2007'den Bugüne 92,232 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,964 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Sık Rastlanan Alışkanlıklar ve Çözüm Önerileri
MAKALE #6697 © Yazan Dr.Melda ALANTAR | Yayın Mart 2011 | 91,242 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR

Çocuklar gelişim aşamaları doğrultusunda sürekli ilerleme gösterirler. Ancak bebeklik veya okul öncesi dönemde olağan sayılan davranışlar bazen okul çağında da varlığını sürdürerek istenmeyen alışkanlıklara dönüşür. Anne-babalar ise sorunun çözümlenmesi konusunda kendilerini çaresiz hissederler. Bebeklikten ergenliğe kadar müdahale etmeyi gerektirecek bu sorunlardan bazıları ; parmak emme, tırnak yeme, mastürbasyon, gece alt ıslatma, dışkı kaçırma ve burun karıştırmadır.

Bebekler ortama uyum sağlamaya çalışırken rahatlamak amacıyla parmaklarını emerler. Parmak emmeyi en başta engellemek, sonradan tedavi etmeye çalışmaktan daha kolaydır. Hastaneden eve gelindiğinde bir süre bebeğe eldiven takılabilir. Anne kendi parmağını bebeğin ağzına hafifçe sokarak onu rahatlatmaya çalışabilir. Emzikler parmak emmeyi önlemenin iyi bir yoludur. Bebeğin eline, ağzına rahatlıkla sokabileceği güvenli oyuncaklar verilebilir. Müzikli hareket eden oyuncaklarla bebeğin artan ilgisini kendi bedeninden farklı cisimlere çekmek mümkündür.

Bebeklik döneminde sık rastlanan parmak emme alışkanlığı bazen okul öncesi ve okul çağı çocuklarında da görülebilir. Bu durumda ana-babalar çocuğun yaş ve ilgisini göz önünde bulundurarak, ellerini daha farklı işler için kullanmayı ona öğretebilirler. Örneğin 3-4 yaş çocuğu resim yapmaya, oyun hamuruyla oynamaya, 5-6 yaş çocuğu yoyo ile oynamaya, ilkokul çağı çocuğu ise basketbol gibi topla oynanan sporlara yönlendirilebilir.

Bebeklik döneminden itibaren ısrarla sürdürülen parmak emme alışkanlığı çocuğun ruhsal dünyasında yaşadığı sıkıntıların ciddi bir belirtisi olarak değerlendirilmeli, aileler bu konuda pedagoglardan yardım almalıdırlar.

Tırnak yeme alışkanlığı çocuk ve ergenlerde sık görülen bir sorundur. Araştırmalar 4-6 yaşlarında çocukların % 38’inin, 10 yaşlarında ise % 60’ının tırnak yediğini ortaya koymaktadır. Ergenlik ve erişkin dönemlerde ise bu oran % 10-20’e düşmektedir.
Tırnak yemenin nedenleri hakkında farklı görüşler ortaya konulmakta, stres yaratan durumlarda gerginliği azaltma yöntemi olarak da değerlendirilmektedir. Ancak tırnak yeme konusundaki çağdaş yaklaşım bu davranışın sergilenmesi ve devam etmesini öğrenme kuramı ile açıklamaktadır. Yani ; tırnak yeme öğrenilen bir davranıştır.
Genellikle çocuğu bu alışkanlığından dolayı azarlamak, uyarmak etkisiz kalmakta hatta davranışın süreklilik kazanmasına neden olmaktadır. Anne-baba çocuğun tırnak yemesiyle ilgili olabilecek bazı etmenleri gözden geçirmelidir. Örneğin çocuk ne kadar süreden beri tırnak yiyor ? Eğer son dönemlerde ortaya çıkan bir davranışsa, çocuğun hayatında boşanma, ciddi hastalık gibi herhangi bir değişiklik oldu mu ? Bu durumda yaşam olayları düzene girdikten sonra, tırnak yeme alışkanlığında azalma olacaktır. Sorulması gereken bir diğer soru da şudur : ‘Nerede ve ne zaman tırnak yiyor ?’ Örneğin en çok televizyon seyrederken mi yoksa arkadaşlarıyla oynarken mi tırnak yiyor? Çocuğun tırnak yiyip, yemediği durumları saptamak aydınlatıcıdır ve müdahalenin önemli bir bölümünü oluşturur.

Pek çok çocuk 8 yaşına geldiğinde tırnak yeme sıklığını gözlemleyerek kayıt edebilir. Tırnağını her ağzına götürdüğünde veya yediğinde kağıda bir çentik atabilir. Sorun yaratan davranışın kaydedilmesi alışkanlığın azalmasına yol açar. Tırnağın üzerine caydırıcı olması için acı maddeler içeren karışımların sürülmesi kısa dönemde etkili olmaktadır. Ancak çocuğa uyumlu davranış ve başa çıkma becerileri geliştirme konusunda öğretici olmadığı için uzun dönemde yararlı olmamaktadır.

Tırnak yemeyi engelleyen diğer davranış değiştirme yöntemleri hakkında aileler uzman pedagoglarla işbirliğine girerek bilgi sahibi olabilirler.

Mastürbasyon yaşam döngüsünde cinsel gelişimin normal bir evresidir. Bebekler erken dönemde cinsel organlarını keşfederler ve mastürbasyon 4 yaş civarında çok yoğun olarak görüldükten sonra ergenlik dönemine kadar kaybolur. Araştırmalar çocukların % 40-85’inin 13 yaşından önce bu tür cinsel davranışlar sergilediklerini ortaya koymaktadır. Mastürbasyon organizma hakkında bilgi toplamaya yönelik bir etkinliktir ve bu yolla çocuk vücudun nasıl çalıştığını anlamaya çalışır.

Mastürbasyon yapan bir çocuğa gösterilen tepki ailenin değerlerini yansıtır. “Ana-baba olarak bize mastürbasyon konusunda neler öğretildi ? Bu kötü bir davranış mı yoksa çocuk gelişiminin olağan bir evresi mi ? Cinsel mutluluk hakkında çocuğa vermek istediğimiz mesaj nedir, ona bu bilgiyi en iyi şekilde nasıl iletebiliriz ?”. Bu konuda ona şu yalın mesajı verebiliriz , “ Vücudunu merak ettiğini anlıyorum. Şu anda yaptığın şey seni iyi hissettirebilir ama kendimize sadece özel-mahrem yerlerde dokunabiliriz.” Yetişkinler çocuğun yaşını göz önünde bulundurarak cinselliğe dair onun sorduklarını yanıtlayabilirler. Çocukla sağlıklı iletişim kurmak için anne-babaların mastürbasyona ilişkin yargılayıcı bir tutum sergilememeleri çok önemlidir.

Yetişkinler çocukta idrar yolları enfeksiyonu gibi tıbbi bir sorunun olabileceğini de düşünmelidirler. Eğer bu davranış boşanma, mekan değişikliği gibi stres yaratacak bir değişiklikten kaynaklanıyorsa ya da çocukta mastürbasyonun yanı sıra diğer sorunlar gözlemleniyorsa bir pedagogdan yardım alınmalıdır.

Alt ıslatma okul öncesi ve okul çağı çocuklarında sık görülen bir sorundur. Gece alt ıslatma nocturnal enuresis olarak tanımlanır. Beş yaşından sonra teşhis edilir. Altı yaşında yaklaşık olarak erkeklerin % 25’inde ve kızların % 15’inde görülür. Oniki yaşında ise erkeklerin % 8’inde ve kızların % 4’ünde rastlanır. Ergenlik döneminde bu oran sadece % 1’dir. Yeterli zaman tanındığında çocukların aşacağı bir sorundur. Önemli nokta anne-babanın bu sorunun çocuk tarafından çözümlenmesi için ne kadar süre beklemeleridir.

Yetişkinler öncelikle çocuk doktoruna başvurarak enuresis’in tıbbi nedenlerini araştırmalıdırlar. İdrar yolları enfeksiyonları, diyabet, epilepsi, mesane anomalileri enuresise yol açabilir. İkinci basamak enuresis tedavisi konusunda deneyim sahibi olan bir pedagoga danışmaktır. İlaç tedavisi ile davranış değiştirme çalışmaları doktor ve pedagog tarafından ekip anlayışı doğrultusunda yürütülmelidir. Alt ıslatmanın tedavi sürecinde anne-baba çocuğun yaşına uygun sorumluluk eğitimi verebilir ; örneğin küçük çocukların ıslattıkları çarşafları değiştirmeleri, daha büyük çocukların ise onları yıkamaları gibi. Amaç çocuğu cezalandırmak değil, bu sorunla başa çıkması için onu desteklemektir. Çocuk isteyerek yatağını ıslatmaz. Sadece mesanesi dolduğunda uyanmayı öğrenmemiştir. Anne-babanın işi uzmanların yardımıyla çocuğa mesanesi dolduğunda bunu fark ederek, tuvalete gitmesini öğretmektir.

Encopresis 4 yaşından sonra çocuğun dışkı kaçırması olarak tanımlanır. Kızlara oranla erkeklerde daha sık görülür. Her 100 çocukta 1’inde rastlanır. Çocukta dışkı kontrolü hiç gelişmemişse primary encopresis, tuvalet alışkanlığı geliştikten sonra dışkının denetlenmesine ilişkin sorunlar görülüyorsa secondary encopresis’den söz edilir. Bazı çocuklar duygusal nedenlerden dolayı oturma odası gibi uygun olmayan ortamlarda dışkı yaparlar. Pek çok çocukta ise dışkılamayı erteledikleri için peklik görülür. Kronik peklik encopresis vakalarının % 80’inde saptanmakta, çocuğun beslenme alışkanlığındaki yetersiz sıvı ve selülozlu yiyecek maddesi ile açıklanmaktadır.

Küçük çocuklar düşecekleri korkusuyla ya da peklik nedeniyle canları yanacağı endişesiyle tuvalete oturmazlar. Uğraştıkları işe kendilerini kaptıran çocuklar tuvalete gitmeyi ertelerler. Tuvalet eğitimi konusunda sert davranan ailelerin çocukları bağımsız birey olduklarını ispat etmek için dışkılarını tutarlar. Bazen utandıkları ya da temiz bulmadıkları için okul ortamında tuvaleti kullanmazlar. Dışkı yapmayı erteledikçe peklik görülür. Kolonlarda biriken dışkı sertleşir. Çocuk tuvalete gitme ihtiyacı duymaz. Canı yandığı için tuvalete gitmeyi reddeder. Dışkı tutma ve dışkıyı kaçırma kısırdöngüsüne girer. Bu durum aile içinde strese neden olur. Aile bireyleri ve çocuğun arkadaşları kendisine kızarak, onunla alay ederek ya da ondan utandıklarını söyleyerek tepkilerini belli ederler. Encopresis yaşayan çocuklar bu durumdan utanç duyarlar.
Ana-babalar 4 yaşından sonra çocukta dışkı kaçırma sorunu gözlemliyorlarsa öncelikle bir doktora danışarak fiziksel veya tıbbi bir sorun olup, olmadığını araştırmalıdırlar. Yetişkinler sakin ve sabırlı davranmalı, tıbbi tedavi ve diyet programının uygulanmasına özen göstermelidirler. Her gün belli saatlerde tuvalete oturması, temizlik becerilerini geliştirmesi konusunda ona yardımcı olunmalı, çocukla neşeli zamanlar geçirerek sağlıklı iletişim kurulmalıdır. Anne-babalar sorunun üstesinden gelebilmek için mutlaka uzman pedagoglarla işbirliğine girmelidirler.

Burun karıştırma çocuğun vücudunu tanımaya ilişkin bir davranışıdır ve öz-bakım becerileriyle ilintilidir. Bebeklikten itibaren burun temizliği önemlidir. Yetişkinin serum fizyolojik kullanarak yumuşak bir bezle bebeğin burnunu hafif bir şekilde temizlemesi uygundur. El, yüz yıkama gibi burun temizleme üzerinde de durulmalı, küçük yaşlardan itibaren düzenli temizlik alışkanlıkları çocuğa kazandırılmalıdır.

Vücut bakımının düzenli günlük alışkanlık haline dönüştürülmesinde anne-babanın rolü önemlidir. Uygun ve eğlenceli banyo malzemeleri ile vücut temizliğini hoş bir etkinliğe dönüştürmek mümkündür. Yetişkinlerin burun temizliği konusunda küçüklere model olmaları çok önemlidir. Anne-babanın güne başlarken temiz ve bakımlı bir görüntü elde etmek için gösterdiği çaba çocuk tarafından dikkatle izlenir ve örnek alınır. Çocuklarının önünde burnunu karıştıran bir babanın bu konuda onlara uygun bir davranış sergilemediği çok açıktır.

Bazen kötü bir alışkanlığı göz ardı etmek kolay değildir. Örneğin eğer çocuk yemek masasında burnunu karıştırıyorsa bunu görmezden gelmek zordur. Bu durumda çocuğa hijyene dikkat etmesi ve burnunu karıştırdıktan sonra ellerini yıkaması gerektiği kesin bir kural olarak belirtilmelidir.

Yetişkinler istenmeyen alışkanlıklar nedeniyle çocuğu cezalandırmaktan, alay etmekten kaçınmalıdırlar. Burnunu karıştıran bir çocuğa bu davranışın banyo ya da yatak odası gibi özel bir mekanda sergilendiği taktirde hoş görülebileceği belirtilmelidir.



Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Sık Rastlanan Alışkanlıklar ve Çözüm Önerileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Melda ALANTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Melda ALANTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     24 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Melda ALANTAR Fotoğraf
Dr.Melda ALANTAR
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Pedagog
Pedagog Dr.
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Melda ALANTAR'ın Makaleleri
► Kekemelik: Tanımı, Nedeni ve Çözüm Önerileri Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,964 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Sık Rastlanan Alışkanlıklar ve Çözüm Önerileri' başlığıyla benzeşen toplam 49 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Asperger Sendromu Ocak 2013
► Evlat Edinilen Çocuklar Eylül 2011
► Spor ve Çocuklar Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:31
Top