GEÇMİŞİN İYİLEŞTİRİCİDİR…

Geçmiş genişleyen bir zaman dilimidir her an uzayan ve yenilenen. Gelecek, daralan bir zaman dilimidir her an kısalan ve hayallerle çerçevelenen. Şimdi ise ne genişleyen ne de kısalan her zaman değişen her an yeniden var olan. Aynı zamanda geçmişi de geleceği de kapsayabilen her an yeniden yaratan ve kendine bağlayan…

Geçmiş şimdinin mayası olması bakımından hep önemlidir. Ve şimdide her tökezlediğimizde geçmişe döner sebepleri dolayısıyla çözümleri geçmişte ararız. Geçmiş bir yanıyla karanlıktır, viranedir, yaralıdır, eksiktir. Diğer yanıyla da bir aynadır, tarihtir, tanıktır, katıktır bize…

Şimdi ağır geldiğinde, dayanılamaz ve katlanılamaz hale büründüğünde geçmişimizde ne olduğumuza, neler yaptığımıza, başarılarımız ve mücadelemize bakarız. Ne badireler atlattığımıza… Dolayısıyla geçmişten güç alırız, güçlü hissediriz, sadece şimdi ki zorlanan ve bunalan olmadığımızı, sadece bu kadarcık olmadığımızı, arkamızda tanıklı ve tanıdıklı bir hikayemiz olduğunun farkına varırız. Ve şunu deriz “ne badireler atlattık, bunu da atlatırız”. Geçmiş bu yanıyla şimdinin önündedir, arkasındadır veya üstündedir. Aslında geçmiş hiç geçmemiştir, şimdidedir veyahut gelecektedir. Eksiğiyle, gediğiyle, iyisi veya kötüsüyle hep bizimledir, bizledir, bizdedir.
Varsayalım ki geçmişimiz çok zorlu, yolları çok tozlu veya çakıllı. Her bağlandığında şimdimize karabasan gibi çöken nefesimizi tüketen olsun. Unutmak, kaçmak, hatırlamamak ve kopmak isteriz belki. Ancak çözüm olmaz şimdimize sinsice etkilemesine. Geçmişe bütün hikayemizle bakabilirsek eğer; yanlışı, olumsuzu analiz edebilirsek; şimdinin gözüyle yeniden okuyabilirsek eğer şimdiyi azat edebilir ve yeniden yazabiliriz hikayemizi. Hikayedeki senaryoyu, rolleri, kişileri, malzemeleri, zamanı ve mekanı değiştirebiliriz. Belki buraya kadar ki kısmı değil ama bundan sonraki kısmı elbette…

Hikayenizde rolünüzü oynayan değil rolünüzü bulan ve bunu yaparken geçmişinizden ilham alanız temennisiyle…




Mehmet Şirin AKÇA
Uzm. Psikolojik Danışman