2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlik Döneminde Arkadaslik
YAZI #2356 © Yazan Uzm.Psk.Hasan Mehmet ARTIRAN | Yayın Aralık 2014
ERGENLİK DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK

Yalnızlığın ilacı, en gizli sırların ortağı, sosyal kabulün göstergesi, en büyük destekçi, dert ortağı, eğlence ve mutluluğun olmazsa olmazı, bir şey olsanız da olmasanız da sizi olduğunuz gibi kabul eden, zaman zaman da en büyük sıkıntıların kaynağı…… arkadaşlar.

Yaşamımızda karşılıksız olan çok az şeyden biridir arkadaşlık, özgürlük alanıdır, kendi seçimimizdir. Değeri ve önemi gösterilemez, insan içinde yaşar arkadaşlığın duygusunu. Yasası yoktur. Sizin gibi olandır. Kardeşten bile yakındır kimi zaman.

Her kuşak bir önceki kuşaktan farklı düşünce, değer, yaşayış ve beklentilere sahip olsa da arkadaşlık konusundaki yaklaşım ve kabuller kuşaklar arasında büyük farklılıklar göstermez. Arkadaşlığa anlamını veren temel kavramlar tüm dünya toplumları için benzer çağrışımlara sahiptir. Arkadaşlık zamansal ve toplumsal anlamda aşkın, evrensel bir anlama sahiptir.

Kelimenin dilimize yer ediş hikayesi de anlamlı ve önemlidir; **

Orta Asya’ da Türk savaşçılar, arkalarından gelebilecek bir saldırı sonucu yara almamak için, sırtlarını önceden hazırlanmış bir TAŞ’ a dayarlardı. Bu taş “ARKA-TAŞ” , Azerbeycan’ daki telaffuzuyla “ARKA-DAŞ” olarak adlandırılırdı.*

İnsanın arkasını yaslayabileceği ve kendisini olabilecek kötülüklerden koruyabileceği fikriyle özdeşleşmiş olan arkadaşlık kelimesi, dayanak olma, destek olama, güvende olma kelimelerine gönderme yapmakta, dün olduğu gibi bu günün insanı için de aynı anlamları taşımaktadır.

İnsan doğumundan itibaren birçok gelişimsel aşamadan geçer. Arkadaşlık ilişkileri de gelişim dönemlerine bağlı farklılıklar gösterir. Ergenlik dönemi, arkadaşlık ilişkileri açısından kendine has dinamikleriyle dikkat çekicidir. *Yetişkin arkadaşlıklarının provası sayılabilecek ergenlik dönemi arkadaşlıkları, kimi zaman kişilik gelişiminin katalizörü, kimi zaman ruhsal sağlığın dengeleyicisi, kimi zaman da düşünsel, duygusal ve davranışsal birikimlerin oluşturulduğu bir alan gibidir. Arkadaşlığın ergencesi temel kavramlar bakımından aynı ama ne yetişkinlik ne de çocukluk dönemlerine benzemeyen kendine özel bir yapıdır.

Ergenlik dönemine kadar ailesi ve yakın çevresi tarafından kabul gören, ne yaparsa yapsın sonuçta korunacağını ve isteneceğini bilen, bu konuda olağan üstü konfora sahip olan çocuk, ergenlikle birlikte yavaş yavaş evden uzaklaşmaya ve dış dünyaya açılmaya başlar. Bu dış dünya ki, ergenin acemisi olduğu, kendisini ve ne yapacağını çokça bilemediği bir yer halindeyken, kendisi gibi olanlar karşılar onu. Kendisi gibi olanların da kendisi gibi; *bağımsızlık arayan, aynı kaygıları yaşayan, benzer bocalamaları olan, evinde anlaşılamadığını, değer verilmediğini, çocuk gözüyle bakıldığını düşünenlerden oluştuğunu görür. Ergenlik dönemi arkadaşlıklarının ortak temeli gibidir bu*benzeşimler. Kendiliğin arandığı, zaman zaman da tartışıldığı bu dönemde, arkadaşlar önemli bir referans noktası haline gelir. Gelişmekte olan kendiliğin, geçer akçe olup olmadığının anlaşılmaya çalışıldığı bir borsa gibidir arkadaş ve arkadaşlık ortamı. Nasıl ki kendimizi görebildiğimiz tek nesne ayna ise ergenin de kendisini görebildiği en önemli nesnesi arkadaş ve arkadaş grubundaki yansımalardır. Ergen davranışlarını, düşüncelerini, değerlerini ve kendilik algısını görür ve sorgular bu aynada. Kabul gören veya görmeyen, hoş karşılanan ya da karşılanmayan yanlarını keşfeder. Kendisini ve diğerlerini iç dünyasında konumlarken, kendisini önemli, farklı ve anlamlı kılan yansımaların ışığında varoluşunu temellendirmeye, kişiliğini oluşturma yönünde ilerlemeye devam eder. Arkadaş ve arkadaş ortamı ailesinin dışında sevgi, anlayış, kabul ve aidiyetin yaşanabileceği bir yer olur ergen için.*Ait*olduğu neslin insanı olabilmesi, kendisi gibi birileriyle yaşamasıyla mümkündür. Bu nedenlerle eskiye göre daha fazla dışarıdadır ergen, evde olduğu zamanlarda bile... **

Ergenin arkadaşlıklarının farklı bir durumu vardır. Bu da ergenin arkadaşlıklarına özel bir anlam vermesine neden olur. Ergenlik dönemine kadar, ihtiyacı olan her şeye ailesi aracılığıyla ulaşır ergen. Ailede elinden gelenin en iyisini vermeye çalışır. Ama “arkadaş” ailenin veremeyeceği tek şey halindedir ve onu ergen kendisi bulur. İşte bu kendisi bulma durumu ergen için arkadaşını özel hale getirir. Seçimi yapan ve karar veren odur. Kendisine benzeyeni kendisi gibi görürü insan, yakın hisseder, sarılır. Ergen de kendisi gibi olana; arkadaşına sarılır. Düşünce, duygu ve davranış olarak benzeşiyor olmak ergen arkadaşlıklarının tutkalı gibidir. Ortak dil, bezer giyim, benzer saç sitilleri, aynı dizilerden hoşlanmak, aynı şarkıları veya şarkıcıları dinlemek, aynı dünya görüşüne sahip olmak… bireysel olmaktan çok, bir tarikatın mensupları gibidirler ergenler. *Bu durum bir süre sonra ergenlerin kolektif bir bilince sahip olmalarıyla sonuçlanır. Aidiyet duyguları artar. Bizlik önem kazanır. Arkadaş ve arkadaş gruplarının düşünce ve değer yargıları anayasa maddeleri haline gelir. Ego henüz tam kapasiteyle işlev görememektedir. Bu nedenle yardımcı egolar (arkadaşlar) birbirleri için destekleyici işlev görürler. Kolektif bilincin oluşturduğu ortak algı ve yaşam şekli ergenin gelişmekte olan kişiliğinin destekçisi niteliğindedir. Tam da anne-babaların “Bizden çok arkadaşını dinliyor.” *serzenişlerini dillendirdikleri dönemdir bu. Ergenlerin arkadaşlıklarıyla ilgili bu durumdan şikayetçi olmamak gereklidir. Bu büyümenin doğal bir seyridir. *

Bir ergenin hayata dair düşünceleri arkadaşlarınınki kadardır.(SPOT)*

Önceki dönemlerde daha çok oyun arkadaşlığı merkezinde yoğunlaşan arkadaşlık ilişkileri, *bu dönemde en özel, en gizli bilgilerin paylaşıldığı bir yapıya dönüşür. Kişi olmak özeli olmaktan geçer. Ergen de kendine özel olanlarla kişi olma yolundadır ve bu bilgiler özel alana alınanlarla paylaşılır. Bu kişi de ergenin arkadaşıdır. Arkadaş artık*sırdaş’ tır*da. Sırlar karşılıklı paylaşılır. Bu sayede arkadaşlıklar güçlenir. Diğer yandan ergen arkadaşlıklarının dönüşümsüz olarak sonlanmasına neden olan da paylaşılmış olan bu sırların başkalarına anlatılmasıdır. Birçok anne- baba çocuklarının sır olarak sakladığı bilgileri bilmek isterler. Genellikle sır olanları çocuklarının kendilerinden gizledikleri bilgiler olarak görürler ve bu gizlilik endişe verici gelir. Ancak ergen bunları aileyle paylaşmaz. Aileden bağımsız bir alan yeni yeni oluşmaktadır iç dünyasında ve buradaki hükümranlığını aileye kaptırmak istemez. Bir de yargılanma, eleştirilme ve kızılma riski vardır. Arkadaşla paylaşıldığında olamayanlardır bunlar. Diğer yandan, anne-babanın merakını cezbeden bu sırlar, çoğunlukla gelip geçici niteliktedirler. (Bazen de değildirler). Zamanla anlamını ve önemini kaybedip sır olmaktan çıkan düşünce ve durumlardır ergenlik sırları.

Düne kadar dizlerinin dibinden ayrılmayan çocukları, arkadaş bağlamında hem fiziksel olarak daha fazla dışarıda olmak ister hem de düşünsel olarak daha fazla dışarıyla ilgilidir. *“Kimlerle geziyor? Nerelere gidiyor? Neler yapıyor?” *soruları doğal olarak aileleri endişelendirmeye başlar. Gençlik dönemlerimi hatırlıyorum babam da sorardı: “Akşama kadar sokakta ne yapıyorsunuz?” diye. Yanıt kocaman bir HİÇ..! Bu sorunun istenilen bir cevabı var mıdır? Bilemiyorum. Ama ergenler için gelişimsel açıdan etkisinin büyük olduğunu söyleyebilirim. Çünkü ergenler, arkadaşlarıyla oldukça kendisi olmayı da hızlandırır. Ergenlerin arkadaşlarıyla beraberken yaptıkları temel eylem nedir diye soracak olursanız; “Konuşmaktır” diyebiliriz. Neyle ilgili? Her şeyle ilgili. Ordan-burdan, ondan-şundan, bazen sıkıntı ve sorunlar, bazen dedikodu.. Konuşmalarının bir sonu bir başı yoktur. Dikkat çekici bir şekilde arkadaşlarıyla bir aradayken hiç susmazlar. Arkadaşıyla birlikteyken sessizce duran ergenlere rastlayamazsınız. Diyelim ki rastladınız. Emin olun, *cep telefonlarından başka arkadaşlarına mesaj atıyorlardır, belki de birbirlerine… Akşam arkadaşında kalma istekleri bazen aileleri gerse de böyle bir izni almak büyük bir zaferdir ergen için. Uzun uzun, belki de sabaha kadar konuşabileceklerdir. Durumu doğal kabul edip paniğe kapılmamak gerekir. Her şey de olduğu gibi bazı kuralların oluşturulması doğru bir yaklaşımdır. Örneğin dışarıda olduğu zamanlara uygun sınırlamalar getirilebilir. Arkadaşta kalma istekleri, gidilmek istenen ailenin ebeveynleriyle görüşülerek karşılıklı olarak yapılabilir.

“Yalnızca annesinin oğlu ya da sınıf öğrencisi değil, kendisi olduğu bir insan topluluğu bulmuştu.” Yaşam Başka Yerde/Milan Kundera

Dışarıda arkadaşlarıyla birlikte olmak özel hissettirir. Bu özel olma halimi bozacak tek bir şey olabilir; o da anne- baba tarafından aranmaktır. Ergenleri bu durum çok sinirlendirir. Kendinizi tam bir kişi gibi hissederken, her şey alt üst oluverir. Eğer çocuğunuzun cep telefonunu kapatmasını istemiyorsanız, bırakın o sizi arasın. Onu aramakla ihtiyacınız olan şeyi tam olarak anlatabilirseniz, ergenlerin bu konuda ne kadar duyarlı davranacaklarını görebilirsiniz.

Ergen arkadaşıyla birlikteyken güvende ve korunaklı hisseder. Bu durum cesaret verir ergene. Tek başlarınayken yapmayacakları bazı davranışları, arkadaş ya da arkadaş grubu içerisinde eyleme geçirebilirler. Bazen de tek başlarına yapmaları gereken şeyleri arkadaşının verdiği destekle yapabilirler. Ergenin kişiliğinin güçlenmesi açısından yararlı bir durumdur bu. Ancak hayatın riskli yanlarını da unutmamak gereklidir. Risklerin bulunduğu durum ya da ortamlarda, arkadaşlarından aldıkları güven ve cesaret, ergenlerin maddi ya da manevi zararlara uğramasına neden olabilmektedir. “Arkadaş kurbanı” olmak, bu tip durumlar için dilimize yerleşmiş bir sözdür. Ailelerin bu tip durumlarla karşılaşmamak ve çocuklarını korumak için kullandıkları, ergenler için de hiçbir zaman dikkate alınmayan bir cümle vardır: “Biz sana güveniyoruz, çevreye güvenmiyoruz”. Bunun yerine, ergenlerle kurulacak iyi bir iletişim, ergenin ailesine yakın hissetmesi birçok sorunu halledecektir. Eğer çocuğunuzda *“Annem-babam ne der ?”, “Onları mahçup etmemeliyim!” gibi bir iç ses oluşturabildiyseniz korkmanıza gerek kalmayacaktır. Ergen ne kadar da kontrolsüz bir canlı gibi gözükse de, durması gereken yeri bilir.

*Gizil (Latans) dönenim doğası gereği hem cinsleriyle arkadaşlık kurmak, ergenlik dönemiyle birlikte yavaş yavaş değişir ve karşı cinsten de arkadaşlıklar kurulmaya başlanır. Bu değişim daha sonra aşk ilişkilerinin de zeminini oluşturacaktır. Yapılan araştırmalarda, hem cinsleriyle arkadaşlıkları iyi olan ergenlerin karşı cinsle de daha rahat arkadaşlık kurabildiği gözlemlenmiştir (Kon,1981). Bazı ergenlerin karşı cinsten arkadaşlıklarının daha da çok olduğunu görebiliriz. Yine de ergenlerin hem cinsleriyle daha fazla paylaşımda bulundukları bilinmektedir. Özellikle kızlar erkekler göre kendi aralarında daha fazla sır içeren bilgiler paylaşmaktadırlar.

Aile ilişkileriyle arkadaş ilişkilerinin zaman zaman çatıştığı olur. Ergen o kadar arkadaş canlısıdır ki anne baba tarafından bu durum anlaşılır gibi değildir. Aileye karşı arkadaşların tercih edilmesi bindiği dalı kesmek gibidir ancak, ergen ağacın altında arkadaşlarının onu tutacağını bilir. Bu durum normal bir seirdir. Ergen başkalaşmayla beraber, ailesinin değer, düşünce ve yaşantısının dışına çıkmaktadır. Çünkü ailede var olanlar kendisinden önceki bir nesle aittir. O ise kendi neslinin içinde yaşayacaktır. Gelişim sürecinin kaçınılmaz sonucu olan değişim ve var olandan ayrılma –ayrı düşme- ergenin yalnız ve rotasız kalmasına neden olabilecekken, tam da orada arkadaş yeni yaşamın yurdu olacaktır. Ergen arkadaşları ile birlikte kendi değerlerine, kendi düşüncelerine ve kendi geleceğine sarılacaktır.

Ergenlik her şeyin idealize edildiği bir dönemdir. Arkadaşlık ilişkileri de bundan nasibini alır. Sır saklama, paylaşma,*fedakarlık, arkadaşını satmama, onun için kavgaya girme, dürüstlük, adil olma vb. bir çok kavram arkadaşlığın adı gibidir. Arkadaş için “can” bile feda edilebilir durumdadır. *Arkadaşlığa yansıtılan tüm yüceltme ve idealizasyonların içerisinde ergenin kendisi de bulunur. Ergen arkadaşıyla ruhsal bir ikizlik yaşar. Arkadaşın sorunu, sıkıntısı, sevinci,*üzüntüsü kendinindir de aynı zamanda. Bu böyle yaşanmıyorsa ergen için zaten arkadaşlıktan da bahsedilmez. Keskin bıçak ergenin çok da anlayamadığımız aniden biten arkadaşlıklarının nedeni de buradadır. Her şey o kadar uçta, adalet terazisi o kadar hassastır ki, ufacık bir pürüz arkadaşlığın sonlanmasına neden olabilir.

Ergen arkadaşlıklarının ana temalarından birisi de eğlenmektir. Eğlenmek için arkadaş zorunlu gibidir. Bu zorunluluk çocukluk döneminde oyun oynamak için arkadaş ihtiyacının bir uzantısı gibidir. Arkadaşsız birçok aktivitenin pek de anlamı olmayabilir ergenler için. Gezmek, dolaşmak, sinema ya da tiyatroya gitmek isteyen bir ergen, arkadaş bulamazsa bu planını genellikle iptal eder. Ya da hiç aklında yokken arkadaşları bir yere gidiyor diye o da gider. Aslında gidilen yerin de orada yapılacakların da öncelikli olarak bir anlamı yoktur. Asıl önemli olan orada arkadaşlarla birlikte olmaktır. Eğlence, keyifli vakit geçirme arkadaşlarla mümkün olabilmektedir. Dünyanın en eğlenceli yerine gitseler, arkadaşsız yarım kalır o eğlence. Telefon açılır ya da bir araya gelindiğinde anlatılır yaşananlar. Birlikte yaşanır gibi olur her şey, işte o zaman alınan zevk tamamlanmış olur. *Anne-babalar genellikle sınıfın çalışkanlarından arkadaş edinmelerini isterler çocuklarının. Arkadaş arkadaşı etkileyip kendi çocuklarının da ders başarıları iyi olsun beklentisiyle. Böyle bir düşünce ergenlerde pek olmaz. Arkadaşla birlikte eğlenmek önemli kriterlerden biri olduğu için, en eğlencelisinden seçerler arkadaşlarını ergenler. Örneğin tatiller eğlenmek, dinlenmek ve iyi vakit geçirmek için vardır. Ergenler için öyle değildir. Gidilecek tatil yerinde ya da yazlıkta ergenin arkadaşı yoksa o tatil çok da motive edici gelmez ergenlere. Tatile bile gitmek istemeyebilirler. **

Bilindik arkadaşlık süreçlerinin yanında, çağımızın muhteşem buluşu internet ve internet üzerinden kurulan arkadaşlıklara da bakmak kaçınılmaz bir durum. İnternet ortamında kurulan arkadaşlıklarla – arkadaşlık mı, tanışmışlık mı denilmeli bilemiyorum- ilgili nerede ve nasıl durulması gerektiği tartışmalı bir konudur. Yetişkin insanların bile arkadaş edindikleri, hatta evlenip yuva kurdukları sanal ortam örnekleri *karşısında ergenler ve biz aileler nasıl bir yaklaşım göstermeliyiz..!? Bu konunun üzerinde düşünüp tartışmadan karşı çıkmak, katı bir tutum sergilemek olur. **Ancak ailelerin büyük çoğunluğu bu duruma korkuyla yaklaşıyor. Çünkü internet ortamındaki kişilerin kendileriyle ilgili paylaşmış oldukları bilgiler doğru olmayabiliyor ve bunun da bir denetim mekanizması henüz bulunmuş değil. Sanal arkadaşlıklara salt bu nedenle engel olmaya çalışmak gerçekçi ve doğru bir çözüm de olmamaktadır. Kontrol olanakları da eskiye göre daha da zorlaşmış durumda. Eskiden çocuğunuz evde bilgisayarda bir şeyler yapardı ve bazen anne babalar gizliden bilgisayarda yapılan işlemleri denetleyebilirlerdi. (Etik olmasa da bu böyleydi.) *Şimdilerde akıllı cep telefonları var. Evin dışında da sanal ortamda bulunmak mümkün artık. Normal hayatta çekinip yapamayacağı şeyleri sanal ortamda yapabilmek, ergenler için tatmin sağlayan bir durum yaratmaktadır. Ergen sanal ortamda rahat, özgür ve sınırsız hissetmekte, kendisine yeni bir mahremiyet alanı yaratabilmektedir. *Eleştiri ve yargılamadan uzak, cezai ehliyetinizin olmadığı bir yerin rahatlığı sanal arkadaşlıklarda bulunabilmektedir. Bu durum, kimseye açamadığınız düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı rahatlıkla açabilme imkanı sağlamaktadır. Yüz yüze bulunulan ortamlarda fiziksel görünümünüz veya giyim şekliniz bir arkadaşlığın başlaması adına ergenler için önemli kriterlerdir. Beğenilmek kaygısı ya da stresi diyebileceğimiz böyle bir durum, sanal ortam arkadaşlıklarında öncül olarak yoktur. Kontrolün görece sizde olduğu, somut bir zararla karşılaşma riskinin azlığı, ifade özgürlüğüne sahip olmak ve eklenebilecek farklı nedenler sanal arkadaşlıkları ergenler için cazip hale getirmektedir. Aslında ergenlerin arkadaş çevresini öncelikle okul ortamı oluşturur. Ancak yaşadığımız şehrin ve internet ortamının etkisiyle farklı çevrelerden arkadaşlıların kurulduğunu gözlemliyoruz. Bu durum ergenin kimlerle iletişim içerisinde olduğu, başına kötü bir şey gelip gelmeyeceği, kötü bulunan bazı alışkanlıkları edinip edinmeyeceği endişesini arttırmaktadır. Bu ve benzeri birçok durum için ergenlerin arkadaşlıklarıyla ilgili daha ılımlı yaklaşımlarda bulunulmalıdır. Dinlemek en iyi yöntemlerden biridir. Çocuğunuzun arkadaşlarıyla yaşadıkları, üzüntüleri, sorunları, neleri eğlenceli buldukları v.b. konuşmanız, o istemedikçe yorum, yönlendirme ve öneride bulunmaktan kaçınmanız önemlidir. Arkadaşlarıyla ve aileleriyle de tanışmanız yararlı olabilecek bir diğer yoldur. *Ergenlerin emniyeti için gerekli kontrolün sağlanması gerekir, ancak bu durum ergenin özelinin karıştırılması veya arkasından iş çevirmeye vardırılmamalıdır. Ergenin mahremiyeti kendisi için çok önemlidir ve buna saygı duyulmalıdır. Üstü kapalı mesajlardan ve dokundurmalardan uzak durulmalıdır. Düşüncenizi tüm açıklığıyla iletmeniz doğru bir davranış olacaktır. Sınırlarınızı muhafaza edip, “Hayır” larınızın ve “Kurallar” ınızın nedenlerini açıklamalısınız. Arkadaşlarıyla dalga geçmekten ve küçümsemekten kaçınılmalıdır. Bu durum kendisiyle dalga geçilme ve küçümsenme şeklinde algılanacak, çatışma sizinle onun arasında geçen bir duruma dönüşecektir. Özetle kapsayıcı yaklaşımınız değişmedikten sonra, ergenin arkadaş ilişkilerine bağlı yaşayacağı tökezlemeler ağır sonuçlar vermeyecek, aksine ergenin büyümesine ve gelişmesine katkılar sağlayacaktır. **

Hiçbir ilişki yaşanılan ortamın dinamiklerinden bağımsız olamaz. Ergenin arkadaşlıkları da böyledir. Ergen öncelikle aile ortamının bir uzantısıdır. Bu durum diğer ergenler için de geçerli olduğu için, ergen arkadaşlıklarıyla birlikte diğer ailelerin bilgi, alışkanlık, tutum ve değerlerinin sizin aile ortamına girip çıkması anlamına gelir. Aileler çocuklarında pek de rastlamadıkları ve kendileri için zorlayıcı olabilecek bazı tavır ve davranışlarla bu nedenle karşılaşabilirler. Aile sistemini bu şekilde zorlayan durumlarla baş etmek çok da kolay değildir. Bu nedenle aileler çocuklarının arkadaşsız kalmamasını isterken, seçecekleri arkadaşların kendi değer ve yaşam şekillerine uygun olmasını da isterler. Bazen bu dikkat ergenin arkadaş seçimlerine müdahale şekline gelebilir. Çoğunlukla bu durum ergenin kurduğu arkadaşlığa daha fazla sarılmasına, anne-babayla daha fazla çatışmaya girmesine neden*olur.

Arkadaş kıskançlığı ergenlerde sıkça rastlanan bir başka durumdur. Arkadaşın gözündeki değer önemli bir kriterdir.*Birçok ergen, arkadaşı için en iyi arkadaşın kendisinin olmasını ister ve bu konuda bir başkasına asla tahammül edemez. Kıskaçlık durumlarına çoğunlukla “ihanet” kavramı eşlik eder. Ergen arkadaşı tarafından tercih edilmemeyi ya da eskisi kadar tercih edilmemeyi bir değişim olarak değil ihanete uğramışlık olarak değerlendirir. Bu da arkadaşlıkların sonlanmasına neden olur. Arkadaş kıskançlıklarında bazen aileler müdahaleci olabilmektedirler. Çocuklarının üzülüyor olmalarına dayanamayarak, okuldan destek isteme, öbür çocuğu ya da ailesiyle iletişime geçmek gibi davranışlar sergileyebilmektedirler. Bu yapılanlar durumu düzeltmek yerine sıkıntı yaşayan ergeni daha da zor duruma sokmakta, sanki onun birilerine muhtaç veya aciz gibi hissedip daha fazla sinirli olmasına neden olmaktadır. Bilinmelidir ki arkadaşlıklarda dünyadaki her şey gibi değişime uğramaktadır. Bu değişimler bazen ayrılığı gerekli kılabilir. Önemli olan değişime açık olmak, değişimi analiz edebilmek, gelinen durumla ilgili sonuçlar çıkarabilmektir. Biten arkadaşlıktan öğrenilenler, yeni kurulacak arkadaşlığın daha sağlam temeller üzerine kurulması için fırsatlar yaratır. ***

Değişen ortamlar; semt, şehir, bazen okul değişiklikleri ergenin arkadaş ilişkilerini yeniden oluşturmasını gerekli kılar. Ergen için zorlayıcı olan, sıkıntılar yaşamasına neden olan durumlardır bunlar. Yeni okul, yeni semt hiç biri içinde kimlerin olduğunun dışında ergeni çok fazla ilgilendirmez. Diyalog kurup anlaşacağı arkadaşlıklar kurabilirse ana sorun ortadan kalkmıştır. Bu tip değişimleri yaşayan aileler çocuklarının huzursuzluğunu görüp endişelenebilirler. Bazen iş yerinden arkadaşların çocukları ile tanışma ortamları yaratılır. Genellikle istenilen sonuçların alınamadığı operasyonlardır bunlar. Ya da kendileri etkinlik yaratıp çocuklarını rahatlatmaya çalışırlar. Sonuç yine beklenilen gibi olmayabilir. Suçluluk ve çaresizlik hislerine kapılır anne-babalar. *Ama yapacakları çok fazla bir şey yoktur. Ergen arkadaşı olacağı kişiyi kendisi bulmak ister. Bu hem ergenin hem de arkadaşlığın doğası gereği böyledir. Zaman bu konunun ana ilacıdır. Kaygı ve suçluluk hislerine kapılmadan, sabırla beklemek anne-babaların yapacağı en iyi şeydir.

Bazen ergenlerin kendilerinden yaşça büyük arkadaşlıklar kurduklarını görüyoruz. Bu tip arkadaşlıkların ergenleri zorlayıcı birçok yanı bulunmaktadır. *Bir üst kuşağın yaşam şekli, değerleri ve beklentilerine ayak uydurmak ergen için zorlayıcı ve bocalattırıcı olmaktadır. Böyle bir arkadaşlık ergenin farklı, özel, değişik olma ihtiyaçlarını karşılarken; kendisinin birçok konuda bilgisiz, yetersiz, aile baskısı altında tutsak bir yaşamı olan, kendi kararlarını alamayan, özgür olmayan, kendi yaşıtlarını küçümseyen ve beğenmeyen şeklinde düşünce ve tutumların da oluşmasına yol açar. Ergen kendi yaşantısını basit ve anlamsız bulurken, yetişkin arkadaşının yaşantısında da değildir aslında. Yetişkin yaşamının ihtiyaçlarını karşılayacak düşünsel ve duygusal olgunlukta olmadığını göremez. Kendi yaşıtlarının yaşam, istek ve sorunlarını da basit ve anlamsız görür. Yerçekiminin olmadığı bir ortamda gibidir. Ayaklar yere basmıyordur. Kendisi gibi olanlar azalmıştır ya da yoktur. Yalnızlaşmıştır. Bu durumun yaratacağı risk, gelişimsel seyrin bozulması şeklinde kendisini gösterir. Bu tip arkadaşlıkların sınırlı bir çerçevede kalmasına çalışılmalı, ergen kendi yaşıtlarıyla kuracağı arkadaşlıklara yönlendirilmelidir. Söz buradayken çocuğunun arkadaşı olmaya çalışan ebeveynlere de ufak bir uyarımız olsun. Ergen çocuğunuzun arkadaşı olmaya çabalamayın. Bu durum öncelikle çocuğunuzdan çok sizi yorar. Ergen arkadaşının yanında sınırsızlığı yaşar- sınırsızca davranmaz- bir de sizin yanınızda bunu yaşarsa o zaman sınırsızca davranmaya da başlar.

Bazen arkadaş arkadaşa baskı unsuru olur. Genellikle ergenler arkadaşı tarafından baskılandığını bilir ve kendi iradesinin dışında arkadaşına ters düşmemek adına ve de istemeye istemeye denilen şeyi yapar. Genellikle bu durum düşünsel değil davranışsal alandadır. Gidilecek yer, izlenecek film, yapılacak etkinlikleri kapsar. Sıklık ve aşırılık bu konunun değerlendirmeye alınmasında önemli kavramlardır. Zaman zaman arkadaşları arasında bu tipte çatışan istekler gözlemlenebilir. Bunların bazılarına uyum göstermek kişiliğin daha esnek olması, kendi isteklerini bekletmeyi becerebilme, sabırlı olma gibi bir takım özellikleri olumlu yönde etkiler. Aşırı dozajlar, var olan kişiliği bozmaya, silikleştirmeye ve ergeni zayıflatmaya başlar. Ergenlerin bu konuda kendilerine ait bir çizgileri olmalıdır. Her şeye evet demek her zaman iyi bir şey değildir. Koşulların demokratik, paylaşımların herkesin ihtiyacını belli oranlarda karşılıyor olduğuna dikkat edilmelidir.

Arkadaşsız kalmak vatansız kalmak gibidir ergenler için. Bu nedenle arkadaş ilişkilerinde oluşabilecek en ufak olumsuzluk bütün dünyasında sarsıcı bir etki yaratır. Bu durum uzun süreli ruhsal dengesizlikler, sinirlilik halleri, mutsuzluk ve değersizlik hisleri yaşamasına neden olur. *Arkadaşı olmamak kendine kör kalmak gibidir. Kendisinde olanların önemli, anlamlı ve değerli olup olmadığını anlayabilmek arkadaşlığın ortamında mümkündür ergen için. Ufak tefek farklılıklar olsa da nesiller boyu arkadaşlık ilişkilerinin olmazsa olmaz temel yapıları vardır. Bu, nasıl düşünüleceği ve nasıl davranılacağı konusunda bir tür rehber niteliğindedir. Arkadaşlığın temel niteliklerine aykırı davranmak yalnızlıkla sonuçlanabilir. Bu ergen için korkunç bir bedeldir. Genellikle ergenler bu bedeli ödememek için zaman zaman boyun eğen davranışlar gösterebilirler. Destekleyici yanlarının fazlaca olduğu ilişkiye bağlı düşünce ve davranış örüntüsü içinde olmak, henüz kişiliği oluşmakta olan, bu nedenle de birçok konuda nasıl davranması ve nasıl düşünmesi gerektiğini bilemeyen ergen için önemli bir destek ve dayanak noktasıdır.

Hiç arkadaşı olmamak ergenlik dönemindeki en önemli problemdir. Arkadaşı olmayan ya da bir şekilde arkadaşlığı bozulmuş olan ergenin yaşayacağı en önemli duygu beğenilmemek, istenmemek ve değersizlik şeklinde ortaya çıkar. Ergenler için kendilik algısı ve saygısı adına bu durum büyük sarsıntı yaratır. Yalnız kalan ergen her şeyi kendisinde birikir. Tahrip gücü yüksek bir bomba gibidir ergen ama dışarıdaki görünümünde sessizlik ve içine kapanıklık hakimdir. Arkadaşsızlığın uzun sürmesi durumunda, kendilik değerinde ciddi düşmeler, insan ilişkilerindeki beceri azalmaları, “benim hakkımda ne düşünüyorlar” düşünceleriyle takıntılı olma, bu nedenle yaşıtlarıyla iletişime geçmekten kaçınma, kendini ifade etekten çekinme gibi birtakım olumsuz gelişmeler görülmeye başlanır. Bazı ergenler derinliği görece az olan arkadaşlıklarla durumu idare ederler. Bazıları sanal ortam arkadaşlıklarına yönelebilirler. Kimisi ders başarısı ya da sanatsal bir etkinlikle ihtiyaçları olan pozitif iletiyi dışarıdan alarak psikolojilerini rahatlatabilirler. Ama bunların hiçbiri istenilen gerçek çözüm değildir. Arkadaşsız olmak, gelişimsel olarak incelenmesi gereken bir konudur. Hiç arkadaşı olamayan ergenlerin önceki yaş dönemlerinde de arkadaş edinme konusunda sıkıntıları olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle arkadaşlık ilişkileri ne kadar erken başlarsa ergenlik dönemi için de bir o kadar yararlı olur. Çocuklarının arkadaş sorunu olduğunu gören bazı aileler kendi sevgilerinin çocuklarına yeteceğini düşünürler ama bu sorun ikame çözümleri kabul etmez. **Arkadaşsızlıktan yakınan ya da hiç arkadaşı olmayan ergenlerin önemli sorunları olduğu düşünülmeli ve çok gecikmeden*uzman desteğine başvurulmalıdır.

Sonuç olarak ergen arkadaşlıkları, *yaş döneminin birçok dinamiğine bağlı olarak yetişkin ve çocukluk dönemi arkadaşlıklarından farklılıklar gösterir. Ülkemizdeki tüm ergenleri ve kurdukları arkadaşlıklara göz atma imkanımız olsaydı, bu arkadaşlıkların yapı, içerik, duygu, düşünce ve davranış örüntüleri açısından birbirlerine ne kadar benzediğini görürdük. Bu benzerlik tesadüf mü..? *Elbette değil. Bu ergenlik döneminin belirleyicisi olan tipik durumların sonuçlarından başka bir şey değildir.

İnsanın hayatını anlamlı kılan gelecekte yapacakları değil, geride bıraktığı tarihidir. O tarih ki arkadaşın tanıklığında anlam ve değerini bulur. Arkadaşsız kalmadığınız bir yaşam dilerim. *

*

Kaynakça:

Çetin, F., Bilbay A.A., Kaymak, D.A. (2003) Çocuklarda Sosyal Beceriler (3.Basım). İstanbul: epsilon

Hortaçsu, N. (2003). İnsan İlişkileri (3.Basım). Ankara: İmge Kitapevi

Hortaçsu, N. (2003). Çocuklukta İlişkiler (1.Basım). Ankara: İmge Kitapevi

Şemin, R.U. (1992). Gençlik Psikolojisi (3.Basım). İstanbul: Remzi Kitapevi

Parman, T. (2010). Ergenliğin Yüzleri (1.Basım). İstanbul: Bağlam Yayıncılık

Terakki Vakfı Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi. (2009). Arkadaşlık ve Aile. Sayı 22. Gelişim Bülteni

http://www.ekipnormarazon.com/makaleler/22-ergenlik/58-genclik-cagi-iliskileri

http://www.pudra.com/anne-cocuk/ergenlik-donemi/ergenlik-doneminde-arkadas-baskisi-5394.htm

*
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hasan Mehmet ARTIRAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Hasan Mehmet ARTIRAN
İstanbul
Uzman Psikolog - Pskolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hasan Mehmet ARTIRAN'ın Yazıları
► Ergenlik Döneminde Disiplin… Psk.Ebru Ceylan TEZER
► Ergenlik Döneminde İntihar Psk.Esra BÜYÜKKURT
► Ergenlik Döneminde Danışmanlık Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Ergenlik Döneminde İntihar Psk.Dnş.Melis AKDEMİR
► Ergenlik Döneminde İntihar Psk.Kamil ERTEKİN
► Ergenlik Döneminde Beslenme Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Ergenlik Döneminde Depresyon Psk.Eda GÖKDUMAN
► Ergenlik Döneminde Koruyucu Faktörler Psk.Tuğba ÇETİNKAYA
► Ergenlik Döneminde Cinsel Eğitim Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ergenlik Döneminde Arkadaslik' başlığıyla benzeşen toplam 48 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Olumlu Disiplin Aralık 2014
◊ Sınava Doğru Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:15
Top