2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Teknoloji ile İlişki Durumumuz: Bağlı Mıyız ? Bağımlı Mıyız?
MAKALE #20579 © Yazan Uzm.Psk.Hatice Esra BAKIR | Yayın Mayıs 2019 | 2,060 Okuyucu
‘Bağımlılık ‘ nedir? Neden ‘Bağımlı’ oluyoruz?
Doğada, insan cüz’i irade gibi özel bir yetiye sahip olan tek canlıdır. İnsan irade ve muhakeme kabiliyeti sayesinde aldığı kararlar ile yaşam yolculuğunu inşa edebilir. İçinde yaşadığı evreni değiştirebilir ve dönüştürebilir. Bu noktada bağımlılık kişinin herhangi bir davranışı ’ sonlandırma’ veya’ devam ettirme’ noktasında irade gösterememesi ve kontrolü yitirmesi olarak açıklanabilir.
Bağımlılık bir madde veya davranışa aşırı, hayatının gidişatını etkileyecek şekilde müptela olmasıdır. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Tedavi için tıbbi müdahale ve uzman desteği şarttır. Bağımlılık geliştirilen nesne, kişi veya durumlar sıklıkla değişebiliyor. İnsanlık tarihi boyunca alkol, sigara, uyuşturucu gibi kimyasal bağımlılıklar mevcuttu. Günümüzde artık literatüre internet, teknoloji vs. gibi eylemsel bağımlılıklar eklenmiş oldu.
Bağımlılık ile bağlılık kavramları arasındaki farkı nasıl açıklarsınız?
‘Bağımlılık’ ile ‘bağlılık’ kavramlarını iyi anlamak gerekir. İnsanoğlunu dünyaya ‘bağ kurma ‘ ihtiyacı ile gelir. Özellikle bebek ile bakım vereni/ ebeveyni arasında kurulan yakınlık hayati öneme sahiptir. Ebeveyni/ bakım vereni ile bebek arasında kurulan güvenli bağlanma ile mutluluk, güven, sevme-sevilme, keyif, keşfetme, ilgi ve onaylanma gibi duygusal ihtiyaçları karşılanan bir bebek kendisi, diğerleri ve yaşam ile sağlıklı bağlar kurmaya devam edebilir. Öte yandan ihmal edilmiş, fiziksel ve duygusal ihtiyaçları yeterince karşılanmamış veya yok sayılmış bir bebeğin bağlanma ihtiyacını devre dışı bırakarak kendisini rahatlatacak başka bir nesneye yönelmesi söz konusu olabiliyor. İleride bu kişilerin bağ kurma ve bağlılık geliştirme noktasında sorunlar yaşadıklarında ve baş etmekte zorlandıklarında eylemsel veya kimyasal maddelere bağımlılık geliştirme riskinin daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.
Kendimiz ve çevremiz ile kurduğumuz bağlar sağlıklı ve doyurucu olduğu sürece bizi beslemeye devam ederler; sevdiklerimiz, keyif veren aktiviteler ve tatmin eden meslekler gibi… Bu bağlar zayıfladığında veya tıkandığında yaşana gerilimden kaçmak ve haz döngüsünün devamını sağlamak için keyif veren maddelere veya eylemlere yönelebiliriz. Kısa vadede gerilimi azaltan bu davranış bağımlılıkla sonuçlanabilir. Hemen her türlü bağımlılığın sevgi dolu ve besleyici bağlılıkların yoksunlukları sonucunda oluştuğunu söyleyebiliriz.
Neden ve nasıl bağımlı oluyoruz?
İnsan tabiatta ki diğer canlılara göre daha fazla gelişmiş bir sinir sistemine sahip olmasına rağmen fıtraten bağımlı olmaya daha fazla meyillidir. Beynimizde mutluluk, keyif verici ilişkiler, davranışlar veya lezzetler sonrasında dopamin adında bir kimyasal salgılayan ödül mekanizması bulunuyor. Örneğin insanın gün içinde ihtiyacı olan şeker miktarı bellidir, ancak albenisine dayanamayıp üst üste yüksek kalorili tatlılar tüketmeye başlayabilir. Daha fazla haz ve daha fazla keyif için ödül devresini zorladıkça maddeye karşı tolerans gelişir ve beynimiz tatmin olmak için daha fazlasına ihtiyaç duymaya başlar. İnsanın ödül sistemini suiistimal etmesi bağımlılık tuzağına düşmesi ile sonuçlanabilir.
Kimler bağımlılık geliştirmeye daha yatkın?
Bu alanda yapılan araştırmalarda yaşamın ilk yıllarında duygusal veya fiziksel ihmal ve istismara uğrayan kişilerin ileride bağımlılığa daha yatkın bir kişilik geliştirdiği göstermektedir. Yaşamının bir noktasında kırılmalar yaşayan, yalnız ve dışlanmış hisseden bu kişiler kendisine rahatlık hissi verecek bir eylem veya madde ( uyuşturucu, kumar, dizi-film, porno vs) ile bağ kurabilirler.
Belli bir yaşın üzerindeki sağlıklı yetişkinlerin bağımlılık geliştirme olasılığı düşüktür. Özellikle çocuklar ve gençler daha fazla risk altındadır. Nedeni ise diğer organlardan farklı olarak beyin gelişimi 20 li yaşlara kadar devam eder, özellikle beyninin ön kısmında bulunan frontel bölge geliştikçe irade ve muhakeme becerisi, hazzı erteleme becerisi gelişir. . Çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca kontrol mekanizması ve fren sistemi gelişmeye devam eder. Zihinsel melekeleri henüz gelişmemiş çocuklara veya gençlere sunulan ve herhangi iradeye ihtiyaç duymadan oynanan dijital oyunlar, programlar bu becerilerin gelişmesini engeller. Bu dönemde oluşan beyin yapısı kişinin hayatının geri kalanında vereceği kararları da etkiler. Gelişim dönemindeki çocuk ve ergenler potansiyel bağımlı adayıdır. Oyun oynayan her çocuk bağımlı olacak demek değil, herkesin bağımlılık potansiyeli farklıdır. Bireysel durumlarına, hayatının hangi döneminde ve hangi davranışla karşısına çıkacağına göre değişebilir.
Günümüzde sıklıkla konusu edilen ‘teknoloji bağımlılığı’ nedir?
Teknoloji hayatımıza tüm eğlencesi, renkleri, cazip kolaylıkları ve olanca konforuyla girdiğinden beri yan etkileri de tartışma konusu olmaya devam ediyor. Gelecek distopyalarını konu edinen filmler ve diziler bile bu etkinin sınırlarını çizmekte zorlanıyorlar. Büyük bir nimet olan teknolojinin külfeti de var elbette. Dijital dünyanın kapılarını açan eğlenceli iletişim araçları artık tehlikeli olmaya ve bedel ödetmeye başladı bile. Gündelik hayatta uzun saatler internet kullanan herkes bağımlıdır diyemeyiz; teknolojinin sınırsız ve ölçüsüz kullanımı sonucunda ortaya çıkan tablo ‘teknoloji kullanım bozukluğu ‘ olarak adlandırılıyor.
Teknoloji bağımlılığı kişinin artık teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünü kaybetmesidir, bu tür bir bağımlılık bir süreç sonunda ortaya çıkan bir hastalıktır. İlk olarak dijital dünyayı merak ve keşif için deneysel kullanımla başlayan kişiler, daha sonra çevresine uyum sağlamak için arkadaşlarının düzenli kullandığı sosyal platformlara üye olarak sosyal kullanımla devam edebilir. Sosyal kullanım bağımlılığı başlatan süreçtir. Bir sonraki aşamada kişilerin gerçek hayattan ve problemlerden kaçmak, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarını sanal ama sorunsuz bir yolla giderme amacıyla teknoloji kötüye kullanımıdır. Son aşamada artık bağımlı kullanım belirtileri gösteren kişi hayatının akışını bağımlı olduğu şeye karşı değiştirmeye ve gereğinden fazla zaman ve kaynak ayırmaya başlar. Sorumluluklar aksatılmaya, İlişkilerin kalitesi azalmaya başlamışsa da kişi zararlarını görmezden gelir İnternetsiz güçsüz ve çaresiz hissetmeye başlar. Psikiyatride ‘Nomofobi’ olarak adlandırılan kişinin yanında mobil cihazı olmadığında ortaya çıkan kaygı ve panik hali gibi yoksunluk belirtileri gösterdiği bir hastalık tablosuna benzer bir sonuç ortaya çıkar.
Bilgisayar oyunları bağımlılık yapar mı? Neden?
ABD’de ve Türkiye’de çocukların bilgisayar başında vakit geçirme süreleri 5,5 saat. Oyun endüstrisi koca bir profesyonel ordu ile potansiyel müşterilerini bağımlı kılmak için çalışıyor. Sanal bahis-kumar, şans, bilgisayar oyunları insan psikolojisi, ihtiyaç ve zaaflarını dikkate alarak hazırlanıyorlar.
Bireysel farklılıklara göre gelişim, aile çevre ve yaşantısal deneyimler ile kurulacak ilişkiler, kendi kararlarını alabilme özgürlüğü, özerklik, keşfetmek, araştırarak bilgiye ulaşmak gibi iç motivasyonu sağlayan temel ihtiyaçlarımız var. Bilgisayar oyunları bu ihtiyaçları daha kolay ve risksiz bir yoldan gidermenin mümkün olduğu sanal bir dünya yaratıyor. Aslında çocuklar teknolojiye bağımlı değil, sadece teknoloji aracılığıyla bir bağımlılık olan kontrol ihtiyacını karşılamaya çalışıyorlar. Eğer aile ve okul gelişim, keşfetme, ilişki, özerklik ve kontrol ihtiyaçlarına cevap verebiliyorsa ve çocuklar ihtiyaçları doğal yollar ile giderebiliyorlarsa bağımlılıklar azalır( Bolat, Ö.)Ez cümle, bağımlılığın sebebi teknoloji değil, kişilerin kendisi ve ihtiyaçlarıdır.
Ne yapalım? Bağımlı olmadan teknoloji ile sağlıklı bir ‘ bağ’ nasıl kurulabilir?
Bu ve benzeri soruların yanıtları için dünyada ilk defa 2012 yılında “Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi”ni ülkemizde yapıldı. Şu anda da Yeşilay alkol, kumar, madde, sigara, teknoloji bağımlılığını önleme üzerine inter-aktif projeler geliştirmeye devam ediyor. Başta ebeveynler ve öğretmenler olmak üzere tüm yetişkin bireylerin internet ile güvenli kontrollü bağ kurmayı öğrenmesi ve gelecek nesillere aktif kullanım noktasında rehberlik etmesi çok önemli. Aile içerisinde internet kullanım süresi için birlikte karar alınması demokratik bir çözüm olabilir, aile üyeleri süreyi yönetmede birbirini destekleyebilir.
Güvenli ve kontrollü internet kullanım becerisi geliştirmek?
Sanayi devrimi, otomobil, bilgisayar gibi hayatımıza giren her yeni teknoloji yeni beceriler edinmemiz ve gelişmemiz için bir fırsat yaratmıştır. Şimdi de internet ve sosyal medya aracılığıyla kitle iletişim araçlarının hâkim olduğu bir geçiş sürecindeyiz
Güvenli ve kontrollü internet kullanım becerisi geliştirmek için İnternetin bize ne yaptığından ziyade biz onunla ne yapabiliriz sorusu ile başlayabiliriz. İnternette geçirilecek zaman planlanabilir, tam olarak uygulanmasa bile programın yönetimini bırakmamak ve dışına çıkmamak için çabalamak iradeyi güçlendirecektir.
İnternette sadece tüketici olarak değil kaliteli, faydalı içerik üreterek var olabilen, süreli ve bir amaç doğrultusunda, kimseye zarar vermeden, yasal süreçleri ihlal etmeden sorumlu bir kullanıcı olmaya gayret etmemiz sağlıklı bir zemin oluşturmak için yeterlidir.

Klinik Psk. Hatice Esra Bakır

Kaynakça:
https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi
Canan,S. Vakit varken: Teknoloji bağımlılığı, 2015
Dinç, M. İnternet bağımlılığının tedavisi, Türkiye gazetesi, 2017
Bolat, Ö. , Beni Ödülle Cezalandırma, Doğan kitap , 2016.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Teknoloji ile İlişki Durumumuz: Bağlı Mıyız ? Bağımlı Mıyız?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Hatice Esra BAKIR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Hatice Esra BAKIR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hatice Esra BAKIR Fotoğraf
Uzm.Psk.Hatice Esra BAKIR
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hatice Esra BAKIR'ın Makaleleri
► Biz Erkekler, Hepimiz Aynı Mıyız? Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER
► Ailecek Okula Hazır Mıyız ? Psk.Dnş.Erhan KOCA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Teknoloji ile İlişki Durumumuz: Bağlı Mıyız ? Bağımlı Mıyız?' başlığıyla benzeşen toplam 31 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ekran Terörü Mayıs 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:25
Top