Panik Atak ve Panik Bozukluk Nedir? Farkları Nelerdir?
Panik atak ve panik bozukluk birbirine çok karıştırılmaktadır. Kısaca aralarındaki farkı açıklayacağım.
Panik Atak: Panik atak, aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan yoğun korku veya endişe nöbetidir. Bu nöbetler, hızla artan fiziksel ve zihinsel semptomlarla karakterizedir ve genellikle korkutucu bir zirveye ulaşırlar. Panik ataklar sıklıkla kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi ve bayılma hissi gibi belirtilerle ilişkilidir. Panik ataklar, insanların tekrarlanan panik ataklarını deneyimlediği bir durumu ifade ederken, panik bozukluğu teşhis edilmemiş olabilir.
Panik Bozukluk: Panik bozukluk, tekrarlayan panik ataklarının yanı sıra, bu ataklardan sonra sürekli olarak endişe ve korku hissi yaşama durumudur. Panik ataklarının beklenmedik ve aniden meydana gelmesi, bireylerde gelecekteki ataklarla ilgili sürekli bir endişe ve panik olma korkusu yaratabilir. Panik bozukluğu olan kişiler, ataklarından kaçınmak için günlük aktivitelerini kısıtlayabilirler ve sosyal hayattan uzaklaşabilirler. Bu bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve tedavi gerektirebilir.
Panik ataklar, genellikle aniden ve hiçbir belirgin neden olmaksızın ortaya çıkar. Kişi, atak anında büyük bir korku veya dehşet hissi yaşar ve bu nedenle kontrolünü kaybedebileceği hissine kapılabilir. Panik ataklar, insanlar arasında oldukça yaygın bir durumdur. Yapılan araştırmalara göre, yetişkinlerin yaklaşık %2-3'ü yılda en az bir panik atak geçirebilir. Panik atakların şiddeti, kişiden kişiye ve ataktan atağa değişebilir. Bazı kişiler hafif semptomlar yaşarken, diğerleri şiddetli ve rahatsız edici semptomlar yaşayabilir. Panik atak ve bozukluğun gelişiminde genetik yatkınlığın etkili olabileceği düşünülmektedir. Ailesinde panik bozukluğu olan kişilerin, bu durumu geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir
Panik atak, panik bozukluğunun bir semptomu olabilir. Panik bozukluğu, kişilerin tekrarlayan panik ataklarının yanı sıra, bu ataklardan sonra sürekli olarak endişe ve korku hissi yaşamalarını içeren bir durumdur. Panik ataklar, fiziksel ve duygusal semptomlarla ilişkilidir. Fiziksel semptomlar arasında kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı ve göğüs ağrısı bulunurken, duygusal semptomlar arasında korku, dehşet, ölüm korkusu ve gerçeklikten kopma hissi bulunabilir.
Panik bozukluğu olan kişilerin bir kısmında, panik ataklar agorafobi denilen durumla ilişkilidir. Agorafobi, geniş açık alanlarda, kalabalık ortamlarda veya güvenli olmayan yerlerde olma korkusu ve bu tür yerlerden kaçınma davranışıdır.
Panik ataklar, bazı sağlık durumlarıyla da ilişkili olabilir. Örneğin, tiroid problemleri, kalp hastalıkları, solunum sorunları gibi fiziksel sağlık sorunları panik atakların tetikleyicisi olabilir. Bu nedenle, panik atak yaşayan kişilerin fiziksel sağlık durumlarının da değerlendirilmesi önemlidir.
Panik atak ve panik bozukluğu, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Panik ataklar nedeniyle kişiler sosyal hayattan uzaklaşabilir, iş performansları düşebilir ve günlük aktiviteleri kısıtlayabilir. Tedavi edilmediğinde, bu durum, kişinin yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Panik atak ve panik bozukluğu olan kişilerde, depresyon, anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk gibi eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar da görülebilir. Tedavi sürecinde, bu eşlik eden durumların da dikkate alınması önemlidir. Panik atak yaşayan kişiler, ataklar sonrasında gelecekteki olumsuz olaylarla ilgili yoğun korkular yaşayabilirler. Gelecekte panik atak geçirme korkusu, sosyal ortamlarda başarısızlık korkusu gibi düşünceler, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Panik atak ve bozukluğun tedavi edilebilir olduğu bilinmektedir. Uzmanlar, ilaçlar, terapi ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemlerle tedavi planları oluşturarak kişilerin panik atakları ile başa çıkmalarına ve yaşam kalitelerini iyileştirmelerine yardımcı olabilir.
Panik atak ve panik bozukluğun erken tanı ve tedavi edilmesi, olumlu sonuçlar alınmasını kolaylaştırabilir. Tedavi, semptomların kontrol altına alınmasında, kişinin günlük hayatını etkilemeyen bir düzeye indirilebilir. Bazı terapi yöntemleri, panik atak yaşayan kişilere kontrollü tetiklemeler uygulayarak, ataklarla baş etme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bu yöntemler, panik ataklara daha az tepki verme ve onlarla daha iyi başa çıkma stratejileri geliştirmeye odaklanır.
Panik atak ve panik bozukluk, antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi psikiyatrik ilaçlarla tedavi edilebilir. Uzmanlar, ilaç kullanımını ve dozlarını kişinin durumuna uygun olarak belirleyecektir.
Panik atak veya bozukluk yaşayan kişilerin bir uzmandan yardım alması önemlidir. Öncelikle teşhis koyulabilmesi ve ilaç tedavisine başlamak için bir psikiyatristten randevu alınarak sürece başlanılmalıdır. Hemen ardından bu konuda uzman bir terapistle iletişime geçip eş zamanlı olarak terapiye başlanmalıdır. Bazen hastaların zihninde tek yönlü tedavinin yeterli olduğu düşüncesi olabilir. Ancak ilaç tedavisi panik bozukluk ile baş etmek için tek başına yeterli değildir. Düşünce sistemimiz ve duygularımızın kontrolü bir terapi sürecinde şekillendirilmelidir.
Panik atağı anlamak, neye ihtiyacımız olduğunu keşfetmek, panik atağı sağlıklı bir şekilde yönetmek ve bu hastalığı tamamen yok etmek için süreç ilaç tedavisinin yanında terapiyle devam ettirilmelidir. Bazen panik ataklar patolojik bir rahatsızlık olmadan kendini göstermektedir. Bu süreçte ilaç kullanımı olmadan yine psikoterapiyle atlatmak mümkündür.
Peki Panik Atak Yaşayan Kişiler Günlük Hayatlarında Neler Yapabilirler?
• Bir uzman tarafından teşhis edilmiş ve tedavi planı oluşturulmuşsa, panik atak yaşayan kişilerin tedavi planına düzenli bir şekilde uyum sağlamaları önemlidir. İlaçları zamanında almak, terapi seanslarına katılmak ve terapistin önerdiği stratejileri uygulamak, atakların sıklığını ve şiddetini azaltmada etkili olabilir.
• Panik ataklar hakkında bilgi sahibi olmak, kişinin semptomları anlamasına ve normal bir fizyolojik tepki olduğunu fark etmesine yardımcı olabilir. Bu, kişinin korkularıyla başa çıkmasına ve atakların kontrolünü sağlamasına yardımcı olabilir.
• Panik atak anında, nefes ve gevşeme teknikleri uygulamak faydalı olabilir. Derin ve yavaş nefes almak, bedeni ve zihni sakinleştirebilir. Düzenli meditasyon, yoga veya gevşeme egzersizleri, stresi azaltmada yardımcı olabilir.
• Düzenli bir uyku düzeni, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, stresle başa çıkma becerilerini artırmada yardımcı olabilir. Sağlıklı bir yaşam biçimi, panik ataklarının sıklığını ve yoğunluğunu azaltmada etkili olabilir.
• Panik atakların tetikleyicilerini tanımak ve bunlardan kaçınmak veya başa çıkmak önemlidir. Kişiler, atakların ortaya çıkmasına yol açan belirli durumları, düşünce kalıplarını veya aktiviteleri belirleyerek, bunlarla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenebilirler.
• Panik atakların ne zaman ortaya çıktığını ve hangi durumlarda tetiklendiğini belirlemek için günlük bir kayıt tutabilirler. Bu, tetikleyicileri tanımada ve panik ataklarını daha iyi anlamada yardımcı olabilir.
• Kendi kendine yardım stratejileri geliştirmek, panik ataklarının etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Örneğin, atak sırasında olumlu bir tekrarlayan cümle kullanmak veya rahatlatıcı bir aktivite yapmak, kişinin daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir.
• Panik atak ve bozukluk yaşayan kişiler, destek alabilecekleri aile üyeleri, arkadaşlar veya destek grupları bulabilirler. Destek, kişinin hislerini paylaşmasına ve anlayışlı bir ortamda olmasına yardımcı olabilir.
• Panik atak yaşayan kişiler, benzer deneyimlere sahip diğer kişilerle bağlantı kurabilecekleri sosyal destek gruplarına katılabilirler. Bu gruplar, hislerini paylaşmak, deneyimlerini anlamak ve karşılıklı destek almak için faydalı olabilir. Panik atak yaşayan kişilerden oluşan grup psikoterapisine katılabilirler.
İstatistiklere göre, panik ataklar kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olarak görülür. Bu nedenle, cinsiyet, panik atakların yaygınlığı açısından bir risk faktörü olarak kabul edilir. Bazı araştırmalar, çocukluk döneminde yaşanan travmatik olayların, ilerleyen yaşlarda panik bozukluğu gelişimine katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Çocukluk döneminde yaşanan stresli deneyimlerin, duygusal düzenleme mekanizmalarında kalıcı etkileri olabilir. Panik atakların yoğun fiziksel semptomları, kalp krizini hatırlatabilir ve kişilerde panik yaratabilir. Bu nedenle, panik atak yaşayan kişilerin semptomlarından emin olmak için tıbbi yardım alması önemlidir. Panik bozukluğu olan bazı kişilerde, özellikle uçak, tren veya otobüs gibi kapalı ve kontrol edilemeyen ulaşım araçlarıyla seyahat etmek panik atakları tetikleyebilir. Panik atak yaşayan kişilerde, sosyal etkileşimler ve kalabalık yerlerde bulunma korkusu (sosyal fobi) sık görülebilir. Bu durum, atakların sıklığını ve şiddetini artırabilir. Bazı kişilerde, panik atakların gelmekte olduğunu hissetmeye başlama (prodromal) belirtiler olabilir. Bu belirtiler, kişilerin ataklara hazırlıklı olmalarını sağlayabilir. Panik atak sırasında kişiler, gerçek dışı düşünceler ve tehlikeli senaryolar oluşturabilirler. Örneğin, kalp atışları hızlandığında kalp krizi geçireceklerini düşünebilirler. Panik bozukluğu olan kişiler, uykuda da panik atak geçirebilirler. Uykudaki panik ataklar, kişinin uyanarak büyük korku ve rahatsızlık hissetmesine neden olabilir.
Unutmayın ki panik atak ve panik bozukluğun tedavi edilebilir olduğu ve uzman yardımıyla yaşam kalitesinin artırılabileceği önemli bir gerçektir. Panik atak yaşayan kişilerin, profesyonel destek alarak ve uygun tedavi yöntemlerini uygulayarak günlük hayatlarını daha iyi yönetmeleri ve olumlu bir yaşam süreçleri olmaları mümkündür. Panik atak ve panik bozukluğu tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) etkili bir yaklaşımdır. BDT, düşünce kalıplarını değiştirme, tetikleyicilerle başa çıkma ve olumlu davranışları pekiştirme gibi stratejileri içerir.
Panik Atak: Panik atak, aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan yoğun korku veya endişe nöbetidir. Bu nöbetler, hızla artan fiziksel ve zihinsel semptomlarla karakterizedir ve genellikle korkutucu bir zirveye ulaşırlar. Panik ataklar sıklıkla kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi ve bayılma hissi gibi belirtilerle ilişkilidir. Panik ataklar, insanların tekrarlanan panik ataklarını deneyimlediği bir durumu ifade ederken, panik bozukluğu teşhis edilmemiş olabilir.
Panik Bozukluk: Panik bozukluk, tekrarlayan panik ataklarının yanı sıra, bu ataklardan sonra sürekli olarak endişe ve korku hissi yaşama durumudur. Panik ataklarının beklenmedik ve aniden meydana gelmesi, bireylerde gelecekteki ataklarla ilgili sürekli bir endişe ve panik olma korkusu yaratabilir. Panik bozukluğu olan kişiler, ataklarından kaçınmak için günlük aktivitelerini kısıtlayabilirler ve sosyal hayattan uzaklaşabilirler. Bu bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve tedavi gerektirebilir.
Panik ataklar, genellikle aniden ve hiçbir belirgin neden olmaksızın ortaya çıkar. Kişi, atak anında büyük bir korku veya dehşet hissi yaşar ve bu nedenle kontrolünü kaybedebileceği hissine kapılabilir. Panik ataklar, insanlar arasında oldukça yaygın bir durumdur. Yapılan araştırmalara göre, yetişkinlerin yaklaşık %2-3'ü yılda en az bir panik atak geçirebilir. Panik atakların şiddeti, kişiden kişiye ve ataktan atağa değişebilir. Bazı kişiler hafif semptomlar yaşarken, diğerleri şiddetli ve rahatsız edici semptomlar yaşayabilir. Panik atak ve bozukluğun gelişiminde genetik yatkınlığın etkili olabileceği düşünülmektedir. Ailesinde panik bozukluğu olan kişilerin, bu durumu geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir
Panik atak, panik bozukluğunun bir semptomu olabilir. Panik bozukluğu, kişilerin tekrarlayan panik ataklarının yanı sıra, bu ataklardan sonra sürekli olarak endişe ve korku hissi yaşamalarını içeren bir durumdur. Panik ataklar, fiziksel ve duygusal semptomlarla ilişkilidir. Fiziksel semptomlar arasında kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı ve göğüs ağrısı bulunurken, duygusal semptomlar arasında korku, dehşet, ölüm korkusu ve gerçeklikten kopma hissi bulunabilir.
Panik bozukluğu olan kişilerin bir kısmında, panik ataklar agorafobi denilen durumla ilişkilidir. Agorafobi, geniş açık alanlarda, kalabalık ortamlarda veya güvenli olmayan yerlerde olma korkusu ve bu tür yerlerden kaçınma davranışıdır.
Panik ataklar, bazı sağlık durumlarıyla da ilişkili olabilir. Örneğin, tiroid problemleri, kalp hastalıkları, solunum sorunları gibi fiziksel sağlık sorunları panik atakların tetikleyicisi olabilir. Bu nedenle, panik atak yaşayan kişilerin fiziksel sağlık durumlarının da değerlendirilmesi önemlidir.
Panik atak ve panik bozukluğu, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Panik ataklar nedeniyle kişiler sosyal hayattan uzaklaşabilir, iş performansları düşebilir ve günlük aktiviteleri kısıtlayabilir. Tedavi edilmediğinde, bu durum, kişinin yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Panik atak ve panik bozukluğu olan kişilerde, depresyon, anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk gibi eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar da görülebilir. Tedavi sürecinde, bu eşlik eden durumların da dikkate alınması önemlidir. Panik atak yaşayan kişiler, ataklar sonrasında gelecekteki olumsuz olaylarla ilgili yoğun korkular yaşayabilirler. Gelecekte panik atak geçirme korkusu, sosyal ortamlarda başarısızlık korkusu gibi düşünceler, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Panik atak ve bozukluğun tedavi edilebilir olduğu bilinmektedir. Uzmanlar, ilaçlar, terapi ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemlerle tedavi planları oluşturarak kişilerin panik atakları ile başa çıkmalarına ve yaşam kalitelerini iyileştirmelerine yardımcı olabilir.
Panik atak ve panik bozukluğun erken tanı ve tedavi edilmesi, olumlu sonuçlar alınmasını kolaylaştırabilir. Tedavi, semptomların kontrol altına alınmasında, kişinin günlük hayatını etkilemeyen bir düzeye indirilebilir. Bazı terapi yöntemleri, panik atak yaşayan kişilere kontrollü tetiklemeler uygulayarak, ataklarla baş etme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bu yöntemler, panik ataklara daha az tepki verme ve onlarla daha iyi başa çıkma stratejileri geliştirmeye odaklanır.
Panik atak ve panik bozukluk, antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi psikiyatrik ilaçlarla tedavi edilebilir. Uzmanlar, ilaç kullanımını ve dozlarını kişinin durumuna uygun olarak belirleyecektir.
Panik atak veya bozukluk yaşayan kişilerin bir uzmandan yardım alması önemlidir. Öncelikle teşhis koyulabilmesi ve ilaç tedavisine başlamak için bir psikiyatristten randevu alınarak sürece başlanılmalıdır. Hemen ardından bu konuda uzman bir terapistle iletişime geçip eş zamanlı olarak terapiye başlanmalıdır. Bazen hastaların zihninde tek yönlü tedavinin yeterli olduğu düşüncesi olabilir. Ancak ilaç tedavisi panik bozukluk ile baş etmek için tek başına yeterli değildir. Düşünce sistemimiz ve duygularımızın kontrolü bir terapi sürecinde şekillendirilmelidir.
Panik atağı anlamak, neye ihtiyacımız olduğunu keşfetmek, panik atağı sağlıklı bir şekilde yönetmek ve bu hastalığı tamamen yok etmek için süreç ilaç tedavisinin yanında terapiyle devam ettirilmelidir. Bazen panik ataklar patolojik bir rahatsızlık olmadan kendini göstermektedir. Bu süreçte ilaç kullanımı olmadan yine psikoterapiyle atlatmak mümkündür.
Peki Panik Atak Yaşayan Kişiler Günlük Hayatlarında Neler Yapabilirler?
• Bir uzman tarafından teşhis edilmiş ve tedavi planı oluşturulmuşsa, panik atak yaşayan kişilerin tedavi planına düzenli bir şekilde uyum sağlamaları önemlidir. İlaçları zamanında almak, terapi seanslarına katılmak ve terapistin önerdiği stratejileri uygulamak, atakların sıklığını ve şiddetini azaltmada etkili olabilir.
• Panik ataklar hakkında bilgi sahibi olmak, kişinin semptomları anlamasına ve normal bir fizyolojik tepki olduğunu fark etmesine yardımcı olabilir. Bu, kişinin korkularıyla başa çıkmasına ve atakların kontrolünü sağlamasına yardımcı olabilir.
• Panik atak anında, nefes ve gevşeme teknikleri uygulamak faydalı olabilir. Derin ve yavaş nefes almak, bedeni ve zihni sakinleştirebilir. Düzenli meditasyon, yoga veya gevşeme egzersizleri, stresi azaltmada yardımcı olabilir.
• Düzenli bir uyku düzeni, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, stresle başa çıkma becerilerini artırmada yardımcı olabilir. Sağlıklı bir yaşam biçimi, panik ataklarının sıklığını ve yoğunluğunu azaltmada etkili olabilir.
• Panik atakların tetikleyicilerini tanımak ve bunlardan kaçınmak veya başa çıkmak önemlidir. Kişiler, atakların ortaya çıkmasına yol açan belirli durumları, düşünce kalıplarını veya aktiviteleri belirleyerek, bunlarla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenebilirler.
• Panik atakların ne zaman ortaya çıktığını ve hangi durumlarda tetiklendiğini belirlemek için günlük bir kayıt tutabilirler. Bu, tetikleyicileri tanımada ve panik ataklarını daha iyi anlamada yardımcı olabilir.
• Kendi kendine yardım stratejileri geliştirmek, panik ataklarının etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Örneğin, atak sırasında olumlu bir tekrarlayan cümle kullanmak veya rahatlatıcı bir aktivite yapmak, kişinin daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir.
• Panik atak ve bozukluk yaşayan kişiler, destek alabilecekleri aile üyeleri, arkadaşlar veya destek grupları bulabilirler. Destek, kişinin hislerini paylaşmasına ve anlayışlı bir ortamda olmasına yardımcı olabilir.
• Panik atak yaşayan kişiler, benzer deneyimlere sahip diğer kişilerle bağlantı kurabilecekleri sosyal destek gruplarına katılabilirler. Bu gruplar, hislerini paylaşmak, deneyimlerini anlamak ve karşılıklı destek almak için faydalı olabilir. Panik atak yaşayan kişilerden oluşan grup psikoterapisine katılabilirler.
İstatistiklere göre, panik ataklar kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olarak görülür. Bu nedenle, cinsiyet, panik atakların yaygınlığı açısından bir risk faktörü olarak kabul edilir. Bazı araştırmalar, çocukluk döneminde yaşanan travmatik olayların, ilerleyen yaşlarda panik bozukluğu gelişimine katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Çocukluk döneminde yaşanan stresli deneyimlerin, duygusal düzenleme mekanizmalarında kalıcı etkileri olabilir. Panik atakların yoğun fiziksel semptomları, kalp krizini hatırlatabilir ve kişilerde panik yaratabilir. Bu nedenle, panik atak yaşayan kişilerin semptomlarından emin olmak için tıbbi yardım alması önemlidir. Panik bozukluğu olan bazı kişilerde, özellikle uçak, tren veya otobüs gibi kapalı ve kontrol edilemeyen ulaşım araçlarıyla seyahat etmek panik atakları tetikleyebilir. Panik atak yaşayan kişilerde, sosyal etkileşimler ve kalabalık yerlerde bulunma korkusu (sosyal fobi) sık görülebilir. Bu durum, atakların sıklığını ve şiddetini artırabilir. Bazı kişilerde, panik atakların gelmekte olduğunu hissetmeye başlama (prodromal) belirtiler olabilir. Bu belirtiler, kişilerin ataklara hazırlıklı olmalarını sağlayabilir. Panik atak sırasında kişiler, gerçek dışı düşünceler ve tehlikeli senaryolar oluşturabilirler. Örneğin, kalp atışları hızlandığında kalp krizi geçireceklerini düşünebilirler. Panik bozukluğu olan kişiler, uykuda da panik atak geçirebilirler. Uykudaki panik ataklar, kişinin uyanarak büyük korku ve rahatsızlık hissetmesine neden olabilir.
Unutmayın ki panik atak ve panik bozukluğun tedavi edilebilir olduğu ve uzman yardımıyla yaşam kalitesinin artırılabileceği önemli bir gerçektir. Panik atak yaşayan kişilerin, profesyonel destek alarak ve uygun tedavi yöntemlerini uygulayarak günlük hayatlarını daha iyi yönetmeleri ve olumlu bir yaşam süreçleri olmaları mümkündür. Panik atak ve panik bozukluğu tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) etkili bir yaklaşımdır. BDT, düşünce kalıplarını değiştirme, tetikleyicilerle başa çıkma ve olumlu davranışları pekiştirme gibi stratejileri içerir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Panik Atak ve Panik Bozukluk Nedir? Farkları Nelerdir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Büşra UYSAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Büşra UYSAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
panik atak, panik bozukluk, panik tedavi, kalp krizi hissi, kalp atışlarının hızlanması, basma hissi neden olur, terleme, nefesim daralıyor, bayılacakmışım gibi oluyor, panik atak ilaçla geçer mi, panik atak tamamen geçer mi, panik atak tedavisi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
