Kıl Dönmesi mi? Hidradenitis Suppurativa mı?
Kıl dönmesi mi? Hidradenitis Suppurativa mı?
Hidradenitis Supurativa ter bezlerinin kronik, tekrarlayan, iltihabi infeksiyonu olarak tanımlanır. Sıklıkla anüs ve perine çevresinde, kuyruk sokumunda, koltuk altı ve kasıklarda görülmektedir. Hastalık başlangıçta kendiliğinden drene olan basit bir apse şeklinde başlar ancak ilerleyen dönemlerinde tekrarlayan bir form halini alır ve etkilenen bölgede kötü izlere ve yaralara neden olmaktadır.
Nedenleri arasında sıklıkla sigara suçlanmaktadır. Ailesinde böyle bir hikayesi olanda görülme riski yüksektir. Ayrıca şişmanlık, hormon kullanımı da riski arttırmaktadır. Ergenlik döneminden sonra ortaya çıkmakta, 20-30 lu yaşlarda sık görülmektedir.
Hastalığın erken döneminde lezyonlar şişerek apse formunu alır ve çoğunlukla kendiliğinden drene olup boşalırlar. Bunlar boşaltılsa dahi kısa zaman içinde tekrar ederler. Bu aşamada basit bir kıl kökü iltihabı olarak adlandırılır. Geç lezyonlar kronikleşme ve tekrarlamalarla seyreder. Tekrarlamalar aynı bölgede olur, komşu alanlarda yeni lezyonlarla oluşur. Bu lezyonlar eskileri ile birleşme eğilimindedir. Tekrarlama ve iyileşmeler derinin kalınlaşmasına, ağrılı, kötü yara izlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sürekli akıntılı, ağrılı şişlikler oluşmaktadır.
Günümüzde tanının konulmasına yardımcı olabilecek herhangi bir test bulunmamaktadır. Eğitimsiz gözlerin değerlendirmesi durumunda erken dönemdeki hastalık basit bir inflamasyon olarak değerlendirilebilmektedir. Kimi zaman lezyonlar erken dönemde sınırlı lezyonlar halindedir ve sıklıkla pilonidal sinüs hastalığı, perianal fistül ve karbonkülle karıştırılabilmektedir. Hidraadenitis supurativanın kanıta dayalı tıbbi tedavisi için literatürde yeterli bilgi ve birikim bulunmamaktadır.
Biz erken evre lezyonlarda lokal bakımlar, antibiyoterapi, sıcak su banyoları uygulamaktayız. Hastalığın ilerlemesi durumunda da bu yöntemleri, başlangıç-soğutma tedavisi olarak kullanmaktayız. Kronik ağrılı, akıntılı derin yaraların olduğu vaklarda lezyonların tamamen çıkarılması gerekmektedir. Hafif vakalarda sinüs traktuslarının üzerlerinin açılması tek başına yeterli olacak iken geniş lezyonlarda lezyonun tamamının çıkarılması gerekmektedir. Apse ve sinüs oluşumu sık olması ve alevlenmelerin hep aynı lokalizasyonda olması halinde lezyonun tamamının çıkarılması çok etkin bir tedavi yöntemidir. Bu tür tedaviler günlük ayaktan cerrahi şeklinde uygulanabilmektedir. Bu tedavi yöntemi, lokal anestezi ve geniş rezeksiyon yapılmaması nedenleriyle hastaların ana tercihi olmaktadır. Öte yandan genel tecrübelerimiz göstermiştir ki geniş eksizyon yapılan hastalarda nüks yani tekrarlama daha az görülmektedir. Geniş çıkarılmaları takiben ortaya çıkan defektler doku kaydırma-flep yöntemleri ile kapatılabilmektedir.
Hidradenitis suppurativada eksizyon ana tedavidir. Eksizyon sonrasında primer kapama, sekonder iyileşme, cilt greftleri ile kapama veya pediküllü flepler ile yaraların rekonstrüksiyonu yapılabilmektedir. Eksizyon sonrasında hangi yöntemle yaranın rekonstrüksiyonunun yapılacağı tartışmalı bir konudur. Primer kapama için deri gerftlerinin yanı sıra pediküllü fleplerin kullanılması söz konusuyken aynı zamanda cilt plasti yöntemleri kullanılabilmektedir. Ancak primer kapama yöntemleri özellikle aksilla ve meme etrafındaki hastalıklarda daha başarılı olmaktadır.
Özetle hidradenitis supurativa tanısı deneyimli uzmanlar tarafından konululmalı ve tedavi edilmelidir. Hastalığın başlangıcında lokal bakımlar, sıcak su banyoları, antibbiyoterapi (kısıtlı), diet düzenlenmesi (süt ve süt ürünlerinin yasaklanması), sigara tüketiminin yasaklanması gerekirken ileri evrelerde bunlara ilaveten ise cerrahi uygulamaların yapılması tercih edilmelidir.
Doç. Dr. Sezai Leventoğlu
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Hidradenitis Supurativa ter bezlerinin kronik, tekrarlayan, iltihabi infeksiyonu olarak tanımlanır. Sıklıkla anüs ve perine çevresinde, kuyruk sokumunda, koltuk altı ve kasıklarda görülmektedir. Hastalık başlangıçta kendiliğinden drene olan basit bir apse şeklinde başlar ancak ilerleyen dönemlerinde tekrarlayan bir form halini alır ve etkilenen bölgede kötü izlere ve yaralara neden olmaktadır.
Nedenleri arasında sıklıkla sigara suçlanmaktadır. Ailesinde böyle bir hikayesi olanda görülme riski yüksektir. Ayrıca şişmanlık, hormon kullanımı da riski arttırmaktadır. Ergenlik döneminden sonra ortaya çıkmakta, 20-30 lu yaşlarda sık görülmektedir.
Hastalığın erken döneminde lezyonlar şişerek apse formunu alır ve çoğunlukla kendiliğinden drene olup boşalırlar. Bunlar boşaltılsa dahi kısa zaman içinde tekrar ederler. Bu aşamada basit bir kıl kökü iltihabı olarak adlandırılır. Geç lezyonlar kronikleşme ve tekrarlamalarla seyreder. Tekrarlamalar aynı bölgede olur, komşu alanlarda yeni lezyonlarla oluşur. Bu lezyonlar eskileri ile birleşme eğilimindedir. Tekrarlama ve iyileşmeler derinin kalınlaşmasına, ağrılı, kötü yara izlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sürekli akıntılı, ağrılı şişlikler oluşmaktadır.
Günümüzde tanının konulmasına yardımcı olabilecek herhangi bir test bulunmamaktadır. Eğitimsiz gözlerin değerlendirmesi durumunda erken dönemdeki hastalık basit bir inflamasyon olarak değerlendirilebilmektedir. Kimi zaman lezyonlar erken dönemde sınırlı lezyonlar halindedir ve sıklıkla pilonidal sinüs hastalığı, perianal fistül ve karbonkülle karıştırılabilmektedir. Hidraadenitis supurativanın kanıta dayalı tıbbi tedavisi için literatürde yeterli bilgi ve birikim bulunmamaktadır.
Biz erken evre lezyonlarda lokal bakımlar, antibiyoterapi, sıcak su banyoları uygulamaktayız. Hastalığın ilerlemesi durumunda da bu yöntemleri, başlangıç-soğutma tedavisi olarak kullanmaktayız. Kronik ağrılı, akıntılı derin yaraların olduğu vaklarda lezyonların tamamen çıkarılması gerekmektedir. Hafif vakalarda sinüs traktuslarının üzerlerinin açılması tek başına yeterli olacak iken geniş lezyonlarda lezyonun tamamının çıkarılması gerekmektedir. Apse ve sinüs oluşumu sık olması ve alevlenmelerin hep aynı lokalizasyonda olması halinde lezyonun tamamının çıkarılması çok etkin bir tedavi yöntemidir. Bu tür tedaviler günlük ayaktan cerrahi şeklinde uygulanabilmektedir. Bu tedavi yöntemi, lokal anestezi ve geniş rezeksiyon yapılmaması nedenleriyle hastaların ana tercihi olmaktadır. Öte yandan genel tecrübelerimiz göstermiştir ki geniş eksizyon yapılan hastalarda nüks yani tekrarlama daha az görülmektedir. Geniş çıkarılmaları takiben ortaya çıkan defektler doku kaydırma-flep yöntemleri ile kapatılabilmektedir.
Hidradenitis suppurativada eksizyon ana tedavidir. Eksizyon sonrasında primer kapama, sekonder iyileşme, cilt greftleri ile kapama veya pediküllü flepler ile yaraların rekonstrüksiyonu yapılabilmektedir. Eksizyon sonrasında hangi yöntemle yaranın rekonstrüksiyonunun yapılacağı tartışmalı bir konudur. Primer kapama için deri gerftlerinin yanı sıra pediküllü fleplerin kullanılması söz konusuyken aynı zamanda cilt plasti yöntemleri kullanılabilmektedir. Ancak primer kapama yöntemleri özellikle aksilla ve meme etrafındaki hastalıklarda daha başarılı olmaktadır.
Özetle hidradenitis supurativa tanısı deneyimli uzmanlar tarafından konululmalı ve tedavi edilmelidir. Hastalığın başlangıcında lokal bakımlar, sıcak su banyoları, antibbiyoterapi (kısıtlı), diet düzenlenmesi (süt ve süt ürünlerinin yasaklanması), sigara tüketiminin yasaklanması gerekirken ileri evrelerde bunlara ilaveten ise cerrahi uygulamaların yapılması tercih edilmelidir.
Doç. Dr. Sezai Leventoğlu
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kıl Dönmesi mi? Hidradenitis Suppurativa mı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Sezai LEVENTOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Sezai LEVENTOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.