2007'den Bugüne 92,330 Tavsiye, 28,225 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Normal Doğuma Ne Oldu
YAZI #1198 © Yazan Op.Dr.Gülnihal BÜLBÜL | Yayın Temmuz 2011
Normal doğuma ne oldu?

Kadınlar normal doğumdan korktuğu için sezaryeni tercih ediyor.
GÜLNİHAL BÜLBÜLArşivi

Binlerce yıl doğum yapan ve yaptıran kadınlar, yani gebeler ve ebeler, son 300 yıldır işin içine erkeklerin ve tıbbın girmesiyle tamamen pasif bir yapılanmayla kendilerini soğuk hastane odalarında buldular.
Ne oldu da doğumda aktif rol almaktan vazgeçip bedenleri üzerinde inisiyatifi kaybedip kontrolü kendi dışında başka birilerinin güvenli ellerine teslim ettiler? Artık nasıl, nerede ve ne şekilde doğum yapacaklarına karar vermiyor, veremiyorlar. Günümüz hastanelerinin sezaryen ağırlıklı, soğuk ameliyathane odalarında, bebeklerinin doğumunu tıbbi bir girişim olarak algılıyorlar.
Bizim ülkemizde durum böyleyken gelişmiş ülkelerde yani kadın hakları ve özgürleşmesi yolunda ilerlemiş, demokrasi geleneğinin oturmuş olduğu ülkelerde kadınlar doğumlarını, kendi seçtikleri, iyi yapılanmış, alternatif doğum merkezi (ABC: alternatif birth center) gibi daha insani koşulların bir ev doğumu gibi düzenlendiği yerlerde yapabiliyorlar. Kendilerini yabancı gibi hissetmedikleri, çeşitli yöntemlerin sunulduğu, seçme şansı verilen (suda doğum gibi), ailesinden istediği kişilerle beraber bir tür kutlama, şenlik gibi yaşadığı, insanca doğum (humanized birth) yapıyorlar. Merkezde kendisi olduğu için mahremiyet gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı, ses, ışık gibi rahatsız edici uyaranlardan uzak, güven içinde doğum yapıyorlar. Kendi yaradılış özelliği olarak buna yetenekli olduğunun farkında olarak, gebelik sırasında ona güven veren bir eğitmenle, bedenini ve yüreğini doğum için hazırlama şansını da bularak. Ütopik bir ülkeden bahsetmiyorum. Kuzey Avrupa ülkeleri (Hollanda ,Danimarka vs.), Almanya, İngiltere ve Yeni Zelanda böyle bir yapılanma içinde. Bu ülkeler sezaryen oranlarının daha düşük ve anne ölümlerinin en az olduğu yerler.
Dünyada güvenli ev ortamında normal doğum oranlarının arttığı, Epizyotomi gibi medikal girişimlerin azaldığına ilişkin araştırma sonuçları var. Riskli olmayan (ters geliş, çoğul gebelik, tansiyon yüksekliği, şeker, kalp hastalığı vb gibi durumların olmadığı) gebelerin ev ortamında doğumunun güvenli olduğunu, bilimsel verilere dayanarak söyleyebiliriz.

Güvenli ev ortamı
Ülkemizde sezaryen oranları dünya genelinde üst sıralarda. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırma (TNSA) verilerine göre Türkiye genelinde yüzde 38, İstanbul’da ise yüzde 50 civarında. Yani her iki kadından biri ameliyat oluyor. Özel hastanelerde bu oranlar neredeyse yüzde 100’e varıyor. Özel hastanelerde hasta isteği sezaryeni artırıyor. Giderek artan oranda, doğumun normal fizyolojik bir olgu olduğuna inanç azalıyor. Sezaryeni tercih eden kadınlar, yapılan bir araştırmada özellikle doğumdan korktukları için sezaryen istediklerini bildirmişler. Doğum öncesi hazırlık aşamasında doğru bilgilendirme ve hazırlanma, tüm bunlarla başedebilme şansı verir. Dünya Sağlık Örgütü, kabul edilebilir sezaryen oranının en fazla yüzde 15 olduğunu vurguluyor. Bu değerin üzerine çıkmak, aynı zamanda sezaryene bağlı anne ölümleriyle karşılaşmak anlamına geliyor.
Riskli olmayan gebeliklerde (ki bu en az yüzde 80 demektir) doğumlar, ev ortamında normal bir şekilde güvenle yapılabilir. Kadın da merkezde olduğu, aktif, güvenli, daha az müdahalenin olduğu, doğal, kendiliğinden, bebeğini doğar doğmaz kucaklayıp beslediği, hayatı boyunca büyük bir tatmin duygusuyla hatırlayacağı bir doğum yaşayabilir.
Güvenli ev ortamı şeklinde düzenlenmiş alternatif doğum merkezleri dışında hastanelerin kadınların temel ihtiyaçlarına cevap veren düzenlemelerle çok büyük farklar yaratabilirler. Örnek olarak da UNICEF’in başlattığı “Bebek Dostu Hastaneler” uygulamasından esinlenebilirler. Amerika’da başlatılan “Anne Dostu Hastaneler”i de hayata geçirebiliriz. 10 adımda anne dostu hastane olmak için bebek dostu hastane olma özelliklerini de taşımak gerekiyor. Bu paketin içerisinde anneyi doğumun daha başından itibaren destekleyen, ona moral verip korkularıyla başetmesinde yardımcı olan yakınlarını doğum odasına almak, kişisel değerlere ve kültürlere saygı göstermek, klasik doğum pozisyonu olan sırtüstü pozisyondan vazgeçmek (ki bu pozisyonun doğumu olumsuz etkileyebileceği bilimsel olarak da kabul edildi), anneyi serbestçe dolaşabileceği ve kendi insiyatifini kullanarak pozisyon alacağı aktif katılım için teşvik etmek, anneye uygulanacak her türlü müdahale hakkında bilgi vermek ve lavman, tıraş, erken su kesesi açılması gibi yararsız ama doğumu zorlaştıran girişimlerden vazgeçmek yer alıyor. Ayrıca sezaryen sonrası doğum konusunda bilgilendirip teşvik etmek de bu kriterlerin arasında. Bunun için öncelikle doğuma bakış açımızın değişmesi gerekir. Eğer sezaryen oranlarımızı düşürmek ve doğumu günümüz tıp teknolojisine bağımlı halden çıkarmak istiyorsak, daha az müdahale, daha sağlıklı doğumlar hedefimizse değişim başlamış demektir.

GÜLNİHAL BÜLBÜL: Op. Dr.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gülnihal BÜLBÜL Fotoğraf
Op.Dr.Gülnihal BÜLBÜL
İstanbul
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Gülnihal BÜLBÜL'ün Makaleleri
► Normal Vajinal Doğum Prof.Dr.Alparslan BAKSU
► Normal Doğum ve Seyri Op.Dr.Ayşe DARAMA
► Ağrısız Normal Doğum Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR
► Normal Doğum mu? Sezeryan mı? Dr.Hasan YILDIZ
► Normal Doğum mu Sezaryen mi ? Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
► Normal Doğum ve Sezaryen Dr.Orkun ÇETİN
► Normal Doğumun Evreleri Op.Dr.Şerife Şeniz SÜPÜRTÜLÜ
► Normal Doğum ve Sezaryen Op.Dr.Müjde KOYUNCU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Normal Doğuma Ne Oldu' başlığıyla benzeşen toplam 38 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:19
Top