Proloterapi ile Ameliyata Son...
Proloterapi; zayıflamış eski işlevliğini yitirmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları tekrar eski haline getirmek güçlendirmek için kullanılan bir enjeksiyon şeklidir. Hücrelerin ve dokuların proliferasyonuna ( büyüme-iyileşme) neden olduğu gösterilmiştir.
Tedavinin esası; enjekte edilen dokunun kasıtlı olarak tahriş edilmesidir. Bu uyarıyla oluşan inflamatuar yanıt sonucunda zayıf ya da işlevliğini yitirmiş bölgede kan akımı artar, bu bölgeye ( kıkırdak-ligament-tendon vs… ) tamir eden hücreler gelir böylece yeni doku iyileşmesi başlar.
Proloterapi; rejeneratif ( yenilenme-eski haline getirilme ) tedaviler içinde en doğal olanıdır.
Proloterapi; cerrahi olarak kesilmesi tedavi edilmesi mümkün olmayan KRONİK AĞRILARIN HEM TEDAVİSİNİ HEM DE KESİLMESİNİ sağlar.
Akut bir yaralanma sonucunda bağlar, tendonlar hasar görür. Ligamentlerin ve tendonların ortak görevleri eklemleri sabitlemek, bir arada tutmak ve hareket kabiliyetini belirli alanlarda sınırlamaktır. Diskler ve kıkırdakların görevi ise hareket esnasında şoku emmek ve kemiklerin birbirlerine sürtünmelerini önlemektir. Sonuçta ligament ve tendonları hasar gören bir kişinin bir süre sonra diskleri ve kıkırdakları aşınır. Ardından ilgili eklemde ağrı oluşturmamak amacıyla hareketsizlik başlar. Sonuçta aksayarak veya bastonla yürümeye çalışan kireçlenmiş dize-bele sahip insanlar ortaya çıkar. Ağrıları nedeniyle yürüyemez hale gelen bu insanlar bir süre sonra normal günlük faaliyetlerini bile yerine getiremezler.
Proloterapide hızla yapımı sağlanan doku kollajen ve kıkırdaktır. KOLLAJEN yeni bağ doku elemanlarını oluşturmak için vücutta doğal oluşan bir proteindir. Bu doku tendon, ligament, kas, faysa, kıkırdak ve eklem kapsülü dokularını içerir bunların HAMMADDESİ’dir. Enjeksiyon yapılan bölgede tamirat başlar.
Proloterapi’ nin yan etkisi diğer ağrı enjeksiyon yöntemlerinden pek farklı değildir. Basit ve güvenilir bir tedavi metodu olan proloterapi ;
TECRÜBELİ ELLERDE YAPILDIĞINDA tek bir yan etkisi vardır. AMELİYATA GEREK KALMADAN KRONİK AĞRILARI VE NEDENLERİNİ TEDAVİ ETMEKTİR. Proloterapide kas-iskelet sistemi ağrılarında başarı oranı %80-90 civarındadır.
Klasik ağrı tedavilerinde kullanılan birçok bağımlılık potansiyeli yüksek v,e vücut için oldukça riskli ilaçlar mevcuttur.( anti-inflamatuar ilaçlar, anti-depresanlar, anti-epileptik ilaçlar, kas gevşeticiler, kodein gibi morfin türü ilaçlar vs… ) Ağrılarımızın kesilmesi için kullandığımız ilaçlar böbreklerimize, karaciğerimize ve birçok organımıza hasar vermektedir. Tedavi etmedikleri bir yana vücudumuz AĞRI KESİCİ ÇÖPLÜĞÜNE dönüşmektedir.
Hemen hemen her branştan hekimin ağrısı olan herkese kullandığı KORTİZON. İki ucu keskin bıçak. Ağrı ile başvuran hastalara yapılan en büyük kötülük. Diğer bir ilaç ise vücudumuzun savunma mekanizmasını alt-üst eden NONSTEROİD-ANTİİNFLAMATUAR ağrı kesiciler. Her ikisi de vücudumuzun doğal yolla kendini tedavi etmesini kısıtlamakta var olan kıkırdak, tendon harabiyetini daha da arttırmaktadır. Tedavimizde esas; ağrı oluşturan bozukluğu tedavi ederek ağrıyı kesmektir. Vücudun kendi kendini tedavi etmesi kalıcıdır.
AĞRISIZ SAĞLIKLI GÜNLER TEMENNİSİYLE
UZM. DR. İLKER SOLMAZ
Tedavinin esası; enjekte edilen dokunun kasıtlı olarak tahriş edilmesidir. Bu uyarıyla oluşan inflamatuar yanıt sonucunda zayıf ya da işlevliğini yitirmiş bölgede kan akımı artar, bu bölgeye ( kıkırdak-ligament-tendon vs… ) tamir eden hücreler gelir böylece yeni doku iyileşmesi başlar.
Proloterapi; rejeneratif ( yenilenme-eski haline getirilme ) tedaviler içinde en doğal olanıdır.
Proloterapi; cerrahi olarak kesilmesi tedavi edilmesi mümkün olmayan KRONİK AĞRILARIN HEM TEDAVİSİNİ HEM DE KESİLMESİNİ sağlar.
Akut bir yaralanma sonucunda bağlar, tendonlar hasar görür. Ligamentlerin ve tendonların ortak görevleri eklemleri sabitlemek, bir arada tutmak ve hareket kabiliyetini belirli alanlarda sınırlamaktır. Diskler ve kıkırdakların görevi ise hareket esnasında şoku emmek ve kemiklerin birbirlerine sürtünmelerini önlemektir. Sonuçta ligament ve tendonları hasar gören bir kişinin bir süre sonra diskleri ve kıkırdakları aşınır. Ardından ilgili eklemde ağrı oluşturmamak amacıyla hareketsizlik başlar. Sonuçta aksayarak veya bastonla yürümeye çalışan kireçlenmiş dize-bele sahip insanlar ortaya çıkar. Ağrıları nedeniyle yürüyemez hale gelen bu insanlar bir süre sonra normal günlük faaliyetlerini bile yerine getiremezler.
Proloterapide hızla yapımı sağlanan doku kollajen ve kıkırdaktır. KOLLAJEN yeni bağ doku elemanlarını oluşturmak için vücutta doğal oluşan bir proteindir. Bu doku tendon, ligament, kas, faysa, kıkırdak ve eklem kapsülü dokularını içerir bunların HAMMADDESİ’dir. Enjeksiyon yapılan bölgede tamirat başlar.
Proloterapi’ nin yan etkisi diğer ağrı enjeksiyon yöntemlerinden pek farklı değildir. Basit ve güvenilir bir tedavi metodu olan proloterapi ;
TECRÜBELİ ELLERDE YAPILDIĞINDA tek bir yan etkisi vardır. AMELİYATA GEREK KALMADAN KRONİK AĞRILARI VE NEDENLERİNİ TEDAVİ ETMEKTİR. Proloterapide kas-iskelet sistemi ağrılarında başarı oranı %80-90 civarındadır.
Klasik ağrı tedavilerinde kullanılan birçok bağımlılık potansiyeli yüksek v,e vücut için oldukça riskli ilaçlar mevcuttur.( anti-inflamatuar ilaçlar, anti-depresanlar, anti-epileptik ilaçlar, kas gevşeticiler, kodein gibi morfin türü ilaçlar vs… ) Ağrılarımızın kesilmesi için kullandığımız ilaçlar böbreklerimize, karaciğerimize ve birçok organımıza hasar vermektedir. Tedavi etmedikleri bir yana vücudumuz AĞRI KESİCİ ÇÖPLÜĞÜNE dönüşmektedir.
Hemen hemen her branştan hekimin ağrısı olan herkese kullandığı KORTİZON. İki ucu keskin bıçak. Ağrı ile başvuran hastalara yapılan en büyük kötülük. Diğer bir ilaç ise vücudumuzun savunma mekanizmasını alt-üst eden NONSTEROİD-ANTİİNFLAMATUAR ağrı kesiciler. Her ikisi de vücudumuzun doğal yolla kendini tedavi etmesini kısıtlamakta var olan kıkırdak, tendon harabiyetini daha da arttırmaktadır. Tedavimizde esas; ağrı oluşturan bozukluğu tedavi ederek ağrıyı kesmektir. Vücudun kendi kendini tedavi etmesi kalıcıdır.
AĞRISIZ SAĞLIKLI GÜNLER TEMENNİSİYLE
UZM. DR. İLKER SOLMAZ
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
