı diyebiliriz.
Boyun ağrılarının tedavisinde öncelikle boynun düzgün pozisyonda durması ve egzersiz önemlidir. Ortopedik boyun yastığı kullanılabilir. Ancak bu yastıklar çeşitli ebatlarda olduğundan bir başkasının uygun olmayan yastığı fayda yerine zarar getirebilir. Bilgisayar başında kısa aralıklarla durulmalıdır. Ayrıca fizik tedavi, ozon tedavisi ve ilaçlardan oluşan tedavilere de vakit kaybetmeden başlanmalıdır. Şu unutulmamalıdır ki kronik bir ağrıyla baş etmek yeni başlamış bir ağrıyı tedavi etmekten çok daha zordur.
Boyun ağrılarının en sık sebebi duruş bozuklularıdır. Özellikle masa başında çalışanları ilgilendiren bu durumda boyun devamlı öne doğru eğiktir, boyun arkasındaki kaslar aşırı gergin ve ön kaslar kısa halde kalır. Zamanla bu kaslar yorulur ve ağrı başlar. Omurgadaki çeşitli eğrilikler ya da doğuştan anormallikler boyun ağrısına zemin hazırlar. Gergin ve stresli durumlar boyun ve sırttaki kasların daha da kasılmasına sebep olur. Çok alçak veya çok yüksek bir yastıkla yatmak, yastıksız yatmak, yatarak televizyon seyretmek, telefonun ahizesini baş ile omuz arasına sıkıştırmak, klimalı ortamlarda soğuğa maruz kalmak boyun ağrısına davetiye çıkarır.
Boyun rahatsızlıklarında ağrı baş, şakak, göz çevresi, omuz, sırt, kol, göğüs ön yüzünde hissedilebilir. Bu sebeple boyun kaynaklı ağrılar kimi kez kalp krizi zannedilebilir. Çift taraflı baş ağrısı yapabileceği gibi tek taraflı baş ağrısı yapıp kişinin kendinde migren olduğunu zannetmesine sebep verebilir. Boyun problemleri migreni hem tetikler hem de şiddetini arttırır.
Boyun fıtığında boyun ağrısı, öksürmek veya ıkınmakla artar. Bel fıtığında bacağa yayılan ağrı olduğu gibi boyun fıtığında da kola yayılan, ağrı, uyuşma ve güçsüzlük olabilir. Gerek boyun fıtıklarında gerekse bel fıtıklarında sadece ilerleyici ve ciddi kas gücü ve his kaybı varsa cerrahi müdahale düşünülür.
Özellikle ilerleyen yaşla spondiloz denilen omurlarda dejenerasyon yani kireçleme durumu ağrı yapabilir. Beyine giden damarlara bası yaparak baş dönmesi (vertigo) görülebilir. Dejenerasyon ne kadar fazlaysa baş dönmesi o kadar sık ve şiddetli olur. Baş dönmesinin yanında kulak çınlaması, bulanık görme, baş ağrısı, vücudun bir ya da iki yanında uyuşukluk hissi, çift görme oluşabilir. Nadiren çok ileri dejenerasyonlarda omurganın içinden geçen sinirlerde hasar oluşur. Boyun ağrısı olmadan, ellerde uyuşma, yürümede dengesizlik ve güçlük görülebilir.
Fibromiyalji dediğimiz kas romatizmasında boyun ve sırt bölgesi yoğunluklu kas ağrısı çok sık görülür. Bu bölgelerde hassas kas noktaları ve kulunç olarak bilinen ağrılı kas bantları vardır. Bu tip ağrılar soğuk, yorgunluk, uykusuzluk ve stresle artabilir.
Safra kesesi hastalıkları, koroner arter hastalıkları, mide fıtıkları gibi iç organ hastalıklarında boyna vuran ağrı görülebilir.
Sıklığı çok olmamakla beraber boyunda görülen tümörlerde ve akciğerlerin üst ucundaki tümörlerde boyun ağrısı olabilir.
Romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklarda boyun bölgesinde tutulum ve ağrı görülebilir. Omurgayı tutan enfeksiyonlar boyun bölgesini de tutabilir. Enfeksiyonlarda ve iltihaplı romatizmal hastalıklarda yangısal reaksiyon olduğundan dinlenmekle geçmeyen geceleri artan tarzda ağrılar olabilir.
Boyun ağrılarına uzun süre ve yanlış pozisyonda bilgisayar başında kalma, uzun süre ders çalışma, kötü yatış pozisyonlarından dolayı giderek genç yaşlarda hatta çocuklarda sıklığı artmaktadır. Bilgisayarın ve internetin her eve girmesi ve hareketin azalmasından dolayı boyun ağrılarına çağın hastalığı diyebiliriz.
Boyun ağrılarının tedavisinde öncelikle boynun düzgün pozisyonda durması ve egzersiz önemlidir. Ortopedik boyun yastığı kullanılabilir. Ancak bu yastıklar çeşitli ebatlarda olduğundan bir başkasının uygun olmayan yastığı fayda yerine zarar getirebilir. Bilgisayar başında kısa aralıklarla durulmalıdır. Ayrıca fizik tedavi, ozon tedavisi ve ilaçlardan oluşan tedavilere de vakit kaybetmeden başlanmalıdır. Şu unutulmamalıdır ki kronik bir ağrıyla baş etmek yeni başlamış bir ağrıyı tedavi etmekten çok daha zordur.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çağımızın Hastalığı: Boyun Ağrısı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Ayşe Nur TEKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Ayşe Nur TEKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
