Travma Nedir Travmaya Müdahale
Travma kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen birtakım olay veya süreçlerin neticesinde gelişen bireyin duygu düşünce ve davranışlarının olumsuz yönde değişmesine neden olan bir durumdur. Kişi travmayı akut (ölüm, yaralanma, kaza, deprem vb. gibi tek bir olay neticesinde gelişen) veya kronik (çocukluk dönemi olumsuz yaşantılar: aile içi şiddet, ebeveyn kaybı, cinsel istismar, duygusal istismar, fiziksel istismar ebeveyn boşanması gibi yetişkinlik döneminde de etkileri devam eden) travmalar şeklinde deneyimleyebilir.
Travma yaşayan bireyde birtakım semptomlar oluşabilir. Örneğin akut bir travma yaşamış bir birey geceleri uyku problemi yaşayabilir. İştah kaybı, çok yeme, sık sık dalma, konsantrasyonda azalma, kâbus görme, sosyal izolasyon gibi durumlar geliştirebilir. Bu durumlar terapiyle kısa sürede tedavi edilebilir. Kişinin travma öyküsüne göre terapi süresi değişkenlik gösterebilir.
Çocukluk dönemi travmalarında ise kişinin maruz kaldığı travmanın türü, şiddeti ve süresi önemlidir. Çocukluk dönemi 0-6 yaş kişinin benlik gelişimi için en önemli dönemdir. Bu dönemde yaşanan travmalar kişinin benlik bütünlüğünü olumsuz yönde etkilemektedir. Kişilik gelişimi için en önemli dönem olan 0-6 yaş dönemi travmaları yetişkinlikte kronik bir şekilde etkilerini sürdürebilir. Örneğin anne babanın devamlı surette tartışmalarına fiziksel istismarına maruz kalarak büyümüş bir birey yetişkinlik döneminde o dönemin travmasının tüm izlerini benliğinde taşıyabilir. İnsanlara güvenmekte, inanmakta ve yakın ilişki geliştirmekte güçlük çekebilir veya çocukluk döneminde cinsel istismara maruz kalan bir birey büyüdüğünde karşı cinsle ilişki kurmakta güçlük çekebilir. Bu ve buna benzer birtakım daha farklı davranış biçimleri geliştirebilir.
Çocukluk dönemi travmaları akut travmalara kıyasla daha uzun süreli bir terapi süreci gerektirebilir. Çünkü benlik gelişimin en kritik dönemi olan 0-6 yaş dönemi yaşantıları kişinin gelecekte nasıl bir ruhsal bütünlükte olacağını belirler. Bu dönemde maruz kalınan travmatik yaşantıları bireyin zihni regüle(düzenleme, sindirme) edemez. Yani bu dönemde yaşanan olaylar kişinin zihninden kolayca atlatılamaz. İnsan beyni kolayca metabolize edemez. Bilinçdışına yerleşir. Bu nedenle çocukluk dönemi travması olan bireylerin terapisi akut travma yaşamış bireylere göre daha uzun sürer. Terapiye istekli değişime açık olan birey bu yolculuktan şifa alır.
Yasemin TÜZEMEN
Psikolojik Danışman
Travma yaşayan bireyde birtakım semptomlar oluşabilir. Örneğin akut bir travma yaşamış bir birey geceleri uyku problemi yaşayabilir. İştah kaybı, çok yeme, sık sık dalma, konsantrasyonda azalma, kâbus görme, sosyal izolasyon gibi durumlar geliştirebilir. Bu durumlar terapiyle kısa sürede tedavi edilebilir. Kişinin travma öyküsüne göre terapi süresi değişkenlik gösterebilir.
Çocukluk dönemi travmalarında ise kişinin maruz kaldığı travmanın türü, şiddeti ve süresi önemlidir. Çocukluk dönemi 0-6 yaş kişinin benlik gelişimi için en önemli dönemdir. Bu dönemde yaşanan travmalar kişinin benlik bütünlüğünü olumsuz yönde etkilemektedir. Kişilik gelişimi için en önemli dönem olan 0-6 yaş dönemi travmaları yetişkinlikte kronik bir şekilde etkilerini sürdürebilir. Örneğin anne babanın devamlı surette tartışmalarına fiziksel istismarına maruz kalarak büyümüş bir birey yetişkinlik döneminde o dönemin travmasının tüm izlerini benliğinde taşıyabilir. İnsanlara güvenmekte, inanmakta ve yakın ilişki geliştirmekte güçlük çekebilir veya çocukluk döneminde cinsel istismara maruz kalan bir birey büyüdüğünde karşı cinsle ilişki kurmakta güçlük çekebilir. Bu ve buna benzer birtakım daha farklı davranış biçimleri geliştirebilir.
Çocukluk dönemi travmaları akut travmalara kıyasla daha uzun süreli bir terapi süreci gerektirebilir. Çünkü benlik gelişimin en kritik dönemi olan 0-6 yaş dönemi yaşantıları kişinin gelecekte nasıl bir ruhsal bütünlükte olacağını belirler. Bu dönemde maruz kalınan travmatik yaşantıları bireyin zihni regüle(düzenleme, sindirme) edemez. Yani bu dönemde yaşanan olaylar kişinin zihninden kolayca atlatılamaz. İnsan beyni kolayca metabolize edemez. Bilinçdışına yerleşir. Bu nedenle çocukluk dönemi travması olan bireylerin terapisi akut travma yaşamış bireylere göre daha uzun sürer. Terapiye istekli değişime açık olan birey bu yolculuktan şifa alır.
Yasemin TÜZEMEN
Psikolojik Danışman
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.