2007'den Bugüne 92,818 Tavsiye, 28,316 Uzman ve 20,065 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obezitenin Psikodinamiği ve Hipnozla Kilo Verme
MAKALE #16474 © Yazan Psk.Alp ARDIÇ | Yayın Nisan 2016 | 4,583 Okuyucu
HİPNOZ NEDİR?

Hipnoz bilinçaltına açılan gizemli bir kapı, zihni anlamada bir rehberdir. Hipnoz kişinin o anda gerçeğin farkında olmasına rağmen ondan ayrı olduğu hissine sahip olduğu yoğun bir fiziksel ve zihinsel rahatlama durumudur. Farklı bir bilinç ve algılama durumudur. Bilinç kaybolmaz aksine yüksek bir algılama kapasitesi ile zihnin değişik katmanlarında dolaşır. Normal düzeyde zekası olan herkes rahatlıkla ve çoğu zaman kendiliğinden hipnoz haline ulaşabilir. Çünkü hipnoz zaten zihnin doğal bir durumudur. Günlük yaşamımız da bazen yoğun bir dikkatle kitap okurken veya televizyon seyrederken ya da biriyle konuşurken bize seslenen diğer kişiyi duyamamamız yine hipnotik bir etkiden kaynaklanır. Akşam yatarken sabah 04.00’de kalkmamız gerektiğini düşünerek yatmamız sonra da gözümüzü açtığımızda saatin tam 04.00 olduğuna şahit olduğunuz durumlar olmuştur. Bazen de saatlerce sürecek bir işi çok kısa süre içinde yapıp sonra da bunu nasıl yetiştirdiğimizi hayretle düşündüğümüz durumlarda hipnotik etkiyle açıklanır. Bazen de kendiliğinden daha da derin hipnoz haline ulaşırız ve telkine daha da açık hale geliriz. Derin hipnoz halinde verilen telkinler bilinçaltı tarafından otomatik kabul edilir ve yerine getirilir. Örneğin vücudumuz da ki acıyı hissetmemek ancak derin hipnoz halinde mümkündür. Bazen elimizde ya da kolumuzda bir morluk fark ederiz. Bir anda “bu nasıl oldu?” deriz. Bir işe aşırı dikkatle dalmışızdır ve yaralandığımızı fark etmeyiz. Daha derin hipnoz halleri de vardır.

Hipnozun ne olduğunu anlayabilmek için öncelikli olarak ne olmadığı bilmek gerekmektedir. Hipnozun sahne gösterilerinde kullanımı birçok yanlış inancında gelişmesine sebep olmuştur. Hipnozla ilgili yanlış bilinenlerini öğrenmemiz hipnozu daha kolay anlamamızı sağlayacaktır.

İrade: Bir insanın inançları ve normal davranışları dışında davranması bilinen bir durumdur. Yani zihin formatlama diye bir şey vardır. Ama tedavi ortamında bu tip koşullar oluşmaz. Kişinin istemi dışında davranışlar da ve ifadeler de bulunması mümkündür ama bu hipnoterapi değildir. Tıbbi etik kurallarının dışındadır.

Kimler Hipnoz Olur: Herkes Hipnoz olur Ancak bazı insanların diğerlerinden çok daha zor hipnoz olduğu gerçektir.Burada etkili olan hipnoz olan kişinin bireysel özellikleri devreye girer. Eğer kişi, korkuyorsa, analitik düşünüyorsa, dikkat problemi varsa hipnoz olmakta zorlanırlar.

Hipnoz Zihin İlişkisi: Her insan birçok durumda farkında olmadan hipnotize olabilirler ve bu nedenle hipnoz olma ile zihinsel kabiliyet arasında bir bağlantı yoktur. Hipnoz her bireyde meydana gelen doğal bir zihin durumdur. Hipnoz olan kişi zayıf bir zihne sahip değildir. Aksine hipnoz olan kişi kendine yönelik daha güçlü bir müdahaleye kabiliyetine sahip hale gelir.

Paylaşım: Hipnoz karşılıklı bir zihinsel paylaşımıdır. Bir amaca yönelik ortak bir uygulamadır. Kişi hipnoza girmek istemezse, girmez. İçinde bulunulan koşullar önemlidir. En istekli kişi bile olumsuz koşullarda hipnoza girmeyebilir.

Kontrol: Kişinin hipnotiste devrettiği bir kontrol yoktur. Kontrol her zaman kişidedir. Verilen telkinlere uyup uymamak onun kontrolündedir. Hipnoz halindeki kişi isterse telkinleri izlemeyebilir ama o zaman da hipnoz hali sona ermiş olur. Eğer kontrolün kendisinde olduğunu kontrol etmek isterse hipnoz hali ortadan kalkar.

Yararlık-Zararlılık: Hipnoz doğal bir durum olduğundan kişiye zarar vermesi mümkün değildir. Ancak hipnozu yapan kişinin donanımı kişiyi olumsuz etkileyebilir. Yetersiz bir hipnozcu, bir kişinin zihinsel bütünlüğüne kötü niyetle ya da cehaleti nedeniyle zarar verebilir. Ama zararı veren hipnozun kendisi değildir. Hipnotist’in müşteriyi iyi yönetememesi problem yaratabilmektedir.

Bağımlılık: Hipnoz uygun kullanıldığında acı çeken bir kişiye son derece güçlü bir yardım aracı olarak kullanılabilir. Bu ihtiyaç devam ettiği sürece bir kişinin yararını gördüğü bir yönteme bağlanması doğaldır. Self-hipnozu öğrenerek sürekli kullanması onu günlük streslerinden kurtulmakta büyük bir kolaylık sağlar. Ancak bunu bağımlılık olarak addedemeyiz.

Gevşeme: Gevşeme hali hipnoz olabilmek için şart değildir. Her gevşeme halinde hipnoz olmayabilir. Her hipnoz da kişi gevşemeyebilir. Dikkat ve odaklanma yeterlidir.

Tedavi Özelliği: Hipnoz tedavi açısından tek başına bir olgu değildir. Hipnozun başlı başına tedavi edici bir özelliği yoktur. Hipnoz durumu kişinin telkin alıp tedavi olabilmesine olanak verdiği için tedavi de kullanılan bir araçtır. Yalnızca tedavide de kullanılmamaktadır. Eğitimde, siyasette, reklamda, sahnede ve kişileri manipüle etmekte de kullanılabilir.

Hafıza: Hafızayı bilgisayarla karşılaştırma işi yanlıştır. Hafıza her hatırayı olduğu gibi alıp kodlamaz. Olaylar algılarla birlikte saklanır. Bu nedenle bozulmaya maruzdurlar. İnsanlar gerçekte olmamış şeyleri hatırlayabilirler. Belli bir parçasını hatırlayabilirler. Bir çok olaydan parçalar alıp yeni bir olay yaratabilirler. Bu sebeple hipnoz da hatırlanan bilgiler tam olarak güvenilir olmayabilirler.

Hipnozdan Çıkamama: Hipnoz bir uyku hali olmadığından, toplumdaki yanlış inançlardan biri olan uyanamama gibi bir durumda yoktur. Hayatı farkında olmadan yaşayan kişiler düzenli olarak hipnozda yaşadığı söylenebilir. Dolayısıyla hipnozda olma bu kişiler için bir yaşam biçimi ve tercihtir. Hipnotist’in ilgilisi uygulamalar esnasında kişinin üzerinden kalktığında kişi isteği doğrultusunda kendiliğinden hipnozdan çıkabilir.

Hipnoz-Uyku İlişkisi: Hipnoz uyku değildir. Fiziksel yönden uykuyu andırır. Ama zihinsel yönden uyanıktır. En derin hipnozda bile kişi çevreden gelen uyaranları fark eder ve dilediği taktirde tepki verebilir. Bazı kimseler hipnozda uyuduğunu zannedebilirler. Aslında burada olan kişinin doğal yönden ya da terapistin telkinine bağlı olarak seansı hatırlamamasıdır. Aynı zamanda hipnoz durumu aşırı rahatlama ve gevşeme hali olduğundan kişi uzun süren hipnoz seanslarının ardından uykuya kendiliğinden dalabilirler ama bu hipnoz değil, hepimizin bildiği doğal uyku sürecidir.

Hipnoz Ritüelleri: Hipnoz oluşması için kalıplara bağlı bir rutine gerek yoktur. Birçok klasik hipnotik olay bu rutinlerin dışında oluşur. Monoton ve rutin bir özelliği olan her türlü konuşma bir süre sonra dinleyende farklı etkiler oluşturmaya başlar. İnsan ritmi sever ve ritmik olan tüm seslerle bilinçaltı için en tanıdık ses anne kalbinin ritmidir. Bu nedenle her türlü ritmik olay ya da ses karşısında hipnoz olma eğilimi artar.


NE DEĞİLDİR… NEDİR…

Uyku Uyanık bir durum

Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu

Aldanma Hayalinizde canlandırma

Zayıf Zihinlilik Zihin alıştırması

Başkası tarafından kontrol edilme Bilinç dışınızla uyum

Kişisel kontrolü kaybetme Gerçek kontrolün sergilenmesi


Obezitenin Psikodinamiği

Son dönemde beslenme alışkanlıklarının değişimi nedeniyle kilo, hemen herkesin yaşadığı bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Bir çoğumuz spor, diyet, ilaç ve alternatif diyetlerle kilo vermek için efor sarf ediyoruz. Ancak bunları yaparken zorlanmalar yaşayabiliyoruz. İç dünyamızda kilo vermemizi engelleyen, sanki biz kilo vermek istedikçe bizi provoke eden ve bizi zorlayan başka bir yanımız var. “BİLİNÇALTI”

Bilinçaltı düzeyde davranışlarımız ve alışkanlıklarımız bilinç seviyemizden farklı kodlamaları içermektedir. Örneğin; bilinç düzeyinde doymak ve hayatta kalmak için yemeye ihtiyaç duyarken, bu kodlama bilinçaltı düzeyde alışkanlığın devamlılığı, bağımlılık, duyguların (öfke, yetersizlik, gerilim, cinsellik, nefret vb.) duyguların bastırılması olarak kodlanabiliyor. Bu bilinçaltı kodlamaları çözümleyebilmek için hipnoz bilinçaltı dünyamıza açılan bir kapı olarak kullanılan en etkili yöntemdir.

Açlık yaşamamamıza rağmen, ne yememize dikkat edeceğimizi bilmemize rağmen bize bile bile hata yaptıran bilinçaltı koşullamalarını değişilmemek kilo vermemizi oldukça kolaylaştıracaktır.

Bu koşullamalar çocukluk çağından beri zihnimize kazınmaktadır. Dolayısıyla kendiliğinden değişmesi oldukça zordur. Örneğin; ağlayan bir çocuğa annesinin tatlı ve sevdiği yiyeceği vermesidir. Bir süre sonra çocuğun tatlıyla mutluluk hormonun salgılanması ve çocuğun kendini iyi hissetmesi yanlış bir kodlamadır. Bu yanlış kodlamaya bağlı olarak; çocuk zaman geçtikçe mutsuz olduğunda tatlı arar. Bir süre sonra çocuk mutsuzluktan korunmak için tatlı arar ve karşı konulamaz bir bağımlılık içerisine girer. Ergenlik ve yetişkinlikte bu durum pekişir. Sürecin devamında okulda, işinde, ilişkisinde ve hayatında karşılaşılan en ufak sorunla kişi diyette olmasına rağmen kendini tatlı arayışına iter. Tatlı ve yeme bağımlılığı bir kez daha pekiştiği gibi, diyeti bozulur ve kişinin diyete olan inancı zayıflar.

Hipnoz bu örnekteki kısır döngüden çıkmaya olan faydası kişinin beslenmesine, diyetine ve yeme tutumuna olan bağlılığının devamını sağlayabildiği için kalıcı bir biçimde yemekle olan ilişkisini değiştirmesine çözüm olabilmektedir. Bu sebeple diyetisyen kontrolünde hipnoz uzmanı psikolog desteğiyle eksiksiz bir kilo kontrol programı kişiyi ideal sonuçlara ulaştıracaktır.

Hipnoz doğrudan bilinçdışı zihin üzerinde etkili olan sonuç odaklı bir metodolojidir. Zihinsel, duygusal, fiziksel, bilinç, bilinçaltı ve bilinçötesi düzeylerde değişim ve dönüşümler amaçlanır. Hipnoz hepimizin yaşamında var olan ve çoğunlukla farkında olmadan deneyimlediğimiz bir zihinsel süreçtir. Örneğin televizyon izlerken öylesine yoğunlaşırız ki, etrafımızda söylenenleri duyarız ama cevap veremeyiz. Yani bir şekilde kişi içe dönük odaklanma yaşar.

Hipnoz yöntemiyle kilo verme de amaçlanan kişinin yeme tutumunu, yeme hızını ve yeme şeklini değiştirmektir. Bilindiği üzere diyet programlarının en zor kısmı programa uymaktır. Hipnoz ile kilo verirken kişinin uyumunu oluşturmak amaçlanır ve gündelik hayatta normal yeme şekli yeniden düzenlenir. Dolayısıyla program sadece kilo vermeyi değil yaşam içerisindeki düzenini de oluşturur. Örneğin kişinin egzersiz alışkanlığını da oluşturmasında katkı sağlar.

Birçok psikolojik etkinin kişinin yeme düzenini etkilediğini hepimiz çok iyi biliriz. Örneğin üzüldüğümüzde, gergin anlarımızda ve hatta sevinçli anlarımız da bile yemek yeme isteğimiz değişir. Dolayısıyla hipnoz yeme alışkanlığımızın altındaki sebebi de bulmamızı ve değiştirmemizi sağlar.

Metropolitan Üniversitesi uzmanlarından Dave Smith'in yaptığı araştırmada her gün bir saat egzersiz yapanlardan daha çok, 1 saat aynı egzersizi yaptığını düşünen, zihninde canlandıran grup başarılı olmuş hatta yarım kilo daha fazla kilo vermişlerdir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Obezitenin Psikodinamiği ve Hipnozla Kilo Verme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Alp ARDIÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Alp ARDIÇ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alp ARDIÇ Fotoğraf
Psk.Alp ARDIÇ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi43 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Alp ARDIÇ'ın Makaleleri
► Hipnozla Zayıflamak Dr.Psk.Mehmet BAŞKAK
► Hipnozla Vajinismus Tedavisi Psk.Fatih KİRİŞCİ
► İlk Gece Korkusu Hipnozla Çözülüyor Dr.Psk.Mehmet BAŞKAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,065 uzman makalesi arasında 'Obezitenin Psikodinamiği ve Hipnozla Kilo Verme' başlığıyla benzeşen toplam 75 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:34
Top