2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Atak ve Panik Bozukluk - Bildiklerimiz & Bilmediklerimiz
MAKALE #13698 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ | Yayın Aralık 2014 | 5,346 Okuyucu
PANİK ATAK ve PANİK BOZUKLUK
BİLDİKLERİMİZ & BİLMEDİKLERİMİZ
Merhaba; bugün size, günümüzde adı çok duyulan ve her heyecanlı harekette etiketlediğimiz davranışlara bile adını verdiğimiz bir rahatsızlık olan Panik Atak ve Panik Bozukluktan bahsetmek istiyorum;
Panik Atak; temel özelliği, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Çoğu zaman “kriz” adı verilen bu nöbetlere PANİK ATAĞI denilir.
Panik Atağı, birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar; çoğu zaman 10-30 dakika (seyrek olarak da 1 saate kadar) devam ettikten sonra kendiliğinden geçer.
Panik Atağın Belirtileri:
  • Çarpıntı, kalp atımının hızlı ya da kuvvetli olması, kalp krizi geçiriyormuş hissi,
  • Terleme,
  • Nefes darlığı - boğuluyor gibi olma,
  • Soluğun kesilmesi - hızlı nefes alıp verme,
  • Baş dönmesi, sersemlik, düşecek - bayılacak gibi olma,
  • Uyuşma, karıncalanma,
  • Üşüme, ürperme veya ateş basması (yüz ya da göğüs bölgesi),
  • Bulantı, kusma hissi, böğürme veya karın ağrısı,
  • Titreme - sarsılma,
  • Kendini veya çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme,
  • Kontrolünü kaybetme veya çıldırma korkusu (galiba aklımı kaybediyorum),
  • Ölüm korkusu, öleceğini veya felç geçireceğini düşünme,
  • Avuç içlerinde terleme, alın bölgesinde soğuk soğuk terleme,
  • Göğüs ağrısı veyahut göğüste sıkışma.
Bir Panik Atağında bu belirtilerden en az 4 ya da daha fazlası bulunur. Kesin tanı koymak için mutlaka bir psikiyatriste başvurulmalıdır.

Panik Bozukluk:
  • Birdenbire, tekrarlayıcı beklenmedik Panik Atakları ile ortaya çıkar.
  • Ataklar arasındaki zamanlarda başka Panik Ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli kaygı duyma (beklenti anksiyetesi) ve her geçirdiği ataktan sonra bu sefer şanslıydım bir sonraki daha kötü olabilir düşüncesiyle durumu felaketleştirme ve bekleme,
  • Her geçirdiği Panik Ataklarının ardından “kalp krizi geçirip ölebileceği”, “kontrolünü kaybedip çıldırma-delirme” ya da “felç geçirme” gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla sürekli üzüntü duyma veya dehşet ve korkuya kapılma son olarak da bir sonraki panik atağın ne zaman geleceğini bekleme içerisine girme,
  • Ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem olarak (işe gitmeme, kalabalık sıcak toplu yerlerde olmama (agorafobi), spor, ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yiyip içmeme (midesini bulandırabileceği düşüncesi vb.), yanında ilaç, su, alkol, kolonya ve çeşitli yiyecekler (leblebi, kraker vb.) taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü (güvenlik sağlayıcı davranışlar).
Nasıl başlar? Nasıl tanı Konur? Tedavisi mümkün müdür? Nasıl tedavi edilir?

Panik atak birdenbire başlar ve başlaması için genelde bir neden olduğu anlaşılmaz. Ama temelinde yaşanılan yoğun stres, sıkıntı, sevilen birinin kaybı, travmatik bir olay (kaza, doğal afet vb.) veya olayların kişinin psikolojik olarak yoğun bir şekilde yıpranmasına ve sonuç olarak panik atak ve bozukluk yaşamasına sebep olduğu düşünülmektedir. Ayrıca panik atak ve bozukluk (diğer ruhsal hastalıklar içinde geçerli) genetik olarak yatkın bireylerde daha sık görülmektedir. Toplumda her 100 kişiden 3-4’ünde görülmekle birlikte kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Genelde toplumun %25 i hayatı boyunca en az 1 kez panik atak geçirir fakat buna panik atak ya da bozukluk demek için kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilemesi ve tekrarlanması gerektiğinden tanı konulmaz. Panik ataklar birdenbire başlar ve nefes alışverişlerde hızlanma, nefesinin yetmediğini düşünerek daha hızlı ve ağızdan nefes almaya başlama, kalp çarpıntısında artış, göğüs bölgesinde ağrı hissi, kalbini ve vücudundaki tepkileri dinlemeye başlama, avuç içlerinde terleme, bazen titreme, yüzünü veya göğsünü sıcak basması, boğuluyor gibi hissetme, mide bulantısı ve karın ağrısı, baş dönmesi, kontrolünü kaybediyor korkusu, dehşete kapılma, çıldırma-delirme hissi ve tüm bunların sonucu olarak kendini bırakma, öleceği korkusu, ataklardan sonra vücutta yorgunluk(kasılmalardan ötürü), uyku hali ve esnemeler görülür. Ve tüm bunlar geçmezse hastalar, soluğu hastanelerin acil bölümüne başvuru ile tamamlar. Acilde tansiyon ve diğer tetkikler yapılır, EKG, EEG çekilir. Sonuç olarak bir şey bulunmaz serum verilir sakinleştirici yapılır ve hasta taburcu edilir. Daha sonra kişi mutlaka ben de bir bozukluk var düşüncesiyle tam teşekküllü hastaneye başvurur. Kardiyoloji, dâhiliye vb. her türlü tetkik ve muayene yapılır sonuç olarak iyi gözlem yapan bir doktora denk gelinirse psikiyatriste yöneltilir. Psikiyatrist tarafından tanı konur ve tedavi süreci başlar. Tedavisi mümkün olan ve tedavide yüksek başarı oranına sahip bir hastalıktır.
Tedavide 3 model vardır:
1-) İlaçla Tedavi: Genelde antidepresan ve doktorunuzun belirlediği diğer ilaçlar kullanılır. İlaçların vücuda uyum sağlaması en az 1-2 ay sürmektedir. İlaç kullanımı doktor tarafından uygun görülen ölçüde düşük dozdan başlayarak kademeli dozda arttırılarak verilir. Bazı ilaçlar bazı hastalara uyum sağlamada sıkıntı yaratabilir. Bu tarz durumlarda mutlaka doktorunuza danışarak yeni ayarlamalar yapılabilir. İlaç kullanımı doktor kontrolünde en az 6 ay ve daha uzun süreli kullanılabilir. İlaç kullanımı kesilirken de kademeli ve doktor kontrolünde kesilmelidir.
2-) Psikoterapi ile Tedavi: Psikoterapi yöntemi bugün dünyada en yaygın ve kabul edilen yöntemdir. İlaç kullanımı daha yaygın ve kolay görünse de genele bakıldığında psikoterapi yönteminden daha uzun süreli ve maddi açıdan pahalıya gelmektedir. Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, ilaç ve psikoterapi ile tedavi karşılaştırmasında ilaç kullanan ve tedaviden sonra ilacı bırakan insanların tekrar ilaca başlama ve güvenlik sağlayıcı davranış olarak bu ilaçları yanında taşıma alışkanlığı geliştirdikleri görülmüştür. Hâlbuki psikoterapi tek başına ve ilaç kullanımı olmadan da panik atak ve bozukluğunun tedavisinde daha yüksek başarı oranına sahiptir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda panik atak ve bozuklukta en geçerli terapi modelinin bilişsel davranışçı terapi (BDT) olduğunu göstermiştir. BDT’de kullanılan bazı teknikler arasında danışanın olumsuz otomatik düşünceleri ile çalışılır. Bilişsel çarpıtmalar açığa çıkarılır, sokratik sorgulama yapılır, mantıksız inanç ve düşünceleri sorgulanır ve sistematik duyarsızlaştırma, exposure (alıştırma) tedavileri yapılır. Hastaya ev ödevleri verilir. Bu saydıklarım dışında başka tekniklerde süreç içerisinde terapistle beraber kullanılır.
3-) Psikoterapi ve İlaç Kullanımının Beraber Uygulandığı Model: Bazı hastalar için, Yukarıdaki 2 model dışında bilişsel çarpıtmalar açısından yoğun duygular yaşayan ve özellikle agorafobi ve diğer sorunlarında eşlik ettiği bireyler için iki model yani ilaç ve terapi birlikte kullanılarak ta tedavi planı oluşturulabilir. Bazı kaynaklara göre Özellikle iki model birlikte kullanıldığında daha hızlı ve kesin sonuç alındığı düşünülmektedir.
Son olarak panik atak ve bozuklukta dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır: panik bozukluk ölüme veya felce yol açan bir hastalık değildir. panik atak veya bozuklukta ilaç kullanıyorsanız doktor kontrolünde kullanmaya özen gösterip doz ayarlamalarını kendi başınıza yapmaktan sakının. Eğer psikoterapi alıyorsanız; psikoterapiye düzenli devam edip terapistinizle işbirliği içinde olmaya özen gösterin. Ve en önemlisi panik atak ya da bozuklukla ilgili terapi alacağınız uzmanın kognitif davranışçı terapi eğitimi almış olması ve bu konuda aldığı eğitimin yetkinliğinin kanıtlanmış olmasına özen gösterin.

Unutmayın! Panik atak kaderiniz değildir.

Yalçın YILMAZ
Psikolojik Danışman/Psikoterapist
Yararlanılan Kaynaklar:
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Atak ve Panik Bozukluk - Bildiklerimiz & Bilmediklerimiz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Yalçın YILMAZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi75 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ'ın Makaleleri
► Panik Atak ve Panik Bozukluk Nedir? Psk.Şeyma ALTINEL
► Panik Atak ve Panik Bozukluk Nedir? Psk.Bengisu Nehir AYDIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Panik Atak ve Panik Bozukluk - Bildiklerimiz & Bilmediklerimiz' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:16
Top