2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk/Ergen Kişiliğinde Ebeveynin Rolü
MAKALE #12774 © Yazan Psk.Dnş.Tunahan UZUN | Yayın Haziran 2014 | 3,685 Okuyucu
Çocuk ve ergen psikoterapisi için gelen vakalarda genellikle ebeveynlerin yavrularında fark ettikleri ruhsal bozukluklar veya davranış bozuklukları üzerine; çocuklarına terapist tarafından sihirli bir dokunuş gerçekleştirilmesi fantezisi ile terapiye gelmeleri sık karşılaştığımız durumlardan biridir.

Ebeveynlerin; çocuğunda gözlemlediği normal dışı durumun kendisi üzerinde oluşturduğu panik havası ile ‘acilen çocuğumu iyileştirin’ beklentileriyle terapiye geldiklerini görürüz. Ancak ebeveynler çocuklarında olan davranış bozukluklarının neden ve nasıl oluşmuş olabileceğine dair bir cevap beklentisi içerisinde genellikle olmazlar. Onlar için önemli olan o anda çocuklarında olan semptomların yani patolojik belirtilerin ortadan kalkması ve çocuklarının davranışlarının normale ya da kendi beklenti seviyesine erişmesidir.

Çocuklarının kendi beklenti seviyesine erişmesi; genelde idealize ettikleri çocuğu yetiştirebilmeleri ve çocuklarını kişilik ve kendilik tasarımları açısından şekillendirmek istemeleri doğrultusunda patolojik, hastalıklı bir beklentidir. Fakat normal dışı davranışların, semptomların baskılanması istekleri daha masumdur. Gözden kaçırılan şey çocuk ve ergen terapisinde genellikle semptom ve patolojik örüntülerin baskılanması neticesinde dinamikte var olan patolojinin ortadan kalkan semptom yerine farklı bir semptomla zaman içerisinde kendini yeniden ortaya çıkaracağı gerçeğidir.

Bu yüzden terapisitin eğer çocuk veya ergen ile çalışacak ise ilk sorumluluğu ebeveyne yöneltilen şu sorudur:
-Semptom odaklı çalışarak çocuğunuzda ifade ettiğiniz davranış bozukluğunun ortadan kaldırılması amaçlı çalışmamızı mı istersiniz? Yoksa semptoma neden olabilecek dinamikleri keşfetmemizi ve bu dinamikleri besleyen, sürekli yenilerini ortaya çıkaracak bataklığı kurutmaya yönelik bir çalışma yapmamızı mı istersiniz? İlk yol daha kısa sürecek bir çalışmayla ebeveyni kısa süreli mest edecek; fakat neticede farklı patolojilerle yeniden kendini ortaya çıkaracak bir dinamiksel bozukluğun devamını sağlayacakken, ikinci yol ise doğrudan semptoma dokunmayarak terapi süresince semptoma neden olan durumu belirleyerek kaynağa inecek; o semptomla birlikte yeni semptomların, yeni davranış bozukluklarının önünü kesecektir.

Nitekim burada dikkat çeken durum tek başına çocukta kişilik bozukluğunun oluşmasının güç olduğu; ancak kalıtım çevre ve yaşantıların kişinin ruhsal yapısını şekillendirdiği gerçeğini ortaya sermektedir. İnsanın ruhsal yapısı ve kendilik gelişiminin bu üç bileşenin karşılıklı ortak etkileşimi ile ortaya çıktığı yadsınamaz bir gerçektir.

Yeni Zelanda’da yapılan bir çalışma da çocukların ileriki yaşlarda takibi yapıldığında X kromozomu üzerinde bulunan monoaminooksidaz A aktivasyonu düşük olan çocukların, yüksek olan çocuklara nazaran ergenlik ve gençlik dönemlerinde daha saldırgan, sürekli kavga etme, kabadayılık, hırsızlık ve işkence etme kapasitelerinin yüksek olduklarını belirtir araştırma; genlerin duygusal bozukluklar üzerinde etkisini gösterir niteliktedir. Ancak bu tüm sorumluluğu genler üzerine atmamız için yeterli değildir.

Bebek çeşitli potansiyellerle dünyaya gelmiş ise de bu potansiyelleri tek başına hayata taşıyabilecek yeterlikte değildir. Potansiyeller çerçevesinde ebeveynin çocuk ile etkileşimi çocukta var olan potansiyeli şekillendirecek, revize edecek ve bir davranım, kişilik tutumu ortaya çıkaracaktır. Ebeveynin sorumluluğu kalıtım da değil kalıtımı şekillendirip, yeşertecek veya yönlendirecek olan çevre ve yaşantı süreci içerisindedir. Çünkü bu süreç bebeğin ileri ki yaşlarında sergileyeceği kişilik bozukluklarının veya davranış bozukluklarının temelini oluşturacaktır.

Her kriz durumunda tartışıldığı üzere; kriz çözümlerinde verimli olacak yöntem, krizi yönetmek olduğu kadar, yapılacak önleme çalışmaları ile krizin ortaya çıkmasını engelleme sürecinin de önemli olduğudur. Ebeveynler tam da bu noktada, ideal olan yöntemin tabi ki çocuk veya ergende var olan davranış veya farklı bozukluklar üzerinde çalışmanın fayda sağlayacağını bilmesi gerektiği kadar, çocuklarımızın kişiliklerini oluşturma sürecinde kendi ağır sorumluluklarının da farkına vararak kendi davranım biçimlerini ortaya koyma ve yeniden şekillendirme gerekliliğini de göz ardı etmemelidirler.

Verilen terapötik hizmetler içerisinde ebeveyn danışmanlığının yeri; ebeveynin çocuğuna davranışlarında çocukta bir bozukluk oluşturmayacak şekilde davranmayı öğrenmesinin en az terapötik hizmetler kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuk/Ergen Kişiliğinde Ebeveynin Rolü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Tunahan UZUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Tunahan UZUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tunahan UZUN Fotoğraf
Psk.Dnş.Tunahan UZUN
Samsun (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi55 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Tunahan UZUN'un Makaleleri
► Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Psk.Yasemin TÜZEMEN
► Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Pdg.Aykut AKOVA
► Çocuk ve Ergen Cinselliği Psk.Yaşam YANARDAĞ ÇELİK
► Çocuk ve Ergen Psikolojisi Pdg.Aykut AKOVA
► Çocuk ve Ergen Psikolojisinin Önemi Psk.Derya NUR YILMAZ
► Çocuk Eğitiminde Babanın Rolü Psk.Dnş.Evrim Alkış DEMİREL
► Çocuk Gelişiminde Babanın Rolü Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Çocuk/Ergen Kişiliğinde Ebeveynin Rolü' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öfke ve İlişki Eylül 2015
► Evlilikte Eş Seçimi Ağustos 2015
► Depresyon Kasım 2014
► Düşlenen Çocuk Mayıs 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:21
Top