2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Terapiden-Iı
YAZI #3077 © Yazan Uzm.Psk.Hülya MACİT | Yayın Ekim 2016
Kızıyla yaşadığı son krizi anlatırken: çıldırdı, üstüme yürüdü, sinir krizi geçirdi dedi. Ben artık kontrolü kaybettim ne yapacağımı bilmiyorum bana yardım edin ne olur…
Yaşananların kızının penceresinden nasıl görünebileceğine dair yaptığım birkaç yorum onu etkilemişe benziyordu. Hiç bu açıdan bakmadığını, ne kadar doğru bir yerde olduğunu, senelerce pek çok terapiste gittiğini ama hepsinin vakit kaybı olduğunu şimdi anladığını söyledi. Görebildiğim kadarıyla siz tam ihtiyacım olan kişisiniz dedi.

Ardından size bir sorum daha olacak hazır sizi bulmuşken engin bilgilerinizden biraz daha istifade etmek istiyorum dedi :(. Veee bana eşinin ve eşinin bir arkadaşının arasında geçen bir tartışmadan bahsederek eşinin bu konuda haklı olup olmadığını ve böyle bir durumda nasıl davranması gerektiğini sordu. Tabi bu ilk değildi; eşiyle, annesiyle, arkadaşıyla, görümcesiyle, eltisiyle vs. yaşadığı bu karmaşık deneyimleri önüme getiriyor, benden: “ona şöyle de, buna böyle davran gibi birebir tavsiyeler bekliyordu (hatta şimdi daha da abartarak eşinin nasıl davranması gerektiğini soruyordu). İlişkilerinin bu denli karmaşık olmasının arka planını anlama konusunda çok isteksiz davranıyor ve diğerleriyle etkileşiminde olduğu gibi sorumluluğu üstlenmek yerine topu bana atarak sorumluluk almaktan kaçıyordu. Oysa ki defalarca tekrarladığımız gibi karşılaştığı her yeni krizde sürekli yanında tavsiye alabileceği bir cep tavsiye verici taşıyamazdı :). Ama her seans sanki bunları hiç duymamış gibi yeni bir krizle karşıma geliyor ve nokta atışı cevaplar bekliyor, bu krizleri yaratan arka plana bakmasına dair yorumlarım onu sinirlendiriyordu. Tahmin edileceği gibi şimdi az öncekinden çok farklı bir noktadaydık. Buraya sorularına cevap almak için geldiğini, eğer bunu alamayacaksa neden para ödediğini, ona bilgi verirsem benim bilgilerimin azalmayacağını, bu konuda neden bu kadar cimri davrandığımı, eğer buraya gelip kendi cevaplarını kendisi bulacaksa benim ne işe yaradığımı, zaten başından beri garip biri olduğumu düşündüğünü, aslında hiçbir şey yapmayarak sanki bir şey yapıyormuş gibi davrandığımı………….

Görüldüğü gibi kişinin duygu ve düşüncelerindeki bu ani geçişe dair farkındalığı eksiktir. İşte ilişkilerini bu denli kaotikleştiren de budur. Kaçınılmaz olarak bunu terapi odasındaki etkileşime de taşıyacaktır tabii ki. Terapistin işi de öncelikli olarak odada dönen şeyi şimdi ve burada esasına dayalı olarak danışanın bilinçli farkındalığına sunmaktır. Bu vakada olduğu gibi birbirinden ayrı (bölünmüş) duran iyi ve kötü kutupların varlığını gözler önüne sermek öncelikli müdahale olmalı. Bununla da kalmayıp aynı zamanda bu çift kutuplu yapının orda olmasının hangi amaca veya ihtiyaca hizmet ettiğini anlamasına yardımcı olmak, bu iki uç iç ruhsal yapının adım adım entegre olmasına yardımcı olacaktır.

Böyle iki uç kutba sahip olan yapılarla seanslar genel olarak böyle şiddetli duygusal aktarımlarla dolu geçmesine rağmen danışan gelmeye devam eder. Çünkü çoğunlukla gözlenen saldırgan tutum altta yatan "mükemmel bakım veren", "ilgili" diğerine karşı duyulan ihtiyaç ve özleme karşı bir savunmadır. Örneğin bu vakada etkileşimin ilk kısmındaki olumlu duygular ve fayda sağlamadığını ifade etse dahi seanslara geliyor olması, umduğu gibi bir mükemmel öteki (anne veya bakım veren) olabileceğine dair umudunun yansımasıdır. Böyle birine olan ihtiyacı ve böyle birini bulacağına dair inancı kişi için öyle önemli ve onu ayakta tutan bir şeydir ki bu konuda hayal kırıklığına uğrama olasılığına karşı kendini korumak için karşı tarafı ilgisiz, soğuk hatta saldırgan biri olarak deneyimleyebilir. Şu da bir gerçektir ki bu ütopik beklentilere sahip olup da hayal kırıklığına uğramamak da pek mümkün değildir. Karşıdaki ne yaparsa yapsın bu ütopyaya ulaşması mümkün değildir. Çünkü aslında bu gerçek hayatta olması mümkün olmayan, kişinin kendi hayal gücünün ürünü olan bir fantezidir. Bu fantezi de doyurulmamış çocukluk ihtiyaçlarının bir sonucudur. O yüzden bu kişiler hayatları boyunca kusursuz ilişki, ölümsüz aşk vs. ütopyalarının peşinden koşarlar. Gerçek hayatın eksik ve kusurlu ilişkilerini tolere etmekte zorlanırlar.

Genel olarak borderline yapının zihninin çalışma biçimi şudur: örneğin terapiste (ya da herhangi ötekine) dair yaşanan herhangi bir hayal kırıklığı (bunun için ötekinin çok büyük bir hata yapması gerekmez: gözünün dalması, söylediğini tam anlayamaması, saate gözünün kayması, pencerenin önünden geçen kuşa dikkatinin kayması vs.)danışanın fantazisindeki mükemmel imgeden sapma anlamına gelir. Bu da ondan hiçbir şey beklenilmemesi gerektiğinin çünkü onun "yoksun bırakıcı", "ihmalkar", "zalim", "soğuk"vs. biri olduğunun kanıtıdır.

Terapisti böyle algılamak fazla yakınlaşmaya karşı kendini koruma biçimidir. Çünkü ona yakınlaşırsa derinlerdeki ihtiyaç ve arzular aktive olacak ama bunlar doyurulması imkansız arzular ve hayatın gerçekliğine uygun olmayan beklentiler olduğu için tam bir tatmin yaşayamamanın verdiği acı dayanılmaz olacaktır. Borderline yapının bu ütopik imgeye dair saplantılı tutumu onu gerçek hayatın eksikliklerle dolu bir parçası olan terapistin yardımına kendini kapamasına ve reel bir yardım almaktan kendini mahrum bırakmasına sebep olabilmektedir. Bu durumu ona yorumlamak terapi sürecinin en önemli parçası ve kişinin hayal dünyasından gerçek dünyaya geçişinin anahtarıdır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Hülya MACİT
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hülya MACİT'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Terapiden-Iı' başlığıyla benzeşen toplam 1 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendini Kontrol Ocak 2017
► Empati Aralık 2016
► Ergenlik Ne Demektir? Nisan 2015
► Yarık Ruhlar Mart 2015
► Cinselliğin Dili Mart 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:12
Top